𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktür...

By ihtimallerdahilinde

424K 22.6K 4.7K

Galatasaraya ömrünü adamış Asel, sevdiği futbolcu Kerem Aktürkoğlunu savunmak için Twitter da bir thread seri... More

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 4

Özel Bölüm 2

4.9K 322 162
By ihtimallerdahilinde

"Minik, hoş geldin. "

(Bölüme geçmeden önce cinsiyet tahminlerinizi buraya alalım 👉🏻)
***

Tecrübe yaşayarak edinebileceğiniz bir şeydi. Yol ne kadar dikenli olursa tecrübeleriniz de bir o kadar artardı. Geçmiş korkularınız yol boyunca gün yüzüne çıkar, size acaba? dedirtirdi. Çünkü korku bedenimizi diğer duygulardan daha çabuk ele geçirirdi ve ona kapılmak diğer her şeyden daha kolaydı.

"Nasıl oldun?"

Keremin edişeli sesi kulaklarıma ulaşırken bakışlarım ona çevrildi. Üstüne giydiği beyaz tişört ve evden acele bir şekilde çıktığımız için altındaki eşofmanıyla benim aksime güzel gözüküyordu. İçinde bulunduğumuz durum olmasa hep böyle giyinmesi için baskı yapardım.

"Aynı, tek fark sancıların süresi azaldı."

Kerem dediklerimle yatağın kenarına otururken terlemiş saçlarımı arkaya itti. Bir eli birkaç dakika sonra orada olmayacak şişmiş karnıma giderken yavaşça okşadı.

"Biliyorsun, bu kadar acı çekmeyeceğinin garantisi olsa hep böyle kalmanı isterdim."

Söyledikleri ile kahkaha atarken vücudumda gezinen sancı gözüme çok küçük gelmişti.

"Tabii," dedim ve vücuduma giren ani sancıyla derin bir nefes aldım. "O kadar kiloyu sen almadın."

Bu sefer kahkaha atan Kerem olurken bunun kendim için bir problem olmadığını biliyordum. Hamilelik boyunca aldığım kilolar önemli değildi gözümde ama bu işin şakasıydı. Kendi kendime dalga geçebilecek duruma gelmem biraz uzun sürse de en sonunda bunu başarmıştım.

"Sezaryan olacaksın, neden bu kadar acı çekmene izin veriyorlar?"

Keremin sesi ciddileşmişti. Öyleki sanki az önce gülmemiş gibiydik. Duygu değişimi ani olan bir insan değildi ama içinde bulunduğum durumun benim kadar onu da rahatsız ettiğini biliyordum.

"Çünkü normal doğum diye konuşmuştuk hayatım, bizim çocuğumuzun ani kararıyla sezaryana döndü ya."

Hatırlattığım şeyle Keremin ciddi bakışları değişirken beni kafasıyla onayladı. Gecenin bir körü suyumun gelmesi ile hastaneye gelmiş, açılmamın yeterli seviyeye ulaşmaması ve bebeğin doğum kanalına girmemesi ile ani bir şekilde sezeryana dönülmüştü.

Odaya giren hemşire ile konuşmamız kesilirken ikimizin de bakışları oraya dönmüştü. Hemşirenin gelmesiyle Kerem yanımdan kalkmış, bunun yerine ellerimizi birleştirmişti.

"Nasıl hissediyoruz?"

Hemşirenin güler yüzüyle sorduğu soruya tebessümle cevap verdim. İyiyim demek kesinlikle yalan olurdu ve bunu şu an odada bulunan herkeste biliyordu.

"Çok iyi olduğumu söyleyemem."

Hemşire kafasıyla onaylar anlamda başını salladığında yanımda duran NST cihazına yöneldi. Birkaç şeye baktıktan sonra odaya giren doktorla bu sefer bakışlarımız oraya yönelmişti.

"Evet, annemizi artık ameliyat için alalım."

Keremin elimdeki tutuşu sıkılaşırken içimde büyük bir heyecan belirmişti. Bakışlarımız birleşirken gözlerinin dolu dolu olduğunu görmek benim de gözlerimin dolmasını sağlamıştı.

