|Would you change for me?|TAE...

By asosyalbirimsi

339K 21.8K 12.8K

Karanlığın travmasını yaşayan Jungkook ve onu karanlık bir odaya kilitleyerek cezalandıran Bay Kim. Seme~Taeh... More

|1|
|2|
|3|
|4|
|5|
|6|
|7|
|8|
|9|
|10|
|11|
|12|
|13|
|14|
|15|
|16|
|17|
|19|
|20|
|21|
|22|
|23|
|24|
|25|
|26|
|27|
|28|
|29|
|30|
|31|
|32|FINAL
Özel Bölüm

|18|

10.2K 659 769
By asosyalbirimsi

Taehyung'dan duyduğu ender iltifatlardan birini daha duymuştu.
Ne söyleyeceğini bilmiyordu.
Utanmıştı hem de çok utanmıştı.
Yanakları kırmızıydı ve yanıyordu.

Ellerini Taehyung'un elinden kurtarmaya çalıştığında, Taehyung yüzüne biraz daha yaklaştı.Bu, Jungkook'un göğsünün, Taehyung'un çıplak göğsüne çarpmasına neden oluyordu.

"Yaraya bakmam gerek, pansuman yapacağım"

Jungkook yüzüne bakmadan konuştuğunda, Taehyung, 'Bu iyi bir fırsat,' diye düşündü içinden.
Jungkook'u bırakıp yatağa doğru ilerledi.Yatakta gömleksiz oturan Taehyung'a baktıktan sonra, Jungkook sertçe yutkundu ve pansuman aletlerini almak için banyoya girdi.

Döndüğünde ürkek adımlarla Taehyung'un yanına geldi ve yatağın üzerine oturdu.

Önce mikropları uzaklaştırmak için peroksit ile yıkadı.Sonra pamuğun üzerine kremi sürmüş ve yaranın üzerinde nazikçe gezdirmişti.
Taehyung, Jungkook'u her bir parçasını ezberlemek istiyormuş gibi sessizce izliyordu.

Her parçası ayrı güzel sanat eseriydi.

"Beni neden bıraktın?" Jungkook pamuğu yaranın üzerinde gezdirirken sordu Taehyung'un yüzüne bakmadan.
"Seni koruma ihtiyacı hissettim," dedi Taehyung, Jungkook'un elini karnının üzerinde tutarken, Jungkook'un kalbi Taehyung için daha hızlı atıyordu.

Jungkook'un cevap vermediğini gören Taehyung, "Benim için neden bu kadar endişeleniyorsun? Bana kötü ne olursa olsun bunu hak ettim." Jungkook'un elini avucuna alıp başparmağıyla okşayıp dedi.

Jungkook bir şey söyleyemedi.Daha doğrusu ne söyleyeceğini bilmiyordu.Uzun süredir efendisi olarak hizmet ettiği adam, şimdi tamamen farklı bir durumda gerçek Taehyung olarak karşısında tatlı tatlı oturuyordu.Böyle bir anı hiç hayal etmemişti.

"Kimse kötü bir şeyi hak etmez"
Jungkook'un söylediği şey Taehyung'u acı bir şekilde güldürmüştü.Belki de cehennem ateşinin en sıcak yerini hakkediyordu..

"Jungkook, beni henüz iyi tanımıyorsun. Bunu sadece beni evde gördüğün halim için söylüyorsun." dedi Taehyung üzgün bir şekilde.
Jungkook, Taehyung'un elini itti ve kaşlarını çatıp, "Seni bankada insanları öldürürken gördüm. Seni iyi tanıyorum!" Dedi.

İnatçıydı.Her zaman da böyle olacaktı.

"Kookie, ben her zaman bu kadar kötü bir insan değildim.."
Taehyung cümlesine içinde devam etti, 'Belki beni daha önce görmüş olsaydın, beni severdin.'

