ÇERKES SULTAN : MAHFİRUZ

By helenanasya

14.8K 627 1.9K

1. Ahmed'in eşi ve evlatlarının annesi olan Hatice Mahfiruz Sultan'ın hayatını kurgulayarak siz kıymetli okur... More

⭐ Kafkas Diyarının Kızı ⭐
⭐ Osmanlı Sarayı ⭐
⭐ Beklenmeyen Ölüm ⭐
⭐ Padişahın Ahvali ⭐
⭐ Sultan Ahmed ⭐
⭐ Yeni Düzen ⭐
⭐ Mahfiruz ⭐
⭐ İllet ve Hanedan ⭐
⭐ Kurtuluş ve Sevinç ⭐
⭐ Seçilmiş Rakibe ⭐
⭐ Rum Kölenin Gölgesi ⭐
⭐ Validenin Dileği ⭐
⭐ Korkular ⭐
⭐ Osman ⭐
⭐ Öksüz Şehzade ⭐
⭐ Hasekinin Öfkesi ⭐
⭐ Validenin Ölümü ⭐
⭐ Ayşe - Paye ⭐
⭐ Büyük Validenin Umutları ⭐
❗❗❗İkaz ❗❗❗
⭐ Çerkes Haseki ⭐
⭐ Giriftar ⭐
⭐ Çekişme ⭐
⭐İzdivaç Arifesinde Padişah Kadınları⭐
⭐ Yeni Bir Sultan Hanım : Fatma ⭐
⭐ Hasekilerin Kavgası ⭐
⭐ Kavga'nın Ardından ⭐
⭐ Hünkarın Mücevheri ⭐
⭐ Gürcü Prensesi İle Gelen Korku ⭐
⭐ Han Soyundan Bir Sultan: Hanzade⭐
⭐ Mahpeyker Şehzade Mehmed İle... ⭐
⭐ Çerkes Kızının Yası ⭐
⭐ Gürcü Prensesi & Rum Köle'nin Kavgası⭐
⭐ Şehzadeler Yılı / Sarayda Kutlama ⭐
⭐ Kösem / Paylaşılamayan Veliaht ⭐
⭐ Mahfiruz Haseki Gözleri Korkutuyor ⭐
⭐ Rum Köle'nin Nikahı ⭐
⭐ Sultan Ahmed'e Veda ⭐
⭐ Üç Aylık Sürgün ⭐
⭐ Sultan Osman Han ⭐
⭐ Yenilik Dinç Tutar ⭐
⭐ Ölüm ve Vasiyet ⭐
⭐ Son Görüşleriniz ⭐

⭐Paşa Konağından Hareme⭐

181 9 14
By helenanasya

1606

Beklenen düğün gerçekleşmiş ve Sultan Ahmed hanesine yeni bir eş daha eklemişti. Bu yeni gelinin adı Fatma Ferahşad'tı. Üstelik saraya yalnız da gelmemişti. Kız kardeşi Emine Adilşah da gelmiş ve bu kız da hareme baş haznedar ilan edilmişti.
( Aynı zamanda düğünde gelinin baş nedimesiydi. Saraya yerleşince rütbe aldı. )

Hünkarın baş kadını olan Mahfiruz ise kurduğu düzenin bozulması ve büsbütün unutulup gitmenin korkusuyla her ne kadar çok üzülmüş olsa da üzerine düşen vazifesini eksiksizce yerine getirmiş ve dahi nihayetinde de gerek harem gerekse hünkar nezdinde bir nebze de olsa itibar kazanmıştı.

Mahpeyker ise tam aksine bu düğün karşısında yas tutmaktaydı. Zira ona bahşedilen ikinci kadın ünvanı, Fatma Ferahşad Hatun'un hür olup gelin olarak saraya gelmesiyle elinden alınmış ve haliyle de o bir adım daha gerilemişti.

...

***

Taşlık boyunca sıralanan cariyeler, halvetten dönen gelini karşılamak adına selama durmuştu. Ardından ise Fatma Hatun'un dairesine çıkartılan sandıklar dolusu halvet armağanları ise görenlerini hayran bırakmış ve dahi bu güzelliklerin hasretini çekmelerine neden olmuştu.

" Hatundaki talih değil de nedir ? Sen alelade bir paşanın yeğeni ol. Sonra da gel saraya kurul. "

Taşlığa bakan ahşap korkuluklu terasta duranlar Mahfiruz ve kardeşi Şahincan'dan başkası değildi. Orada durmuş, aşağıda kızlar arasından salına salına geçen Fatma Ferahşad Hatun'a bakıyorlardı.

