DİCLE

נכתב על ידי -Freya_8-

240K 12.2K 2.8K

Siz: Bir dakika... Siz: Ben Zehra olmadığıma göre siz kimsiniz? 0588*******: Ne demek Zehra değilsin? Benim t... עוד

🌸1🌸
🌸2🌸
🌸3🌸
🌸4🌸
🌸5🌸
🌸6🌸
🌸7🌸
🌸9🌸
🌸10🌸
🌸11🌸
🌸12🌸
🌸13🌸
🌸14🌸
🌸15🌸
🌸16🌸
🌸17🌸
🌸18🌸
🌸19🌸
🌸20🌸
🌸21🌸
🌸22🌸
🌸23🌸
🌸24🌸
🌸25🌸
🌸26🌸
🌸27🌸
🌸28🌸
🌸29🌸
🌸30🌸
🌸31🌸
🌸32🌸
🌸33🌸
🌸34🌸
🌸35🌸
🌸36🌸

🌸8🌸

9.2K 464 119
נכתב על ידי -Freya_8-

Selamın aleyküm!

Bölüm biraz geç kaldığı için özür dilerim. Sizi çok tutmadan iyi okumalar dilerim🤎

Ne yapsam ya da ne tepki versem bilemiyordum. Öncelikle bu adam kimdi neyin nesiydi, dolandırıcı mı? Sapık mı? Ya da ne bileyim başka bir şey mi?

Ben bu işten hiç bir şey anlamadım.

Cevap versem mi vermesem mi diye kararsızlar mesajları tekrar tekrar okurken içeriden Yağmur'un bana seslendiğini duydum.

"Dicle! Nerede kaldın ya? Senin kek yanıyor canım." Hızla elimdeki telefonla beraber mutfağa koştum ve keki hemen fırından çıkardım. Fırını da kapatırken rahat bir nefes verdim. Ama bir şey eksikti.

Telefonun yok Dicle.

Gözlerim kocaman oldu ve sağıma soluma bakarak hızla telefonumu aramaya başladım.

"Ohaaa! Yok artık! Bu ne Dicle?"
Yağmur'un elindeki telefonuma ve onun tepkisi ile meraklanarak bakmak için kalkan Esra'ya baktım. Esra'nın yüzü şekilden şekle girerken sadece onları izliyordum.

"Bu kim ya?" Esra dan çıkan soru nidası ile çok bilmiş ukala bir ifade ile cevapladım onu.

"Zehra'nın abisi." Bana yüzünü buruşturarak baktı. Ben ise sadece omuz silktim.

"Ne bileyim ben kim? Yazmış işte yine. Ama bu sapık falan çıkmasın. Hiç güvenemiyorum. Nasıl bir çağda yaşıyoruz biliyorsunuz." Nasıl güvenebilirdim ki? Hem günahtı böyle benimle konuşması.

"Ya bir şey diyeceğim, bu adam ilk başta hiç böyle bir şey demedi yani zaten ona yazan yanlış numara konumundaydın. Doğru değil mi?" Yağmur'un söyledikleriyle başımı salladım.

"Ne oldu da birden adamın hayatının aşkı oldun?"
"Nereden hayatının aşkı oluyormuşum ya!" Kapıdan bir anda yükselen ses ile hepimiz irkildik.

"Kim kimin hayatının aşkıymış." Kapıdan bakan teyzem ile bir anda panikleyerek elimi ayağımı nereye koyacağını şaşırdım.

"Şey teyze, hani bir dizi vardı ya. Ondan bahsediyorduk."
Hemen atladım ve annemin öbür kopyası olan teyzemin buna inanmasını bekledim.

"Siz dizi mi izliyorsunuz ki?"

Al işte açık verdin.

"Kore dizisi teyze bu. Biz kore dizisi izliyorduk ya. Ondan işte." Söylediklerimin ardından Yağmur ve Esra hemen beni onaylarcasına başlarını salladılar.

"Aynen anne. Hani sana göstermiştim ya ben o dizi işte." Teyzem bize kısa bir süre baktıktan sonra inanmış olacak ki başını salladı.

"Neyse, çorbayı karıştırın dibi tutmasın. Mutfağı da çok dağıtmadan yapın ne yapıyorsanız."

"Tamam teyzem." Bana baktı.
"Ben şimdi komşuya iniyorum. Gelirim bir yarım saate."
Dedi en az iki saat oturmaya giderken.
Ay sanane iç ses.

Teyzem giderken rahat bir nefes verdim.