Yanımızdaki hemşire karnıma sarılı NST cihazını çıkarırken koluma takılı serum kalmıştı. Doktor elinde tuttuğu belgelere bakarken ameliyat için tamamen hazır hale gelmiş, birkaç görevlinin de gelmesiyle ameliyathaneye doğru ilerlemeye başlamıştık.

Kerem elimi bir saniye olsun bırakmıyor, benimle beraber ilerliyordu. Yanımda olduğundan beri ağzını açmamıştı ama içinde fırtınalar yaşadığını ve onun da en az benim kadar heyecanlı olduğunu biliyordum. Ağzını açmıyordu ama bakışlarımız her birbirine değdiğinde söylemek istediklerini anlıyordum.

Dışarıda bizi bekleyen aile üyelerimiz daha da gözlerimin dolmasını sağlarken diğer elimle gözyaşlarımı sildim. Çoğu Galatasaray oyuncusu da buradaydı ve bizi bekliyorlardı. Geldiğimizi görmeleriyle hepsi ayaklanırken hepsinin gözünde gülümseme vardı.

"Aseell," yanıma gelen Tuğçe yatağın kenarındaki demiri tutarken gülümsedim. "Hepimiz seni ve miniği bekliyoruz, korkma sakın."

Tuğçenin söylediklerine Elifte aynı şekilde destek verirken gözlerimden bir yaş daha aktı. Asansöre gelmemizken yanımızda olan kalabalık dağılırken asansöre benimle binen tek kişi Kerem olmuştu. Elimi bir saniye olsun bırakmıyordu.

Kaç kat indiğini bilmediğim asansör bizi ameliyat katına getirirken sedye bir kez daha hareketlendi. Her saniye heyecanım artıyor, korku arka planda kalıyordu.

Kapısından içeri girdiğim ameliyathanede Keremle ellerimiz ayrılırken bakışlarım ona döndü. Tüm bu süreç boyunca sessiz kalan sevgilim gülümsedi ve dudaklarını araladı.

"Geleceğim yanına, hazırlanıp gelicem tamam mı?"

Söylediği sözler güven verirken gülümsedim. Gözümden akan yaşı silerken kapınan kapı ile Kerem arkamda kalmış, yalnız kalmıştım. İçimde hareketlendiğini hissettiğim minik ile kavuşmamıza dakikalar kalmışken derin bir nefes aldım.

Ameliyathaneden içeri girdiğimizde hemşirelerin yardımı ile sedyeye yatarken bembeyaz ameliyathaneye giren doktorumla bakışlarım oraya döndü. Beni görmesi ile yüzüne bir gülümseme kondurmuştu.

"Hazır mıyız güzel anne?"

Doktorun sorusu ile bu sefer ben gülümserken derin bir nefes aldım. Onaylar anlamda başımı salladım. "Hazırım."

Hemşire birkaç değerimi kontrol ederken ameliyathaneye Kerem girmişti. Üzerine giydiği önlük, maske ve bandanayla ameliyata girecek doktorlardan farkı yoktu.

"Evet annemiz, size kısaca süreçten bahsedeceğim. Sezeryanı yarı narkozlu istediğiniz için yarı narkoz vereceğiz. Tüm bu süreç boyunca uyanık olacaksınız ama bir şey hissetmeyeceksiniz. Yaklaşık yirmi dakika sonra ise bebişinize kavuşacaksınız. Şimdiden hayırlı olsun."

Doktorun söylediklerini dinlerken Kerem yanımda belirmiş, ellerimiz yeniden birleşmişti. Hemşirelerin verdiği narkoz ile vücudum uyuşmaya başlarken nabzımın hızlandığını hissedebiliyordum.

"Asel hanım şu an vücudunuz tamemen uyuştu. Şu an başlıyoruz, lütfen bir şey hissederseniz söyleyin."

Doktorun söylediklerini yeniden başımla onaylarken kafamın hizasında olan şey önümü görmemi engelliyordu. Vücuduma değdiğini hissettiğim demir irkilmemi sağlarken Kerem tuttuğu elimi biraz daha sıktı. Ellerinden birisi saçlarımı okşuyor, diğeri elimden tutuyordu.