" Fatma Sultan'a ( Safiye'nin kızı olan) dua etsin. Aksi halde olup olacağı en fazla bir paşa zevcesi olmak olurdu."

Öfkesini kardeşinden gizleme ihtiyacı duymamıştı Mahfiruz. Kaldı ki zaten Şahincan onun her şeyiydi ve her şeyini de pek iyi bilirdi.

" Dert etme abla. Mahpeyker misali o da gelip geçici bir heves olup çıkacaktır. Sen ise... Senin yerinse hep baki kalacaktır. "

Doğrusu kardeşinin bu sözlerine katılmamıştı Çerkes Haseki. Zira o kocasıyla arasında zuhur eden soğuk rüzgarların gayet de farkındaydı. Kendini kandırmanın anlamı olmadığı gibi bir şeyler yapmanın vakti geldiğini de biliyordu o.

" Ah...  "

...

***

Onlar orada bakınadursunlar Sultan Ahmed'in aynı anadan doğma kardeşleri İsmihan ve Fatma Sultanlar, Paşa Konağından hareme getirilen gelinlerini onun dairesinde karşılamışlardı.

Fatma pek utangaç halde kendilerini bekleyen görümcelerinin ellerini tek tek öpmüştü. Akabinde de onların buyur ettikleri bir Acem şiltesi üzerine edeple sokulmuş ve yüzünü de yere eğmişti.

" Halvet müjdeni aldık. Bu bizi ziyadesiyle memnun etti. "

İsmihan Sultan'ın sözlerine karşılık yüzünü kızartmakla yetinmişti Boşnak Hatun.

" Dilerim hünkar ağabeyimle mutlu bir haneniz, nice de evlatlarınız olur."

Bu kez de sözü Fatma Sultan almış ve gelinine iyi dileklerde bulunmuştu. Bunlar hoş şeylerdi şüphesiz. Hoş olmasına hoştu da sultanların esas amacı onu bu saray hakkında bilgilendirmekti.

" Rahmetli validem, harem tebessüm yuvasıdır. Daima gülümsemeli, derdi. Zira padişahların saadeti buradan geçermiş. "

Şimdi Fatma Sultan da Fatma Ferahşad Hatun da konuşmakta olan İsmihan Sultan'ı dinlemekteydi.

" Harem halkı padişahına gülümser elbet. Lakin ya kendi içlerinde neyler ?  "

İri yeşil gözlerini usulca yerden kaldırıp sultanına doğru bakmıştı Fatma Hatun.

"..."

" Haremin nizamında rekabet vardır. Öyle ki önde olan, güçlü olan dahi yetinmez hep daha iyisine daha fazlasına tamah eder. Düşün gayrı, en önde olan bile bunu yaparsa geridekiler ne yapmaz ? "

Açıkçası vaziyeti tam olarak idrak edememişti Fatma Ferahşad Hatun. Evet bu cihan üzerinde kendileri için hep daha fazlasını isteyenler vardı. Lakin o zinhar onlardan değildi. Hem aç gözlülüğü oldu olası sevmezdi.

" İçiniz rahat olsun sultanım. Ben bana verilenle pekala yetinebilirim. Fazlasında gözüm yoktur. "

Nihayet ağzını açmıştı genç haseki. Yine utangaç bir eda içerisinde olsa da sultanını karşılıksız bırakmamıştı.

" Bundan yana şüphem yok. Fakat bir de şehzaden olduğunda görürüm seni. Oğlunu kucağına alınca... O vakit kendin için değilse bile evladın için istersin gelinciğim. "

O an İsmihan'ın ince narin elini yanağında hissetmişti, Fatma Ferahşad. Ürpermişti.

" Lafın kısası gayrı kendine dikkat et. Bilhassa Mahfiruz'la Mahpeyker'in husumetine gireyim deme sakın. Ah... İkisi de öyle hırslı öyle de öfkeliler ki... Onların gazabından payını almandan korkarım. "

Şaşırmıştı Ferahşad. Öyle ki sultanın, Mahpeyker, dediği bir kız anası olan Rum kökenli köleydi. Kaldı ki ona dahi denk değildi. Hal böyle iken ondan bu denli çekinmek niyeydi ?
Hakikaten hiçbir şey anlamamıştı bu Boşnak Kız. Kabul, bu harem içinde onu kıskananlar çoktu, kulağına da gelmişti bu sözler lakin...

" Siz nasıl isterseniz sultanım. "

...

