Human [Jeon Jungkook Fanficti...

By oizyskaida

695 137 114

Aşk; her zaman kendisini beyaz atlı, kibar bir prensle göstermez. Bazen sizi karanlık bir araba ve sert bir m... More

Prologue
Chapter 1
Chapter 2
Chapter 3
Chapter 4
Chapter 5
Chapter 6
Chapter 7
Chapter 9
Chapter 10
Chapter 11
Chapter 12
Chapter 13
Chapter 14
Chapter 15
Chapter 16
Chapter 17
Chapter 18
Chapter 19
Teşekkürler

Chapter 8

26 8 6
By oizyskaida

Profesör Kim Heiran, o günün sabahına ziyadesiyle yorgun uyanmıştı. Ayılabilmek için içtiği kahvenin ardından bir tanesini daha yaptı ve masasının üzerine bırakıp randevu saatlerine, hastalarına baktı. İlk sırada yazan isimle şaşırmıştı. Lee Aera isimli bir kadın ve adını vermemiş bir adamın çift terapisi vardı. Garip bir biçimde günlerinin yarısını buraya harcamaya da ikna olmuşlardı. Kim sabah ilk seansla öğle arasına kadar olan tüm seansları alırdı ki? Gerçekten büyük problemleri olmalıydı.

"SANA İNANAMIYORUM!" dışarıdan gelen sert sesle bir anda yerinden sıçradı 40'larının başındaki kadın. Hacimli saçlarını savurdu ve gözlüklerinin altından gözlerini ovalarken burun direklerine kaydı. "SAAT 8.30 İÇİN ANLAŞACAKTIK! NE ZAMAN GERÇEKTEN NASIL RANDEVU ALMAN GEREKTİĞİNİ ÖĞRENECEKSİN? NASIL ŞİRKETİN BAŞINA SENİ GEÇİREBİLMİŞLER, AKLIM ALMIYOR!"

Omuzlarına dökülen doğal kızıl saçlarını geriye savururken ayağa kalktı ve kapısını açıp kliniğin orta yerinde kavgaya tutuşmuş çifte baktı. Gerçi bunlara 'kavga ediyor' denir miydi, bilemiyordu. Kadın onu sükunetle dinliyor, bağırışmanın bitmesini bekliyordu. Adamsa avazı çıktığı kadar sadece kıza bağırıyordu. Sözcüklerin bir diziliş şekli yoktu, o an aklından ne geçiyorsa onunla vurmaua çalışıyordu.

Kadın aralarına girdi ve sert bir bakış takındı. "Ne oluyor burada? Nerede olduğunuzun farkında mısınız siz? Biraz kendinize çeki düzen verin!"

Genç kız eğildi, yüzünde buruk bir tebessüm vardı. "Adım Lee Aera. Eşimle çift seansı için gelmiştik." Doktor, ilk defa bu kadar hızlı halledildiği için şaşkındı. Oysa kavganın, polislik duruma getirecek kadar sert geçtiğini gözlemlemişti.

Alnını ovalayarak iç geçiren kadın, "İçeri geçelim mi?" Diye sordu kibar bir dille. Keşke daha kolay bir hastayla başlasaydım şu lanet güne, diye de aklından geçirmişti.

"ÖNCE-" Aera sevgilisinin elini tutup sürüklemeye başladığında bir anda ortalık sessizleşti.

Profesörün odasına geçtiklerinde masanın tam karşısındaki ikili koltuğa oturdular. Aera sonunda adamın elini bıraktı ve saçını şöyle bir düzeltirken genç adam ona yardım etti.

Bir sıcak bir soğuk mu yapıyor? Profesörün aklından geçenlerdi bunlar. Kızın içten tebessümü daha çok şaşırttı onu. Az önce, yıllardır kavgalılarmış gibi bir tartışmanın ortasındalarken bu duruma nasıl gelmişlerdi? İlk görüşten anlaşılıyor ne kadar toksik bir ilişki içinde oldukları.

