SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

By audrisimpavi

58.8K 8.3K 12.5K

Karanlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı. Onun planlarını... More

açılış
karakterler
⚵1 - sonsuzluk anlaşması.
⚵2 - hogwarts, ikinci yıl.
⚵3 - hogwarts, üçüncü yıl.
⚵4 - yuvaya dönüş.
⚵5 - profesör vandeleur.
⚵6 - kazanlar ve itiraflar.
⚵7 - ateş kadehi.
⚵8 - şampiyonlar.
⚵9 - göl kenarı.
⚵10 - ejderhalar.
⚵ 12 - affettirme çabası.
⚵13 - hogsmeade'de bir gün.
⚵14 - kavalye sorunu.
⚵15 - noel balosu.
⚵16 - harry'nin hatası.
⚵17 - cedric'in teklifi.
⚵18 - üç adam.
⚵19 - alora'nın sevgilisi.
⚵20 - cedric ile hogsmeade.
⚵21 - patronus.
⚵22 - ikinci etap.
⚵ 23 - söylenenler ve gözlemler.
⚵24 - yeni düzen.
⚵ 25 - toplantı sonrası.
⚵ 26 - harry'nin patronusu.
⚵ 27 - üçüncü görev.
⚵28 - en değerli iki parça.
⚵29 - yaz günleri.
⚵ 30 - yeni arkadaş.
⚵ 31 - müzik odası.
⚵ 32 - fotoğraf.
⚵ 33 - doğum günü.
⚵34 - plan değişikliği.
⚵35 - yılanlar.
⚵36 - pierre ve sirius.
⚵37 - alora'nın kıskançlığı.
⚵38 - tatsız kutlama.
⚵39 - harry'nin gidişi.
⚵40 - claudia.
⚵41 - depresyon.
⚵42 - yanan tren.
⚵43 - mektupların getirisi.
⚵44 - evine hoş geldin.
⚵45 - kartlar açık.
⚵46 - yüzleşme.
⚵47 - pierre'in hayatı.
⚵48 - intikam al.
⚵49 - ortak salona dönüş.
⚵50 - voldemort'un sırrı.
⚵51 - korkak mı cesur mu?

⚵11 - ilk etap.

1.1K 161 346
By audrisimpavi

24 Kasım 1994

Turnuvanın ilk görevinin vaktinin geldiğini gösteriyordu takvimler. Vakit yaklaştıkça Alora daha çok gerilmeye ve endişelenmeye başlamıştı. Cedric'in bu etapta nasıl bir performans göstereceğini bilmediği için gergindi.

"Cedric'i destekleyin!" dedi Ernie Macmillan karşılarına çıkıp elindeki CEDRIC DIGGORY yazan beyaz kumaş bayrağı gösterip. "Orta Bahçe'de bunlardan bir dolu var, tribünlerde bunları açacağız." 

Alora başını salladı. "Alırız Ernie bir tane, merak etme." dedikten sonra dudaklarını ıslatıp "Şey, Cedric'i gördün mü hiç?" diye sordu.

"Bahçede, diğer şampiyonlarla birlikte galiba. Birazdan çadırlarına götüreceklermiş onları." 

Ernie'nin verdiği bilgiyle gülümsedi Alora. "Harika." dedi." Çok sağ ol."

Hermione ve Alora yollarına devam ederken "Şans mı dileyeceksin?" diye sordu Hermione arkadaşına.

"Dileyebilirsem." dedi Alora. "Hoşuna gider herhalde, değil mi? Beni görmek ister mi ki?"

"Niye istemesin?" Hermione ona gülümsedi. "Senden hoşlanıyor bence, çok belli ediyor."

Bunu duyunca kalbi hızlandı Alora'nın. "Sahiden mi?" diye sordu. "Nasıl belli ediyor?"

Hermione omuzlarını silkti. "Sana bakarken gülümserken farklı duruyor işte. Üstelik o kadar çalışma arasında sürekli etrafında olmaya çalışıyor."

Alora dudaklarını birbirine bastırıp nefes verdi. Cedric'in kendisinden hoşlanması fikri bile gözüne muazzam geliyordu.

Cedric popüler, yakışıklı ve başarılı bir büyücüydü. Alora, onun dikkatini çekebildiği için kendini mutlu hissediyordu.

Şatonun dışına çıktıklarında Hermione "Ben tribünlere gidiyorum, sen de Cedric'in yanına git." dedi. "Yanımda yer tutarım sana."

"Sağ ol Hermione." dedikten sonra onunla vedalaşıp bahçede ilerlemeye başladı Alora. Önce Orta Bahçe'deki Ernie'nin dediği yere gidip afişlere baktı.

