YAYINCI -GAY

De -geceyim

2.8K 336 80

"Vay! Hayranım gelmiş, hoş gelmiş." 🖥️🖥️🖥️ Lgbt saygısı olmayanlar uzak dursun 🔪 Mais

Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm

10. Bölüm

123 23 4
De -geceyim

Elimdeki bira bardağından gergince bir yudum alıp yeniden masaya bıraktığımda, Talha, bana işaret vermişti.

"Hazırım." Yanımdaki diğer yayıncı da onay verdiğinde, o da yayını başlatmıştı.

"Selamün aleyküm, arkadaşlar."

İçimden selamını alıp biradan uzaklaştım. Tövbe estağfurullah.

"Bugün konuklarım var!" Dedi, uzatarak.

Talha pek tanınan bir yayıncı değildi, bildiğim kadarıyla. YouTube ile iş yapmaya başlamış ama hızlı büyüyen sektörde bir yer bulmak için baya bir uğraşmıştı. Bulamayınca da sektörün hızlı devlerinden Twitch'e sarkmıştı. Ne kadar başarılı olacağı da bir muamma idi, tabii.

"Burada Akın ve Kıvanç var." Dedi, eliyle bizi gösterip. Sonrasında da gülerek kendini göstermişti. "Promosyon olarak da ben."

Kendi kendime gülümserken Talha bize döndü. "Nasılsınız, gençler?"

Başımı sallayıp elimi göğsüme götürdüm. "Elhamdülillah." Talha gülerken Kıvanç da iyi olduğuna dair bir şeyler söylemişti. Onu pek sevmezdim ama kimse bilmediği için biraz iki yüzlü olacaktım.

"Şimdi," Dedi Talha, ellerini ovuşturarak. "Birkaç şey planladım ben. Öncelikle benim takipçiler, sizin geleceğinizi öğrenince birkaç video izlememizi söyledi." Başımı salladığımda devam etti.

"Sonra biraz sohbet muhabbet ederiz. Sonra da şu satranç kapışmasını yaparız. Bir de size denetmek istediğim iki çeşit yemek var."

Ben gülerek koltukta geriye yaslanırken Kıvanç sadece başını sallamıştı. Sırıtarak konuştum.

"Bu ne la, aşure gibi."

Üçümüz de gülerken Talha gülüşünü durdurarak ekrana döndü. "Bir bakalım." Dedi, ekrana bakarak. Rastgele bir video linkine tıkladığında, öne uzanıp ekrandaki yazıları okumaya çalıştım. "Akın Abi, geldik."

Gülerek göz kırptığımda, chat de aynı emojiyi atmaya başlamıştı. Talha'nın bu durumdan memnun olduğunu görebiliyordum zira sırıtarak izlenme sayılarını izliyordu. Benim izleyicilerim zaten en düşük elli bini buluyordu. Talha ise maalesef iki veya üç bin arasında seyredilen bir yayıncıydı. Anlaşılan Serdar kaliteli biri olduğunu düşünüyordu.

Kıvanç da yanımda öne doğru eğilip chat'i okumaya çalıştı. "Geç geldiniz, ha." Dedi o da gülümseyerek.

"Boş ver, gülüm. Geç gelmek iyidir." Ufak çaplı çirkin espirime ikisi de gülerken gülümseyerek ekrana bakıyordum.

. 10.000 ₺ gönderdi.

.: Yapma.

Talha, şokla ekrana bakarken ben sırıtarak geriye yaslandım. Gelmeyeceğini söylemişti ama burada olacağından emindim.

Göz kırpıp başımı salladım. "Anlaşıldı." Dedim, baş parmağımı kaldırıp.

Talha, kocaman gözlerle bana bakarken Kıvanç da onun gibiydi. Aslında biliyorlardı da belli ki gerçekte görmek daha çok şaşırtmıştı.

"Parayı sana atayım mı?" Dedi, Talha. Ne diyeceğini bilemiyor gibi bir hali vardı. Faredeki eli de titriyordu, zaten. Normalde böyle bir şey teklif edilmezdi ama babacık benim için gelmişti. Bu yüzden tereddütlü olmalıydı.

Dilimi damağıma şaklatıp başımı hafifçe kaldırıp indirdim. "Sıkıntı yok."

Talha, az öncekinin aksine daha özgüvenli önüne dönerken az öncesine kadar durdurduğu videoyu açtı. "Bunu Kıvanç'ın kesinlikle izlemesi gerekiyormuş."