Alnımda hissettiğim öpücük ile bakışlarım ona dönerken gülümsedim. Bakışlarımız birbirinden ayrılmazken gözlerimden bir yaş akmış, Keremin eline düşmüştü. Yanaklarımdan akan gözyaşımı silerken alnıma yeniden bir öpücük kondurmuştu.

"Eveet annemiz, miniğimize kavuşmamıza çok az kaldı." Doktorun söyledikleriyle bakışlarımız birbirinden ayrılırken derin bir nefes aldım. Hissettiğim heyecanın bir tarifi olmazken göremiyor olmak sinirimi bozuyordu.

"Ne oluyor şu anda?"

Dudaklarımdan çıkan soru cümlesi ile Kerem parafın arkasına dönerken kısa bir süre sonra yeniden bana dönmüştü. "İnan bana, görmek istemezsin."

Söylediği şey ile gülümserken gözümden bir yal daha akmıştı. Gözümden her yaş akışında Kerem üşenmeden hepsini siliyor, alnıma sürekli öpücükler konduruyordu.

"Minik bebeğimizin annesi de babası da Galatasaraylı, sanırım tuttuğu takım şimdiden kesin olan tek bebeğimiz."

Doktorun söyledikleri ile ikimiz de gülmüştük. Saniyeler geçerken içimdeki heyecan artıyor, kimsenin bir şey söylememesiyle içimdeki heyecan daha da artıyordu.

"Eveet, bebeğimiz an itiraberi ile," doktor birkaç saniye durduktan sonra yeniden konuşmuştu. "Geldi.."

Doktorun söyledikleri ile ağzımdan bir hıçkırık kaçarken birkaç saniye sonra duyduğumuz ağlama sesi ile Kerem de ağlamaya başlamıştı. Hayatımda daha önce tatmadığım bir duyguyu hissediyor, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum.

"Annemizle babamızı güzel kızımızla buluşturalım."

Gözyaşlarım bir sicim gibi yanaklarımdan süzülüyor, duyduğum bu ağlama sesi hayatımda duyduğum en güzel melodi gibi geliyordu. Kerem elimi dudaklarına götürmüş, ardı ardına öpücükler kondurmuştu.

Beyaz bir kundağa sarılmış kızımız yanıma getirilirken ikimiz de büyülenmiş gibiydik. Hemşire bebeği yanıma koyarken kokusunu derince içime çekmiştim. İçimde beliren iç güdü onu sıkı sıkı tutmamı söylerken narkozun etkisi ile bunu yapma imkanım yoktu.

"Bebeğimizi kontrolleri için alıyoruz annesiyle babası, siz biraz daha buradasınız."

Yanımızdan ayrılan kızımız ile Keremle bakışlarımız birleşmiş, ikimiz de gözyaşları içinde gülümsemiştik. "Kerem," akan burnum ile burnumu çekerken Kerem sıkı sıkı elimi tutmuştu.

"Çok güzeldi Asel, bizim çocuğumuz, bizim kızımız."

Alnını alnıma dayamış, gözlerini kapatmıştı. Gözlerinden akan yaşlar tenime değiyor, orada benim gözyaşlarıma karışırıyordu. İkimiz de duygu doluyduk ve bunu saklamaya ihtiyaç duymuyorduk.

"Annemizi odasına alabiliriz."

Doktorun söyledikleri ile birbirimizden ayrılırken hemşirelin yardımı ile yeni bir sedyeye binmiştim. İlerleyen sedye ile ameliyathaneden çıkmış, asansöre bindirilmiştim. Keremin hemen arkamdan geliyor olduğunu bilmek kendimi daha rahat hissettirirken asansör birkaç kaç çıkmış ve odamın olduğu kata çıkarmıştı.

Yavaş yavaş narkoz etkisini kaybederken asansörün kapısı açılmış, pembe balonlarla süslenmiş odama getirilmiştim. Doğuma girerken olanın aksine hastane koridorunda kimse kalmamıştı, herkes büyük ihtimalle kızımızı görmeye gitmişti.

