Bade başını kaldırıp Çağatay'a baktı. "Aden ben doğurmadan evlenin dedi." Gülmeye başladı. "Resmen tehdit etti, görmen lazımdı. Lohusa halimde gezmem ben dedi."
Çağatay kahkaha attı. "Üç ayı kadar var, öyle ki katil civcive döndü vallaha. Geçen yanlış ekler aldım diye saatlerce bana ters ters baktı. Öleceğim sandım."
Bade gülmeye devam etti. "Ama çokta tatlı.. Hamilelik ona yakışıyor."
Çağatay sırıttı. Elini Bade'nin beline sarıp, elini tişörtünden içeri göbeğine doğru götürdü. Elini gezdirdi. Burnunu da saçlarına doldu kulağına eymişti.
"Sana da çok yakışır.. Ne dersen yaparım, bir dediğini iki etmem.. İstemez miydin?"
"İsterim." dedi Bade. "Zamanı gelince öyle güzel baba olacaksın ki.. Çocuğumuz çok şanslı olacaksa sayende."
Çağatay tebessüm etti. "Annesi bakımından da çok şanslı bir çocuk olacak.. Onu çok seveceğiz."
"Sence kız mı olur erkek mi? Sen ne olsun istersin?"
Hmmladı Çağatay. Her zaman bir kız evler düşlemişti ama sağlık her şeyden evveldi. Dile getirmedi.
"Sağlıklı olsun da. Başka bir şey istemem."
"İstersin, istersin." dedi Bade. "Hadi söyle, ne isterdin?"
Çağatay güldü. "Tamam.. pekala.. Bir kız evlat, hep düşlerim.. Sana benzesin laflarıyla o klasikleri sıralamayacağım ama senden bir tane daha muazzam olabilir."
"Dünya sence buna hazır mı?"
Gülüştüler.
"İkinci bir Çağatay'dan daha cazip bence."
***
Kısa zamanda beraberiz 🤍