"Bana bakın, bundan kimsenin haberi olmayacak." Dedim tehditkar bir ifadeyle. Karşımdaki iki şahıs ise bana küçümser ifadelerle baktılar.

"Allah aşkına ne zaman ağzımdan bir şey kaçırdım?" Esra bana hitaben konuştuğunda hiç tereddüt etmeden cevapladım

"Her zaman."
"Her zaman."
Yağmur'la aynı anda dediğimiz şey ile kırgın bir şekilde bize baktı.
《•》
"Tuzu fazla olmuş Esra." Dedim yüzümü buruştururken. Esra hemen eline aldığı köfteyi ağzına attı.

"Ay evet! Baya tuzlu olmuş ya!" Dedi o da beni, gibi bir yüz ifadesi kullanırken. Bir anda telefonuma gelen mesaj ile elimi telefonuma attım ve cebimden çıkardım. Annem bir ses kaydı almıştı. Açıp dinlemeye başladım.

"GOLLL! GOL ATTIK LAN! LAN MERT NE YAPIYORSUN ORADA, DAHA OYUN BİTMEDİ. YAVUZ, FIRAT TUTUN ŞUNU! NASIL TUTAYIM BEN! LAN YAVUZ TUT ŞUNUN UCUNDAN! BIRAKIN LAN BENİ ATACAĞIM SENİ AŞAĞI!" ses kaydını açmamla odayı anlaşılmayan bağrış sesleri doldurmuştu. Tek anlayabildiğim şeyler bunlardı. Bir anda şaşkınlıkla telefonumun ekranına döndüm.

Annem🤍:Korkuyorum ben kızım.

Mesaja bakıp gülmek ve gülmemek arasında kaldım. İçeri giren Yağmur'a da dinlettim kaydı. Onlar gülerken ben de anneme bir yandan mesaj atıyordum. Bir anda başka bir yerden mesaj gelince annemin sohbetinden çıktım ve mesaj gelen sohbete yani onun sohbetine girdim.

0548*******:Bir cevap bile vermeyecek misin?

0548*******:Tamam, belki biraz hızlı oldu ama ben eminim.

0548*******:Kötü niyetli biri değilim, benim de kız kardeşim var.

0548*******:Ben sadece gerçekten ömrün ömrüm olsun istiyorum.

0548*******:Belki diyorsun, neden böyle yapıyorsun? Kimsin sen?

0548*******:Emin ol, beni tanıdığın ilk anda bile anlayacaksın.

Siz: Gerçekten neden böyle yapıyorsunuz anlamadım. Beni gördünüz mü de böyle yapıyorsunuz?

0548*******:İlk cevabını böyle beklememiştim.

0548*******:Ama olsun. Sorunu cevaplayalım.

0548*******:Evet seni gördüm.

0548*******:Aslında ailem evlenmemi çok istiyorlardı ama ben istemiyordum.

0548*******:Ama seni gördüğümde yıllardır sakındığım fikir aklımın orta yerine kuruldu.

0548*******:Böyle yazışmanın günah olduğunu biliyorum.

Siz: Niye yazıyorsun o zaman? Yazma.

0548*******:Ben yazmasam bile bu iş olacak. Çünkü Dicle ve Fırat'ın yolları en sonunda birleşir. Sen benim Dicle'm olursan ben de sana Fırat olurum. Sadece düşünüp bana tanışma konusunda cevabını söyle.

0548*******:Hayırlı geceler.

Telefona öylece bakakalmıştım.

Yalnız en ufak bir şeyde bile etkilenirsen bizim işimiz iş değil. Kendine gel kızım!

İç sesimin öfkeli bir şekilde beni sarsacak kendime getirmesine telefondan başımı kaldırıp karşımda oturan ne konu hakkında konuştuklarını bilmediğim kızları dinliyormuş gibi yaptım.

Akşam böylece bitti ve beni bol uykusuz geceler bekledi.

《•》

Ben bu adama neden hemen inanmıştım ki? Belki sıkıldı ve işletecek birini arıyordu ve zaten elinde hazır olan numaramı kullandı? Belki yalan söylüyor bana rasgele denk gelen o adam değil?

Kafamda o kadar çeşitli düşünceler vardı ki aralarında kayboluyordum. Beni nerede görmüştü ki? Çok mu güzeldim ki?

Şu egoya bak. Sen misin güzel? Sabah aynadaki aksinden korkan sen değil misin kızım?

Aman be! Beğenme sen de hiç bir şeyi.

