Duyduğum şeyi sildiremiyordum. Bu sadece bir söylentiydi doğru falan değildi şimdi en yakın arkadaşım benim halam mı bu çok saçmaydı. Tamam kabul güçlüydü, hem de çok güçlüydü neredeyse güçleri Magnus'un kadar vardı ama hiç böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmezdi .
"Tae bu doğru olamaz çünkü böyle bir şey mümkün değil bence o sadece basit bir söylenti başka bir şey değil olamaz. Çünkü görünüş olarak, karakter olarak birbirlerine benzemiyorlar en önemlisi aralarında ki yaş farkı... kesinlikle yalan bir haber ben buna inanmıyorum . "
Arabanın hızını arttırdı olan olayları öğrendikten sonra hızlı bir şekilde eve doğru gitmeye başladık. Birkaç söylentiye göre A-rin aslında babamın kardeşiymiş en son ki kütüphane olayından sonra böyle bir dedikoduya yayılmış . Ona döndüm gerçeği öğrendikten sonra yola çıktığımızdan beri sesini çıkarmamıştı bu da beni biraz korkutuyordu . Olaylar iyice sarpa sarıyordu ve sürüyü kontrol etmekte zorluk çekiyordu.
" Bilmiyorum bu kadar güçlü olmasının bir sebebi olmalı herkese ne kadar güçlü olduğunu zaten kütüphanede gösterdi gücünün benzeri Magnus'a aitti bunu bir çok kişi fark etti . Bilmiyorum ya güzelim her kafadan bir ses çıkıyor ancak gidince bakacağız. "
Sıkıntıyla nefese verdim kafayı yememe ramak kalmıştı başımı geriye yasladım ve düşünmeye başladım . Acaba o kadın bana yardımcı olabilir mi ondan yardım istesem mi ?
" Sana söyledim Jungkook fırtına öncesi sessizlik daha kötüleri olacak . Hazırlıklı olman gerekiyor arkadaşın içinde çok büyük bir güç yatıyor, dikkatli olmalısın . Her şeyin cevabı Ejderde gizli onu bul sana yardım edebilecek tek şey Ejder, onu bulmak istiyorsan A-rin'den yardım al . Bu dikkatli ol Jungkook..."
Duyduğum ses ile gözlerimi kırpıştırdım kendime gelmeye çalıştım onun sesine o kadar alıştın ki bana gayet normal gelmeye başlamıştı . Kenarda duran camı açtım ve derin bir nefes almaya çalıştım. Ona döndüm zorla yutkundum acaba hangi ejderden bahsetti bilmiyorum ki .
" Tae ben gene o kadının sesini duydum . " Birden frene bastı nerdeyse kalpten gidiyordum bu kadar sert bir şekilde basılır mı? " Ne dedi sana peki bir sorun yok dimi ya da korkmam lazım mı ? "
Dudaklarımı yaladım ve nazikçe elini tuttum . " Bir Ejderden bahsetti tüm cevaplarımızın anahtarı oymuş ama ne Ejderi olduğundan bahsetmedi ama bize yardım edecek kişinin A-rin olduğunu söyledi . " Bana anlamayarak baktı işin aslı bende tam olarak anlamamıştım o yüzden başımı geriye yasladım . Acaba ne demek istedi bu kadının bilmece gibi konuşmaları beni deli ediyor.
" Bende anlamadım ki sevgilim ne olduğunu ancak gidince anlayacağız Arin bana herşeyini anlatan biri muhakkak bize de anlatacaktır. " Başını belli belirsiz salladı nazikçe elini enseme koydu ve beni kendisine çekti alnıma minik bir öpücük kondurdu .
Gülerek ona baktım eğildi ve dudaklarıma yumuşak bir öpücük kondurdu ona karşılık verdiğimde öpüşü sertleşmeye başladı .
Yavaşça çenesini tuttum ve kendimden uzaklaştırdım bozulsa da yavaşça yerine geçti ve arabayı çalıştırdı . " Şu aptal Ejderi bulalım sonrasınada bakalım benden kurtulabileceğini sanıyorsan bunu unut . "
Yüzüm kızardı ve ona ters ters baktım . Gözleri ile resmen vücudumu delip geçti alt tarafımda hissetiğim sızı ile birden bakışımı cama çevirdim . Pis sapık ne olacak işte başımı cama yasladım ve gözlerimi kapattım . Aslında biraz uyusam iyi gelecek hafifçe esnedim gözlerim sulanmıştı .
