|Would you change for me?|TAE...

By asosyalbirimsi

341K 21.9K 12.8K

Karanlığın travmasını yaşayan Jungkook ve onu karanlık bir odaya kilitleyerek cezalandıran Bay Kim. Seme~Taeh... More

|1|
|2|
|3|
|4|
|5|
|6|
|7|
|8|
|9|
|10|
|11|
|12|
|13|
|14|
|15|
|16|
|17|
|18|
|19|
|20|
|21|
|22|
|23|
|24|
|25|
|26|
|27|
|28|
|29|
|30|
|32|FINAL
Özel Bölüm

|31|

6.3K 438 321
By asosyalbirimsi

Avluya bir sürü beyaz sandalye dizilmiş,uzun içki bardaklarını hâlâ ellerinde tutan konuklar gülerek konuşuyor ve yavaş yavaş sandalyelere dağılıyorlardı.Dışarıdan bakıldığında çok cana yakın ve sıradan insanlar gibi görünüyorlardı ama çoğu kirli işlere ve suçlara karışmış insanlardı.

Öte yandan nikah memuru olan orta yaşlı bir kadın daha en başında gelip yerinde durmuş, söyleyeceği sözleri prova ediyordu.Her şeyin mükemmel ve kusursuz olması gerekiyordu, yoksa düğünün sahibi onu mahvedebilirdi."Konuşmak bu kadar zor olmamalı, sadece kağıda bak! Bay Kim'in gözlerine hiç bakma!"
Kendi kendine mırıldanırken, Taehyung'tan korkuyor ve dilinin tutulacağından endişeleniyordu.

Jungkook odasının penceresinden avluyu izliyordu, heyecandan nefesi kesilmişti.Bir yandan ilk kez bu kadar insanın arasına karışacaktı, diğer yandan efendisiyle köle olarak evleneceği için insanların onu hor göreceği düşüncesi onu tüketiyordu.Hayatının unutulmaz bir günüydü ama bu günün kötü bir şekilde unutulmaz olacağından korkuyordu.

Aynanın karşısında kol saatini bileğine takan Taehyung, gizlice pencereden dışarı bakan güzel sevgilisinin yanına yaklaşıp onu beline sararak irkilmesine neden oldu.İnce beline sarıldığı an, parmakları karnına kadar uzandı.Gömleğin kumaşından yavaşça karnını okşamaya başladı.Karnında kelebekler uçarken, Jungkook kar beyazı minik elini uzun, parlak esmer parmaklarının üzerine koydu.

"Anın içinde olmana izin ver bebeğim, tadını çıkar."
Jungkook sakin kalmaya çalışarak gözlerini sıkıca kapattı.
Yapabilirdi, o kadar da zor değildi! Herkesi görmezden gelmeli ve Taehyung'a odaklanmalıydı sadece.

"Aşağıya iniyorum, Jin birazdan seni almaya gelecek, tamam mı?"

Aslında annesi ya da babası yanında olmalıydı ama o olmadığı için ağabeyi gibi olan Seokjin ile gitmek zorunda kalacaktı.Ne de olsa, ailesi onu terk ettikten sonra Hoseok ve Seokjin onun ailesi gibiydi.Derin bir nefes verdi, annesinin onu rahatlatmak ve sakinleştirmek için yanında olmasını diledi.İmkansızdı, artık yoktu, sonsuza dek gitmişti.

Taehyung'un dudakları boynunda dolaşmaya başladığı an, hüzünlü düşüncelerini unuttu, onun etkisi altında büyülendi hemen. Taehyung anında güzelliğini kendisine çevirdi.
Jungkook'un gözleri ışık hızındaki hareketle genişlemiş, ama sonra dudaklarının üzerine kapanmasıyla sakinleşmişti.Sert bir öpücük vermiş ve geri çekilmişti.Ona heyecanla gülümsedi o an.O da kıkırdadı anında güzeline karşı.

"Gidiyorum güzelim. Acele etme ve sakin ol. Misafirleri merak etme, gerekirse yarına kadar beklerler. Tamam mı?"

Sözleri üzerine yavaşça başını sallamış,Taehyung sen kez dudağının altında yerleşmiş beni öpmüş, gülümseyip dolaba doğru yönelmişti ardından.