Genç adam şapkasını ve gözlüğünü çıkardığında profesör daha da şok olmuş gibiydi, mümkünmüş gibi. "Jeon Jungkook?" Dudaklarından bir anda firar etmişti. BTS grubunun en küçük üyesinin anlaşmakta zorlandığı sevgilisine ve ona yardım mı etmesi gerekiyordu?

"Biz..." Aera araya girdi. "Bu ilişkinin gizli kalmasını istiyoruz. Sadece... bilirsiniz... Sağlıklı iletişim kurabilen iki birey olalım istiyoruz."

"P-pekala..." yeni bir defter çıkardım. Bu çiftle özel olarak ilgilenmem gerektiği ortadaydı. Günün yarısını almak istemeleri de bu yüzden doğal kaçardı aslında. Şimdi tüm taşları yerine oturtabilmişti. "Jeon Jungkook ve Lee Aera.. tanışma hikayenizden başlayalım mı?"

"Bunu bir hayran olarak mı soruyorsunuz?" Aera sert bir tepki vermişti ama Jungkook onu baskıladı.

"Şüpheci davranma, Aera. Sadece işini yapıyor." Sesindeki ton tanıdıktı, bu ilişkinin baskın karakteri olarak dominantlığını sürdürmek istiyordu. Psikiyatriste dönerek yapay bir tebessüm takındı. "Lee Aera, şirketimizin yönetim kurulu başkanı. Atandıktan sonra türlü başarılara imza attığı için kutlama yemeği düzenlemişti. Orada da tanıştık."

Kadın gerildi. Elbette onlarla normal doktor-hasta ilişkisinde konuşuyordu fakat ünlü oldukları için belli korkuları olduğu gerçeğini de gözardı edemiyordu. Lee Aera, bu gerçeği her soruda hatırlayabilmesi için yeterince tepki göstermişti. "Yemekte kaç kişiydiniz?"

"358"

"400 kadar."

İkisi aynı anda konuştuğunda tek şaşıran profesörmüş gibi görünmedi. Tatlı çift, birbirlerine dönerek hangisinin doğru olduğunu bir süre telepatik olarak tartıştılar. "Sanırım 358." Dedi kız. "Jungkook yanılmaz çünkü."

Doktor iç geçirdi. Fazla bağımlı bir kız, diye düşündü. Belki de ilişkilerinde bir çukur oluşturmuştu bu fazla sadakat. "O kadar kişi içinden birbirinizi nasıl buldunuz?"

"Komik aslında." Dedi kız.

Jungkook gülerek araya girdi. "Aera ve ben pastanın önüne geldiğimizde hangimizib en büyük dilimi alacağı konusunda uzunca bir süre kavga ettik. Ben 'tebrikler' yazılı pastanın T kısmını almak istemiştim çünkü biliyorsunuz, orada daha fazla sos olur."

"Ama sonuçta benim için düzenlenmiş bir parti olduğundan orayı benim almam gerektiğini düşündüm." Diye devam ettirdi Aera.

Aslında çok iyi anlaşıyorlar. Doktor, dile getirmiyor olsa da onların anlaşma tarzındna hoşnut kalmışt. Tedavileri uzun sürecek gibi durmuyordu. Sadece kızın bağımlılığını çözmesi gerekiyordu muhtemelen. Nasıl bir çizgi çekmesi gerektiğini bilmiyor gibiydi.

"..ve sonra.. kavga ettik " dedi Jungkook. "Kavga o kadar büyüdü ki, neredeyse güvenliği çağırmak zorunda kalacaklardı."

"Buradan bir aşk hikayesi çıkarmış olmanız çok garip. Birbirinizde o an fark ettiğiniz ve sevdiğiniz özellik neydi?"

"Basit." Omuz silkti Aera. "Jungkook her ne kadar bağırıyor olsa da sevgi dolu gözlerle bakıyordu. Onaylandığımı, ve gerçekten başarılı olduğumu hissettirmişti."