Kendimi uykunun kollarına bıraktım . O kadar yorgun hissediyordum ki bedenim birden ağırlaştı son hatırladığım karanlık bir boşluktu .
❄⚫❄⚫❄
Birinin beni dürtmesi ile kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım . Gözlerimi açtığım da karşımda gördüğüm küçük saçlı kız ile neye uğradığıma şaşırdım . Kız ise bana baygın bir şekilde bakıyordu . " Sonun da kalkabildin seni ne zamandır beklediğimin farkında mısın ? "
Ona anlamayarak baktım gözlerini devirdi bana elini uzattı korkarak ona baktım etrafıma baktığımda bir ormanın içinde olduğumuzu fark ettim .
" Elimi tutmayı düşünüyor musun yoksa ben mi seni zorla kaldırayim . " Korkarak ona baktım birden ayağa kalktım ve arkamı dönüp koşmaya başladım ben nerdeyim böyle Tae nerdeydi . Birden karşımda berildi korkarak geriye çekildim ve yere düştüm .
" Gerçekten mi ? " Ona anlamayarak baktım yanıma geldi ve sert bir şekilde kolumdan tuttuğu gibi beni kaldırdı ben hala şok içindeydim. Birden yüzüme vurdu canımın yanması ile birden ona döndüm .
" Sonun da kendine geldin fazla vaktimiz yok o yüzden saçma sapan hareketler yapmayı bırak Jungkook. "
Gözlerimi kapattım bu sadece bir rüya başka birşey değil kendine gel Jungkook. Bir kaç kere yüzüme vurdum . Ayağıma tekme attı ona korkarak baktım bu kız manyaktı ." Salak saçma şeyler yapmayı bırak Jeon kendine gel ! " Sesi o kadar korkutucu gelmişti ki bakışlarımı kaçırdım .
Bu kadar sinirlenmesine gerek yoktu elimi tuttu ve beni sürükleyerek bir yere götürüyordu . " Hey dur bir dakika beni nereye götürüyorsun . " Ama beni umursamadı bir yere götürüyor gibiydi etrafa baktığımda ağaçtan başka hiçbir şey yoktu burasının beresi olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ama bir an önce burdan kurtulmam lazımdı hem de hemen...
Birden bir kadın çığlığı duydum ve elimi hızla çekil kulaklarımı kapattım bu çığlığını ay işini kütüphanede duymuştum. " Kral Jeon burdasın biliyorum..." Duyduğum ses ile gözlerim doldu hızla karşımda duran kıza baktım . Kaşlarını çatmış bir şekilde etrafına bakıyordu önüne geçip beni arkasına aldı .
Karşımızda birden siyahlar içinde bir kadın belirdi nefes alışlarım hızlandı ve korkarak ona baktım . Bu o kadındı kütüphanede karşıma çıkmıştı. Birden arka arkaya çığlık atmaya başladı her çığlığı sanki vücuduma atan bir iğne gibiydi . Canım yanıyordu sol elimde hissettiğim sızı ile göz yaşlarım akmaya başladı .
Biri bana dokundu korkarak ona baktım az önce gördüğüm küçük kız bana gülerek bakıyordu . " Ağlama Jeon ben burdayım kimse sana dokunamaz . " Birden beni sardı küçük kolları ile beni güvence altına almaya çalışıyordu .
Ama benim aklımda az önce ki kadın vardı bakışlarımı korkarak az önce ki yere çevirdim. Gördüğüm boşluk ile kaşlarımı çattım birden onu kendimden uzaklaştırdım.
" Burası neresi ve ben nerdeyim , sen kimsin , o kadın da kim ben kafayı yemek üzereyim . " Gülerek bana baktı saçlarımı geriye doğru taradı . Beni yavaşça ayağa kaldırdı elimi tutarak yürümeye başladık .
" Burası benim sana ulaşabilmek için tasarladığım bir yer sen ise bunu rüya yolu ile görebiliyorsun . Ben ise senin yakından tanıdığın biriyim hem de çok yakından benden korkma Jungkook. " Ona anlamayarak baktım bu halime güldü .