İkimiz de onaylayıp ekrana dönerken YouTube videosu da açılmıştı. İkili izlerken gözlerim bir anlığına kameraya gitti. Objektife bakarken sırıtıp göz kırptım. Kendi kendime eğlenirken dudaklarımı ısırmıştım ki tekrar bildirim geldi.

. 10.000₺ gönderdi.

.: Güzelim, yapma dedim.

Güldüğüm sırada ikili bana bakmış ancak tekrar ekrana dönmüşlerdi. Talha, göz ucuyla baktığım kadarıyla, gayet keyifliydi. Kıvanç normal duruyordu ama ona gıcık kapmıştım. Neden bilmiyorum. Zaten sevmememin de belirgin bir sebebi yoktu.

Açılan videoda, Kıvanç'ın eski bir yayınında yaptığı vuruşlar vardı. Galiba Pubg gibi bir oyundu. Emin değilim pek online oyun oynamıyordum. Yine de kafasını ekranın yarısına sokması gülünmeyecek iş değildi.

"Az olmuş, Kıvanç. Biraz daha büyütseydin kafanı."

İkimiz de gülerken Talha de kıkırdayıp videoyu ilerletti. Videoda, yapamazsam ibneyim dediği bir yer vardı ve duyduğum anda gülüşüm solmuştu. Düz bakışlarla ekrana kitlenirken zaten başaramayıp ölmüştü. Büyük ihtimalle bu yüzden videoyu atmıştı, kitlesi.

Talha, laftan sonra tedirgin olsa da ses çıkarmamam üzerine diğer videoya geçti. Dişlerimi dudaklarıma geçirmiştim ki Kıvanç bana yaklaşıp fısıldadı. "Homofobik değilim. Espirisine söylemiştim."

Omuz silkip başımı çevirdiğimde, kısa bir an duraklasa da gülerek iyice dibime girmişti. "Özür dilerim, valla espiriydi."

Yüzü kulağımın dibinde olduğu için huylanıp gülerken aniden duyduğum bildirim sesi ile hızla Kıvanç'tan uzaklaştım.

. 10.000₺ gönderdi.

.: ?

"Ben galiba sıçtım." Sıkıntılı bir sesle söylediğimden sonra Kıvanç omuzumu sıkıp bırakmış, videoya dönmüştü. Tabi dön önüne dön. Yarağı yiyen benim.

Yüzüm sıkıntıyla buruşurken bir bildirim daha geldi. Heyecanla ekrana bakarken babacığın olmadığını fark ettim. Doğru, Talha bildirim için sınır koymamıştı, galiba.

Zey 20₺ gönderdi.

Zey: Abi kusura bakma, miktar için. Akın ve Kıvanç'ı çok seviyoruz. İyi ki geldiniz.

Gülümseyerek elimi göğsüme koyup başımı yana eğdim. "Eyvallah gülüm, teşekkürler. Ayrıca paranın lafını etmeyin, bendensiniz."

Bu kıro tavrıma ikili gülerken gözlerimiz ekrandaydı. Diğer video sonunda açıldığında, bir yayınımdan kesit olduğunu fark ettim.

Eski bir yayın gibiydi, pek hatırlamıyordum.

Talha bir anda mırıldandı. "Bunu atan arkadaş, sözünde durdu, demiş."

Kaşlarım anlamamış halde çatılırken ekrana yaklaştım. Video en sonunda başladı.

Yanımda, Serdar vardı. Kafam güzel gibiydi ve o da beni tutuyordu, galiba.

Hatırladım! Bu geçen senedendi. Bir arkadaşımız güzel bir alkol mekanı açmıştı. Bar gibi değil. Bildiğiniz gidip alkol almalık. Dans etmek yoktu. Boş oturup isterseniz televizyon vesaire izleyebiliyordunuz. Ufak atıştırmalıklar ile yemek seçenekleri de vardı ama temeli satış yapmak üzerineydi.

O da bize tadım için en iyi şaraplarını göndermişti. Ben daha çok bira içerdim. Tadı müthiş değildi, kekre bile sayılırdı ama alıştıktan sonra güzeldi. Şaraplar ise tamamen Serdar içindi.

Her neyse! Sonuç olarak videoda salak salak gülmemin sebebi buydu. Nefesimi bıraktığım sırada videodaki ben öne eğildi ve ekranda bir şeyler okudu.