***

Huzursuzdu Mahpeyker. Bir kız doğurduğuna pişman, hiç değilse birkaç ay sonra doğuracağı çocuğun erkek olmasını dilemekteydi. Öyle ki bu kadına kaptırdığı ikinci haseki sıfatını almanın tek yolu buydu.

" Gelin halvetten çıkmış. "

Bu Gülhan Kalfa'ydı. Taşlığa bakan iç odanın penceresinin perdesini aralamış ve kalabalıklar içinde  güçlükle gördüğü Kudret Ağa'nın altın dağıttığını fark etmişti. Bunun anlamıysa halvet başarıyla gerçekleşti, hatun da bakire çıktı, demek olduğundan vaziyeti hemen anlamıştı kalfa.

" Güzel mi ? "

Mahpeyker'in merak ettiği buydu. Zira henüz gelini görmemişti. O da tıpkı rakibesi Mahfiruz gibi bu kızı kıskanıyor ve ondan yana türlü endişeler duyuyordu. Olur da Ahmed bu kıza kapılır ve onu unutursa...

" Elbette güzel Mahpeyker. Koskoca cihan padişahının, halifenin sarayına çirkinlikler girebilir mi hiç ? "

Kaşlarını çaresizlikle çatıp belirgin olan karnını bir umutla okşamıştı Rum Haseki. Gayrı onun şimdilik tek dileği unutulmamak ve pek yakında da bir şehzade doğurmaktı. Bakalım kader ona neler gösterecek daha nelerle sınayacaktı.

...

***

Dairesindeydi Mahfiruz. Dizlerinde ise biricik oğlu Osman, nedimesi Mürgüşah'ın kucağında ise öksüz şehzade Mehmed ile oturmaktaydı.

Her halinden belliydi ki oldukça gergindi Çerkes Haseki. Hüzünle öfke karışımı bir duygu karmaşası yaşadığından da keyifsizdi.

" Şebsafa Kalfa'ya haksız ettiler. Vallahi ben dahi ona karşı mahçup hissederim kendimi. "

Haklıydı Mürgüşah. Haremin baş kalfalık vazifesi silsile gereği Şebsafa Kalfa'nın hakkıyken hatun vazifesinden alınıp yerine yeni gelin Fatma Ferahşad'ın kardeşlerinden Emine Adilşah getirilmişti. Üstelik bu kadarıyla kalsa yine iyi. Gelinin iki diğer ağabeyi de sarayda vazifelendirilmiş ve soylulardan ilan edilmişti.

" Ahmed neyler anlamam ki. Ah... Zaten nasıl ki Validem göçtü, o günden beri Ahmed değişti. Ben dahi tanıyamaz oldum. "

Hakikaten de içi yanıyordu Mahfiruz'un. Kolay değildi elbet. Neticede dün gece kocası adına halvet çarşafına kadar her şey onun emriyle hazırlanmış, onlar sabaha dek yekvücut olurken o ise gün doğana dek ağlamıştı.

" Siz var olun da sultanım, Osman'ımız da var olsun. "

Son günlerde sıklıkla bu lafı duyuyordu Mahfiruz. Her ne vakit Ahmed'ten yana canı yansa sevenleri onu oğlu Osman'la teselli ediyordu. İşte Mürgüşah da aynını yapıyordu. Ona yol gösterip akıl vermek yerine Osman var olsun, devran dönsün de... deyip duruyordu.

" Ah..."

...

Bir şeyler yapmalı ve Ahmed'ini geri kazanmalıydı bu Çerkes Haseki. Aksi halde üzerine daha nice hatun gelebilir ve en korkuncu da rahmetli halası Mahidevran Sultan misali gözden düşüp yenilir giderdi.

Ah, sahi o vakit neylerdi o ?

Nasıl dayanırdı ?

...

* Yorumlarınızı bekliyorum. 🦋

Continue Reading

You'll Also Like

52.3K 1.9K 39
Tarihi Kurgu Kategorisinde 1numara -11.11.2023 Zaman -11.01.2024 1numara. Mila, hayatının en zor anını yaşarken kendini birden 1682'de Aysima olarak...
8K 304 39
iki kaderin berdel yüzünden bir araya gelmesiyle hayatları bı anda değişen nefretten doğan bir aska heja ve mirhanın hikayesine hazırmısınız
74K 6.6K 25
Hwang Hyunjin, Polis Lee Felix'e takıntılı bir pis işler adamıydı. [Düzenleniyor..]
28.9K 979 50
•Nefretle başlayan bir aşk,en güzeldir•