Asker Falan İşte /texting/

Por kahveninhertonuu

2.4M 110K 17.8K

٭Tamamlandı٭ Siz:Yok ya duramıyorum sinirden Siz:Hani yani sen kimsin sığır!! Siz:Ay bi de geçmiş karşıma "Da... Mais

1
2
4
3
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17/ İnstagram
18
19
20
21
22
23
24/İnstagam
25
26
27
🎊 100 K 🎊
28
29
30
31
32/İnstagram
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42/İnstagram
44
45
46
47
48/İnstagram
49
FİNAL

43

34.9K 1.8K 254
Por kahveninhertonuu

Selamlarrrrrrr🔥

Yine ben geldimmmmmmm💅🏻

Beni özlediğinizi varsayaraktan böyle bir giriş yapıyorummm🤟🏽

Çokk minnoş bir bölüm olduuuu 💫

Umarım beğenirsinizzz

Öptümmm💋💋

~

"Aris biz bu kadar şeyi niye aldık ki ya?" Alışverişte aldıklarımızı mutfak tezgahına koyarak Aris'e döndüm.O da elindeki poşetleri benimkilerin yanına koydu.

"Sana söylemedim ben değil mi?" Dedikleriyle kaşlarım havalandı.

"Neyi?" Aris yüzünü buruşturarak konuştu.

"Elis bizim askerleri yemeğe çağırdı.Bir de benim evime davet etti!" Sitemine gülerek tezgahta yanına doğru yaklaştım.O hışımla poşetteki malzemeleri tezgaha koyuyordu.

"Çağırıyorsa da halama çağırır insan! Şimdi seninle başbaşa olmak yerine bizimkilerin bomboş muhabbetlerini dinleyeceğim!" Aris'in omzuna başımı koyarak yanağından öptüm.

O bu hareketimle nefesini derince dışarı verip elinde tuttuğu konserveleri tezgaha bıraktı.Kollarımı omuzuna sararak ona iyice yaklaştım.Aris ellerini belime yerleştirip başını boyun girintime koydu.Aldığı derin nesefler boyunuma vuruyor ve tenimi gıdıklıyordu.Yanağım onun geniş omuzundayken konuştum.

"Zaten hep beraberiz." Aris iç çekti.

"Ama yetmiyor ki." Sessiz bir şekilde homurdanmasıyla yüzümdeki tebessüm arttı.Yavaşca ondan ayrılıp tezgaha bir bakış attım.Ellerimi birbirine vurup konuştum.

"Eee ne yapıyoruz şimdi?" Aris oflayarak tekrar ellerini belime koydu.

"Siktir et şunları ya gelirlerse kovarım ben." Aris'in çocuk gibi mızmızlanmasına gülüp tam boynunun açıkta kalan yerini öptüm ve geri çekildim.

"Hayır olmaz yaa. O kadar malzeme aldık yapalım bari." Aris gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

"Aş evine döndü ev!" Sinirli sinirli konuşmasına gülüp mutfaktan çıktım ve Aris'in odasına doğru gidrrken konuştum.

"Üstümü değiştireyim de yapalım şu yemekleri." Aris'in tekrardan oflamasını umursamayarak odaya girdim.Üzerimdeki gömleği çıkarttırdıktan sonra koltuğun üstündeki t-shirtü alarak giyindim ve altımdaki taytı çıkartmaya gerek görmeyerek dışarı çıktım.

Aris odadan çıkar çıkmaz bakışlarını bana çevirdi.Koltukta oturmuş Barut'un başını seviyor ve yorgun gözlerle beni süzüyordu.

"Bak gel yol yakınken vazgeçelim biz güzelim." Dediği şeyle gözlerimi devirip yanına doğru yaklaşıp kolundan tuttum.

"Bir de asker olacaksın ya ne üşengeç çıktın! Hadi kalk." Aris'i kolundan tutup ayağı kaldırmaya çalışıyordum ama her seferinde denemelerim boşuna çıkıyordu.Sonunda sinirlenerek Aris'in kolunu hışımla bıraktım.

"Of iyi gelmezsen gelme be! Zaten bu alemde kendinden başka kimseden birşey beklemeyeceksin.Hem ben tek daha güzel yaparım herşeyi! Sana da yedirmem! Zaten bak izle şimdi bir mantı yapıcam-" Ben yine taramalı tüfeğe bağlamış saydırırken bu sefer Aris beni kolumdan tutup kendine doğru çekti.Aniden dengemi kaybetmemle üstüne doğru düştüm.