İçeride beni bekleyen Elif bebek yatağını düzeltirken ikramlıklara da göz gezdiriyordu. Hareketlenmeyi hissederken bakışları bana dönmüş, yüzünde büyük bir gülümseme ile yanıma adımlamıştı. Yatağım yerine yerleşirken dolu gözlerle etrafa bakıyor, bu anın gerçek olup olmadığını sorguluyordum.

"Asel," titrek sesi kulaklarıma ulaşmış, onun sesini duymamla bende yeniden ağlamaya başlamıştım.

"Gördün mü?" diye sordum. "Çok güzeldi Elif, minicikti gördün mü?"

Elif onaylar anlamda başını salladığında eliyle gözündeki yaşları sildi. Ağlamaktan burnu ve gözleri kızarmıştı. Buraya geldiğinde ki halinden eser yoktu. Geçmişe baktığımda Elif gibi bir dostum olduğu için şükrediyordum.

"Anne oldun." Söylediği şeyin ardından burnunu çekmiş, benim aylardır kabullendiğim o gerçeği söylemişti. Ben anne olmuştum. Hissedemeyeceğim kadar büyük bir mutluluk damarlarımda akarken bu mutluluğumu kıyaslayacak bir şey bulamıyordum.

Açılan kapı ile bakışlarımız oraya dönerken kızaran gözleri ile içeri Kerem girmişti. Bakışlarımız birbirini bulurken Kerem acele etmeden yanıma gelmiş, yatağın kenarına bir sandalye çekerek elimi tutmuştu. Elimin üstüne bir öpücük kondururken dudaklarımı araladı.

"İyi misin?"

Sorduğu soru ile başımı sallamış, büyük bir tebessüm yollamıştım ona. Kerem önüme gelen saçı düzeltirken Elif poşetten çıkardığı tacı vermiş, Keremle beni odada yalnız bırakmıştı. Tacı kafama takan Kerem her bir ayrıntımı ciddi bir şekilde izliyor, yüzüne bir tebessüm konduruyordu.

"İyiyim," dedim ve bakışlarım kapıya çevrildi. "O nerede?"

Sorduğum soru ile Kerem gülümsemiş, dudaklarını aralamıştı. "Birazdan getirirler."

Açılan kapı ile bakışlarımız oraya dönerken içeriye Galatasaray oyuncuları ve Elif girmişti. Hepsinin yüzünde büyük bir mutluluk varken herkes birbiri ile şakalaşıyordu.

"Aseeel!" Torreira'nın neşeli çıkan sesi ile bakışlarım oraya dönmüştü. "Çok tebrik ederim, kızın da en az senin kadar güzel."

Torreira'nın ardından diğerleri de sırasıyla bizi tebrik ediyor, içten bir şekilde hepsinin tebriğini kabul ediyorduk. "Bunu kabul edemiyorum." Yunusun sahte bir hüzünle söylediği şeyle bakışlarımız ona dönmüştü.

"Ne demek en yakın arkadaşım baba oldu ve ben artık amcayım?" Söylediği şeyin ardından elini gözüne götürmüş, sahte gözyaşını silmişti. Odada bulunan herkes gülerken Yunus ciddiyetini bozmamış, bu sefer de elini alnına götürmüştü.

Onun bu tiyatrosunu açılan  kapı bozarken ben dahil herkesin bakışları oraya dönmüştü. Odaya giren pembe küvez ile yerimden doğrulmuş, bakışlarımı oraya sabitlemiştim. Heyecanla küvezin yanıma gelmesini bekliyor, dolu gözlerimin akmaması için büyük bir çaba harcıyordum.

"Biz geldik."

Hemşirenin sürdüğü küvez yanımda durduğunda büyük bir heyecanla kollarımı açmıştım. Kucağa alınan kızım sessizce duruyor, etrafında olup bitenden bir haber bir şekilde uyuyordu. Hemşirenin kucağıma vermesiyle kollarımın arasında duran bu güzelliği sıkı sıkı tutmuştum.

Bakışlarım Kereme dönerken onun da bizi izlediğini görmüş, bakışlarımızın birleşmesiyle yanımıza adımlamıştı. Sandalyeye oturmak yerine yatağa oturmuş, kucağımdaki kızımızın elini tutmak için işaret parmağını uzatmıştı.

