Koruyucu Melek

By yesildagsilannn

106K 5.5K 1.2K

O bir melekti ama kanatları, Beyaz değildi siyahtı. İyi değildi kötüydü. Masum değildi tehlikeliydi. ... More

Bölüm 1:Gece İşi
Bölüm 2:Kaosla Beslenmek
Bölüm 3:Takıntılı
Bölüm 4:Çakma Kahraman(Part1)
Bölüm 6:Meraklı Gözler
Bölüm 7:İhtiyacım Var
Bölüm 8:Hissetmek
Bölüm 9:Acı Geçmez
Bölüm 10:Özlemek
Bölüm 11:Şerefe
Bölüm 12:Defter
Bölüm 13:İtiraf
Bölüm 14:Hayal Kırıklığı(Part 1)
Bölüm 15:Hayal Kırıklığı(Part 2)
Bölüm 16:Özel Numara
Bölüm 17:Canımın Acısı
Bölüm 18:Beyaz Melek(Part 1)
Bölüm 19:Beyaz Melek(Part 2)
20:İyi ki Varsın
KORUYUCU MELEK FİNAL

Bölüm 5:Çakma Kahraman(Part 2)

5.8K 309 48
By yesildagsilannn

"Çünkü bazı insanlar bir kere ölmek için fazla güçlüydü.O yüzden tanrı küçük ölümler yarattı.Aşk gibi,hayal kırıklıkları gibi..."

Şebnem Ferah-Yalnız

Bölüm 5:
Çakma Kahraman(Part 2)

Milan

Sızıp kalmıştım resmen..Gözlerimi açtığımda baş ucumda uyumuş olan Kamer'i görünce ne kadar şaşırsam da ağzımda kelimeler düğüm olmuştu ve söylemek istediklerimi avazım çıktığı kadar susuyordum.Nedendir bilmem ama Kamerin anlattıklarına göre içimde kalan bir avuç vicdanım ona acımıştı.Aslında acınacak halde olan bendim ama...

Kameri uyandırmadan burdan bir an önce gitmek istiyordum.Motoru kapıda olmalıydı peki ya anahtarı..Elimle kafamı hafifçe kaşıdıktan sonra yapmam gereken şeyi yapıp elimi ceketinin cebine attım.Anahtar yoktu.Diğer cebine de büyük bir umutsuzlukla baktığımda elime gelen anahtarla nerdeyse havalara uçtum.Hızlıca anahtarı alıp tüyüyordum ki çarptığım şeyle yere düşmem bir oldu...Hay şansıma..
Ayağım kaska çarpmıştı ve tökezleyerek yere kapaklanmıştım.Kamer hızla yerinden kalkarak yanıma geldi ve bir hamlede beni kucağına aldı.Sinirle "iyi alıştın sen beni kucaklamaya" diyince gülümseyerek "sende iyi alıştın bakıyorum kucaklanmaya itiraz etmiyosun da.." diyince sinirle tırnağımı tuttuğum koluna geçirdim."senden gelen bir acı" diyince anlamayarak "ne diyosun sen?" dedim.Soruma cevap vermeyerek beni yere indirdi ve yere düşmüş olan anahtarı alıp "hadi gidiyoruz" dedi.İtiraz etmedim,edemezdim doğrusu.

Uzun ve sıkıcı bir yolculuğun ardından evime gelmiştim.Kamere karşı duyduğum öfkeyi ne kadar bastıramasam da beni kurtarmış olması bir nebze de iyi bir şeydi yani normal insanlara göre öyleydi.Ama ben normal değildim ve olamazdım.İnsanların yaşamak için onca sebepleri varken benim sadece hayatımda ki tek varlığı korumak için yaşamaya bir nedenim vardı.Nehir..Umarım bana olan nefreti daha da artmamıştır diye ümit ederek Kamere bir şey söyleme gereği duymadan binaya girdim.

Merdivenleri çıkarken aklımda dolaşan cümleler beni sıkmaya başlamıştı.Kamerin bana takıntılı olması,beni gerçekten kendimden bile daha iyi tanıması.Olanaksızdı ama gerçekler buydu...

Kapıya geldiğimde yavaşça kapıyı açtım.Ev buz gibiydi.Hızla kapıyı kapatıp salona ilerledim ve pencerelerin hepsinin ardına kadar açık olduğunu gördüm,neydi bu kızın derdi..Ah Nehir.

