YANLIŞ KOMUTAN | Texting (Ara...

By melisamsli

3.6M 191K 37K

Siz:Bir insan kızının numarasını neden ezberlemez? Siz:Bunun için sana trip atacağım Siz:Ama şu an olmaz çünk... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
32
33
34
35
36
37
38

31

77.6K 5.2K 1.3K
By melisamsli


𓆙

Sarılışımızın ardından kapıda durmayı bırakıp,bahçeye girdik.O an kapıdan adımımı atmam ile birlikte mırıldanmadan edememiştim."Vay anam babam be.Burası resmen bir harika."

"Anlamadım?"dedi Leo üzerime eğilerek.Ona kafamı iki yana çevirip,"Hiç."diyerek geçiştirdim.

"Ne yapıyordun sen ben gelmeden önce."dedim ona doğru dönerken.Adımlarını durdurup çenesiyle bahçesinin içerisindeki çardağı gösterdi."Kitap okuyordum."

Eve girmek yerine çardağa ilerlediğimde o da peşimden gelmişti.Biraz kültürlü birisi olduğumu düşünmesi için elime alıp,kitabın içeriğine bile bakmadan,sanki ilgileniyormuş gibi konuştum."Ya öyle mi?Bayılırım ben de bu kitaba ve yazarına."

"Öyle mi?"dedi kaşlarını kaldırmış bir şekilde yanıma oturarak.Kafamla onaylayarak cevap verdim."Bildiğinden şüphe etmiyorum ama,"dedikten sonra bir süre bana baktı.Ardından konuşmasına devam etti."Aypare kitap Rusça ve ters tutuyorsun."

Ona düz bir ifadeyle baktım."Ne varmış Rusça ise?Çevirisini okudum ben."Yalandan ölünmezdi değil mi?

"Yazar tanınmış birisi değil.Bu yüzden kitapları çevirilmemiş."

"Bana yalancı mı demeye çalışıyorsun?"dedim haklıymış gibi.Bu yüzü nereden bulduğumu ben bile bilmiyordum.

"Hayır.Sen öyle diyorsan öyledir."İşte bu,en sevdiğim.Gavurda olsa hanımcıydı işte.

Kitabı masanın üstüne koyup ona döndüm."Ben sana Sait Faik'in Abasıyanık kitabını getireyim de biraz kültürlen."dedim gururlu bir şekilde.

İlgiyle,"Ne anlatıyor kitap?"dediğinde duraksadım.Ben nereden bileyim be!

"Okuyunca anlarsın.Çok güzel."

O bana şüphe ile bakarken konuyu kapatmak amacıyla hızla ayağa kalktım."Üşüdüm ben içeri girelim."dedim bahanem hazır bir şekilde.

Bir yüzüme bir bacaklarıma kaşlarını çatarak baktı.Refleks ile eteğimi aşağı çekiştirdim."Ne bakıyorsun be sapık?"

"Sapık?"Histerikli bir gülüş attı.O da ayağa kalktığında şimdi önünde bir cüce gibi gözüküyordum.Sanki bir çocukla konuşuyormuş gibi,ellerini dizine yaslayıp hafifçe eğildi."Sen daha sapık görmemişsin."

"Mümkünse görmeyeyim."dedim çenemi dik tutarak.

Birden elini saçıma attığında bende onun elini itmeye çalışıyordum.Ama hayvan o kadar güçlüydüki iki elimle bile itmeyi başaramamıştım.En sonunda sabah o kadar uğraştığım saçımı bozduğunda yapabildiğim tek şey ona kötü bakışlar atmaktı.

"Korkutucu olduğunu düşünüyorsan yanlıyorsun.Aksine daha tatlı görünüyorsun ve bu beni sürekli saçlarını karıştırmama teşvik ediyor."dedi keyifli bir ses tonu kullanarak.