"Şimdi nasıl bu hale geldin?"
Jungkook merakla söylediyi an Taehyung "O kadar çok şey yaşadım ki... babam annemi döverken annem için korktum ve babamın alkol dolu şişesini babamın kafasına çarptım. Ne olacağını bilmiyordum tabi ben O zamanlar daha çocuktum. Cezaevine götürdüler beni.Çok korkuyordum,aynı zaman pislik dolu heriflerin yanındaydım hep.Cezaevinden bir çıkış yolu bulmuştum sonra. Kendi istekleriyle cezaevine giren mafya işçilerine yardım etmeye başladım. Ve büyüdükçe mafya işlerim de büyüdü ve gelişti."

Jungkook duydukları karşısında şok olurken, olanlara ya da Taehyung'un Jungkook'a her şeyi anlatmasına şaşırmadan edemedi.Anılar aklına geldiğinde Taehyung içini çekti ve acı bir şekilde şaşırmış görünen Jungkook'un gözlerine bakarken gülümsedi.

"Ya annen? Ona ne oldu?"

Taehyung, Jungkook'un sorusuna omuz silkti, "Bir köleye aşıktı, o zamanlar babama ihanet etmişti. O gün o adamla kaçmak istediğinde babam onları görmüş ve annemi dövmüştü."Dedi, dudağını yalayıp devam etti, "Babamın yaralı bedeni yerde yatarken annem umursamadan sevdiği adamla kaçmaya karar verdi.Ona ne kadar yalvarsam da beni uzaklaştırdı."

Her şey normalmiş gibi konuşan Taehyung, Jungkook'u endişelendirmişti.Çok zor şeyler yaşamıştı.Ve artık kölelerine bu kadar kötü davranması psikolojik olarak çok normaldi.

"Tae, sen kötü bir insan değilsin.Yemin ederim sen kötü bir insan değilsin.."
Taehyung elini tavşan suratlı çocuğun yanaklarına götürmüş, yanağını avucunun içine alarak yavaşça Jungkook'un yanağından akan yaşları silmeye başlamıştı.
Daha fazla ağlamasını istemiyordu, zaten onu yeterince üzmüştü.

"T-tae, hayatını mahveden kişi babamdı...ve onun yüzünden annem..." dedi Jungkook ve hıçkıra hıçkıra ağladı.
Taehyung hala ağlayan Jungkook'un gözlerinden akan yaşları silmeye devam ederken, Jungkook elini yanağındakı ele koydu ve yanağını Taehyung'un eline bastırdı.

"Biliyorum Jungkook, biliyorum..annem senin babanla kaçtı..Ama babanın intikamını almaya çalışarak seni çok incitmem benim en büyük hatam.." dedi Taehyung ve gözleri yaşlarla dolarken "Beni affet Jungkook.." dedi.

Jungkook sadece başını salladı, ağladığı için konuşamıyordu.

"Beni affettin mi?"
Taehyung bir çocuk gibi heyecanla sorduğunda çocuk düşüncede kayboldu.Bugüne kadar çektiği acılar ne olacak?Peki ya travmalar?

"Her şeyi unutmaya çalışacağım ama senin de bana yardım etmeni istiyorum.." Jungkook titrek bir şekilde mırıldanırken Taehyung hızla başını salladı, "İstersen dünyayı ayaklarının altına sererim. Güven bana güzelim. " dedi.

Şimdi Jungkook'un kalbi deli gibi atıyordu, ilk defa birisi ona böyle davranmıştı.Sanki Taehyung'un dünyasının tanrısı olmuştu, Taehyung da böyle düşünmüştü.Kölesi artık onun tanrısıydı.

Taehyung sakinleştikten sonra "Onun baban olduğunu nasıl anladın?" Diye sordu. "Bir gün senden ders kitabı almaya geldiğimde annenle babamı öpüşürken gördüm.Hayatı yeni anlamaya başlayan benim için çok zor bir sahneydi.." dedi Jungkook.

Şimdi biraz daha sakindi, vicdan azabı çekiyor gibi görünmüyordu.

Kapı çalındığında ikisi de kapıya baktı.
Taehyung gel dediğinde Hoseok ürkek adımlarla içeri girdi.Jungkook'u yatakta ve Taehyung'u üstsüz görünce gözleri genişledi, ağzı yere düşebilir durumdaydı.Onlar hakkında bir şey söylemekten korkarak, Jungkook'la daha sonra konuşacağını düşünmüş Taehyung'a, "Efendim, izin verirseniz yatmak istiyoruz," demişti.