Hufflepuff renkleriyle yapılmış, üzerinde de CEDRIC DIGGORY, HOGWARTS ŞAMPİYONU yazan afişi aldıktan sonra çimlere doğru yürümeye başladı.

Gözleriyle şampiyonların toplandığı bölgeyi ararken onları gördü, Cedric yanındaki Fleur ile konuşuyordu. Viktor Krum ise etrafa sert bakışlar atmakla meşguldü. 

Esen rüzgarla üzerindeki Gryffindor cübbesine daha sıkı sarındı Alora. Onun gelişini ilk gören yüzü kendisine dönük olan Krum oldu. Sorarcasına Alora'ya bakıyordu, neden geldiğini merak ediyordu.

Krum'un dikkatli ve sert bakışlarını fark eden diğer iki şampiyon da konuşmayı bırakıp Alora'ya doğru döndüğünde Cedric gülümsedi, gözleri mutlulukla parlamıştı.

Alora onun yanında durdu, Cedric kendisinden uzun olduğu için başını hafifçe kaldırması gerekmişti. "Merhaba." dedi ona gülümseyerek.

"Merhaba." Cedric tamamen Alora'ya odaklandığı için Fleur, Viktor'un yanına geçmiş ve onları yalnız bırakmıştı. "Gelmişsin."

"İyi şanslar dilemek istedim." dedi genç cadı alçak sesle, utanmıştı. "Söylediklerimi hatırlıyorsun değil mi?"

Cedric başını salladı. "Dersime iyi çalıştım, merak etme."

Biraz olsun rahatladı Alora ve bu rahatlamanın etkisiyle Cedric'e gülümsedi. Cedric de gülümsemişti.

Birkaç saniye sessizce durdular, ikisi de birbirine bakıyordu ki bu sessizliği Cedric böldü. "Geldiğin için çok mutlu oldum. İyi şanslar dilemen benim için çok önemliydi. Özellikle senin dilemen yani."

Alora'nın kalbi sıkıştı bu dedikleriyle ve titrek bir nefes çekti içine. Cedric neredeyse net olacak bir şekilde duygularını belirtmişti. Alora hoşlantısının karşılıklı olduğunu anlamıştı bu sayede.

"Cedric..." Alora onun attığı adıma karşılık kendisi de bir adım atmaya karar vererek hiç düşünmeden parmak uçlarında kalktı ve onun boynuna sımsıkı sarıldı. Düşünseydi eğer cesaretini kaybederdi ve sarılmaktan vazgeçerdi.

Alora'nın sarılmasıyla Cedric hiç teklemeden ellerini onun belinin biraz üzerine doladı ve gülümsedi.

Sıcak bir bedeni vardı Alora'nın, parfümü de çok güzel kokuyordu. Cedric kokusunun hoşuna gittiğini düşündü.

"Lütfen dikkatli ol." diye fısıldadı Alora ona sarılmaya devam ederken. "Tamam mı?"

"Halledeceğim." Cedric onun sırtını okşadı usulca. "Sorun yok Alora."

Alora birkaç saniye daha sıkı sıkı sarıldı ona. Ta ki "Ah, bu da neyin nesi?" diyen yabancı sesi duyana kadar. 

Kollarını Cedric'ten ayırdığı gibi yüzlerine patlayan kamera flaşıyla olduğu yerde duraklayıp sarışın, kısa kıvırcık saçlı ve tuhaf giyimli kadına baktı genç cadı.

Omzunun üzerinde havada bir tüy kalem ve tüy kalemin hızla bir şeyler yazdığı parşömen vardı.

"Bir aşk! Hogwarts şampiyonu Cedric Diggory ile hım... Gryffindor öğrencisi kızın aşkı. Çektin mi Albert?" diye sordu arkasında fotoğraf çeken adama ve adam başını salladığında tatmin olmuş gibi gülümsedi. Tüy kalem hala yazı yazıyordu.

"Sen kimsin?" diye sordu Alora. "Bizi böyle çekemezsin, hakkın yok!"

Kadın, Alora'yı baştan aşağı süzerken "Özel anlarını böldüğümüz için sinirlendiler." dedi ve kalem tekrar hızla hareket etmeye başladı. "Anlıyorum tabii, taze aşıklar herhalde."

Genç kız, ona doğru iki adım atarak "Ne saçmalıyorsun?!" diye bağırdı, gözleri ardına kadar açılmıştı. "Gazeteci misin sen?"

"Rita Skeeter, canım." dedi kadın sonunda adını söyleyerek. Yüzünde Alora'nın dağıtmak istediği bir gülücük vardı. "Gelecek Postası yazarıyım. Senin adın nedir?"

Alora ona ters ters bakarak "Bu seni hiç ilgilendirmez." dedi. 