Üzerimi değiştirmek için odama ilerliyorken Nehirin kapısının açık olduğunu gördüm.Göz ucuyla içeriye baktığımda uyuduğunu gördüm ama baya bir sarıp sarmalamıştı galiba yorganı.Büyük gözüküyordu.Neyse diye geçiştirerek kapısını hafifçe çektim.Kendi odama ilerleyip üzerime rahat bir şeyler giydim ve salona doğru geçtim.İçimde nedenini bilmediğim bir ağrı vardı.Kazadan sonra ara ara olurdu ağrılarım ama bu farklıydı.İçimde kötü bir his vardı.Ve küçüklüğümden beri ne zaman böyle olsa Nehirin yanına gidip ona sıkıca sarılırdım.Artık büyümüştük ikimiz de ama o benim hala ufak bebeğim olarak kalıcaktı.Her anımı beraber yaşadığım..Beraber büyüdüğüm..

Ağır adımlarla Nehirin odasına ilerledim.Işığı açma gereği duymadan yatağının köşesine gittim ve oturdum.Bu işte bir gariplik vardı.Elimi yorgana attığımda yumuşacık olduğunu gördüm.Hızlıca yorganı açtım ve iki tane yastık.....
Ve küçük bir not kağıdı.

"Abla ben gidiyorum.Dayanamıyorum artık.Senin aslında yanımda olupta olmamana.Her gece yalnız kalmaktan sıkıldım.Ben sana bir yüküm ve ömrüm boyunca da öyle oldum biliyorum.Odanda ki kilitli çekmeceyi kırdım bugün.Açılmıyordu ama biliyodum ki tüm gerçeğim orda.Okudum hepsini,annemi,babamı,seni ve her zaman sana yük olan beni.Doğduğum için özür dilerim abla.Bana bakmak zorunda kaldığın için özür dilerim.Bu bir intihar notu değil sakın üzülme.Sadece bir özür notu.Seni ne olursa olsun seviyorum,nefret etmiyorum.Elveda..."

Gözümden akmaya devam eden yaşları silerek hızlıca odadan çıktım.Ne yapıcaktım ben..Ne yapabilirdim..Ben her zaman onun iyiliğini isterken nasıl çekip giderdi,o daha küçücük.Bensiz nasıl yaşar...

Bunları düşünürken kendimi salonun ortasında dönüp dururken buldum.Arayabileceğim tek bir kişi bile yoktu.Tek bir çarem vardı ki oda Kamer.Eli ayağı her yere uzanırdı ve eminim ki Nehiri bulurdu.Yalnız hayatımda tek çarem Kamerdi.Gerçekten inanamıyorum...

Cebimden telefonu çıkarıp Kameri aramaya başladım.İlk çalışta açtı.

"Milan?"

"Kamer senden bir şey isteyeceğim"

"İste"

Ayı.

"Kardeşim evden kaçmış."

"Ee?"

"Senden onu bulmama yardım etmeni istiyorum"

"Tamam"

"Tamam? Yani karşılıksız yapıcaksın."

"Karşılıksız demedim kardeşini bulduğumda söylerim sana ne istediğimi" dedi ardından "Adamlarımı salıyorum her yeri didik didik ararlar"

"Lü-ütfen onu bul."

"Tamam Melek sen iyi misin?"

"İyiyim ama bana Melek deme.Adımı biliyorsun"

"Görüşürüz Melek"

Suratına kapattım.İnşallah dediği gibi hemen bulurdu Nehiri.Bende boş duramazdım tabi ki.Hızla motoruma atlayıp aramam lazımdı.


"Kamer hızlansana biraz hangi sahilmiş niye ordaymış!"

"Bilmiyorum dedim gidiyoruz sus"

Şeytan diyor geçir suratına bi tane.

"Hızlı sür o zama-" dememe kalmadan birden kökledi motoru.

Kamerin adamları Nehirin telefonundan Karaköy sahilde olduğunu görmüşler.Ne alakaysa bilmiyorum ama gittiğimde sinirlerime hakim olmazsam çok kötü şeyler olucaktı ve şu iki gündür iş çıkmıyordu.Şansım iyice boka sarmıştı.

Sahile geldiğimizde motoru hızla istop etti ve büyük adımlarla yürümeye başladım.Kamer "yavaşla nerede olduklarını bilmiyorsun" diyince durdum ve "olduklarını derken?" dedim ve Kamer gözüyle bir yeri işaret etti.Kafamı çevirdiğimde Nehirin büyük bir adamın göğsüne kafasını yasladığını gördüm.Bu ne lan!

Hızla karşılarına geçtim Nehir birden doğruldu ve kekeleyerek "A-abla" dedi.Kolundan tuttum ve ayağa kaldırdım."Nehir sen ne yaptığını sanıyosun ödümü kopardın.Canımdan can gitti!" durdum ve bakışlarıyla resmen beni taciz eden adamı göstererek "Bu kim" dedim.Nehir cevap vermeden adam "Sevgilisiyim" dedi."Sevgili mi?" güldüm."Abisi diyecektin herhalde."