Jungkook ise ona soru soran gözlerle bakan Hoseok'un bakışlarından kaçmak istercesine yerdeki halıya bakıyordu.

"Sen uyuyabilirsin, bu arada sabah odana yeni nevresimler gönderilecek, artık yerde yatmayacaksın. Git diğerlerine söyle, mutlu olsunlar." dedi Taehyung havalı bir şekilde.

Hoseok sevincini saklamamaya çalıştı ama gizleyemedi bir türlü.
Hoseok odadan çıkmak üzereyken, Jungkook'un gelmediğini görünce "Jungkook, gelmiyor musun?" dedi tek kaşını kaldırarak.

Taehyung, Jungkook'a konuşması için zaman tanımadı, "Gelmiyor, sen git uyu."

Hoseok şaşkınlıkla odadan çıkarken Jungkook, Taehyung'u sırıtarak izliyordu.Taehyung'un da Jungkook'tan farklı göründüğünü söyleyemeyiz.

"Yarın odanda bir yatağın olacak. Bence geceyi burada geçir."

Jungkook geldiğinden beri, Taehyung gibi kokan bu odada kalmayı hayal ediyordu.Ama tabii ki hemen söylemeyecekti.

"Seni rahatsız etmek istemiyorum." dedi Jungkook dudaklarını büzerek.
Ama Taehyung'un Jungkook'la birlikteyken rahat olduğunu bilmiyordu.

"Tabii ki beni rahatsız etmeyeceksin Jungkook, saçmalama, bugün burada uyuyacaksın."
Taehyung hızlı ve tatlı bir şekilde konuşurken, Jungkook kıkırdadı ve "Tamam," dedi.

Jungkook'un uykusu gelmiş olmalı çünkü 'uyku' kelimesini duyduğunda esnemeye başladı.Taehyung hemen "Uyuyalım o zaman." dedi.

İkisi de heyecanlı ve çok mutlu hissediyorlardı.Aralarındaki bağın ne olduğunu bile bilmiyorlardı, sadece kalplerinden geçen ilk şeyi yapmaya karar vermiştiler.

Jungkook pansuman aletlerini geri alıp banyoya koydu.Namjoon onun için bavulunu getirmişti.Taehyung'un banyosunda duş aldıktan sonra pijamalarını giyip yatağa geldi.

Yatağa girdiğinde Taehyung onu yatakta bekliyordu.
Jungkook çılgınca kendini utandırmamaya çalışıyordu.

Battaniyenin altına girip battaniyeyi boynuna kadar çeken Jungkook yavaşça Taehyung'a baktı.Dirseğini yastığa dayadı ve başını avucunun içine alarak Jungkook'u yukarıdan izliyordu.

"Tae, şampuanın çok kötü!" Jungkook bir çocuk gibi dudaklarını büzerek söyledi.Taehyung garip bir şekilde "Neden?" diye sordu gözlerini Jungkook'tan ayırmadan.

"Gözlerimi yaktı.."

Jungkook'un söylediği şey üzerine Taehyung gülümseyerek "Bebeğim" dedi ve eğilip Jungkook'un her bir gözünü tek tek öptü.Sonra hiçbir şey olmamış gibi eski konumuna dönerek tatlı tatlı gülümsedi suratına.

Jungkook ağzı açık, tavşan dişleri görünür halde Taehyung'a bakarken kıpkırmızı olmuştu.

'Taehyung az önce beni öptü!' diye düşündü, çığlık atmak istiyordu.

"Uyu artık, bana bakmayı kes," dedi Jungkook, Taehyung'un bakışından hoşlanırken aynı zamanda kaçmak istiyordu.

Taehyung onun şirinliğine gülüp onu tekrar öpmek için eğilirken, Jungkook yüzünü battaniyeyle örttü. Çünkü Taehyung onu bu kez öperse hayatta kalma şansının çok az olduğunu biliyordu.