"Hırçınlaştı, ne tatlı!" dedi Rita, Alora'yı ciddiye almadan. "Ne zamandır birliktesiniz, bu aşk ne zamandır sürüyor? Sevgilin için korkuyor musun, şampiyon olması çok gurur verici senin için değil mi?"

Cedric, Alora'nın koluna dokunarak "Git buradan." dedi alçak sesle. "Etaptan sonra görüşürüz."

Ona karşı çıkmadı Alora çünkü biraz daha orada durursa o kadını lanetleyecekti. Rita Skeeter'a son kez ters bir bakış atıp Quidditch sahasına ilerlemeye başladı.

"Cedric nasıl ikinci olur? En iyi yarışan oydu! Ivanov bilerek düşük puan verdi, Krum birinci olsun diye." dedi Ron hayıflanarak. 

Alora da ona katılıyordu. Şampiyonların ejderhaların korudukları yumurtaları en kısa sürede almakla görevlendirildikleri ilk etapta Cedric bir kayayı köpeğe dönüştürerek yumurtayı ejderhadan almıştı.

Harika bir Biçim Değiştirme büyüsüydü, kimse buna karşı çıkamazdı. Ancak Cedric yumurtayı alıp kaçmak üzereyken ejderha ne olduğunu fark etmiş, Cedric'in kolunu biraz yakmıştı. Alora yanığın çok ciddi olduğunu düşünmüyordu çünkü Cedric iyi gözüküyordu.

Fakat buna rağmen ilk sırayı Krum almış, ikinci sıraya da Cedric yerleşmişti.

"Krum da gayet iyiydi." dedi Harry tarafsız davranarak. "Ama Cedric'in Biçim Değiştirmesi artı puanı hak ediyordu. Aptal Ivanov."

Alora iç çekti. "En azından her şey yolunda gitti, biraz yandı Cedric sadece o kadar."

Harry başını sallayıp Alora'yı onayladı. "Acaba o yumurtalar neydi? Öylesine bir şey olamayacak kadar gösterişliydi."

Omuz silkti genç kız, hiç düşünmemişti üzerine. Aklını kurcalayan daha başka bir şey vardı. "Harry, bir konuşabilir miyiz?" dediğinde Harry kaşlarını çatıp ona baktı. "Bir şey mi oldu?" diye sormuştu.

"Gel sen benimle." 

Harry gözlerini kısıp Ron ve Hermione'ye işleri olduğunu söyledi ve Alora'nın peşinden ilerledi. Karın ağrısının ne olduğunu merak etmişti.

Koridorda sessiz bir yere geçtiklerinde "Kötü bir şey mi var?" diye sordu Harry. Bu düşünceyle endişelenmişti.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor." Alora, Harry'ye Cedric'e ejderhaları söylediğini söyleyecekti. Ondan sır saklamak veya arkasından iş çevirmiş gibi olmak istemiyordu. Bunu hiçbir zaman yapmazdı. "Ben... Ejderhalarla alakalı bildiklerimizi Cedric'e etaptan önce anlatmıştım."

Harry onun mavi gözlerindeki suçlu ve biraz mahcup ifadeye afallayarak baktı. Kaşlarını çatarak "Nasıl yani?" dedi. "Sana anlatma dememe rağmen anlattın mı?"

Gözlerini kaçırdı Alora ve yere dikti. Harry'nin ona bakışındaki şaşkınlığı görmek istememişti.

"Zorundaydım. Bildiğim bir şeyi ondan saklamak istemedim."

Harry, anılarını hatırlayabildiği her anında yanında Alora'nın olduğunu hatırlıyordu. Her seferinde Alora vardı yanında, her şeyi Alora'yla yapmışlardı. İkisinin arasındaki bağ ve sevgi kimsenin aşamayacağı kadar sağlamdı.

Fakat Alora'yı o an için tanıyamadığını hissetti Harry. Karşısındaki kıza bakarken gözleri bir an için yabancı birini görüyormuş gibi bakmıştı.

Onun tanıdığı Alora, en yakın arkadaşı, Harry'nin yapma, dediği bir şeyi ondan gizli bir şekilde asla yapmazdı. Harry'yi bu şekilde asla çiğnemezdi.

"Benim arkamdan, bana yalan söyleyerek mi?" diye sordu Harry hayret dolu bir sesle. "Sana bunun Hagrid'e zarar verebileceğini söylememe rağmen mi ona anlattın?"

"Sana hiçbir şey olmayacağını söylemiştim. Cedric hangi durumda ne yapması gerektiğini biliyor Harry."

Harry inanmazca güldü. Hala Cedric diyordu Alora. Cedric, Cedric, Cedric... Sinirleri zıplamaya başlamıştı, kanı kaynıyordu öfkesinden.