Bu halime gülerek başını olumsuzca salladı. " Bana güven burayı iyi hatırla cevaplarına giden yol burda yatıyor karşıya bak orda bulunan eski tarzda ki şatonun en altında yatıyor . " Sustu bana döndü bir anahtar uzattı yavaşça anhatari aldım üzerinde bulunan işleri görünce kaşlarımı çattım çünkü bana bir yerden tanıdık geliyordu.
" Ben hiç birşey anlamıyorum lütfen bana daha detaylı anlat . " Nazikçe gülümsedi başını olumsuzca salladı. " Benim fazla vaktim yok bunu yapmam tamamen yanlıştı kuralları çiğniyorum sorularını başka zaman cevaplayacam . Ama şimdi o satoya gitmelisin dikkatli ol peşinde çok güçlü düşmanların var . "
Sol gözümden bir yaş aktı elimde tuttuğum anahtarı sıktım ve karşımda duran ihtişamlı satoya baktım . Duyduğum kükreme ile korkuyla geriye gittim bu bir Ejderha'ya aitti . Elimi sıktı ona döndüm gülerek bana bakıyordu . Tek dizimin üstüne çöktüm onunla aynı boyda oldum .
" Tüm sorularımın anahtarı A-rin değil mi ? " Gülerek başını olumluca salladı hızla bana sarıldı gözlerim doldu nazikçe ona sarıldım ve saçlarını okşayıp minik bir öpücük kondurdum . Benden uzaklaştı yanağıma bir öpücük kondurdu .
" Bulman gereken şey burda bu şatoda herşeyin cevabı geçmişin ve geleceğin burda yatıyor Jungkook. İstediğin her cevap burda . " Benden uzaklaştı ve ellerini kaldırdı etrafta kırmızı dumanlar oluşmaya başladı ona baktığımda bana göz kırpıştı .
❄⚫❄⚫❄
Etrafta ki görüntü iyice bulanıklasıyordu düşme hissi ile birden uyandım. Nefes nefeseydim az önce ben ne yaşamıştım o kızda kimdi elimi kalbime götürdüm hissetiğim sıcaklık ve huzur ile istem dışı gülümsedim ben onu daha önce bir yerlerden tanıyordum.
Etrafa baktım kaşlarımı çattım ben nerdeydim dikkatli bir şekilde yataktan kalktım . Galiba arabada uyuya kalınca Tae beni buraya taşıdı bu da kendi evi olmalıydı . Daha önce bir kaç kere gelmiştim yataktan kalktıktan sonra birden yere birşey düştü kaşlarımı çattım.
Bakışlarımı yere eğdiğimde gördüğüm anahtar ile kaşlarımı çattım gözlerim büyüdü demek ki gördüğüm herşey gerçekti . Eğildim ve yerden aldım cebime koydum derin bir nefes alıp verdim. Lavaboya doğru ilerledim içeri girince ilk olarak yüzümü soğuk su ile yıkadı. Aynada kendime baktığımda cildim baya solgunlasmıştı .
Yüzümü sildikten sonra dışarı çıktım kenarda duran ayakkabımı giyindim. Odadan çıktıktan sonra aşağıdan gelen uğultular ile kaşlarımı çattım gene ne olmuştu .
Hızlı bir şekilde aşağıya indiğim de tüm gözler bana döndü hepsine baktığım gözlerim sadece bir kişi de takıldı oldukça şık giyinimli bir adam vardı . Ona baktığımda kaşlarımı çattım o ise gülümseyerek bana bakmaya basladı .
Tae hızlı bir şekilde yanıma geldi etrafta kişileri incelediğim de Jisoo , Kraliçe Freya , babalarım , Bay Kim ve o adam vardı harıl harıl bireylerin konuşuyorlardı . Ben bu adamı nerden tanıyorum kaşlarımı çattım gülerek kollarını açtı . " Canım torunum da geldiğine göre bu meseleyi kapatalım çünkü ben ilk defa torununu görüyorum. "
Dediği şey ile gözlerim büyüdü birden büyücü babama baktım o ise sinirli bir şekilde o adama bakıyordu bende ona baktım nasıl yani bu genç adam benim dedem mi ? Ama bu nasıl mümkün olabilir ki Tae'ye baktım o da bana döndü ." Bence bu tanışma faslını sonraya bırakalım daha önemli işlerimiz var baba."
Çekingen bir tavırla Tae'ye sokuldum o da beni sıkıca sardı . Kraliçe Freya sinirli bir şekilde bize baktı etraf soğumaya başladı. " Yeter bıktım bu tartışmadan ne zaman gerçeği söyleyeceksin A-rin senin kızın ve Magnus'un ikizi bu açık bir şekilde ortada bizim merak ettiğimiz sorular var . "
Gözlerim büyüdü hızla ona baktım A-rin nerdeydi panikle etrafa baktım .
" Bir dakika söylentiler doğru mu A-rin senin kardeşin mı ? " Şaşkınca ona baktım bu doğru olamaz benimle dalga geçiyor olmalılar böyle birşey mümkün değildi . Kardeş olmamaları için bir sürü neden var bu çok saçma .
Babama baktım üzgün bir şekilde bana bakıyordu . " Baba biriniz açıklama yapacak mı bu saçma sapan dedikoduyu kim çıkarttı. Bu doğru değil dimi? " Babam bakışlarını kaçırdı sıkıntıyla nefes verdim benimle dalga geçiyor olmalılar .
" Bakın kimin ne dediği zerre umrumda değil ben sadece arkadaşımı düşünüyorum . Bu konuşmalarınız zerre umrumda değil kimim ne dediği de umrumda değil ben sadece arkadaşımı görmek istiyorum. " Sinirle hepsine baktım benim arkadaşım ne durumda bunların tartıştıkları konuya bak .
" Ben onun yanına gidiyorum sizde bu saçma konuya bir son verdin unutmayın savaş kapı da üç cadı kitabın peşinde, Krallığın belli yerine saldırılar oluyor ve sizin burda tartıştığınız konuya bakın . Dışarda kaç kişi öldü haberiniz var mı kendinize gelin . Çünkü benim arkadaşım dışında daha önemli meseleleriniz var . "
Kraliçe kaşlarını çattı sinirle öne atıldı .
" Bizde farkındayız durumun kötüye gittiğini ama elimizden geleni yapıyoruz farklı bir planınız varsa sizi de dinlemekten hoşnut oluruz . " Bu haline gözlerimi devirdim bazen gerçekten itici bir kadın olabiliyordu . Onu umursamadım ve arkamı dönüp çıkışına doğru yürümeye başladım .
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum ama o bana saygı duymuyorsa bende ona duymam . Hızla odaya çıktım bileğim de duran yılan bileziği çıkarttıp etrafından bir kaç tür döndürttükten sonra karışya doğru fırlattım , yuvarlak bir sekli aldı, alınca birden portal açıldı .
Karşımda Arin ve Min Ji vardı ikisi birbirine sarılmıştı galiba söylentileri duymuş olmalıydı . Sıkıntıyla nefes verdim delirmemek elde değildi bu kadın gerçekten bazen aşırı sinir bir kadın oluyordu. Her neyse benim arkadaşım daha önemli hızlıca düşüncelerinden kurtulup yanına gittim .
" A-rin iyi misin ? " Başını kaldırdı bizi görünce hemen üstüme atladı ve sıkıca sarıldı yüzüm düştü onu bu kadar kötü beklemiyordum . Saçlarını nazikçe okşamaya başladım sakin olmasını defalarca kez kulağına fısıldadım .
Bir kaç dakika sonra benden ayrıldı gözleri kan çanağı gibiydi gerçekten çok kötü bir durumdaydı . Yavaşça koltuğa oturduk ve elini sıkıca tuttum . " Söze nasıl başlayacam bilmiyorum ama şunu bil bunu bir önemi yok o adamın da..." Sözümü kesti bana döndü kaşlarımı çattım .
" O adam gerçekten benim babam ve ben Magnus'un ikiz kardeşiyim hepsi doğru Jungkook sürekli rüyama bir kız girip bana geçmişte olan anıları gösteriyor. Magnus da itiraz etmediğine göre olay gerçekten doğru . Siz burda yokken çok şey oldu herşey birbirine girdi . " Yani herşey doğruydu o babamın kız kardesiydi . Kaşlarımı çattım ama aralarında ki yaş farkı ne olacak hem onun annesi var .
O kadın benim babamın annesi olamayacağına göre ona anlamayarak baktım resmen beynim yandı. Ne kadar karışık bir durum bu işin içinden nasıl çıkacağız bilmiyorum .