Nehir tam bir şey söylicekti ki adam birden ayağa kalkıp "Ooo kamer kardeşim nerelerdeydin ya?" diyince Nehirle ikimiz ikisine bakakaldık.Tesadüfün bu kadarı...

Kamerle isminin Cengiz olduğunu öğrendiğim adam lak lak yaparken ben Nehire sarılmış bankta oturuyor bir yandan da azarlıyordum.Abisi yaşında bir adamla sevgili mi olmuştu,saf...

Kamer banktan kalkıp yanımıza geldi ve "Cengiz sizi eve bıraksın" dedi.Ben sinirle "Hayır motorunu bana veriyorsun ve biz Nehirle eve gidiyoruz" diyince Kamer kahkaha attı.Lanet gamzeleri(!)

"Hayır alamazsın" dedi.Güldüm ve elinde ki anahtarı kolaylıkla kaptım.

"Fikrini sorduğumu hatırlamıyorum" dedim ve Nehiri tutup motora yürümeye başladım.Tahminimce Kamer sinirden kuduruyordu..Az bile yapıyordum ona.

Motora binip hızla eve sürdüm.Aklım o kadar karışık ve doluydu ki.Ne düşündüğümü ne düşünmem gerektiğini kestiremiyordum.Eskiden olsa tek düşündüğüm kişi Nehir olurdu.Ama aklımın ufacık bir köşesine takılıp kalmış bir adet Kamer vardı artık.Yaptığı hareketler,söylediği sözler ve anlamsız bakışlarıyla dikkatimi çekiyordu.Anlamadığım bir çekim vardı aramızda.Beni ona itiyordu.Ama benim kalbim soğuktu,buz tutmuştu ve onu eritebilecek birinin karşıma çıkıcağını düşünmüyordum.

Nehirle eve geldikten sonra sinirimden ağlamış ve Nehiride ağlatmıştım.Beraber ağladıktan sonra gülmeye başladık ve gerçekten bir kardeşe sahip olduğum için kendimi mutlu hissediyordum.En azından tamamen yalnız değildim.Hayatımda her ne kadar beni üzse de bir o kadar da mutlu edebilen bir kardeşim vardı.Canıma can katan bir kardeşim.

Saat gece 1'e geliyordu.Nehir uyumuştu ve benim her gecem uykusuz geçiyordu.Uyumayı çok seven biri olarak hiç uykum gelmemesi de ayrı bir ironiydi doğrusu.

Benan'a geliceğimi haber veren bir mesaj attıktan sonra üzerime koyu lacivert kısa bir tshirt altıma her zaman ki deri pantolonumu giydim.Saçıma sprey sıkıp hafif düzleştirdim ve hiç bir zaman sıkmadığım,süs olarak duran baharat ve çiçek kokusu parfümümü sıktım.Evet ağır kokuyordu ama kokusuna bayılıyordum.

Evden çıkıp motorumla gitmeyi es geçip yürümeye başladım.Ellerimi deri ceketimin cebine iyice sokuşturup ısıtmaya çalıştım.Hava baya serindi.

Barın önüne geldiğimde kapının önünde ki altı motor dikkatimi çekmişti.Motorlardan biri tanıdık geliyordu ama gelmemesini istiyordum.Kameri görmek istemiyordum.Nedenini bilmiyorum ama akışına kapılıp sürüklenmekten korkuyordum.Hemde benden bir yaş küçük bir adamın akışına...

Ellerimi ceplerimden çıkarıp barın kapısını açmaya yeltenmiştim ki kapı birden açıldı.Karşımda tüm siyahlığıyla Kamer duruyordu.Evet tamda istemediğim gibi oldu...Gerçekten mükemmel..

"Koruyucu meleğim bende seni bekliyordum" dedi ve basamaktan inip tam izama geldi.Hayır yakınlaşma istemiyorum demek istiyordum ama güçlü olmak zorundaydım ya da öyle gözükmek zorunda.

"Kafamı dinlemek için gelmiştim ama ne yazık ki sen varsın gidiyorum ve sakın peşime takılma!" dedim ve yüzüne bile bakmadan ıssız sokakta yürümeye başladım.Sıra sıra barlar,klüpler vardı.Işık çok az ama ses çok fazlaydı.Adımlarımı hızlandırırken sokağın köşesinde Dreams Tattoo tabelasını gördüm.Bir sürü dövme şekilleri vardı biraz daha yaklaşıp dövmelere bakıyordum ki benim yaşlarımda bir kız "İstediğiniz bir şey var mı?" diye sordu.Güldüm."Bilmiyorum" dedim.

"O zaman içeri geç sana uyan bir şey buluruz" dedi.Ne kaybederdim ki..Acı olanaksız bir şeydi ve acıya dayanmayı bilirdim.Ne kadar içimi kül etse de...

Tek tek dövme şekillerine bakarken gözüme takılan embrace your dreams yazısı oldukça dikkatimi çekmişti.Hayallerini kucaklamak...