Ona ters bir bakış atıp saçlarımı düzeltmeye çalıştım.O da benim saçlarımın karmaşıklığını fark etmiş olmalıki,acıyıp saçlarımı düzeltmeme yardım etmeye başladı.Ama bir yandan da başımın etini yemeye devam ediyordu."Ayrıca hem üşüyorum diyorsun hem de kısacık etek giyiyorsun."

"Çok biliyorsun ya sen.Okul eteği bu mecburen giyiyorum."

Bir tutam saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı."Evet çok biliyorum.Tıpkı okulların kız öğrencilere etek veya pantolon giyme özgürlüğünü verdiğini bildiğim gibi."

"Of bırak ya."dedim ellerini iterken.Her defasında beni bozmasa olmuyordu zaten.

Ağzını açmış,tam konuşacağı sırada telefonu çalmaya başladı.Masanın üzerindeki telefonu alıp,arayan kişi baktıktan sonra bana döndü."Sen içeri gir.Ben konuştuktan sonra geleceğim yanına."

Ona tamam anlamında kafamı sakladıktan sonra sürgülü olan kapıdan içeri girdim.İçerisinin tam da beklediğim gibi siyah,beyaz uyumu ile sade bir görüşünü vardı.İçeri girdiğimde etrafıma bakındım.Hiç kimse yoktu bu yüzden rahatça koltuklardan birisine geçip,yayılarak oturdum.Elime telefonumu alıp,erenden gelen mesajlara baktım.

Puşt:Napıyorsunuz şu an?

Puşt:Öpüştünüz mü?

Puşt:Pişt!Kızım cevap versene lan

Siz:Ohoo

Siz:Mercimeği bile fırına verdik

Puşt:NE

Puşt:Şaka yapıyorum de yoksa baban dağda terörist avlamak yerine beni öldürecek

Siz:Şaka

Puşt:Çok saol ya

Siz:Çok konuşma beni kocamla yalnız bırak

Puşt:

Siz:Aynen kardeşim ondan

Puşt:Telefonunu açık tut arada bir yoklayacağım seni

Merdivenlerden gelen birden fazla adım sesleri ile kafamı telefonumdan kaldırdım.Lan evde merdiven varmış.Güzel,evlendiğimizde ve Leo Türk'ün gücünü anlayıp Türk askeri olunca burada yaşayabilirdik. Nasıl yapacağız abla onu be diyen iç sesimi susturmaya çalıştım.

Merdivenlerden inen adamlara baktım.Hepsi uzun boylu ve iri yapılı insanlardı.Diğer önceden tanıştığım adam olan Damien aralarında yoktu ve şu an diğerleri muhtemelen kim olduğumu bilmiyorlardı.Oy yengesinin gülleri.

Onlarda aynı anda bana baktıklarında adımları birden kesilmişti.Dört adamla aramızda uzun süreli bir bakışma geçiti.Ancak daha fazla sürdürmeden boğazımı temizleyip İngilizce konuştum."Hiç çekinmeyin,kendi evinizmiş gibi oturun."

İngilizce konuşmam ile birlikte daha fazla kaşlarını çatmışlardı.Ancak bu uzun sürmeden,merdivenlerden bir başka adım sesleri daha geldi.Bu sefer gelen tanıdık olan Damien'dı.Ancak kaşlarını çatarak bana bakıyordu.Bu bende kazandığı küçük sempatiyi hemen kaybetmesine neden oldu.O da diğerlerin anlayabilmesi için,"Ne işin var burada?"dedi İngilizce konuşarak.

Kollarımı önümde birleştirip,"Sence?"dedim ona attığım sinir bozucu gülümsemelerimin arasından.

"Tanışıyor musunuz?"dedi diğerlerine göre daha esmer olan adam.Bu soruya ikimizde cevap vermedik.