Ona hiç güvenemiyordum. Çok şüpheli ve güvenilmezdi. Aslında ben bunu neden bu kadar taktığımı da anlamamıştım. Boş versene Dicle!

Sana evlilik teklif edildiği için takman normal değil mi?

Dalga geçiyor o benle.

Çok da dalga geçiyor gibi değil ama neyse sen bilirsin.

"Aloooo! Sana diyorum Dicle!" bir anda fazla bir sarsılmanın etkisiyle oturduğum koltuktan düşecek kadar sürüklendim. Daldığım düşünce çukurundan çıkıp bağıran ve beni koltuğun öbür ucundan ayağı ile iten abime döndüm.

"Ne yapıyorsun abi ya?! Düşüyordum neredeyse!" abime çemkirdiğimde yüzünü buruşturup bana baktı o da.

"Sus kız, cırlama. Hem sesleniyoruz sesleniyoruz duymuyorsun." 

"Ne diyorsun abi ya!"

"Bana su getir." ayağını uzatıp emir kipi ile konuşması beni o kadar sinir etmişti. arkamda belimi destekleyen yastığı tutup yüzüne fırlattım.

"Kalk kendin al! Ayağın kolun yok mu senin?" hemen yerimden kalktım ve abim beni kibarca(!) hırpalamadan odama kaçıp kapıyı da kilitledim.

Dün Yağmurlarda bu konuyu bayağı tartışmıştık. Ve onlar benimle dalga geçildiği kanısındaydı. Aslında ben de öyle düşünüyordum. Ama içimden bir ses sürekli kulaklarıma fısıldıyordu.

"Ya dalga değil de ciddiyse?" ama bu da düşük bir ihtimaldi. Yani beni görüp üstüne kim olduğumu tanıyabilecek kadar burnumun dibinde olamazdı.

Aslında tanıdığın bir Zehra'nın abisi var. Bil diye dedim.  

Saçmalama abimin yaşında adam, bana niye baksın? Saçma sapan konuşma iç ses.

Yatağımın üzerine uzanıp üzerimdeki pijamanın desenlerine parmaklarımı dolaştırmaya başladım. Daha sonra ise aklıma tilkilerin soktuğu fikri bir anda hayata geçirmek üzere telefonumu çıkardım. Hırsla onunla olan sohbetimize girip yazmaya başladım. 

Mesajı yazdığımda bakışlarımı mesajın üzerinde defalarca gezdirip kafamda tarttım. Gönderse miydim? Ama bir anda içime büyük bir öfke oturdu. Benimle o istediği gibi dalga geçerken gururumu da hiçe sayıyordu. Ben ise bir mesajı bile atmadan defalarca kez düşünüyordum 'Acaba doğru mu yapıyorum?' diye. O sanki çok doğru yapıyordu da!

Hızla gönderdim ve mesajımı son bir kez daha okudum.

Siz: Düşündüm ve benimle dalga geçtiğiniz kanısına vardım. Benimle bir daha uğraşmayın yoksa sizi şikayet ederim. 

Yüzümdeki 'hah şimdi oldu' ifadesiyle hızla numarayı engelledim. Bir anda yaptığım şey ile ekrana öylece baktım.

Doğru mu yapmıştım?

16.07.2023

Yazım hataları varsa kusura bakmayın.

Bölüm biraz geç kaldı çünkü bu hafta boyunca hem yoğun hem de yorgundum bundan kaynaklı bölüm yazamadım.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Karakterler hakkındaki düşünceleriniz?

Kitap benim yayınladığım ilk kitabım o yüzden mantık hataları ve saçma olan yerleri elbette ki olur bu yüzden buna göre okumanız beni mutlu eder.

Oy ve yorumlarınız beni çok mutlu ediyor. Desteklerinizi esirgemeyin.

Kendinizi iyi bakmanız dileğiyle bir sonraki bölümde görüşürüz🖐

המשך קריאה

You'll Also Like

2.4K 93 11
Hümeyra kendi halinde normal tesettürlü bir kızdır. Arkadaşının verdiği numarayı kendi sınıf arkadaşı sanırken gerçekte o numaranın okulun zorbasına...
2.9K 239 30
Birbirinden güzel 9 kızdık aslında biz... Hayat bizi çok güzel tesadüfler ile bir araya getirdi. Biz dünya gittikçe kötüleşirken inadına birbirimize...
499K 36.9K 35
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hik...
41.2K 3.1K 6
Louis Tomlinson'ın dersi geçmek için tek çaresi kendisine verilen projeyi yapmaktır ve projeyi tamamlayabilmesi için kendisine yardım edebilecek tek...