Adının Efsun olduğunu öğrendiğim dövmeci kıza "Omuzuma melek kanadı yapıp arasına şu yazıyı yazabilir misin?" dedim.Efsun "Emin misin çok acıtır" diyince "Eminim bünyem acıya alışkın" dedim.Ve dövmeyi hazırladıktan sonra gözlerimi yumdum ve acılarımın hafiflemesini diledim...(Multimedyada dövmesi var)

Efsunun omzuma tuttuğu aynayı görünce gözlerime inanamadım.Müthiş olmuştu.Canımın yanmasına değmişti.Saat 3 e geliyordu ve acımı hissetmemek için yapabiliceğim tek bir şey vardı.İçmek...

Kamerin gitmiş olmasını dileyerek atletimin üzerine zorla geçirdiğim deri ceketimi üzerimden çıkarıp bara girdim.Omuzum gerçekten yanıyordu ve şuan soğuğu hissetmiyordum bile.

İçeriye girdiğimde bir kaç sızmış adamdan ve onların yanında oturan kadınlar hariç kimse olmadığını gördüm.İçimden derin bir oh çekip barın arkasına geçtim.Elime votka şişesini aldım ve terasa çıkan merdivenlerden terasa çıktım.Yerde her zaman üzerine oturduğum minderim vardı ve hızla üstüne oturdum.İstanbul ayaklarımın altındaydı...

Votkayı sek kafama dikiyorken alışkın olan bünyem kendini yitirmiş gibiydi çünkü başım dönüyordu.Ah yalnızlık dedim kendi kendime bir ben bir de votka şişem harikayız gerçekten.

Votkayı kafama dikiyorken hafifçe elimi açıkta kalan omzuma dokundurttum.
Kabarmıştı.
Yanıyordu.
Acıyordu,içim gibi sızım sızım sızlıyordu.

Gözlerimi gökyüzüne sabitlemiş telefonumdan da Şebnem Ferah-Yalnız şarkısını açmıştım.Keyifim tıkırındayken duyduğum sesle yerle bir olmuştu.

"S-eendemi burdasın melek" dedi sarhoş haliyle Kamer.

"Asıl yine mi sen !" dedim.

Güldü ve hıçkırdı.Yanıma gelip yere çökünce onu görmemek için hafif öne kaydım.Hıçkırdı ve "Normalde alkolden etkilenmezdim ama artık çok değiştim,beni sen değiştirdin" hıçkırdı "Benliğimi alt üst ettin" tam konuşuyordum ki sözümü kesip "Enkaz halindeyim,parçalarımı toplayamıyorum.Değişmek istiyorum,kalbimin en derinlerine kadar değişmek." dedi ve sustu.

Bende sustum.Ne diyebilirdim.

"Kanatların...Ne de yakışmışlar tenine" dedi.

Konuşmadım.

"Lütfen konuş sesini duymak istiyorum"

Elleriyle kendini gösterip "Bak çaresizim,kimsesizim görmüyor musun!" diye bağırdı..

Dengesiz herif.

"Ne dememi bekliyosun?" dedim.

"Sadece konuş bir şey demesen de olur" dedi.Ne kadar mantıklı bir cümle...

Votkamı kafama diktim ve benide hıçkırık tutmaya başladı.
Güldüm halimize.
Cidden komikti,ikimiz sırayla hıçkırıyorduk resmen.

"Çok güzelsin" dedi kısık sesle.

"Kamer çok sarhoşsun tamam" dedim.

Güldü,gözlerini yumdu ve biraz bekledi.Ardından gözlerini açtı ve "Olsun yine de güzelsin" dedi.

Gözlerine bakmak için kafamı çevirmiştim ki elinde viski şişesiyle sızmış olduğunu gördüm.

Ah Kamer bana ne yaptığını bilmiyorum ama hiç alışık olmadığım duygular olduğunu biliyorum...

Ve alışık olmadığım şeyler bana iyi gelmiyor...

Sen de dahil.

Continue Reading

You'll Also Like

920K 39K 26
Abimin arkadaşı akımını abimin arkadaşına uyguladım. Yaparken aklımdan geçen tek şey sürekli okuduğum kitaplardaki gibi olacak değil ya; Ayrıca tek b...
20.2M 1.1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...
410K 12.1K 52
*TAMAMLANDI* Nora Williams, on yedi yaşında yaşadığı sahte dünyanın içindeki gerçekliğin farkında olmayan biricik bir genç kız. Sevgilinizin ve en y...
25.2K 320 5
İblisler, Melekler, Vampirler, Avcılar, Periler, Kurtadamlar, Cadılar ve bir gizemli okul. Krallıklar ve tahtlar. Krallar ve kraliçeler. Gerçek krali...