"Böyle hissettiğini bilmiyordum." Jungkook gülerek döndü ona. "Ben sende... en çok uysal yaklaşımını sevmiştim. Beni eleştirmekten ziyade destekler gibiydin. Evet, T senin olsun ama paylaşalım, gibi..."

"Ben de böyle hissettiğini bilmiyordum." Genç kız kızararak başını çevirmişti.

"Birbirinize, birbirinizle ilgili hissettiğiniz şeyleri sık anlatmaz mısınız?"

"Bunun için çok zamanımız olmuyor." Dediler aynı anda. Kadın not defterine bir not daha düşerken suya uzanmış çifte baktı.

Jeon Jungkook, özenle su bardağını dolduruyorken kız da dikkatle izliyordu. "Yardım edeyim mi?" Diye fısıldadı usulca.

"Hayır, hayır, hallediyorum."

"Nasıl istersen."

"Sen de ısrarcı davranmıyorsun ama."

"Israr edersem bağıracağın için?" Göz devirdi Aera. Arkasına yaslanırken ona dikkat kesildi Jungkook.

"Ne demek bu? Her saniye sana bağırmıyorum. Bazen kavga sebeplerimizin kökünde sen oluyorsun!"

"Ben mi oluyorum? Saçmalama, Kook! Her dakika bir tartışma konusu çıkaran sensin!"

"Öyle mi? Yarım saattir sesini yükselten kim acaba?"

Tetikleyici unsur kendisiyken kızı mı suçluyor? Basit bir manipülasyon gibi görünüyor, diye geçirdi içinden psikiyatrist.

"Ben sesimi yükseltmiyorum!" Yumruklarını sıkmış kız, yavaşça ayağa kalktı. "Tuvaleti kullanabilir miyim?"

"Elbette. Koridorun sonunda, sağda."

"Teşekkürler." Genç kız, akmakta olan gözyaşlarını silerken hızlı adımlarla odayı terk etmişti.

"Hep böyle misinizdir?" Dedi kadın, gözlüklerini düzeltirken.

"Evet, genelde. Sizi seçmek için bile 1 saate yakın tartışmamız gerekti. Karar almakta ve uygulamakta zorlanırız. Buraya gelmeyi de bir arkadaşımızdan aldığımız tavsiyeden yola çıkarak geldik. Bizim için normaldi çünkü."

"Anlıyorum..." psikiyatrist iç geçirdi. "Sert bir tartışma olmamasına rağmen eşiniz çok kırılmış gibi görünüyor. Duygusal biri midir?"

"Hem de hiç değildir. Hayatınızda görüp görebileceğiniz en mantıklı insandır ama her tartışmamızda ağlar. Nedeni hakkında bir fikrim yok, ne yazık ki. "Jungkook az önce doldurduğu bardaktaki suyu içti ve iç geçirdi. "Onu anlamakta zorlanıyorum açıkçası. Muhtemelen o da benim hakkımda öyle düşünüyordur."

"Belki de onunla tartışmaya girdiğinizde bir önleyici olarak sert sözcükler yerine, içinizden gelmese de sevgi sözcükleri kullanmaya başlamalısınızdır."

"Öyle mi?" Jungkook bir çözüm bulmuş gibi doğrulmuştu. "Sizce işe yarar mı?"

"Beynimize olumlu sinyaller göndermemiz gerekir. Eşinizin sizi sevdiği ortada. Anlaşma diliniz de en başından beri tartışmak üzerineymiş. Belki bu şekilde daha makul iletişimler kurabilirsiniz."

Jungkook ayağa kalkıp teşekkür mırıldandığında psikiyatrist de kalkmış ve selamlayarak odadan çıkışını izlemişti. "Karşıma çıkan en zor çift... seviyorlar gibi ama sevmiyorlar da katlanmak zorundalarmış da gibi."

Continue Reading

You'll Also Like

121K 9.2K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
410K 37.5K 33
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
12.2M 590K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
891K 71.2K 14
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...