ENKAZ

By umutsuzbiryazarrr

55.9K 2.5K 1.4K

"Yaydım edin..." Uyudu Umay. Ama son hatırladığı şey bir adamın sesi olmuştu. "Dayan küçük dayan kurtaracağ... More

SINIRA YAKIN
KARAKTER TANITIMI
OPERASYON
DENGE
AJAN
TUTSAK
YARA
İZLER VE ŞİFALAR
MASAL
RAKI
HASRET RÜZGARLARI
TEMSİLİ GÖRSELLER
15 ARALIK
KARAKTER GÜNCELLEMESİ
VURGUN
HATIRA
DUYURU 📢📢
ÖNEMLİ
BÖLÜM FRAGMANI
BİLİNENLER VE BİLİNMEYENLER

GİRİŞ

7.3K 300 70
By umutsuzbiryazarrr

'Sesimi kimse duymaz'

2001 İstanbul

"Evet bir son dakika haberi ile karşınızdayız sayın seyirciler İzmir Buca'da 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Şu an aldığımız haberlere göre can ve mal kaybı yok. İlerleyen saatlerde bilgileri size aktarmaya devam edeceğiz. Geçmiş olsun"

Küçük kız televizyonun önüne oturmuş babasının ona aldığı çikolatayı yerken oyuncakları ile oynuyordu. Mutluydu. Çünkü arkasında ki koltuğun bir ucunda annesi diğer ucunda babası oturuyor sohbet ediyorlardı.

"İnşallah bir şey olmaz bu kış gününde" diye hayıflandı annesi iç çekerek. Kulağı arka da dönen sohbeti de dinliyordu küçük kızın. Annesi niye öyle demişti ki? Spiker kadın deprem dedi. Deprem ne ki?

"Deprem öldürmez bina öldürür" dedi babası ciddiyetle. Bir kelimeyi anlamıştı. Ölüm. Belki de anlamak isteyeceği son kelime... Ölüm gökyüzü demekti. Elin de ki çikolata yere düştü. Kafasını aniden kaldırıp televizyona baktı. Siyah ceketli bir kadın deprem'den bahsediyordu.

Küçük kızın konuşulan şeyden anladığı tek şey depremin kötü bir şey olmasıydı. Deprem yıkıyordu. Deprem öldürüyordu.

Küçük kız dolan gözlerine aldırmadan hızla yerden kalktı ve babasının kucağına koştu.

"Baba depyemi de hapşe at. O da öldüyüyoy insanyayı" Cumhuriyet başsavcısı'ydı babası. Sonsuz güveniyordu ona. Arkasında dağ gibi babası vardı.

Kızın babası kızını kucağına oturttu. Yanaklarından akan yaşları kocaman elleriyle sildi.

"Güzelim benim deprem insan değil ki nasıl atayım onu hapse" küçük kızın kaşları havalandı. Deprem insan değilse nasıl öldürüyor?

"Ama insanyayı öldüyüyoy. Hem depyem ne ki?" Dedi burnunu çekerek. Kızın babası küçük bir kahkaha atıp anlatmaya başladı.

"O bir doğal afet güzelim yani doğanın kendi kendine yaptığı bir olay. Yer sallanıyor. Sallanınca da binalar yıkılıyor. İnsanlar da yıkılan binanın altında kaldığı için gökyüzüne gidiyorlar" küçük kız babasının anlattığı şeyi dikkatle dinlemişti. Hepsini de anlamıştı. Deprem bir insan değil, Doğal afet'ti.

"Anladım babacığım o saman gökyüzüne giden insanyay sütlü ile aykadaş oluyoyay" Sütlü onun 2 ay önce ölen köpeğiydi. Babası ona ölümü gökyüzüne gitmek olarak anlatmıştı.

O gökyüzüne bakınca sütlü'yü görüyordu. Bazen ona el sallar öpücük gönderirdi. Ağlamak istemiyordu. Eğer ağlarsa Sütlü çok üzülürmüş. Öyle demişti babası.