Dolabı açıp silahını çıkardı.Jungkook'un gözleri gördükleri karşısında iri iri açıldı, ağzından endişe dolu mırıltılar çıkmaya başladı.Bu hareket dışarıdan çok tatlı görünüyordu birine.Gerçi her hareketi ona sevimli geliyordu.

"Endişelenme,sadece bunu her zaman yanımda bulundurmak zorundayım. Ne olur ne olmaz diye," dedi hızla siyah ceketini çekip silahı beline yerleştirirken.Jungkook yutkunarak başını salladı.Bu hareketiyle sakinleşen kalbi yeniden hızlanmıştı bile.Yine endişe duygusu tüm bedenini ele geçirmişti.

Sevgilisi bahçeye gitmek için odadan çıktığı anda, daha önce yaptığı hareketi yapmaya devam edip dudaklarını ısırarken Seokjin içeri girdi.

"Hazırsan gidelim."

Söylediği sözler, hızla atan kalbinin sınırlarını daha da aşmasına neden oldu.Kalbi patlayacaktı, bugün bayılmasazsa dünyanın en mutlu insanı olabilirdi.Boynundaki annesinin kolyesine baktı, ışıl ışıl parlıyordu, sanki 'yanındayım, merak etme' sinyali veriyordu.Dolan gözlerini hızla kırpıştırdı, yoksa makyajı bozulabilirdi.

"Jungkook? Ağlıyor musun?"

Çabucak hayır anlamında başını salladı ama içinde onu çok mutlu edecek bir his vardı.Annesinin bir isteği de oğlunun esaret hayatından kurtulmasıydı. Hatta bir kez oğluyla birlikte kaçmaya çalıştı ama yakalanmış ve kuralları çiğnediği için cezalandırılmıştı en kötü şekilde.
Ama bugün, sonunda, şimdiye kadar çeşitli sebeplerle onu ağlatan adamla birlikte, lanetli hayatından kurtulmuştu.Yeni bir hayata en güzel şekilde adım atıyorlardı.Bu duygunun yeri doldurulamazdı.

"Bir soru soracağım.."

Jungkook'un yavaş, utangaç sesine karşılık olarak Seokjin tek kaşını kaldırdı."Seni dinliyorum"

"Alkol alabilir miyim? "

Şirince vazo kıran bir çocuk gibi konuşunca büyük olan sadece yüksek sesle gülmüştü. "Elbette içebilirsin! Ama daha önce hiç tatmadıysan dikkatli ol," diyerek kırmızı yanaklı çocuğa göz kırptı.Jungkook'un bu hareketiyle neyi ima ettiğini anladığında gözleri iri iri açıldı.

Aklındakileri unutmaya çalışarak, "Daha önce hiç içtin mi?" dedi.
Hyungu yavaşça başını salladı.

"Ama bu evde bize hiç içki verilmedi, sen nerede içtin ki?"

Yaşlı olan bu saf soruya yine güldü, söyleyemezdi."Jungkook! Geç kaldın, gidelim hadi!."
Bu ani konuşmasıyla irkilen çocuk ayağa kalktı ve derin bir iç çekerek abisiyle birlikte kapıya doğru yürüdü.Kalbi ağrıyordu.

Avluya girdiklerinde ilk fark eden nikah masasının yanında duran Taehyung oldu.Sanki yıllardır bu anın hayaliyle yaşıyormuş gibi heyecandan gözleri parlamış, boğazı kurumuştu.

Jungkook başını eğdi ve ayaklarının altındaki sandalyelerden nikah masasına kadar uzanan beyaz halıya baktı.Onu bin kez heyecanlandıran fotoğrafçı ise attığı her adımda, her saniye fotoğraf çekiyordu.Herkesin gözleri hızla ona çevrildi.Heyecandan neredeyse ağlayacaktı!

Seokjin, bir hyung gibi çocuğun titreyen koluna girdi.Halının üzerinden yavaşça birkaç dakika içinde kocası olacak adama, 'Kim Jungkook'un olacağı masaya doğru yürüdü.