Anın şokuyla kısa bir süre ne olduğunu idrak edemesem de olduğumuz durumu fark edip kaşlarımı çattım.Tam ağzımı açıp sinirle konuşacaktım ki Aris yüzünü bana iyice yaklaştırıp dudaklarını dudaklarıma iki saniyeliğine bastırarak geri çekildi.Benim gözlerim anlık yaptığı şeyle irileşirken o bu halime gülüp burnuma küçük bir öpücük kondurdu.

"Şimdi sen malzemeleri çıkar, ben de üzerimi değiştireyim yapalım şu yemekleri." Ben hâlâ yerimde put gibi kalmış Aris'e bakarken o beni üzerinden koltuğa doğru oturtup ayağı kalktı ve odasından içeri girdi.Farkında olmadan tuttuğum nefesimi yavaş yavaş verdim.

"Tamam sakin ol ne var canım alt tarafı öptü." Aris'in beni oturttuğu yerden kalkarken gözlerim onun odasının kapısına diktim.

"Çok da güzel güldü ya vicdansız." Derince bir nefes verip mutfağa doğru ilerledim ve tezgahın üzerindeki poşetleri açarak boşaltmaya başladım.Her aldığımız şeye bakarken gülüyordum.Pat pat şekerinden tut sürpriz yumurtasına kadar herşeyi almıştım.Ben malzemeleri dolaba yerleştirirken odanın kapısı açıldı ve Aris dışarı çıktı.Giydiği gri eşofman ve siyah t-shirtüyle yavaş yavaş yanıma doğru yaklaşıp ellerini birbirine vurdu.

"Evet Dilay hanım söyleyin bakalım ne yapayoruz." Aris'e doğru dönüp elimde tuttuğum kıyma paketini gösterdim.

"Mantı yapacağız Aris Bey." Aris yanıma yaklaşıp elimdeki kıymayı aldı ve gülerek bana döndü.

"Becerebilirmisin ki sen ya." Dediği şeyle gözlerimi devirdim.

"Tek yapmayacağıma göre beraber becereceğiz zaten Arisciğim öyle beni gaza getirmeye çalışma." Aris'in dediklerimle yüzündeki sırıtışı artarken yüzünü bana yaklaştırıp yanağımı öptü.

"Hadi yapalım şunu." diyerek tezgaha koyduğum un paketini eline aldı.

"Bugün fazla sevgi dolusun sanki sen ya." Aris yukarıdaki dolaptan geniş bir kap alırken konuştu.

"Çünkü bugün fazla güzelsin." Ben yine dediği şeyle dut yemiş bülbüle dönerken Aris'in elinde tuttuğu unu aldım.

Aris çıkardığı genişce kabı önüme koyarken güldüğüne emindim ama yüzüne bakamadığım için umursamadan elimdeki unu gelişi güzel kaba doldurdum.Benim ani hareketimle heryeri bir anda un kaplarken öksürmeye başladım.Kirpiklerime kadar un olmuştum ve gözlerimi zar zor açmamla Aris'in benden daha beter bir halde olduğunu fark ettim.Onun tüm yüzü ve t-shirtü un olmuştu.Ellerimle hâlâ yüzüme gelen unu temizlerken hemen tezgahta olan peçeteyi elime alıp Aris'e doğru ilerledim.Ben zar zor parmaklarımı yere basıp onun yüzüne doğru uzandım.

"Bence unda sorun var.Yoksa ben hep yapıyorum hiç böyle olmuyor." Elimdeki peçeteyle Aris'in yüzünü siliyordum.Ama o sadece beni izlemekle yetiniyordu.

"Bak valla beceriksiz değilim ama sen bana böyle sürekli şey edince heyecanlanıyorum." Oflayarak saçına da bulaşan unları temizlerken konuştum.

"Tamam hadi böyle de çok tatlı oldun, susma daha özür dilerim."

"Ben de seni dilerim."Aris'in aniden söylediği şeyle elimdeki peçeteyi yere atıp ondan uzaklaştım.

"Ya bak yapma şunu sürekli kalpten gidicem böyle devam ederse!" Sitemime karşı Aris sanki hiçbir şey yokmuş gibi tekrar bana döndü.

