Kim Kiminle Ne zaman?

By Askyemektir

1.8K 331 524

Deva yıllar sonra varlığından bihaber olduğu meşhur babasından mektup alır ve onun tehlikelerle dolu dünyasın... More

Fırtına
Takip
Lacivert
İçimizden biri
Nerdesin?
Patates?
Ateş ve Su
Tehlikeli mi?
Limonlu lolipop 🍭
Siyah nokta
Everest Dağı
Kardeş💀
Sarı Kertenkele🐈
Sıcak ☘️
Jezabel
Balo♣️
Hoşgeldin Kardeşim 💣
minik çocuk

Cam

74 15 15
By Askyemektir

Medya: FIFTY FIFTY- Cupid

" I'm feelin lonely"

Bu sefer Can bağırdı yani söylemek için cebelleşti

"Oh I wiş faynd honneyy!"

"Lan doğru düzgün okusana ekrandaki yazıları" diye güldü Melih.

"Melihcim benim tarzım böyle buna Can etkisi denir" diyerek sihir efekti yaptı kendince

Ata "kulağım ağrıyo gelin yeni sanat müzesi açılmış orayı gezelim karaoke kim biz kim" diye yakındı.

Koray ve Can aynı anda homurdandılar. İkiside grubun komikleriydi ama Can resmen kuduruktu. En kafa oydu grupta vallahi.

Ben müzeleri severdim aslında ama burda Ata'dan başka seven yoktu. Melih desen yatıyordu dana gibi koltukta.

"Ben seninle gelirim Ata ama bugün antreman var olmaz " dedim.

Benim dediğim şeyle gözleri fal taşı gibi açılmış " aslansın kızım " demişti.

Ona gülümsedim ve önüme döndüm.

Can hala şarkıyı söylemeye devam ediyordu. Yanına gittim ve bende bir mikrofon alıp söylemeye başladım. Aşırı eğlenceli birşeydi lan. Can kol kola bir şekilde bir sağa bir sola giderek şarkıyı söylemeye başladık. Tekrar patlama noktası geldiğinde ondan ayrıldım ve ikimizde aynı anda zıplamaya başladık.

Bir elimle mikrofonu tutarken bir elimlede Can'ı alıp etrafımda döndürmüştüm. Benden beklemiyo olucakki başta şaşırsada sonrasında oda katılmıştı.

Şarkı devam ederken Ata'yı ve Melihide zorla yerinden kaldırmış dans ettirmiştim.

"Coşuyomuyuz Bayburt!" Diye bağırdı Koray

"Ne coşması Uçuyoruz ayol!" Diye bağırdı Can

Ata'ya baktığımda aşırı komik bir görüntüyle karşılaştım. Can, Ata'yı zorla tutmuş tango yapar gibi etrafında döndürüyordu çocuğu. Melih derbederi kendini tekrar koltuğa atmış telefona bakıyordu.

Korayı boşta bulunca ona yöneldim

"Bu gece senin sesini duymadık ha! " Dedim gaza getirmeye çalışarak.

"Sesim ağaçkakan gibi dinlemek istediğine emin misin"

"Can'ınkini duyduktan sonra her ses güzel geliyo öyle düşün " dedim gülmenin tutamayarak

Can bunu duymuş ve asık suratıyla "sesi duydunmu"

Atlamış ve "kırılan kalbimin sesini" demişti hüzünle.

Tam duygusal bağlıyıcakken Melih
Alayla "sendeki kalpte sakat mübarek herşeye kırılıyo amk" demişti.

"Hoşt! Benim kalbim prenses Sofia olur anca seni pis bulanık " diyerek kollarını bağdaştırmıştı.

Yani şimdi sadece prenses kıyafetimiz eksik ha

.

.

.

.

.

'Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye '

"Kimse bilmez kimse bilmezz" şarkının sözlerini sessizce mırıldanırken Koray yoldan ayırdığı gözlerini bana dikmiş ve " sesin güzelmiş aslında Karaokede Can'ın sesinden anlayamamışım" dedi sırıtarak.