Ufacık... Minicik... Azıcık gözleri doluyordu ama hemen kolunun tersi ile siliyordu yaşları. Sütlü üzülmesindi. O ne kadar özlemiş olsa da üzülmesindi...

"Evet kızım sütlü ile arkadaş oluyorlar" diyip kocaman öptü kızın yanağını babası. Babasının bıyıkları kızı huylandırmıştı. Kahkaha atmaya başladı minik.

"Hadi bakalım uyku vakti uçuşa hazır ol Kaptan" şimdi en sevdiği ana gelmişti. Kız kollarını sevinçle açtı. Babası da kolunun altını tutup kızını havaya kaldırdı.

"Wuhuuu açılın Umay kaptan geliyor"

Küçüğün babası kızını sıkıca tutup koşuyordu.

"Dikkat et Galip" dedi Umay'ın annesi.

"Tamam Bahar merak etme"

"İyi geceyey annecim" diye bağırdı Umay arkasından. Bahar hanım da arkasından el sallamıştı.

Galip Umay'ı yatağına yatırdı ve yorganı üstüne örttü. Yatağının ucuna oturdu kızının saçını okşadı.

"Baba depyem oluysa siz Sütlü iye aykadaş olmaşşınıs demiii" dedi Umay. Galip sırıttı. Umay'ın başına bir öpücük kondurdu.

"Hadi uyu kızım iyi geceler" dedi Galip ve ayağı kalktı.

"İyi geceyey" dedi Umay ve gözlerini cama çevirdi. Gökyüzüne baktı. Simsiyahtı. Gülümsedi.

"Size de iyi geceyey Sütlü ve aykadaşyayı" gözlerini sıkı sıkı kapatıp huzurla uykuya daldı.

O gece rüyasında Sütlü'yü gördü Umay. Gülerek ona geliyordu. Umay da kollarını açmış onu bekliyordu...

Umay uyandı. Ama yatağında değildi. Üstünde ağır bir beton yığını vardı. Etraf karanlıktı. Annesi nerdeydi? Babası nerdeydi? Hava çok soğuktu. Üşüyordu Umay. Kafasını kaldırmaya çalıştı. Yapamadı. Başında büyük bir ağrı vardı. Acı ile inledi. Korkuyordu. Etrafında kimse yoktu. Ağlamaya başladı küçük kız. Bağırmaya çığlık atmaya. Bir umut onun sesini duyardı Belki.

Dakikalarca bağırdı. Ağladı. Boğazı acımıştı artık. Deprem mi olmuştu diye düşündü. Annesi babası nasıldı? Soğuk artık Umay'ın bütün vücudunu esiri almıştı. Gözleri kapanıyordu. Uykusu gelmişti. Gücünün son kırıntıları ile son kez bağırdı...

"Yaydım edin..."

Uyudu Umay. Ama son hatırladığı şey bir adamın sesi olmuştu.

"Dayan küçük dayan kurtaracağım seni"

Sessizlik. Karanlık. Soğuk. Acı. Korku. Umay. Baş başa kalmışlardı şimdi.

****

Gözleri tekrar açıldı Umay'ın. Ama bu sefer dışardaydı. Rahat nefes alabiliyordu. Fakat yorgundu çok yorgun. Yaşlar akmaya devam ediyordu yanakalrından. Bir adanın kucağındaydı. Babası mıydı? Kaldırdı kafasını baktı. Hayır. Değildi. Babasının bıyığı vardı bu adamın yoktu. Hatta sakalı da yoktu. Babası yeşil gözlüydü bu adamın gözleri kahverengiydi.

"Ba..." Boğazı acıyordu.

"Şu getirin çabuk" diye bağırdı yeşil gözlü adam.

"Beni duyuyor musun ufaklık" dedi adam. Kafasını salladı.

"Tamam dayan az kaldı" Umay'ın gözleri yine kapanıyordu. Israrla kapanıyordu.

Bir an etraf bembeyaz oldu. Zorla açtı gözlerini. Baktı etrafına. Ambulansın içindeydi. Korkudan ya da soğuktan titriyordu.

"Anne" dedi zorla. Adam hemen kızı sedyeye yatırdı.

"Onu da getireceğim ufaklık tamam mı" kafasını salladı yine. Adam hızla Ayaklandı. Gidiyor muydu? Üstünde kamuflaj elbisesi vardı adamın. Askerdi bu kahverengi gözlü adam.

"Amca gitme koykuyoyum" dedi Umay birden. Adam geri döndü. Yaşlı gözle Umaya baktı. Tereddüte kaldı. Bir kaç saniye sonra yanına oturdu.

"Hastanın bilinci açık olmalı" dedi hemşire kadın. Adam hemen kafasını salladı. Umay'ın elini tuttu ve konuşmaya başladı.

"Adın ne senin"

"U-Umay"

"Umay. Çok güzel isim. Kaç yaşındasın sen?"

"6"

"Benim de senin gibi oğlum var ama o senden 3 yaş büyük. İsmi Giray."

"Yaa"

"Eveet" dedi adam. Umay kolunda bir acı hissetti.

"Ah" kafasını çevireceği sırada izin vermedi adam.

"Dur ufaklık bak geçti" geçmişti gerçekten. Umay'ın hâla vardı uykusu.

"Uyuyabiyim miyim?" Dedi ağlayarak. Adam hemşireye baktı.

"Uyusun" dedi kadın. Adam Umay'ın elini bıraktı. Umay çoktan uykuya dalmıştı bile.

O gün Umay annesini ve babasını Enkaz altında bırakmak zorunda kaldı. Gitmişlerdi. Hayatı bir gecede alt üst olmuştu.

Zordu onların yokluğuna alışmak. Ama başardı. Üstesinden geldi Umay Kozan.

Okudu. Babası gibi Cumhuriyet Başsavcısı oldu. Zaten hep onu örnek almıştı. Babasının giydiği cübbeye özenirdi. Dosyalarına. Çalışmalarına...

"Umay Savcım istediğiniz dosyalar" genç adam Umay'ın önüne dosyayı koyunca başı ile selam verip odadan çıktı.

Genç kadının gözü gökyüzüne kaydı. Burukça gülümseyip elini kaldırdı. Gözünden bir yaş aktı. Sildi elinin tersi ile. Ağlarsa üzülürlerdi. Üzülmesinlerdi. Burnunu çekti.

"Arkadaşlarınızla oynuyor musunuz baba?"

😔

Arkadaşlar hepinize merhaba. Yeni kurgumu umarım beğenerek ve severek okursunuz. Öncelikle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Biliyorsunuz ki ülkemizde büyük bir felaket yaşandı. Yakınını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Hepimize geçmiş olsun Allah bir daha böyle acılar göstermesin.

Bu kitaba ben Deprem'in olduğu gün başladım. Kafamın dağılması için. Kurguya bağlı kalmak için de ara ara bu tür olayları çok az olmak şartıyla Umay'ın üzerinden anlatacağım. Eleştiriye elbette açığım ama kötü yorumlara, hakaretlere, küfürlere değilim :) Umarım demek istediğimi anlatabilmişimdir.

O zamaannn ilk temsili fotoğraflarımızz;




Kocaman öptüm hepiniziii😘😘

Continue Reading

You'll Also Like

193K 17.2K 35
Alışılmadık bir aile kurgusudur💥 Bol kahkaha garantilidir💃🏻 Kitaptan küçük bir alıntı⤵️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim o...
105K 10.9K 36
053*: Senin kedin mi bu? Doğuhan: Evet, rica etsem atacağım konuma getirebilir misin? Ya da sen at ben geleyim. 053*: İşte o imkansız. Doğuhan: Ne...
6.4M 206K 103
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...