"Abi gay misin?"

Gülerek geriye çekiliyordum, sonrasında.

"Yarak kürek konuşmayın oğlum, ne alaka?"

Bir anda, galeyana gelmiş gibi parmağımı ekrana doğrultmuştum. "Şayet bir gün erkek manitam olursa, saçlarımı boyarım. Anlarsınız!"

Sonrasında da Serdar kafama vurup yayını sonlandırıyordu.

Yüzüm alev alevken başımı çok az eğmiştim. Vay amına koyayım! Bilmeden kehanet gerçekleştirmiştim.

Dudaklarımı ısırarak göz ucuyla Chat'e bakmıştım ki bildirim geldi.

. 10.000₺ gönderdi.

.: :)

Ciddi ciddi yanaklarımın yandığını hissedebiliyordum. Hasiktir ya!

Elimle yanaklarımı tutup nefesimi üflerken Talha bana döndü. Biraz tedirgin gibiydi. "Reis kusuruma bakma, bilmiyordum böyle bir şey atacaklarını."

Mahçup ifadesi için kendime küfrettim. Adamın suçu yoktu ve benden neredeyse on yaş büyük olup da karşımda kem küm etmesi canımı sıkmıştı. Elimi omzuna atıp sıktım. "Sıkıntı yok. Hem yalan değil."

Mavi saçlarımı karıştırdığımda, gülmüştüm. O da bir an duraklasa da gülmüştü. Kıvanç, aramızda bir gerilim hissettiği için başını eğmiş konuşmamızın bitmesini beklemişti. Güldüğümüzde de rahatlayarak bakmıştı, bize.

"Neyse, erkek adamın erkek manitası olur, zaten. Değil mi Chat?"

Chat, en kalabalık olan benim izleyicilerim sayesinde neredeyse tamamen 'Evet' yazarken güldüm, kendi kendime.

"Ee sırada ne var?"

Daha sonraki birkaç video, benim korku oyunlarına verdiğim uçuk tepkiler, Kıvanç'ın oynadığı oyunlarda kaybederken verdiği tepkilerdi.

"Aa," Dedi, Talha. Aklına bir şey gelmiş olmalıydı. Bize dönüş heyecanla konuşunca gülümsedim. Biri heyecanlı olunca ben de o ruh halini paylaşıyordum. "Aklıma şey geldi. Daha önce hiç kamp yaptınız mı?"

Ben başımı salladım ancak Kıvanç yapmadığını söylemişti. Talha gülümsedi. "Benim bir tanıdık var bu işleri organize ediyor. Sizin de büyük hayranınız. Gitmek ister misiniz?"

Gözlerim açıldı, böyle bir teklif için. Hadi be! Heyecanla öne geldiğimde Kıvanç pek sıcak bakmadığını söylemişti. Haklıydı da, adamın karısı ve çocuğu vardı. Gitmek istese bizimle mi giderdi?

"Nerede yapıyor?"

Talha, Kıvanç onaylamadığı için ben açısından da umutsuz olsa da sorduğum soru için gözleri parladı. Anlaşılan tanıdık dediği kişi sadece tanıdık değildi.

"Genelde dağ eteklerinde ya da ormanlarda yapıyor. Türkiye'de istediğiniz şehre gidebilirsiniz, öyle bir imkânı da var."

Gözlerim parladı, adeta. Biraz daha öne kayıklayıp konuştum. "De kuran?"

Talha, şaşırsa da gülerek yemin etmişti. "Onun bir de vip müşterisi olursun, gidersen. Rehberlik de yapıyor."

Ben onaylayıp telefon numarasını alırken sıra satranç işine gelmişti. Ben lisedeyken ülke genelinde yapılan bir yarışmada ikinci olmuştum. İyi sayılırdım ama Kıvanç'ın seviyesini bilmiyordum ve hemen herkes iyi olduğunu savunurdu.

Talha, satranç uygulamasını açtı ve yaklaşık yarım saatlik mücadeleden sonra yaptığım yanlış bir hamleden sonra şah mat olmuştum. Dudaklarım bükülürken omuz silkerek geri çekildim. "İyi oynuyorsun, vesselam."

Kıvanç, sırıtarak övgüyü kabul ederken yemekleri yiyip tepkilerimizi de vermiştik. Nihayet yayın bitişi için Talha konuşurken sabahtandır susmayan bildirim tekrar ötmüştü.