Yanına vardığı anda hyungu kolundan çıktı.Taehyung'un tam karşısında durmuş gözlerinin içine bakıyordu.
Uzun olan vücudun gözlerine dolu gözlerle bakarken Taehyung, herkes onlara bakarken kimsenin duyamayacağı bir şekilde Jungkook'un kulağına eğilmiş, "Şimdi ağlama, bu gözyaşlarına bu gece çok ihtiyacın olacak," demiş, geri çekilerek sırıtmıştı.

Duyduğu sözler misafirlere unutturmaya yetmişti bile..

Nikah memuru belgelerin bulunduğu defteri açmış ve konuşmaya başlamıştı.
Sanki kendi evlenecekmiş gibi heyecanlıydı.

"Kim Taehyung, iyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta Jeon Jungkook'u eşin olarak kabul ediyor musun?"

Güzelin vücudu duyduğu sözlerle titredi.Çok mutluydu, sevinçten ağlamak istiyordu.Taehyung, Jungkook'un gözlerinin içine bakmış, "Evet," demişti ellerini tutup gülümseyerek.Bu sözlerle sevgilisi elindeki baskıyı artırmıştı.

"Peki siz Jeon Jungkook, iyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta Kim Taehyung'u eşin olarak kabul ediyor musun?"

Dudağını ısırdı ve etrafındaki insanlara baktı, herkesin gözü onun üzerindeydi.
"Evet," diye sesi titredi, sesi alçaktı, çok heyecanlıydı, bu da zaten alçak olan sesini daha da kısmıştı.Her taraftan alkış sesleri yükseldi.Onu kenardan izleyen kardeşleri Hoseok ve Seokjin de kenarda durmuş ve gülümseyerek onu destekliyorlardı.

"Eşinizi öpebilirsiniz"

Jungkook, duyduğu sözlerle Taehyung'a şok içinde baktı.Bunu yapmazdı, değil mi?Herkes onlara bakarken yapmazdı.Ahaha.

Ve o anda, sevgilisinin onu belinden yakalayıp kendisine çektiği an yerden sesler yükselirken dudakları onunkileri örttü.Fotoğrafçı daha da yaklaştı ve onları saniye saniye kaydetmişti.

Öpücük için boşta olan elini Jungkook'un çenesine götürdü ve hala şokta olan çocuğun çenesini nazikçe aşağı çekerek dudaklarını birbirinden ayırdı.Hemen sonra alt dudağını dudaklarının arasına aldı ve parmağıyla çenesini okşamaya başladı.Tavşanın kalbi neredeyse duracak duruma geldiğinde geri çekilmişti.

Bu gergin anlar dağıldığında herkes grup halinde durup içkilerini içip sohbet ederken bir yandan da havai fişekler havaya uçtu.Taehyung, Jungkook'un belini tutarken, küçük olanın elleri büyük olanın göğsüne yaslanmıştı.

Taehyung elinde uzun bir bardakla tavşanının dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuş ve bardağı hafifçe kaldırıp, "Aşkımızın şerefine güzelim," diyerek kafasına dikmişti.

"Ben de bir içki alabilir miyim?"

O anda Taehyung'un dudaklarında şeytani bir gülümseme belirdi.

"Gece yaramazlık yapmayarak uslu bir bebeğim olacaksan neden olmasın."

Jungkook'un elleri heyecandan terlemişti, Taehyung sözleriyle onu utandırarak mahvediyordu.

"Utangaç bakışların eşliğinde altımda kıvrılırken seni ağlatmayı dört gözle bekliyorum, sadece birkaç saat kaldı"

________________________

Bu fice yapılan hakaretleri görmemiş gibi yapacağım


Continue Reading

You'll Also Like

310K 24.2K 39
Jeon Jungkook psikologtu Kim Taehyung'da onun inatçı hastası ~ Işığınız olmak istiyorum Bayım.
416K 27.5K 40
Kim Taehyung Jeon Jungkook'u kaçırmıştı. # 1 aşk # 1 vkook
6.2K 700 6
Ünlü calvin klein modeli jeon jungkook çekimler nedeniyle üst vücudu çıplak bir şekilde soyunma odasından çıkmıştı her şey iyi ilerliyordu lakin göğs...
38.6K 3.3K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !