İS

By RedDawnDeathTime

92K 4K 1.7K

"Çok iyi büyütmüşler seni belli kızım ama sen söyle ev, araba, toprak, altın. Mehirsiz kız aldık dedirtmeyiz... More

Hakkında
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14. Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm

7.Bölüm

3.9K 177 61
By RedDawnDeathTime

2 Ay Sonra

Dört Haziran bugün on sekizime bastığım gün. İyisiyle kötüsüyle geçirdiğim on yedi sene. Şimdiye kadar yaşanmışlıklarımı kendi seçme hakkım olmadı. O hak bana tanınmadı. Ama bende Dilansam artık kendim için birşeyler yapacağım. Artık o hakkı kendime tanıyacağım.

Her ne kadar yarın resmi nikahım haftayada düğünüm olsada. Son kez ailem için birşey yapacağım. Birdaha kimsenin kararlarıma karışmasına, beni ezmezine, dövüp kömürlüğe kapatmasına İs içinde sabahlara kadar soğuktan titretmeme izin vermeyeceğim.

Dilan Türkmen olarak geçirdiğim hayat istediğim gibi olmasada. Yarın resmi olarak Dilan Şiroz olacağım ve kendime yemin ederimki bu hayatım istediğim gibi olacak. Ben ağlayan, üzülen, ezilen değil gerekirse ağlatan ezen kişi olacağım.

Göz yaşlarımı peçeteyle silip aynanın karşısına geçtim. Dimdik durmaya çalıştım. Kendimi toparladım. El çantamıda alıp aşağıya beni bekleyen ailemim yanına indim. Bugün Pazarlık Görmem vardı. Düğünde bir hafta önce gelin ve damada yapılan alışverişe verilen ad buydu burada. Ayrıca gelinlik denememde vardı.

Annem, ben ve ablam, Ökkeş abimin olduğu arabaya bindik. Arabayı yeni temizletmişdi. Annem yol boyunca beni tembihledi. İki ay boyunca aralıksız duyduğum şeyleri tekrar tekrar söylemeye devam etti. Bense sıkılmışcasına artık sussun diye onu onaylıyordum.

Ökkeş abi bizi çarşının orada bıraktı. Bizde asbap çarşısına Azadlar'ın yanına doğru yol aldık. Dihmer Hanım, Sibel, Dilruba ve kocam olacak adam çay içiyorlardı. Nefesimi kontrole alıp onların yanına ilerledim.

Azad beni baştan aşağı süzmüştü. Onu çok takmayarak Dihmer Hanım'ın elini öpüp sarıldım. Daha sonrada görümcelerim ile selamlaştık. Azad'a sadece tebessüm ettim. Onu umursamadan önüme döndüm.

Bir tane daha görümcem vardı Berivan, o gelmemişti. Çok soğuk birine benziyordu zaten iyikide gelmedi. Şuan daha rahatım.

“Şurda mağazalar var gidek alışverişimizi yapak. Sonra gelinlik falan denersiniz” dedi Dihmer Hanım.

“Olur Dihmer Hanım” dedim onaylarak.

Dihmer Hanım gelip koluma girdi. Çok sıcak bir insandı. Çekinip utandığım için belkide samimi davranıyordu. Onunla sohbet etmeye başladık mağazaya gidene kadar.

“Anne de yavrum, sende kızımsın artık bir hafta sonra aynı evde yaşıyacaz” diyerek kolumu sıvazladı.

“Teşekkür ederim ama benim için anne demek zor. Şimdilik Dihmer Anne diym o zaman” dedim utanarak.

Kıyafet mağazasına gitmiştik. Dihmer Anne çoğu şeyi al diye ısrar etmişti. Bende zevkime uygun kıyafetler almıştım kendime. Annem ne kadar ısrar etsede Azad istemediğini söyledi. Kapıda oturuyordu.

Ordan çıkıp iç çamaşırları satan lüx bir mağazaya girdik. cümbürcemaat. Herkes benim için iç çamaşırı bakıyordu. Şuan utancımdan yerin dibindeydim. Dilruba gelip kırmızı geceliği üstüme tuttuğunda kulaklarımdan yanmaya başladığımı hisettim. Kızardığımı gören Azad gülmüştü. İlk kez çocuğu gülerken görmüştüm. Bu da gerçekten benimle dalga geçtiği bu an mıydı. Sinirlenip onlardan uzaklaştım. Anlasınlar bi zahmet.

Dihmer Anne çok hevesli olduğu için yarım saat o iç çamaşırcıda oyalandık. Yirmi tane tangadan sonra ben saymayı bıraktım. Azad için giyecektim hepsini. Tanımadığım bir adam için. Yarın nikahli kocam oluyor gerçi de. Neyse bir şekilde şey yapacağız artık gözümü falan kapatırım.

Gelinlik ve bindallık almaya giderken herkes bizi Azad ile arkada bıraktı artık konuşun dercesine. Görümcelerim öksürüp aksırdı. Azad'a sinirli olduğum için bende daha fazla dayanamayıp laf sokuşturmaya başladım.

“Hoşuna gitti, ilk kez güldüğünü gördüm o da gecelik seçerken” dedim sessizce.

Gözlerimin içine bakıp beni dahada sinirlendirircesine sırıttı. Deli olacağım şimdi az kaldı. Cevapda vermiyor.

“Cevap versene sana gülmedim falan de salak mısın” dedim.

“Şşşt düzgün konuş benimle” dedi uyarırcasına ve devam etti “Tabi sana güldüm, giyince daha çok gülecem bir hafta sonra” dedi sırıtarak.

Dediğiyle kalakaldım. Sinir katsayım daha çok arttı ve diyecek birşey bulamadığım için sinirli sinirli önde yürüyen annemlerin yanına gittim.

Azad Şiroz'un Ağzından

Sinirli sinirli önden gidişini izledim. Bu haline gülmemek için kendimi zor tuttum. Bana buldukları kızın çocuktan farkı yoktu. Dilan'ın her an ne diyeceğini ne yapacağını bilemiyordum, kestiremiyordum. Onu çözebilsem artık ona göre ağırlığımı koyacaktım.

Gelinlik, damatlık falan bulunan üç katlı bir mağazaya girdik. Kuzenlerime falanda burdan almışlardı. Kaliteli güzel bir mağaza olduğu için bizimkileri buraya getirdim.

Aydın Bey bizi karşıladı. Önceden ona ölçülerimi vermiştim. Üç tane takım göstermişti bana ve denemek için kabin odasına gittim. Takımı giydikten sonra bekleme yerinde oturan bizimkilerim yanına ilerledim.

“Oyy, aslanım çok yakışmış” dedi annem.

Kız kardeşlerimde gelip takıma baktılar memnun olurcasına. Dilan ise sadece süzdü. Yüzünden beğenip beğenmediği belli olmuyordu.

“Bu iyi düğün için. Kına için olanı deniym birde” dedim ve deneme odasına ilerledim.

Beğenip beğenmemesi zerre umrumda değildi ama başka herhangi bir kız görse beni böyle dibi düşerdi. Dışarda bir sürü kız benimle birlikte olmayı isterken, Dilan'ın bu isteksizliği ve sanki benden nefret edişi egomu zedeliyordu.

İkinci takımı da giyip karşılarına çıktım. Belki yüzünden birşey anlarım diye ilk Dilan'a baktım. Nefesi hızlanmıştı sanki, göğsü inip inip kalkıyordu beni izlerken. Onun bu haliyle alay ederek sırıttım.

“Karımda bunu çok beğendi, kına için bu takım uygundur Aydın” dedim.

Sinirlenerek kalktı yerinden “Su alıcağım” dedi ve gözlerini devirerek gitti.

Beni beğendiğinden emin oluyordum artık yavaş yavaş. Niye belli etmek istemiyordu duygularını o konuda hiç bir fikrim yoktu. Egosundansa da bir hafta sonra koynumda yatıcak neyin egosu. Bu hareketleriyle benden sadece çok çeker. Azad Şiroz'a bu tavırlar sökmez çünkü.

Dilan'ın Ağzından

Dilan çocuğun ağzının içine düş Dilan. Zaten havasından geçilmiyor havası batsın. Sende götünü arşa çıkar salak Dilan. Kasanın ordaki kızdan soğuk su istedim.

“Çok şanslısın, Azad'ı tanırım normalde tarzı değilsin ama kapmışsın çocuğu, aa yoksa görücü usulü mü” dedi görevli kız elime suyu verirken.

Ne saçmalıyordu ya bu kız. Azad'ı nerden tanıyordu pardon!?

“Pardon anlayamadım nerden tanıyorsun.”

“Birkaç kez takılmıştık, Antep küçük yer kime niyet kime kısmet” dedi.

