Efeslilerin Byzantium Masalı

By EmreAkpek

1.1K 46 8

Efes, Roma İmparatorluğu M.S. 262 yılı Efes'in en parlak altın günlerinde Roma İmparatorluğu krizlerle boğuşu... More

I
II
IV
Efes'in Kadınlarına
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
Prometheus'un Mahkemesi ve Rüya
XIV
XV İsis Tapınağı- Garip Ayin
Uğursuz Pan, Bilge Medusa... Kaderim Rüyalar...
Hayat, Sen de Alçak bir Rüyasın...
İki Diri Kaç Ölüm Eder?
Pergamon Vakti
Geçmişin İzleri, Zeugma'nın Düşüşü ve Bir Kitap
...XXI...
Mağlubiyet. Zeugma'da Son Gün
XXIII
XXIV
Pergamon'a Ayak Bastık: İki Hasta bir Leydi...
XXVI

III

99 3 0
By EmreAkpek

Her ne kadar göz işareti yapıp çekiştirsem faydası yoktu. Decimus'un inadı yine tuttu. Adamı sıkıştırıp laf almaya çalışıyordu. Merak içindeydik, taş kesilmişti. Sır gibi oyunu saklıyordu. Tanrıça Artemis, onuru uğruna bunca çekişmeye mutlu olacaktır. Şehrin bereketi için görevimizi yerine getirmeye çabalıyorduk. Gecenin akıllara mıhlanacağı belliydi. Bu adamlar ne zaman alçak gönüllü, ne zaman kibirli olacaklarını bilecek şahsiyetteler. Bu gece ulvi, görkemli bir fırtına kopartacaklar. Büyük Tiyatro'nun taşları titreyecek, Efesliler eşsiz bir geceye tanık olacak. Geceyi düzenleyenler olarak şanımız yürüyecekti. Rezil olacağız endişesi yerini gecenin sihrine bıraktı. İstediğimiz sözü almıştık, Decimus bile rahatlamış görünüyordu.

Baskıyı ustaca omuzlarından atan adam umursamadan son selamını verdi. Heyetiyle ayrılırken son kez dönüp, "Efes'in makus kaderinin kadınlarını bolca anacağız. Tarihi değiştiren kadınlar... Oyun baştan aşağı büyük emek, titizlikle hazırlandık. Merak etmeyin efendiler istediğinizi fazlasıyla alacaksınız," dedi ve locadan ayrıldı. Bizlere düşen son görevi yerine getirmiştik. Beklemekten başka yapabileceğimiz hiçbir şey kalmamıştı. Tiyatro evinden sahneye dekor ve gerekli malzemeleri taşıyorlardı. Kalabalık arasından can dostumuz İonnia'yı gördüm. Ne zarif olmuş, herkesin ilgisini çekiyordu. Tiyatro girişinde hediyelik kadehleri dağıttırmaya başlamış olmalıydı. Yanına gitmek üzere locadan ayrıldık.

Bu tür önemli oyunları tiyatronun ön sıralarından izlerdik. Tiyatronun girişine gelince halkın içeriye yavaş yavaş alındığını fark ettim. Şehrin ilgisi beklediğimizden erken başladı. Binlerce insan şimdiden kuyruğa girmişti. İonnia emrindeki hizmetlileriyle kadehleri dağıtıyordu. Hediye dağıtımını aksatmamaları için uşaklarımı uyardım. Daha fazla teftişe gerek yoktu. Vakitlice sıralar doluyordu. Decimus'la bizim için ayrılan sıralara geçtik. Oturduğumuzda tüm kapılar da tamamen açıldı. Oyunu seyretmek üzere insan akını devam ediyordu. Yer yer izdihamlar oluyordu. Tanrıçalarına hürmeten taşkınlık eden kimse olmadı.

Sahnenin aydınlatması için petrol ateşleri yakıldı. Seyyar oval aynalar meşalelerin başlarına dikildi. Onlarca kandille de sahnenin her yeri iyice aydınlatıldı. Gece karanlığında böylesi bir aydınlanmayla sahne daha da devleşecek. Vakti bile buna göre ayarladıkları belliydi. Daha da heyecanlandım. Sabırsızlıktan sağa sola bakarken Decimus'la birkaç kere göz göze geldik.

Son yılların en iyi mahsul bağbozumu şaraplar narin nedimelerin taşıdığı şık vazolarda dağıtılmaya başlandı. Yüzlerce nedime bu işi için ayarlanmıştı. Her gelene bir kadeh hediye edilecekti ve bu sayede oyunu izleyenlerin sayısını bilecektik. En ön sıralar malum şehrin ileri gelenlerine ayrılması gelenekti. Erken de olsa bu seçkin azınlık daha şimdiden yerlerini aldılar. Vedius Gymnasium'u (1) olarak gecenin maddi yükünü çekiyorduk. Celsus Kütüphane'si (2) ve Belediye Meclisi (3) de cömert yardımlarda bulunmuştu. Aydınlanma işini hal etmeleri biraz vakit alsa da sonrasında sahnede akıl almaz bir kalabalık, oyun için hazırlanmaya koyuldu. Heyecan git gide tırmanıyordu. Büyük bir emek verdikleri şimdiden belliydi. Sahnede ve sahne evinin her penceresinde birileri koşturup duruyordu. Sahne koca bir karınca yuvasının girişi gibiydi. Kalabalık ama düzenli. İş bölümü ustaca yapılmış. Decimus emirler yağdırıyordu, kontrolü ona bıraktım. Nedimeler, uşaklar ve hizmetliler ordusunu ondan iyi yönetecek kimse yoktu. Şehrin önde gelenleri Büyük Tiyatro'ya gelmeye başladılar. Yeterince dinlenmiştim. Emirler yağdırıp geceyi izlemeye gelen tanıdıklarıyla sohbet ediyorduk. Seçkinlerin oturma düzenini yapan katibim yanı başımda çalışıyordu. Elimle onu yanıma çağırdım. Geleceklerin listesini kendim kontrol etmek istedim. Her ulu şahsiyet olması gerektiği yerde olmalıydı, kimi gelenekleri esnetmek saygısızlık olurdu. Soylular, politikacılar, üst düzey askerler, sanat sahipleri, nüfuslu yazarlar, düşünürler ve bunun da üstüne şu, bu, o, yani onlarca tapınağın ileri gelenleri, varlık sahipleri ve kıdemli memurlar da yerlerini almış şaraplarını içiyorlardı. Ortalıkta dolanacak takviye nedime istedim. Artemis Tapınağı kızlarını hizmetimize sunmuştu. Konuklara özel ikramların vakti gelmişti. Konuklara mahsus meyve ve yiyecek ikramı da yapılmaktaydı. Thrud Topluluğu şimdiden gözümde devleşti. Hiç alışık olmadığımız bir sahne kurdular. Bunca alet, gereçle ne yapacaklar diye iç geçirdim. Leydi Thrud'un maiyetindeki insanların görevlerini giyimlerinden ayırabiliyordum.

