AŞK SINAVI

By mesude_fenomen

38.2K 1.2K 1.2K

Başıma geleceklerden habersiz uyandığım bir sabahtı... Güneş hep aynı doğuyor ama batarken yaşadıklarımız ayn... More

İLK GÜN
çiftkale valeybol maçı
balo hezeyanı
Bu maskeli Balo ve onun sahte yüzleri....
Öteki kızın gözünden
ORTALIK YANGIN YERİ
kayıp piç
Aşk kokusu
Son gülen iyi güler
Fırtına öncesi sensizlik...
Sensizliğin acısını sen nereden bileceksin sen hiç sensiz kalmadın ki?
köşeyi dönsem ölüm düz gitsem hayat!
ben sende tutuklu kaldım
Aşkımız sosyo-ekonomik krizlerde!
ceket krizantesi ve yeirne oturan taşlar
kampa doğru
KAMP ATEŞİ...
yola çıkış...
Son Gün
Özgür
SARP ARDIÇ HANEDAN
Sahil İpek Kalyon - Cevdet
PARS YAKICI
Songül - Ahuse

HANEDAN'A GİRİŞ

2.1K 77 108
By mesude_fenomen


Macera dolu bir gün yine ışınçağı kolejindeydi. Güneş en tepede parlıyordu. Ama okulda kara bulutlar dolaşıyordu. 

Ahuse ve Songül okula ayrı ayrı gelmişti. Songül cezaevinden çıktıktan sonra Ahuse ile görüşmemişti. sONgül ile sahil ipek ise artık iki yakın arkadastı. Çünkü ikisi de BEDEL ÖDEMİŞTİ.

Okulda andimız için sıra bekliyorlardı.

Sarp sıraya yaklaştı ''OOO BEDELLİ TAYFA!''

sAHİL İPEK: Komk değil sarp... sen basket antremanındayken biz bedel ödedik. ve senin saçma planlarının bedeli.

Sarp: ben mi dedim kızım ne niye trip atıyorsun?

Sahil ipek: senden ayrılarak çok iyi bir karar vermişim

Sarp: kızm sen benden ayrılmadın ben senin beni bırakman için sebepler verdim

Songül: yaa hadee hadeee yaylan zarptirik nefesini boşa yorma o benim yengem

Sahil gülümsedi '' ayy songül alemsin ya. gerçektne önceden seni varoş saftirik yılan çingen futursuz ve garip olduğunu düşünürdüm. aslında hala böyle düşünüyorum ama aynı zamanda seviyorum seni''

Songül: vallaa ben de senin şımarık mıymıy ilgi bağımlısı korkak biri olduğunu düşünürdüm. hayla öyle düşünüyorum. ama olsun yeni ahretliğim sensin

Arka sırada bunu duyan ahuse özgüre döndü

Ahuse: inanamıyorum özgür en en yakın arkadasım köylüm Songül başka biri sanki

Özgür: aslındaa başka biri değil sadece senin arkadaşın değil

Ahuse: ama neden ben parsla sevgili olmadığımı söyledim o da tamam dedi

Özgür: evet ama onun cezaevi çıkışına gelmedin bile

Ahuse: ya tamam da teknoloji tasarım ödevi vardı o akşam gelemedim işte

Özgür: iyi de seni gece vakti alıp hastaneye gittiğim gün de ertesi gün geometri sözlüsü vardı ama sen evden kaçıp gelmiştin

Ahuse morardı evet özgür doğru bir tahlil yapmıştı. Hoşlandığı çocuk için yanıp boklu mahallesinden kalkıp gece vakti gidebiliyordu ama arkadasını yanına gitmiyordu. 

Pars sıraya girmemişti derse geç girdi. Uykusuzdu. Her zamanki hali. derse geç girmesi ve saçı başı dağılmış olması gerçekten havalıydı.

Songül benim yanımda oturmuyordu artık. En önde sahil ipek ile oturuyordu. 

Benim yanımda boştu. Pars yanıma oturdu.

Pars: günaydınn naptın

AHUSE: hiç yhaa bugünki geometri ödevini yaptın mı?

Pars: ne ödevi ahuse cezaevinden yeni çıktım ben

Ahuse: ay pardon haklısın

Ders geometriydi hoca sinüs co-sinüs ve hipokrates gibi şeylerden bahsediyordu. EVET ÇOCUKLAR BİR ÜÇGENİN İÇ AÇILARININN TOPLAMI 360TIR.

Songül hemen lafa daldı '''PEKİ HOCAM İÇ ACILARININ TOPLAMI NEDİR?''

hOCA: Acılar.... çocuklar size açılar konusunu her açıdan anlatabilirim ama acılarınız onları sadece siz anlatabilirsiniz

Songülün bu sözü ahuseyeydi bu vbelliydi

Sarp lafa atladı

''hocam pardon daa biz edebiyat dersinde miyiz geometri dersinde miyiz? hadi yaa lütfen para ödüyoruz bu okula''

halbuki onun babası okulun sahibiydi para ödemiyordu ki. Sarp'ın bu mallıkları inanılmazdı.