Kızımız ise bu daveti geri çevirmemiş, uzatılan eli sıkı sıkıya tutmuştu. Gözümden akan yaş Keremin eline düşmüş, ikimiz de istifimizi bozmadan kucağımdaki bu güzelliği izlemeye dalmıştık.

"Çok güzel."

İkimizin de ağzından aynı anda çıkan cümle ile bakışlarımız birbirine dönmüş, birbirimize gülümsememizle yeniden kızımıza dönmüştü.

"Kime benziyor şimdi bu?"

Barışın söyledikleri ile bunu hiç dikkat etmediğimi fark etmiştim. Kucağımdaki kızımızı dikkatle incelerken sarı saçları dikkatimi çekmiş, gülümsememi sağlamıştı.

"Saçları kesinlikle Aselden."

Tuğçenin söyledikleri ile onu onaylarken gözlerim kucağımdaki bebeğimizin üzerinde geziniyordu. Küçücük burnu, çatılan kaşları ile kesinlikle Keremdi.

"Bence bebek Aselin kopyası, Kerem sadece aracı olmuş."

Kazımcanın söyledikleri ile ortamda bir kahkaha koparken sessiz duran kızımız sessizliğini bozmuş, büyük bir çığlıkla etrafı sessizliğe gömmüştü. Odada yankılanan ağlama sesi herkesin yüzünde bir tebessüm oluştururken Kerem dudaklarını araladı.

"Kızımı uyandırdınız, mutlu musunuz?"

Kızgın çıkarmaya çalıştığı sesi gülmemi sağlarken odada bulunan herkeste gülmüştü. "Bu şimdiden baba moduna girmiş geçmiş olsun şimdiden kızımıza."

Kızımızın ağlama seslerine karışan gülme sesleri ağlama sesini bastırırken kucağımda sallamaya başladım. Bir sorunu olmayan ama sadece ilgi isteyen kızım sessizleşirken odada başka bir konu dönmeye başlamıştı bile. Keremde bu karışıklıktan faydalanmış, alnıma bir öpücük kondurmuştu. İkimizde kucağımdaki kızımıza bakarken saf mutluluğun en dem hallerini yaşıyorduk.

Aren Güneş Aktürkoğlu.
Bana, babana ve ailene hoş geldin...

1.098.567 beğeni 190.500 yorum

@keremakturkoglu ve @aselakturkoglu
Aren Güneş Aktürkoğlu 🪄

yorumlar için tıklayın.
(kendi yorumlarınızı yazmanız için burası boş bırakılmıştır.)

104.563 beğeni 19.005 yorum
sportsmagazin : Asel & Kerem Aktürkoğlu çiftinin kızları bugün sabah saatlerinde dünyaya geldi. Genç çift kızlarına Aren Güneş ismini koydu. Allah analı babalı büyütsün 🪄❤️🧿

***
Kurguyu yazdığımdan beri kızları olacaktı arkadaslar bu yüzden erkek benek bekleyenler için özür dilerim Öşabzğwbzğwmxşdöx

Bölüm başında hepinizden tahmin istedim kimin tahminleri tuttu çabuk yazın burayada öşabzğwnzğsl

Bu arada bu özel bölümlerin hepsinde ağlayacakmışım gibi duruyor bilmiyorum çok duygusalım 🥹 Bebişimizin ismi normalde Aren Nehir olacaktı ama Güneş ismi o kadar çok geldi ki Aren Güneş oldu 🪄

Bir sonraki ve son özel bölümüzde görüşmek üzeree, yıldızı parlatmayı ve bool boool yorum yapmayı unutmayın ❤️💛🦁

Continue Reading

You'll Also Like

127K 8.1K 32
'Bilinmeyen numara. Diyorum ki, o güzel kalçalarını biraz daha camının önünde sallaya sallaya odada tur atarsan boxer denen bir şey kalmaz üstünde. ...
66K 2.9K 26
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
19.9K 2.7K 57
Hep aynı yıldıza bakarsan yolunu asla kaybetmezsin...
71.9K 9K 12
Yaşadığı mahallenin gözde omegası balet Taehyung, orada göreve yeni başlayan yüzbaşı alfa Jungkook'la ruh eşi çıkar.