. 10.000₺ gönderdi.

.: Araba gönderiyorum.

Başımı sallayıp teşekkür ettim. Gülümseyerek öpücük de yollamıştım ama bana laf edeceğini bildiğim için hemen masum masum bakmaya başladım. Bir şey dememişti, zaten.

Talha ve Kıvanç ile vedalaşırken apartmanın önüne gelen arabadan şoför inmiş, kapımı açmıştı. Ona teşekkür edip Talha ve Kıvanç'a el salladım.

Arabaya bindiğim gibi şoför de binmiş, çalıştırdığı gibi yola koyulmuştuk.

Gülümseyerek telefonumu çıkarıp onu aradım. Dudaklarımı ısırarak camdan baktığım sırada o da cevaplamıştı. Yüzümdeki salak gülüş büyürken mırıldandım.

"Aramamı mı bekliyordun?"

Bir süre ses gelmedi ama sonrasında sessiz olmaya çalışan kıkırtısını duymuştum. "Belki."

Sırıttım. "Ee, beğendin mi yayını?" Nereden geldiğini bilmediğim alımlı sesimle konuşurken az daha kırıtsam cilve yapacaktım, adama. Dudaklarımı ısırırken başımı eğmiştim. Salaksın ki, Akın.

Sesi yine gelmemişti. Biraz duraklamış olmalıydı. Normaldi. Benimle konuşsam ben de şaşırırdım amına koyayım.

"Senin olduğun herhangi bir şeyi beğenmeme gibi bir lüksüm yok." Dedi, en sonunda. Sonunda dedi ama güzel dedi. Sırıtarak başımı geriye yatırdım. Salak aşıklara döndüm, en sonunda.

"Öyle mi?" Dedim, artık tamamiyle cilve yaparken. Geri zekalı.

"Neden sen gelmedin?"

Aniden aklıma gelen soruyu dillendirdiğimde, şaşırmış olmalıydı. "Bebeğim," Dedi, bana kalp krizi yaşatırken. "Biliyorsun." Bekledi birkaç saniye. Bilmediğime emin olunca da nefesini bıraktı.

"Gelemiyorum." Ağzından sadece bu çıkmıştı. Nefesini bırakarak söylemişti ve eminim ki o da bu durumdan hoşnut değildi. Gülümsedim kendi kendime.

"Biliyorum, biliyorum." Güldüm. "Halledeceğiz, bunları." Dedim, uzatarak. "Tek tek halledeceğiz."

Gülüşünü duydum ve ahanda ikinci bir kalp krizi. Yavaş, zalımın oğlu.

"Keşke orada olsaydım da bir güzel öpebilseydim, seni."

Dudaklarımı ısırdım. Elimle kendime hava yollarken içimdeki son cesaret tanesiyle konuştum. "Burada olsaydın, keşke."

"Beni öldüreceksin." Güldü, tekrar. "En yakın zamanda, güzelim. En yakın zamanda." Nefesini bıraktı, sertçe. "Yanında olduğum zaman bakalım keşkeler kalacak mı?"

🖥️🖥️🖥️

Umarım beğenirsiniz

Sizleri seviyorum

Bölüm hakkında yorum yapınca mutlu oluyomuşum

Öptüm kocaman bayyyyy


Continue lendo

Você também vai gostar

192K 6.9K 26
Marinette Dupain-Cheng has wanted to be a cop and was trained to be one since birth. Trained to hunt down criminals and throw them into jail. But, on...
22.1M 684K 29
"Ethan." Aiden pauses. "I want you." He softly bites my ear. "I want to kiss you more than you will ever know." Trying to avoid the daily beatings of...
271K 7.8K 133
"𝑻𝒉𝒆𝒓𝒆'𝒔 𝒓𝒆𝒂𝒍𝒍𝒚 𝒏𝒐 𝒘𝒂𝒚 𝒐𝒇 𝒘𝒊𝒏𝒏𝒊𝒏𝒈 𝒊𝒇 𝒊𝒏 𝒕𝒉𝒆𝒊𝒓 𝒆𝒚𝒆𝒔 𝒚𝒐𝒖'𝒍𝒍 𝒂𝒍𝒘𝒂𝒚𝒔 𝒃𝒆 𝒂 𝒅𝒖𝒎𝒃 𝒃𝒍𝒐𝒏𝒅𝒆."