Okul çıkışı Pars, Ahuse, Özgür ile durağa doğru yürüyorduk
Ahuse: EEE pars neden çağırmış müdür seni
Pars: Balodaki yangını benim çıkardığımı düşünmüşler. Üstelik olay polise intikal ettiği için baya baya başıma bela aldık
Ahuse: iyi de nasıl olabilir ki bu
Pars: Bişey olduğu yok ya polise ifade vericem işte ellerinde kanıt yoksa bişey yapamazlar zaten
Songül: neden kanıt olmazsa bişey yapamasınlar ki sen mi çıkardın yangını yani
Pars: öyle bişey demedim yarmagül
Özgür: ya bu son günlerde bizim başımıza ne garip şeyler geldi ya
Tam otobüs durağına geldiklerinde ''gençler siz burdan devam benim az ufak bi işim var bizim dönerciye bulaşık yıkmaya yardıma gidicem'' dedim.
Ve yolunu ayırdı.
Telefonum çaldı
Sahil İpek: ALOO şşş nerdesin sen şimdi
Songül: Konuştuğumuz yere doğru geliyorum.
Sahil ipek ve sarp ile bebekte bir parkta bir parkta buluştuk.
Sahil İpek: EEE bayır gülü ne oldu da sen bize yardım etmeye geldin
Songül: Canım öyle istedi. Ben böyleyim hem döverim hem severim
Sarp: şimdi ben bu Pars denen çocuğa uyuzum. Buna bişey yapmamız lazım sen de bize yardım et. Biz de senden uzak duralım.
Songül: Canımm açıklama yapmana gerek yok. Bu yüzden burdayım. Ahuse'ye dokunmayın ben de Pars'ın canını sıkmanız için elimden geleni yapayım.
Sahil: VAYY kankanı koruyosun hala yani
Songül: orasını karıştırma size ne gerekiyo şimdi
Sarp: bu parsın bi sevdiği motoru var. Okula arada onunla geliyo arada otobüsle. bu motorunu çalıp saklıcaz. Ama bizim hırsız tanıdığımız yok. Senin mahallende vardır.
Songül: bu söylediğine normalde alınmam gerkeiyor ama. Maksat iş görsün evet var. Cevdet. Konuşurum onla ama size pahalıya patlar.
Sahil İpek: Ben Sarp'ımın mutlu olması için elimden geleni ödemeye hazırım
Sarp: CANIM YA sahilcim sen ilgilenir misin bununla ya benim basket antremanım varda yarım saate. Konuştuğumuz şekilde planı yap bebeğim canımı ye
Sahil İpek: aşkkmmmm tabi ki bebeğimmm sarpkuşum hadi sen git ben hallederim
Sahil'in arabaya atlayarak bizim kokuşmuş mahalleye doğru yola çıktık. En önde oturuyordum sanki Sahil'in arkisi gibiydim. Arabada müzik dinlerken bi yandan story çekmek istiyordum ama dur dedim hele rezil etmiyek kendimizi.
Cevdet bizi konumda bekliyordu. Yanına yanaştık.
Sahil İpek camı açtı ''atla '' dedi
Cevdet: selamun aleykum
Sahil İpek suratını büzerek cevdete baktı: AAA VE ALEYKUMSLAY
Cevdet: nedir plan şimdi neyi çözüyorum güzel ablam
Sahil İpek: birincisi senin şu konuşma yapını düzeltelim dicem de onun için bi 10 yıl eğitim gerekiyor. Ayrıca arabamın içinde sigara içemezsin at şunu
Cevdeti: şşşş prenses sakin ol. hemen emir vermeye başlama hee diyorsanki ben başka bir eleman bulurum işimi yaptırmaya o zaman eyvallah ineriz arabadan sigaramızla
Sahil İpek sessiz kaldı. O akşam planı yaptık.
*** PLAN GÜNÜ***
Plan şuydu Cevdet, Pars'ı takip edecek motoru bıraktığı yerden çalıp alacak ve Sahil İpek'lerin Riva'daki evlerinin bahçesine getirecekti. Sahil ona kapıyı açmak için Riva'da bekleyecekti.
Cevdet hızlı atikti yarım saatte motoru çalıp riva yoluna düştü ve Sahil'lerin evinin önüne geldi.
CEVDET: alooo kapııı
Sahil: tamam be açıyorum sessiz ol
Cevdet: nereye park edeyim
Sahil: şu garaja gir hadi
Cevdet: vay vay vayyyy (ıslık çalarak) ne ev ya burası... ne iş yapıyo peder
Sahil: Ne yapıcaksın? iş başvurusu mu?
Cevdet: yani merak ettim.. olabilir belki hırsızlıktan ben de bu sektöre geçebilirim neyse artık
Sahil: bizim holdingimiz var KALYON holding.
Cevdet: zaten daha aşağısı kesmez
sahil: sen konuşmayı ne çok seviyosun ya
Cevdet: sohbet güzelse konuşurum
Tam çıkacaklarken birden elektirikler kesildi
Sahil: ayyyyyy imdatt
Cevdet: şşş sakin ol.
dedi ve cebimdeki çakmağı çaktı
Sahil korkudan cevdet'e sarılmış halde buldu kendini.
Sahil: yaa ben karanlıktna çok korkarım da
Cevdet: allah allah gündüz demek senin dişlerin çıkıyo
Sahil: yaa dalga geçmesene be. çocukken yaşadığım bir travma yüzünden karanlıkta duramıyorum ben oooff
Cevdet: ne tramvayı ya
Sahil: ben küçükken... annemler ve babamlar benimle ilgilenmezlerdi. bir gün tek başımayken dolapta kilitli kaldım yarım saat. O günden beri karanlıkta duramıyorum
Cevdet: vayy ya... çok üzüldüm geçmiş olsun sahil kardes
sahil: ne kardesi ya
Cevdet kahkaha attı.
Sahil: ne gülüyosun ya
Cevdet ve Sahil bu romantik didişmede ışıkların gelmesiyle ayrıldılar
Sahil: seni arabayla bırakayım mahallene
Cevdet: iyi olur eyvallah
Yol boyunca sessizlik hakimdi
Sahil bir şarkı açtı ahmet kaya dışarda kar yağıyor benim içime yağmur şarkısı çalmaya başladı
Cevdet: yaa sen dinler miydin ya böyle şarkılar TİKİLİĞİN BOZULMASIN
Sahil: yağmur yağdığında başka şarkı dinlemem...
Cevdet gülümsedi. ''biraz sesi açar mısın?'' dedi
Hafif yağmurun altın arabayla rivadan boklu mahalleye dönerken o şarkıyı dinlediler.
Cevdet: geldik geldik burda dur sen
Sahil: ya evine kadar bıraksaydım
Cevdet: ev burası zaten
Sahil kafasını kaldırdığında o gördüğü betondan bozma sıvasız gece konduya tiksinerek baktı
''heY DURRR PARANI ALMADIN''
Cevdet döndü Sahil'in uzattığı 500tl'yi aldı başka yöne bakarak cebine koydu.
Sahil İpek evine bambaşka hislerle döndü....
**Bölüm sonu***
YOU ARE READING
AŞK SINAVI
ChickLitBaşıma geleceklerden habersiz uyandığım bir sabahtı... Güneş hep aynı doğuyor ama batarken yaşadıklarımız aynı değil. İşte bu hikaye o anlarda yaşadığım büyük macerayı konu alıyor.