"Bence çorba da yapalım bunun yanına biz, daha güzel olur."

__

"Elis şu tabağı da masaya koysana." Biz yemekleri hazırladıktan kısa bir süre sonra Elis yardım etmek için eve gelmişti.Elis şuan Aris'in zoruyla hâlasında kalıyordu.Galiba benimle yalnız kalmak içindi bu çabası...

"Tamam Dilay Ablacım." Elis elimdeki tabakları alarak bahçede ki masaya doğru ilerledi.Giydiği gömlek elbise ve botlarıyla çok tatlı olmuştu.

Ben hâlâ üzerimde ki t-shirt ve tayt ile duruyordum ve üzerimi değiştirmem şarttı.Yavaş adımlarla mutfaktan çıkıp Aris'in odasına girdim.Hızlıca bir duş alarak valizimden çıkardığım içinde küçük küçük kırmızı çiçeklerin olduğu yırtmaçlı, balon kol hafif dizlerimin altında biten elbiseyi giyindim.Saçlarımla hiç uğraşacak zamanım olmadığı için iki yanımdan algım saç tutamlarını arkadan kıstırmaçlı tokayla sabitleyip uzayan perçemlerimi önüme doğru attım son olarak düz taban deri botlarımı giyip odadan çıktım ve çıkar çıkmaz çarpıştığım bedenle yerimde sendeledim.

Kafamı kaldırarak o bedenin sahibi Aris ile karşılaştım.Parıldayan gözler ile bana bakıyordu.Üzerine siyah bir gömlek giyinmişti.Onu fazla iyi gösteren gömlekten bakışlarımı alıp tekrar Aris'in gözlerine baktım.

"Siyah gömlek favorim oldu haberin olsun." Alaylı bir şekilde söylediğim cümlede oldukça ciddiydim.Ama Aris hâlâ beni süzüyor ve konuşmuyordu.Sağ elimi kaldırıp gözünün önünde şıklattım.

"Güzelliğime dayanamadın herhalde." Ben gülerek konuşurken Aris anında elimi tutarak beni kapıya yasladı ve yüzünü boyun girintime doğru yaklaştırdı.

"Aris ne yapıyorsun ya! Askerlerin gelecek birazdan!" Aris beni umursamadan boynuma doğru derin derin nefesler almaya devam etti.

"Umurumda bile değil biliyor musun?" Ben stresli bir şekilde nefesimi verirken Aris kafasını boynumdan çekip yüzüme baktı.

"Özellikle sen şuan bu kadar güzelken hiçbir şey umurumda değil."

"Ama Elis gelecek şimdi, bak daha yemek yiyeceğiz." Aris gözlerimin önüne gelen perçemleri eliyle düzeltirken içeriden askerlerin sesi gelmeye başladı.

"Bak geldi sizinkiler hadi gidelim." Ben Aris'in ellerimi tutan ellerinden onu hareket ettirmeye çalışıyordum ama pek faydası olmuyordu.

Aris saçlarımda ki ellerimi yüzüme indirip okşarken başını yavaş yavaş bana yaklaştırdı beni öpeceğini anlayarak gözlerimi kapatmıştım ki koridordan bize doğru gelen ayak seslerini duydum.

"Abii, Dilay abla içerdemisiniz." Anında Aristen uzaklaşarak Elis'in sesinin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladım.Aris'in arkamdan küfür ettiğini duymuştum ama şuan zaten fazlaca utanıyordum bir de bunu umursamadım.

Koridordan dönerken bana doğru gelen Elis'i gördüm.Yüzüme yerleştirdiğim gülümseme ile ona doğru ilerledim.

"Abim nerede?" Heyecanla sorduğu soruya karşı elimle koridoru gösterdim.

"Lavoboya girdi." Hızlıca Elis'in kolunu tutup bahçe kapısına doğru ilerledim.

"Gel biz askerleri karşılayalım." Elis bu hareketimi yadırgamayarak benimle beraber bahçeye çıktı.

Askerler çoktan ahşap sandalyelere oturmuş sohbet etmeye başlamışlardı bile.Beni görmeleriyle hepsi birden ayaklandı.Ama aralarında Caner yoktu.