Tenefüs zili çalmıştı 

Songül tuvalete saçını düzleştirmeye giderken PARS önünü kesti

-oo yarmagül keyfin yerinde galiba

-pars ne istiyosun teşekkür ettim sana sonsuz bi borcum var artık. hatalıyım biliyorum ama içimdeki acının tarifi yok toplamı yok çıkarması yok. matematik yetmiyor yaşadıklarımı hesaplamaya

-yarmagül sana tek bişey söylücem. o kefaret parasını bana borçlusun. ödemezsen evine icra gelir. 

-pars tamam ödücem dedim iş bakıyorum zaten en kısa zamna da ödücem

Songül'ün parsa kefaret parası borcıu vardı ama pars'ın songüle bir kalp borcu vardı....

Songül okul çıkışı iş aramak için etrafa bakıyordu. dükkanların camlarında garson satış danışmanı aranıyor gibisinden ilanları gözlüyordu. 

O sırada Sarp'ın arabası yanaştı

sarp: heyyy songooo napıyosun burda

Songül: öfff çekil başımdan be

sarp: ya ne kızdın yaa naptık 

Songül: ya ilerle başlatma şimdi 

Sarp: ya sen parsa borcunu ödemek için para aramıyo musun

songül: evet bana bakk ne teklif etcen sen bana

sarp: ya durrrr öyle değil bizim malikaneye part time hizmetçi aranıyo da

songül: lan napıcam sizin evinizde bokunuzu mu temizlicem

sarp: yaa mutfağa yardımcı

songül: hmmm iyimiş. nasıl başvurucam

sarp: ya ben anneme söylerim alır seni zaten arıyor. hatta anneme yardımcı aranıyor. sabah portakal suyunu sıkması için birine ihtiyacı var atla götüreyim seni eve.

songül: tamam ama bu aramızda kalsın kimse bilmesin valla vururum seni he

Sarp ardinç hanedan'ın malikanesine yani handen malikanesine varmıştık.

''amaan amannnn bur aneymiş gızzz'' diye içimden geçirdim

ALTIN yARAKLI KOLTUKLAR AVİZELER VE ALTIN BURMA KAPI KOLLARI VARDI. havuzun suyu bizim içme suyumuzdan daha temizdi. çimenler bizim köydeki çimenlerden daha yeşildi. aman tanrım bunlar nasıl bir cennette yaşıyor. 

songül: vayy be siz ne kadanda zenginmişsiniz. 

sarp: fff var işt ebiseyler işte annemle tanıştrıayım seni ama onun yanınd aşu şivene konuşmana dikkat et. biraz hanım hanımcık ol

songül: ulan sen sanki beyefendisin de benim hanımlığımı sorguluyorsun sen önce kendin efendi ol

sarp: anne ben geldimm

annesi gepgenç gözüküyordu saçları platin sarıydı teniyse sankim köye mevsimlik gelen işçiler gibi yanmıştı. ama bir farkla bodrumdaki yazlığındna yeni gelmişti. 

sarp: evet annee bu sana bahsettiğim part time hizmetci songül çok fakirler paraya ihtiyacı var. aa işte annem SUZAN. kendisi miss2000dir

Songül: evet valla mis gibi 2000bin kadar miss

Suzan: hmmm demek songül sensin. canım bak şimdi bu gördüğün zenginnliklere aldanıp sakın rehavete kapılma. çok çalışman gerek. benim peşimde olacaksın. sabah portakalsuyumu zencefil özütü ile karıştıracak 2 shot ejder meyvesi tohumu ve jameikadan gelen maymun boku kahvesinden iki ölçek katarak bana getireceksin.bunlar zor işlerdir anladın mı

songül: vallaaha mhh yani evett. anladım efendim hanım efendi suzan abla efendi hanım

Suzan: bana SUZAN HANIm diyeceksin

Sarp: anne o zaman simdi baslasın işe istersen.

Suzan: evet hemen başla git diğer hizmetçilerle tanış

SONGÜL SEVİNSE Mİ ÜZÜLSE Mİ BİLEMEDİ.

Songül'ün bu işi tercih etmesindeki en önemli şey pars'ın da burda yaşamasıydı. Ama sarp parsı göreceğimi düşünmemiş miydi.

Akşam üstü yemek hazırlanmıştı. Zenginler yemeğe oturmuş songül ise onlara su vermekle yükümlüydü.

SUZAN: ahhh benim canımmm iyi kalpli ailemmm canıom kocamm

KAZIM ŞEREF HANEDAN:: suzanım hayatımm neşe kaynağım

Bu iğrenç mıçmç sarpın bile midesini bulandırıyordu

SUZAN: bugün size cok özel bi haberim var biliyorum aile kurulllarımız gereği PARS müştemilatta kalıyor. ama onu bugün bu yemeğe çağırıyorum.

Songül: NEE! WTF nasıl ya ulannn cocuk beni hizmetciyken görcek ya. gerci zaten rezil olcağım kadar oldum

PARS kapıdan içeri girdi Songülle gözgüze geldiler. Pars onu tanımıyormuş gibi yaparak masaya oturdu.

KŞH: benim güzel ailem parçalanmışş bir sanat eseri vazo gibi ailem....