Sonunda can dostumuz İonnia ve ardından koşturan hizmetlileri de yanımıza geldiler. Güzeller güzeli dostum yaklaşınca, "Bu ne güzellik, büyülüyorsun," dedim ve elini öptüm. Beline kadar inen hacimli siyah saçları, beyaz teninde daha da göz alıyordu. Yeşil gözleri bu gece başka parlıyordu. Altın sarısı ipek giysisi gözleri kamaştırıyordu. Gecenin karanlığı çöküyorken alevlerin şehvetli aydınlığı bal gözlerine vurmuştu. Önünde arkasında dizilmiş hizmetlileriyle zamanın yaşayan tanrıçası dense fazla kaçmazdı. Orta koltuğa oturdu, pek geçmeden işleri yoluna koyan Decimus da yanımıza geldi. Küpeleri boğa başı şeklinde, sağ koluna doladığı altından yılan bileziği annemin takılarına benzettim. İskenderiye (5) işçiliği olduğu belliydi. Omzuna aldığı ipek tülün uçlarına Artemis'in aslanları, keçileri ve griffonları (6) nakşedilmişti. Gözlerimiz ondan alamıyorduk. Muzipçe, "Sizi evde kalmış çocuk ihtiyarlar," diyerek yanaklarımız sıktı, "Gözlerinizi üzerimden çekin, insanlar bakıyor," dedi.

Decimus gülerek, "Üstünü değiştirecek vakti ve yeri nasıl buldun? Siz kadınlara imrenmemek elde değil. Bizden çok çalışıp aynı zamanda nasıl böyle olabiliyorsun anlamak mümkün değil," dedi. İonnia göz kırptı, parmağını ağzına götürerek sus işareti yaptı.

Dudaklarına değen elini avucuma aldım. Hayranlıkla, "Sen şu gece kadar sihirdolusun. Sadece biz değil ki, çevredeki timsahların parıldayan gözlerini görmezmisiniz?" dedim. Gizli gizli bakanları sinir etmek için İonnia'nın ellerini öptüm.


(1) : Efes Antik Kenti'nde "Vedius Gymnasium'u" denilen ve 12.000 metrekareyi aşkın tüm alanının en az üçte ikisinin yüksek beton tonozlarla örtülü, ışık dolu, devasa mekânlı; fevkalade bir yapı geometrisini yansıtan girift planlı; binlerce küçük ayağın (pilae) taşıdığı ve iki düzine külhanla ısıtılan iki hektarlık tabanlı; onlarca çeşme, kurna ve yüzme havuzunu içeren binanın bir mega-hamam. Ephesos'da Vedius Gymnasium'u ve Anadolu HamamGymnasium'larının Kimlik Sorunu Anadolu / Anatolia 34, 2008 Fikret K. Yegül

M.S. 2. yüzyılda Vedius Antonius adına yaptırılmış Antonius ailesinin sahip olduğu kamu hizmeti de veren şehrin önemli kurumlarındandır. Başkahraman Marcus, Vedius ailesinin yaşayan en küçük varisidir. Tam adı Marcus Amosis Puplius Vedius Antoninus'dur.


(2) Celsus Kütüphanesi : Efes Antik Kenti 

(3) : Prytaneion - Roma döneminde şehrin Belediye Meclisi'ne verilen ad.

(4) : Stola, o dönemde Roma'da kadınların giydiği toga.

(5) Alexandria - İskenderiye, günümüz Mısır Arap Cumhuriyeti.

(6) Griffon:  Bedeni aslan, başı kartal ve kanatları olan mitolojik canlı.

Continue Reading

You'll Also Like

291K 38.5K 50
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız? On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zor...
620K 68.3K 63
Bir cariyenin intikamı nelere yol açabilir? İHANET SEVDİĞİ ADAMDAN GELDİ Ayana, İmparatorluğa cariye olarak gelmesinin bir nedeni vardı. Sevdiği adam...
17.6K 904 25
"Bırakın beni" "Seni efendimize götüreceğiz ne yapacağına o karar verecek şimdi kes sesini" Eun Ae kurtulamayacağını anlayınca kendini olayların akış...
ZAMAN KIRAN By ay parçası

Historical Fiction

6.6K 479 15
Zaman her şeyin ilacı olarak bilinir. Ancak her ilaç gibi bu ilacın da içileceği zamanı sadece kendi belirler... Annesini kaybeden Karmen birden bire...