İltifatı hoşuma giderken " sen böyle şarkılar dinlermiydin ya" diyerek konuyu kapattım.

"En sevdiğim şarkı sanırım " dedi itiraf ederek

"Benimde " dedim şaşırarak.

"Yalan " dedi inanmayarak.

"Çak !"dedim coşkuyla.

Beşlik çaktıktan sonra yola devam ettik. Yol boyu gülüşerem sohbet ettik.

Eve ulaşınca Koray'ın arabasından indim ve vedalaştım. Mazi idmandaydı heralde yoksa fırsatı kaçırırmı.

Aklıma etrafımızı saran adamların gelmesiyle duraksadım. Bu konuyu Efesle konuşmuştuk ama hiçbir fikri olmadığını söylemişti. Tabiki de inanmadım bu dediğine. Adamlar Efes'i gördükleri anda tüymüşlerdi bildiğin.

Giyindim ve hastaneye doğru yola çıktım.

Ayakkabıyı beyaz spor ayakkabı olarak düşünün

Hastaneye girdiğimde burnumun kokuya alışması için bir müddet süre verdim.

"Merhaba ben Deva Adalı DNA testi sonuçları için gelmiştim"

"Sizin sonuçlarınız çıktı şu köşedeki beyefendiden alabilirsiniz kağıtları " demesiyle oraya yöneldim.

50'lerinde bir adam oturmuş kağıtları inceliyordu.

"Deva Adalı DNA testi sonucu" diye yönelttim.

Adam gözlüğünu burnuna indirmiş ve kibirli kibirli bakıp kâğıtların yerini göstermişti.

Göz devirip kağıtları aldım. Koridorda yürürken bir yandanda kağıttaki bilgileri anlamaya çalışıyordum. Efes'in bilgileri ve benim bilgilerim vardı. Tabiki de Efes'ten başından beri şüpheleniyordum. İlk sarıldığımız an saç telini almıştım bile. Küçük bir ihtimal olsa bile herşeyi garantiye almak iyidir.

Kağıdın arkasını çevirmiştim ki bir bedene çarpmamla arkaya doğru uçup sırt üstü yere düşmüştüm. O kadar sert çarpmıştım ki kağıtlar yere uçmuştu. Kafamı tutuyordum acıyla.

Bana çarpan kadın hızla yerde kağıtlarımı toplayıp bana verdi. Topladıktan sonra "hanfendi iyimisiniz acelem vardı kusura bakmayın" diyerek beni yerden kaldırdı.

Kızı süzdüğümde kızıl gür saçlı ve fiziği gayet güzel olduğunu anladım. Bak şimdi işler değişir. İç sesime gülüp önüme döndüm.

"Sorun yok olur öyle şeyler" dedim gülümseyerek.

"Tekrar özür dilerim bu arada ben Dora" diyerek elini uzatmıştı.

Ne komik isim ama güzeldi

"Bende Deva ismin güzelmiş" dedim gülümseyerek.

Kızdan dişil enerji akıyordu resmen özgüven tavan ve dik bakışlıydı utangaç konuşmasina rağmen.

"Umarım birdaha karşılaşırız acele etmem lazım yoksa baş hekimim beni kovucak sanırım" gamzelerini bahşederek yanımdan koşar adım ayrılmıştı.

Ona el salladım ve önümdeki kağıtlara döndüm. Nerde kalmıştımm

İstediğim yeri buldum sanırım.

Elimle o yeri tutup okuyunca gözlerim irice açıldı.


"Efes Adalı ve Deva Adalı'dan alınan örnekler arasında hiçbir bağlantı bulunamamıştır"

Yani negatifti

Ama nasıl herşey uyuşuyordu. Yine yanılmıştım, kendimce birşeyleri halletmeye çalışıyordum ama nafile.

Sanırım gerçekten pozitif çıkmasını istiyordum. Bu kadar üzülceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.

Belki de herşeyi olduğu gibi bırakmak lazımdır. Uğraşmaktan çok yoruldum.