"Cedric kimin umurunda!" diye bağırdı kendini tutamayıp. "O kim ki de sen beni, bak beni ve dediklerimi umursamıyorsun?!"

Alora, Harry'nin öfkeden kızaran yüzüne bakarken yutkundu. Kulaklarına kadar kızarmıştı ve birazdan patlayacak bir öfke topuna benziyordu.

"Ne alakası var şimdi?" dedi. "Sadece tehlikeye girmesini-"

"Onun için bana mı karşı çıkıyorsun?" Harry öfkesinden çıldıracaktı birazdan. "Bana?! Eğer bu aptal turnuvaya adını koyduysa ne halt yediğini biliyor olmalıydı Alora, tamam mı? Sen onun kurtarıcısı falan değilsin!"

Kirpiklerini kırpıştırdı Alora. "Bunu bana sen mi söylüyorsun? Gördüğü herkesi kurtarmak ve yardım etmek isteyen sen? Cedric'e yardım etmem mi sorun oldu yalnızca?"

"Hagrid'e zarar verebilirdin! Hagrid'e kıymetli sevgilinden daha çok önem verdiğim için alınmazsın herhalde!"

Harry öfkesine yansıyan cümlelerin kıskançlıkla harmanlandığını hala fark edememişti.

"Hagrid'e zarar gelmezdi! Neyin inadını yapıyorsun, sen de yardım ederdin Harry!"

"Şu an konu yardım edip etmemem değil!" dedi Harry yüksek sesle. "Arkamdan iş çevirdin hem de iki gündür hayatında olan biri için! Benden daha önemli geldi gözüne herhalde!"

"Alakası yok." dedi Alora şaşkınca. "Nasıl böyle söylersin?"

Harry ellerini iki yana açarak "Görünen buyken söylemekte sakınca görmedim!" dedi. "Ama sen bunu anlamamak için ısrar edeceğinden dolayı tartışmaya gerek yok!"

"Harry-"

Alora'nın seslenmesine rağmen arkasını dönüp gitti Harry. Gryffindor Kulesi'ne hızlı adımlarla yürürken Alora dişlerini birbirine bastırıp nefes verdi. Bu hiç iyi olmamıştı.

Daha önce bu kadar ciddi bir tartışma içine girdiklerini hatırlamıyordu Alora. Dünyanın en saçma şeyleri için beş dakika tartışır, sonra tekrar gülüşürlerdi. Ancak şu anda da aynısını yapabileceklerini düşünmüyordu.

Bu sefer gerçekten ciddiydi ve büyüktü. Harry'nin yüzündeki öfkeden anlamıştı ciddiyetini.

Ve şimdi kendini çok kötü hissediyordu. İyilik yapmak, Cedric'i kollamak istemişti ancak Harry ile arası bozulmuştu.

Hayatında en değer verdiği insanla kötü olmak kalbini ağırlaştırmıştı. Üzerine binlerce yük binmiş gibiydi.

Harry kırmaktan, üzmekten çekineceği tek insandı bu hayatta. Geri kalan herkes bir yana, Harry başka bir yanaydı onun için.

Ve şimdi Cedric'e yapmak istediği iyilik yüzünden Harry ile arasını bozmuş, onu kızdırmıştı.

Kendisini hala haklı görüyordu. Cedric iyi bir çocuktu, öğrendiklerini kimseye anlatmazdı. Yani Hagrid'e zarar gelmezdi. Üstelik ejderha gibi tehlikeli bir yaratığa karşı onu uyarabilme şansı varken uyarmak istemişti.

Tek haksız olduğu nokta bunu Harry'den gizleyerek yapmış olmasıydı.

"Of." dedi pişmanlıkla. Keşke Harry'ye hiç söylemeseydi. Ondan bir şeyler saklamak istemediği için söylediği her şey durumu daha da beter hale getirmişti.

Şimdi aralarını düzeltmek için çabalaması gerekecekti.

-

-

-

Alora'm... Kolay gelsin güzelliğim...

Ama bir yandan Cedricim de Cedricim yani😋

Ritayı özlediniz mi bakalım ahsjanxıaj ilk kez bir kitabımda kullanıyorum onu sanırım

Cedric ve Alora ve Harry üçgeninin sonu nereye bağlanacak, hepimiz merakla bekliyoruz

Bu arada, bugün Weasley ikizlerin doğum günü🥺 İyi ki varlar🥺

Öptüm sizi, oy ve yorumları unutmayınnnn

01.04.2023





Continue Reading

You'll Also Like

55.1K 11.1K 29
kim taehyung, intiharın eşiğindeyken jeon jungkook ile tanışır. agust d - so far away
391K 35.9K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
20.9K 1.2K 35
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
157K 14.2K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...