Ardından biz daha fazla konuşamadan aralarından sarışın olan bir çocuk öne çıkıp,hemen yanıma oturdu.Damien'ın beni tanıdığını öğrendikten sonra artık beni bir tehlike olarak görmüyor olmalıydı.Elini önüme uzattığında tereddüt etmeden sıktım."Kendimi tanıtayım ben Timothy.Acaba siz kimsiniz güzel bayan?"

"Aypare,tanıştığımıza memnun oldum."Damien ile birbirimize sergilediğimiz tavırdan bambaşka
olacak şekilde sıcak davranmıştım.

"Bence artık gitmelisin.Biz meşgul insanlarız."Bu Damien beni evden kovmak için çok istekliydi.

Timothy ona gülerek baktı be konuştu."Komutan eve bir yabancıyı getirdiğini öğrenecek diye korkuyorsan haklısın.Yabancılardan hoşlanmadığını biliyorsun."Kimmiş yabancı,ben mi?

Esmer olan adam karşımdaki koltuğa kendini atıp konuştu."Doğru.Komutan daha Natasha olayını unutmadı.Seni tekrar Rusya'ya yollamazsa iyi."

"Lan ben çağır-"Damien'ın konuşmasına engel oldum.Çünkü biraz önceki cümlede bir dişinin varlığı geçti ve bu Leo ile ilgiliydi.

"Natasha kim?"Sorum salondaki herkesin bana bakmasına neden oldu.Ancak hepsi düz ifadeyle bana bakarken,Damien'ın yüzünde gördüğüm huzursuz edici gülümseme şüphelenmeme neden oldu.

"Yengem.Aynı zamanda da kuzenim."Dedi gururla.

Yüzümde kasıntıdan ölmek üzere olduğum gülümseme ile hepsine baktım."Hanginizin sevgilisi?"dedim sabırlı olmaya çalışarak.

Damien tekrar keyifle söze girdi."Bunların değil,"dedikten sonra sadece bir süre birbirimize baktık.Ardından bahçeyi çenesiyle gösterip duymak istemediğim şeyi söyledi."Onun."

Bu cümle ile artık yüzümde tutmaya çalıştığım zor gülümseme yerle bir oldu.O an İngilizceyi unutup direkt Türkçe'ye geçtim."Ne diyorsun lan sen antel kafa?"

Damien anlamayarak bir süre bana baktı.Türkçesinin iyi olmadığını biliyordum ki şu an ne demeye çalıştığımı anlamaya çalışıyordu muhtemelen."Antel ne?"dedi tahmin ettiğim gibi anlamayarak.

Oluşan gerginliği anlayan Timothy konuştu."Şu an ne konuştuğunuzu anlamıyorum.Ayrıca Damien'ın kusuruna bakmayın.Natasha sadece başka birlikte olan eski bir askerdi.Ne bizimle ne de başka birisiyle ilişkisi var.Gerisi sadece bu salak adamın hayal ürünü."dedi biz derken kendisini göstererek.

Öfkem ikiye katlanarak Damien'a baktım.Yok boğarım ben bunu.Bu ne diye benim kocamla başkalarını yakıştırıyordu lan?

O sırada içeriye elindeki telefona bakarak giren Leo girdi."Leo."dedim bana bakması için.Sesim istemsizce sinirli çıkmıştı.O da bunu fark etmiş olamlı ki bana kaşlarını çatarak ve anlamayarak baktı.Ancak diğerleri bunu yanlış anlamış olmalılar ki telaşa kapılmışlardı.

"Siktir."dedi daha önce hiç konuşmayan adam.

Ve ardından Timothy konuştu."Damien hadi kızın bu evde yaklanmasını geçiyorum.Bir de komutana bu şekilde hitap etmesini mi söyledin?Geçmiş olsun şimdi ikiniz de boku yediniz."

𓆙

Continue Reading

You'll Also Like

615K 25.6K 44
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
4.2M 266K 45
Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan'a ilk mesajı değildi ama bu sefer onun...
3.3M 121K 67
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum. İkiz erkek kardeşim yerine ben hayatta kalmıştım, ben yaşamıştım...