Suzan: kazımcım biliyosun ben hep bir arada olalım istedim. hemm... bu sevgi bahçemize gelecek olan senin şu amerikadaki yeğeninin de görmesini istedim

KŞH: oo gelicek miydi ya

Suzan: aa evet gelicekti

Pars: NASIL YA? Rüzgar mı gelcekti?

Sarp: yaa annee bu nasıl söylemezsin ya

SUZAN: aaa bilmem benim de son dakika haberim oldu

Dış kapıdan ses geldi. 

Suzan: songülcüm misafirimiz geldi acaba valizlerini alır mısın

Songül dışarı çıktı valizleri alırken onunla gözgöze geldi. RÜZGAR! en az pars kadar serseri en az SAERP kadar site çocuğuydu.

Rüzgar: selammm sen kimdin ya 

Songül: helooooo ben gül... 

Rüzgar: vovv bu ne egzantirk bi isim ROSE yani.. sana bundan sonra ROSE desem

Songül: aaayy eyy evet ben saten şeye gittiğimde yabancı ülkeye hep bana rose derler. 

Rüzgar: nereye gitmiştin

Songül: Batum'a

Rüzgar: ooo gezmeyi seviyosun yani

Songül: ee yanii akbilimiz yettiğince

Rüzgar: burada cok sıkılacağımı snamıştım ama sanırımm seninle baya eğlenicez. BU VALİZLERİ TAŞIMA lütfen. bir beyefendi bir kadına asla valiz taşıtmaz.

songül içinden ne kadan da jentilmen biri diye düşündü. gerçektne bu zamna kada rhep ona kötü davranan erkeklere ilgi duymuştu. en son aşık olduğu kişi ona borç takmıştı. ama RÜZGAR... bambaşka yerlerden esiyordu.

Yemek sonra havluları toplamak için odaları gezen songül, katları dolaşıyordu. BİRDEN banyoya daldı

o da ne?

Rüzgar duştan çıkyordu

''ayyyy töbe töbeee ayyy valahah özür dilerim''

''heyyy... sakin ol... ben zaten bu çıplaklar kampındaydım... alışığın yani''

songül: iyi de ben çıbıldaklar kampınd adeğildim yani. yahu bizimkiler denize bile kıyafetle giriyor. ayy pardon yaaa... haklısın biraz ani tepkim verdim

songül terlemeye başlamıştı

rüzgar: noldu kızardın RED ROSE mu desem sana?

o sırada pars odaya girdi

pars: lNNN LANN NOLUYOOO ULAANN ULAN NE YAPIYSOUN 

rüzgarın boğazına yapıştı

songül: ayyy ay. oluyo yaşasın ilk defa benim içn kavga ediliyor

rüzgar: heyy kuzii kuzinaa kazınnn yapma lütfebç hanfendi kirlileri topluyordu yanlışlıkla banyoya daldı

Pars songül'ü kolundan tuttuğu gibi balkona çekti

pars: ya kızım senin işin var burda. sen neden şaşırmadın beni görüdğüne

songül: çünkü biliyordum zaten burada çalışmaya başlama sebebim de seni daha fazla görmek

pars: kimden öğrendin

songül: bunun bi önemi var mı?

Pars: sarp bnu gör diye seni zaten buraya işe aldı

songül: ee alsın... be zaten biliyodum ahuse söyledi. 

pars: ahuse:

songül: artık burdyaım pars sana olan borcumu ödemek için bu işe girdim.

pars: offf başka iş mi yok

songül: evet yok ülkede yüksek linsanlı eğitimli insanlar bile iş bulamıyor ben nasıl bulayım. bu iş için bile diploma istediler ama lisede okuduğumu söyeldim ilkokul diplomamı gösterdim

pars: rüzgardan uzak dur

songül: nedenmişşş gayet tatlı biri hem çok anlaştık

pars: ya sen beni delirtcek misin kızım

songül: kızım mı....  noldu kıskandın mı

pars: kıskanmadım rüzgarın ne denli çapkın olduğunu biliyorum

songül: ee iyi ya ben de çapkınım iyi anlaşırız

O sırada balkonun altında SARP ONLARI dinliyordu....

Suzan hanım seslendi ''SONGÜL! NEREDESİN SEN ÇABUK ŞU KUMANDAYI UZAT BANA''

songülü zor günler bekliyordu....


****bölüm sonu****






Continue Reading

You'll Also Like

28.1K 7.6K 22
Üst komşularını kendilerine ayarlamaya çalışan en yakın arkadaşların operasyonu. !Texting!
2.1M 50.8K 51
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...
176K 7.5K 40
Lina'nın sarı saçları kömür siyahına bulanmıştı. Lina bağırdı 'yapma' dedi kaç kez fakat hiç bir şeye yaramadı çığlıkları Çınar Aden Lina'ya bir çok...
24.5K 1.2K 23
Normal bir gerçek aile hikayesidir Dünyaca ünlü bir beyin cerrahı olan Laçin Çağla Bektaş , ailesinin Ünlü aile olan 'Çınar' ailesi olduğunu öğrenir...