“Şaşırmadım tatlım takıldığı kız olmana. Bu arada görücü usulü değil.” dedim ve sahte bir gülümseyle bitirdiğim suyun bardağını eline tutuşturarak arkama bakmadan annemlerin yanına gittim.

Sakinleşmek isteyerek nefesimi kontrol altına aldım. Gelinlik ve bindallık için üst kata çıktık hep beraber.
Sevinç olarak kendini tanıtan kadın yanıma geldi.

“Nasıl bir model istersiniz Dilan Hanım, aklınızda neler var?” dedi nazikçe.

Bir kez evleneceğim için ve artık isteklerime göre hareket edeceğim için aklımdan geçeni olduğu gibi kadına anlattım.

“Prenses model istiyorum, arkaya doğru kuyruk daha uzun olsun, incili falan değilde dantel işlemeli istiyorum” dedim.

“Ayy evet dantel işlemeleri çok güzel sanada yakışır hem Dilan abla” dedi Dilruba yanıma gelerek.

Gülümsedim Dilruba'ya çok sıcak kanlıydı. On yedi yaşında Azad'ın en küçük kardeşiydi.

“Bindallık olarak hangi renk tercih edersiniz elimizde her renk mevcut” dedi Sevinç Hanım.

“Hiç düşünmedim, bilmiyorum” dedim ve annemgile sorarcasına baktım.

“Siyah var arkanda işlemeli o nasıl Dilan” dedi Sibel görümcem.

“Ne siyahi cenazede miyiz Sibel” dedi Dihmer Hanım.

Arkamdaki siyah gerçekten güzelmiş ama renk konusunda yanlış anlaşabilirdi.

“Soldaki kırmızı yakışır” dedi Azad bir anda.

Azad'a tebessüm edip, Sevinç Hanıma döndüm “Soldaki kırmızı uygundur” dedim netce.

Kırmızı rengini çok seviyordum oldum olası. Azad'ın benimle ilk kez ilgilenmesi hoşuma gitmişti. Beni sinirlendirmeden, dalga geçmeden masumca bana yakışacak olanı söylemişti. Önce gelinliği denemek için büyük deneme kabinine girdim. Straplez papatya dantel işlemeli ve simli prenses gelinliği giydiyordu bana çalışan iki kız. Güzeldi ama tam istediğim gibi değildi. Kabinden çıkarak basamağa çıktım. Kızlar yanıma gelip gelinliğe baktı.

“Çok güzel olmuşsun ablam” dedi Şilan bana sarılıp.

Kızlarda beğendiğini söyledi.

“Tertemiz kızım güzel olmuşsun ama birde Azad'a soralım” dedi Dihmer Anne.

“Açık, olmamış” dedi Azad.

“Bende çok beğenmemiştim zaten” dedim ve ikinci model için kabine ilerledim.

Aynadan kendime baktım kabarık tam bir prenses modeldi. Arkası öne nazaran daha uzundu. Güllü dantel işlemeleri ile tam benlik bir modeldi. Hemen kabinden çıkıp beni bekleyenlere gösterdim.

“Ay, Dilan'ım çok güzel olmuşsun” dedi annem dolu gözlerle.

“Bu çok güzel dantel işlemeleri falan çekici bir havası var” dedi Sibel göz kırparak.

Bende gülümsedim gerçekten çok güzel olmuştum. Ablam sarılıp kulağıma fısıldadı.

“Çok sexsi olmuşsun Dilan çok yakışmış ama düğün gecesi halin ne olur bilmiyorum” dedi.

Ablamla gülerek birbirimize baktık. Azad'ın bakışlarından çok az bir şekilde beğendiği belli oluyordu. Normalde yüzünde tek bir mimik oynamadığı için bu iyi birşeydi benim için. Dihmer Anneye de sormak istedim.

“Dihmer Anne sence nasıl olmuş?”dedim çekinerek.

“Belli, belli bunu hepimiz beğeniyk çok güzel olmuşsun kızım” dedi Azad'a ima yaparak.

Bende bunu çok beğenmiştim. O yüzden Sevinç Hanım'a bunun uygun olduğunu söyledim. Belinden biraz sıkması gerektiğini söyledi ve çalışanlar ölçülerimi aldı. Düğünden bir gün önce adresinize teslim ederiz dedi. Üç buçuk metrelik tül ucunda dantel işlemeleri olan bir duvakda seçtim. Taç tercih etmiyceğımı söyledim. Kırmızı krem renginde düğün çiçeğinide seçtim. Son olarakda uygun hafif topuklu rahat bir ayakkabı seçtim.

