Lütfen satır aralarına bol bol yorum yapmayı unutmayın<3 yorumlar çok olunca yazma hevesim de çok oluyor :)
Eğer 400 yorumu geçersek yarın iki bölüm gönderebilirim, belkiiiiii:')
**
ÇınArsız : (21.32)
ÇınArsız : giriş izni var mı? (İletildi)
ÇınArsız : engel kalkmış :)
ÇınArsız :
ÇınArsız : askerden önce ayakkabı almaya gittim
ÇınArsız : denedim
ÇınArsız : adam dedi ki sıkıyorsa alma
ÇınArsız : bende korktum aldım
Başak çevrimiçi (21.40)
Başak yazıyor...
Başak :
ÇınArsız : kiricisin.
Başak :
ÇınArsız : daha çok kiricisin.
ÇınArsız : ben burada gurbette sürünüyorum
ÇınArsız : iyi misin diye soran yok
ÇınArsız : bir sor, sen iyi misin de
ÇınArsız : 🚬🚬
Başak : Sırf bir şeyi merak ettiğim için engeli kaldırdım
Başak : Abim nerde???
ÇınArsız : ağzımın içinde
ÇınArsız : nerede olacak kızım horluyo tepemde
Başak : Onun telefonu neden sendeydi, cevap vermedin?
ÇınArsız : o telefonu benden almıştı, sonra komutanlar kontrolü arttırınca geri bana verdi
Başak : Annemler niye söylemedi bana telefonu geri verdi diye
Başak : Tövbe ya
ÇınArsız : onu boş ver de
ÇınArsız :
Başak : mal
ÇınArsız : ĞALAMWLWMQPWKWOWKWLW
ÇınArsız : bana olan sevgin gözlerimi yaşartıyor
ÇınArsız : küs müyüz?
Başak : evet
ÇınArsız : tüh
ÇınArsız : sana ciddi bir soru soracağım
ÇınArsız : beni hatırlıyor musun
ÇınArsız : ya da hiç özledin mi
Görüldü.📩
Başak çevrimdışı.
ÇınArsız : lütfen
ÇınArsız : merak ediyorum
ÇınArsız : ben seni aklımdan çıkartamazken sen beni hatırlıyor muydun? (gönderilmedi)
Başak çevrimiçi.
Başak yazıyor...
Başak : Hayal meyal olsa da hatırlıyorum
Başak : En azından gözlerinin mavi olmasını
Başak : Daha doğrusu öyle zannetmemi
Başak : Yeşilmiş.
ÇınArsız : :)
**
"Başak," diyen Yaren'le irkilerek bakışlarımı ona çevirdim. Dalmıştım.
Gözlerim Yaren'in kahve gözleriyle birleştiğinde Yaren usulca kaşlarını çatmıştı. "Sen iyi misin? İki gündür rahmetli babaannem gibi somurtuyorsun."
Gülesim geldi ama omuz silkmekle yetindim. Ona cevap vermediğimde Yaren yatağıma oturdu. "Neyin var? Eski görümcemsin hatrın var, dinlerim," dedi gülerek. Bu sefer kendime engel olamadım ve bende güldüm.
"Allah razı olsun," dedim ve önüme gelen saçlarımı geriye itekledim. "Öyle önemli bir şey yok ya," dedim ve bakışlarımı ondan çektim. "Çok eski bir tanıdığımla karşılaştım da. Onu düşünüyordum."
"O eski tanıdık seni pek bir düşündürmüş," dedi imalı bir şekilde. "Ne kadar eski?"
"Çok."
"Peki, neden bu kadar düşünüyorsun?" diye sorduğunda yüzüne alık alık baktım. Neden bu kadar düşündüğümü bende bilmiyordum. Sadece durmadan onunla görüntülü konuştuğum anı düşünüyordum ve neler hissettiğimi anlamaya çalışıyordum.
Duygularım karmakarışıktı. Onu on üç yıl sonra hiç beklemediğim bir anda görmek tüm mekanizmamı yerle bir etmiş gibiydi.
"Bilmiyorum," diye mırıldandım ve bakışlarımı tekrar ondan çektim. "Uzun süre sonra görüşünce afallamış olmalıyım." Çünkü onu görünce gözümde çocukluğum canlanmıştı. Bir daha hiçbir zaman gelmeyecek olan o günler...
"Anladım," dedi Yaren ve dostane bir şekilde elini omuzuma koydu. "Çok düşünme. Manyak olursun bak. Ciddi söylüyorum," dediğinde kıkırtıma engel olamadım. Abime olan takıntısından vazgeçince birden sevimli birisine mi dönüşmüştü yoksa bana mı öyle geliyordu?
"Sen peki?" Aslında sormakta çekindim. Şimdi eşeğin aklına karpuz kabuğunu sokmaya gerek yoktu ama merak da ediyordum. Neyse ki ne söylediğimi anlamıştı. Zeki kızdı zaten.
"Amaann," dedi ve elini saçlarına götürdü. "Bir erko için gururumu yeterince ayaklar altına aldım. Onun nazıyla mı uğraşacağım kızım ben? Ne yapıyorsa yapsın."
Keşke bunu en başından söyleseydin be Yaren... Böylelikle bende Çınar'a saçma mesajlar atmamış olurdum...
Yaren yatağımın kenarından kalktı. "Yemek yemeye gideceğim, gelecek misin?" dediğinde başımı iki yana salladım ve yatakta bacaklarımı kendime çekerek uzandım.
"Uyuyacağım. Sonra yerim."
"Sen bilirsin," dedi ve odadan çıktı. Böylelikle ben de yalnız kalmış oldum.
Derin bir nefes verdim.
Her ne kadar sesli dile getirmesem de, ben durmadan kavga ettiğim o çocuğu özlemiştim.