.

.

.

.

.

.

Yolda ilerlerken hala düşünüyordum aklımdan çıkmıyordu negatif çıkması. Aman önüne gelen herkesten umut edersen olucağı budur.

Telefonumdan gelen titreşimle ekranı açtım. Bilinmeyen numaradan bir mesaj.

" Ayışığı kafe saat 21.30 en sevdiğin köşe"

En sevdiğim kafeydi ve sevdiğim köşe? Bu arkadaşlarımdan biri olabilirdi ya da belki de oydu

Ama bu kadar tehlikeliyse halk içine çıkamazdı ki. Bu bizimkilerden birisiydi büyük ihtimalle.

Saate baktığımda 21.25 ti

Ulan insan yarım saat önceden yazar 5 dakika önce yazmak nedir.

Hızla yürümeye başladım. İçimdeki meraklı Melehat susmuyordu


.

.

.

.

.

.

.

.

Mekanın ay figürleri görünmüştü. Sonunda!

Kapıdan içeri girdim. Bu kafe cidden muazzamdı

Arka denize bakan masaya doğru gittim.

Heryer bomboştu

Normalde çok kişi olmasada hiç bu kadar boş görmemiştim. Neden boş lan gerildim şimdi.

Yavaş yavaş ilerledim manzaranın keyfini çıkartarak. Masanın bulunduğu yere gittim. Masada kimsecikler yoktu. Trol mu yoksa lan

Masaya oturdum ve saate baktım 21.55'ti

Oflayarak yerimde kıpırdandım. Şakaydı işte ya mal gibi geldim bide o kadar yolu. Garsonlar gelip ne istediğimi sordu. Kendime soğuk bir kahve sipariş edim telefonumda oynamaya başladım.

Moda oyunu oynama vaktii!

Kızımın kıyafetlerini değiştirip yarışmaya kattım. "Püü benim kızım daha güzeldi " dedim kaybettiğimi görünce. Sinirle telefonumu masaya bıraktım. Tekrar elime aldım ve saate baktım.

Yuh 22.32 olmuş saat sözde bir saat önce buluşmam vardı. O numarayı eve gidince illaki bulucaktım. Sandalyemi geriye çektim ve tam kalkıcakken arkamdan gelen sandalye kıpırdanma sesiyle yerimde dondum kaldım tabiri caizse.

Ve yavaşça kalktığım koltuğa geri yapıştım.

Şuan sandalyede sırt sırta yönünde oturuyorduk ikimizde. Arkama bakmaya cesaret edememiştim. Sessizce bekledim yerimde.


Birkaç dakika sonra garson gelmişti arkamdaki masaya.

"Her zamankinden mi efendim?"

Ses çıkmamıştı, garson "tamamdır" diyip gitmişti oradan.

Huzursuzca yeridme kıpırdandım. Ben mal gibi niye bekliyorum ki belli ki sadece müşteri. Hala bekliyordum sessizce. Garson masaya siparişi bırakmış ve gitmişti bile. Sanırım oda içecek sipariş etmişti sese bakılırsa.

Boğaz temizleme sesi gelmiş ve ardından

" Sandığımdan fazla sabırlısın"









Bittii


Bölüm nasıldı beğendiniz mi

Bölümleri kısa kısa atıyorum daha zevkli

Diğer bölüm için tahminlerinizi yazmayı unutmayın





Continue Reading

You'll Also Like

10K 484 16
17 yıl boyunca boşuna acı çektim,boşuna ağladım,boşuna kimseyi bulamayıp kendime sarıldım,kendi gözyaşlarımı sildim.Çünkü kimse yoktu.Kendi kendimin...
1.7M 60.9K 57
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
850K 58.7K 35
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
70.4K 3.4K 23
Klasik bebek karşımından daha farklı bir kurgu. Iraz, 18 yaşın da bir genç kızdır. Hayatı boyunca tüm zorlukları atlatmış güçlü bir kız. Peki, hayatı...