Teşekkür edip aşağı kasaya doğru inmeye başladık hepimiz. Kasadaki kızı fark edip Azad'ın koluna girdim. Annemler bizden öndeydi.

“Napıyon” dedi Azad şaşırarak.

“Kocamın koluna giremez miyim!?” dedim sessizce. Bir yandanda kasaya ilerliyorduk.

Birşey demeyerek kasaya gittik. Kasadaki kız Azad'a sulanamamıştı. Dik dik kasadaki kıza bakıyordum. Sinsice gülüp “Bol kazançlar canım” dedim.

Azad'ın kolundan ayrılmadan çıktık mağazadan. Çocuğa kuala gibi sarılmıştım. Herkes bana bakıyordu, bu durum herkesin hoşuna gitmişti. Şimdi kolunu bıraksam içerdeki kızlardan kıskanıyor diye düşünmemesi için kolunu bırakmadım ama gevşettim yapış yapış sarılmayı bıraktım yani. Allah'ım kafam karıştı. Utandım birazda. Yürürken kolunu bıraktım.

“Bu kadar belli etme” dedi Azad.

Sende kasadaki kızla yamuklu çıkmasaydın o zaman. Bişi demeyerek önüme döndüm. Utandım çünkü ilk kez ona temas eden ben olmuştum birde milletin içinde koluna yapışmıştım.Ökkeş abi geldi arabayla eşyalarımızı bagaja yüklerken bende Dihmer anne ve görümlerimle sarıldım.

“Sabah 9'da hazır ol seni alacağım” dedi Azad nihak için.

“Tamam” dedim kısaca.

“Bizimde gelmemiz gerek mi Dihmer Hanım” dedi annem.

”Yok iki imza atıcılar zaten ikisi güzelce gitsin gelsin” dedi Dihmer Anne.

Azad annemin elini öptükten sonra arabaya bindik. Konağa doğru ilerledik.

“Valla kınalık da gelinlik de çok güzeldi Dilan ha” dedi ablam.

“Tam istediğim gibiydi valla benimde abla” dedim.

Konağa geldiğimizde halam ve babam bizi bekliyordu. Ökkeş abi eşyaları alıp yukarı taşıyordu. Ablamla babam ve halamın elini öptük.

“Nasıldı nettiniz herşeyi aldınız inşallah” dedi babam.

“Aldık aldık, gelin çiçeğine kadar herşeyi” dedi annem.

“Nerde gelinlikler baktım eşyalarda göremedim” dedi halam.

“Bir gün önce getiricekler onları belini ayarlıyacaklar hala” dedim.

“Eyi, eyi Allah'ın izniyle sorunsuz geçsin” dedi halam.

Annem ve ablam bir ağızdan “İnşallah” dedi.

“Yarın gidiyniz demi nikaha, nikah kaçta” dedi babam.

“Sabah 9'da Azad almaya gelicekmiş kızı, Dihmer Hanıma da sordum ikisi gedip gelsinler dedi” dedi annem.

“Eyi, bakalım öyle olsun, güzelcene at gel imzanı kızım” dedi babam.

“Tamam, baba” dedim.

Halam ve babam yemeği yedikleri için bizde mutfaktaki köşede halamın yaptığı meyhane pilavını yedik. Çok acıktığım için koca bir tabak yedim. Daha sonra odama gittim. Kıyafetlerimi hazırlayıp kendimi duşa attım.

Duşta oturdum, daha fazla ayakta kalamadım. Çok yorucu bir gündü benim için. Şu iki ayda üç dört kez görsemde Azad'ı alışmıştım sanki. Hem hiç kötü davranmamıştı bana. Arada sinir edip, dalga geçsede benimle tabi. Kader benim için yeniden yazılıyor olabilirdi belki. Yaşlı çirkin bir adama gelin edilmedim en azından. Halime şükür edip kendimi alıştırmak zorundaydım. Türkmen iken mutlu olamadım belkide Şiroz iken mutlu olacaktım. Allah'ım sen bana yardım et...

Nasıl bölüm? Birbirlerine ısınmaya başladılar sanki. Yoksa Dilan başka çaresi olmadığı için mi alışmaya çalışıyor? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi yazabilirsiniz hepsini okuyacağım.






Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 80.7K 58
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
104K 6.8K 22
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
348K 21.2K 43
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
1.1M 15.2K 38
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...