Taehyung yüzünü öpebilecek duruma gelene kadar battaniyenin üzerindeki ellerini öptü.Jungkook ellerini battaniyenin altına çekti.Bu şirinlik Taehyung'u çıldırtmıştı.

"Hiçbir şey yapmıyorum, söz veriyorum, sadece uyuyoruz." dedi Taehyung, Jungkook yavaşça başını battaniyenin altından çıkardı ve avcı görmüş tavşan gibi Taehyung'a baktı.Battaniyenin altındaki sıcaktan mı yoksa Taehyung'un hareketlerinden mi bilinmez, Jungkook'un yüzü kıpkırmızıydı.

Sonunda Taehyung dirseğini başının altına koydu ve uyumaya hazırlandı.

Ama Jungkook'u ilgilendiren bir soru vardı.

"Tae" diye mırıldanarak Taehyung'a seslendi.Taehyung gözleri kapalı bir şekilde "Efendim" dedi o an.Jungkook 'efendim' sözüne gülümsedi ve devam etti, "Benim yüzümden bu eve gelip giden kişiye ne oldu?"
Taehyung kapalı gözlerini açmadan, "Gelecek bacağı yok, merak etme" dedi.
Jungkook bunun sadece bir mecaz olduğunu düşündü ama Taehyung'un adamın bacaklarını gerçekten kestiğini bilmiyordu.

Dinlendikten sonra Jungkook gözlerini kapattı ve uyumaya çalıştı.Hoseok'tan yaşadığı travmayı gizlice öğrenen Taehyung, tavşanı korkutmamak için ışığı kapatmadı.

*
*
*

Sabah uyandığında yanında Jungkook'u göremeyen Taehyung, içini çekerek kalktı ve banyoyu bitirdikten sonra mutfağa gitti.

Ve burada Jungkook mutfakta Seokjin'in yemek hazırlamasına yardım ediyordu.Taehyung kapıya yaslanmış, dağınık saçlarıyla onu izliyordu.

Jungkook'un keyfi yerindeydi, yüzü sadece gülümsüyordu.Biri ona Taehyung ile arasında ne olduğunu sorsa, herkesi rahatsız edecek bir sessizliğin içine düşerdi.Jungkook'un gece Taehyung'un odasında uyuması, Jimin'in gerginliğinden bütün gece uyanık kalmasına ve her saniye Taehyung'un odasının önüne gidip onu dinlemeye çalışmasına neden olmuştu.
Sabahtan beri tüm ev işlerini Jungkook'a yaptırmıştı.

Jungkook'un bakışları kapıda duran Taehyung'la karşılaştığında istemsizce gülümsedi.Jungkook'un gülümsediğini gören Seokjin, Jungkook'un baktığı yöne baktığında Taehyung'u gördü ve onu selamlamak için anında eğildi.

Seokjin'i selamladıktan sonra Taehyung masaya gitti ve oturdu.Jungkook, Taehyung'un tepsisini Taehyung'un önüne koyduğunda, Taehyung ona bakıp sadece sırıtıyordu.

"Yemek yemiyor musun?" dedi sonunda kendine gelen Taehyung.
Jungkook onları izleyen Seokjin'e baktı ve Taehyung'a dönüp "Kahvaltı yapmayı sevmiyorum" dedi.Ama aslında sebep Jimin'in verdiği şeyleri yapmaktı.

Ama saf Jungkook, Jimin'in planlarını bilmiyordu..

___________________________

OHA
NE KADAR UZUN YAZMIŞIM
ILK KEZ

Continue Reading

You'll Also Like

307K 24K 39
Jeon Jungkook psikologtu Kim Taehyung'da onun inatçı hastası ~ Işığınız olmak istiyorum Bayım.
7.2K 3.9K 41
Birbirleri için yaratılmış iki ruh Tanrı tarafından cezalandırılırsa ne olur . &&& Sevdiği adam kollarında ölürken so...
415K 27.4K 40
Kim Taehyung Jeon Jungkook'u kaçırmıştı. # 1 aşk # 1 vkook
201K 21.1K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️