"Tekrardan hoşgeldin yen- yani Dilay." Adının Yağız olduğunu öğrendiğim çocuk hızlıca konuştu.Tam ağzımı açıp karşılık verecektim ki arkamda duyduğum sesle sustum.

"Artık yenge diyebilirsiniz oğlum." Aris yavaş yavaş yanıma yaklaşıyordu.

"Vay anasını be, çok sevindin komutanım." Çocuğun tepkisine gülerken Aris çoktan yanıma gelmiş ve elini belime koymuştu.

"Valla çok tebrik ederiz yenge." Hepsine teker teker teşekkür edip yemek masasına oturduk.

"Yani şimdi övünmek gibi olmasın ama mantıyı çok güzel yaparım." Elimdeki mantı tepsisiyle yaklaşarak konuştum.

"Yalnız onu beraber yaptık Dilay." Aris'in ciddi ciddi konuşmasıyla tüm bakışlar ona döndü.

"Abi senin öyle marifetlerin var mıydı?" Elis'in şaşkın şaşkın konuşmasına karşı güldüm.

"Komutanım bu becerilerinizi biz görmek istiyoruz." Berkanın alaylı bir şekilde konuşmasına karşın Atis çatık kaşlarla ona öyle bir bakış attı ki çocuk yutkunup kafasını çevirdi.

Ben mantıları koyarken hepsi havadan sudan konuşmaya başlamıştı.Yerime, yani Aris'in yanına otururken askerlere döndüm.

"Var mı bari sevgiliniz falan?"

"Ne sevgilisi be yenge kim bulmuşta biz bulalım."dedi Kerim efkarlı bir şekilde.

"Niye ki lan bence çok yakışıklısınız." Bu dediğime karşı Aris elini belime koyarak hafifçe öksürdü.

"Ama tabii Aris hepinizden daha yakışıklı." Aris memnun olmuş bir şekilde gülerken söze Elis atıldı.

"Ya Dilay abla ben de güzelim ama abim var sevgili yapamıyorum!" dedi Elis şikayet edercesine.

"Senin daha yaşın kaç başın kaç ne sevgilisinden bahsediyorsun!" Aris'in bağırarak konuşmasıyla Elis abisini işaret etti.

"Bak işte hep böyle Dilay abla." Yüzümü Aris'e çevirdim.

"Rahat bıraksana sen Elis'i. Genç bir kız o istediği gibi sevgilisi olabilir!" Aris şaşırmış gibi suratıma baktı.

"Ama güzelim-"

"Aması falan yok." Elis'e döndüm.

"Eğer bir daha böyle sevgili konularında sana baskı yaparsa bana söyle ben alırım onun ifadesini." Elis gülerek beni alkışladı.

"Aslansın be Dilay ablam." Gülerek ona öpücük gönderdim.

"Pes gerçekten pes!" Aris sinirli sinirli sandalyesine yaslandı.

Biz onun bu haline gülerken bahçenin önünde bir araba durdu ve içinden bana hiç yabancı gelmeyen beş kişi indi ve içlerinden biri de Cenerdi.Aris'in gelenkişileri görmesiyle yüzünde sanki birşey hatırlamıs gibi bir ifade oluştu.Diğer askerler ise kaşları çatık gelenleri izliyorlardı.

"Caner abinin yanınfakiler kim ki?" Elis'in meraklı meraklı konuşmasıyla o beş kişi bahçeden içeri girdi.

Ayağı kalkarak gelenlere anlamsızca baktım.

"Sizin ne işiniz var lan burada?"

"E seni özledik ablacım." Evet gelen kişiler canim arkadaşlarım ve sevgili kardeşimdi!

~

Birazcık kısa oldu ama çook minnoş olduuu💫💫

Sizi yerimmmm👌🏻

Bye byeeeee🐣🐣

💫insta:kahveninher_tonuu💫 bekliyorummm💋

Continuar a ler

Também vai Gostar

5.1M 280K 29
Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar topar kaçan Kayra, birlikte old...
67.2K 5.3K 6
Hiç kapanmamak üzere açılan yaralar, kanamaz. İz bırakır. Ve o iz sonsuza dek geçmez, Yanı başında kalır.
93.3K 9.4K 18
*avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum,neden sana vurgunum? -bir mahalle hikâyesi- 18/05/2023 " Dökme yüzünü." dedi. Yüzüne vuran kızıl ateşlere ba...
2M 31.9K 53
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...