Dershane Hocam

By S0gukyaz

2.4M 109K 62.9K

Yüce yaradan beni yaratırken bol keseden ego hamuruma katmışsa ben bir şey yapamam abicim. Ego doğuştan gelen... More

Ödev
Bittim
Özür Dilerim
Küçük?
Firariler
Görmüyorsun hiç
Eda
Demir Hoca
Kalp Ağrısı
Sıra Bende
Olmaz
Yüzbaşı
Bir Hafta
Aşıksın
Sevgilim
Yaş Pasta ve Biber Turşusu
Sarı Bebe
Basıldık
Misafir
Yitirilen İrade
Tekrar Kazandık Galiba
Senden Uzakta
Evim
Kritik Mesele
Bir Adım Öteye
Reziliğin Böylesi
Maviş
Gönderi
Curcuna
Korku
Zamanı Değil
Racon
Bu Adam Benim Kocam
O Gece Bu Gece
İhtiras (I)
İhtiras (II)
İhtiras (III)
Prensim
Müptelam
Dilan
Uzun Süren Ayrılık
Kayıp
Son Bir Adım
Amerika
Evet
Bebemin Anası
Kadınım
Vermiyorum
(kesit)
Evleniyorum

Yüzbaşının Kızı

62.2K 3.1K 1.3K
By S0gukyaz

....

Parmağımın ucuyla bebek gibi uyuyan kocacığımın yüzüne düşen saçlarını geriye doğru ittiğimde bunun benim olduğuna inanasım gelmiyordu.

Şu an varya ağzını yüzünü mıncırasım geliyordu koca bebeğimin.Hayır bir insan bu kadar mı masum uyurdu?

Tabi şimdi siz diyorsunuz öperek falan uyandıracak.Dur bir dakika gerçekten böyle mi düşündün sen?Defol buradan.Hemen,hemen ,hemen.

Elimdeki kırmızı rujuma baktım.Kırmızının esmer tenine yakışacağı zaten memelerini yuvarlak içine aldığımda belli olmuştu.

Bundan sonra benimle uyuyacağı zaman kesinlikle üzerini giyecekti.

Uyanmadan hemen şu işi de halledelim.
Başlıyoruz.

Are you reaaaaaddyyy?

Neyse hadi başlayalım.

Hafiften ona doğru eğildim.Allahım lütfen uyanmasın.Ben tam son rutuşları yapayım sonra uyansın.

Kapağını açtığım kırmızı ruju dolgun dudaklarına yavaşça yaklaştırıp hafiften dudağına temas ettirdim ve geri çektim.

Gözlerim yüzünde bir mimik ararken kılını dahi kımıldatmayan adamla cesareti fulleyip ruju dudaklarına yedirmeye başladım.

Beni öldürür müydü acaba?Mecazi anlamada canım,hemen gerçeğe bağlamayın.Yalnız o değildi bu fena oldu ha.Uf bas bana Demir.Dur dur daha erken.

Dudaklarına çok hafif bir öpücük kondurup kıs kıs gülerek geri çekildiğimde başını diğer tarafa çeviren adamla yerimde taş kesildim.Tamam sakin,uyanmadı.Hala umut var.

E ama bana yüzünü çevirmesi lazım.Ben diğer tarafa geçsem uyanır belki.Yatağın ortasından da kalkıp diğer tarafa geçemem vallahi.Uyanmaması lazım.

Elimi yumruk yapıp omzuna sert bir darbe indirecekken son anda elimi frenlemiştim.Hadi ama Demir,sabah eğlencemin içine sıçma da dön bana.

Dönmedi hayvan gibi uyumaya devam ederken,ders saatini kaçırdığı aklıma gelmişti.E haliyle ilk dersim matematik olunca çok da takmıyordum.Bebeğim bana sonra anlatırdı sonuçta.

Yalnız dün akşam dediğini yapmıştı.Beni elli soruluk bir sınava tabi tutmuş on sekiz yanlışımı görünce biraz trip atmıştı.Tabi birde üstüne üstlük onu ped almaya gönderince gecenin bir vakti,tam tribe girmişti.Aşık yaaağğhh.

Onun trip attığını görünce ben de trip atmaya başladığım sıra hemen gelip gönlümü almak için film açmış,mısır patlatmıştı.Açtığı filmi söylemek istemiyorum.Resmen kalkıp mercimeği fırına atacaktık.

Hayır birde gelip bacağımı bacaklarının üzerine çekmiş bacağıma dayıyor.

Demir o an gözümde azgın dedeler gibi canlanmıştı.Ama yani şimdi başka bir yer değil,bacak hani.

Hayır birde filmdeki adamlar sevişirken iri eliyle bacak içimi sertçe sıkıyordu ya en sonunda dayanamamış söylemiştim.

"Şşş çek elini"

Tabi hiç bozuntuya verir mi beyefendi.Ayıp ediyorsunuz.

"Masaj yapıyorum bir tanem"

Bacağımı tekrar sıkmıştı.Piç bir gülümseyiş dudaklarındaki yerini çoktan almıştı.

Neyse bunu görmezden gelmiştim ama saniyeler sonra diğer bir sevişme sahnesinde bacaklarını açıp bacağımı erkekliğine bastırmış sertçe sıkmıştı.

"Bacağım şu an tecavüze uğruyor.Demir kaldırma şunu her şeye."

"Elimde değil."

"Demekki regl olmasam ohooo"

Bir imalı imalı gülüşü var.Ben orada iptal.Allahsızın evladı bir de gelmiş çenemi ısırmıştı ya, dakikalar sonra bana taraf dönen adama şu an göz kapaklarına sürdüğüm kırmızı ruju almak için kalktığımda aynadan gördüğüm şeyle şok olmuştum.Yeşilimsi,morumsu karışık lekeler boynum ve çenemi süslemişti.Gören sanacak ana evinde şiddete maaruz kalıyorum.

"Reglın ne zaman bitiyor?Sanırım daha bir kaç gün var"

Bu kadar azgın olduğunu bilmiyordum.Cidden bu nedir ya.Bacağım zaten,sizlere ömür.Dayanamadı bu travmaya yavrucak.
Bir yandan dayıyor bir yandan sıkıyor.

"Niye ki?"

Korkarak sordum.Hatta bir ara dış kapıyla bakışmadık değil.

"Sevgilimi istiyorum"

Bende seni diyen sesim tabiki onun duyamayacağı bir frekanstaydı.

Elimi yumruk yaptığım gibi omzuna vurduğumda utandığımı anlayınca kıs kıs gülmüştü.

"Sen ne güzel kızarıyorsun öyle küçüğüm"

Yanağımı sıkıca öpmüş başımı göğsüne çekip saçlarımı öpüp okşamaya başlamıştı.

"Yanaklarını ısırayım mı?"

İyi ki de izin vermemişim.Yoksa gerçekten şu an suratıma tonlarca kapatıcı ve fondöten sürerdim.

Hatta dur.BELKİ ŞU AN YANAĞIMIN YARISI YOKTU.

Onu kendimden uzaklaştırdığımda serserice sırıtışına daha fazla bakmaya devam edersem regl falan dinlemem onunla mercimeği fırına atacağımız için bu bakışımı çok kısa tutup SEVİŞME SAHNESİNİ İZLMEYE GERİ DÖNDÜM!

Tabi durur mu beyefendi?Hah!Ayıp ediyorsun canım.Bacağımı inatla kendine çekip kaldığı yerden dayamaya devam etmişti.

Tek kelimeyle arsız!

"Yavrum ya,tam bir aşık"

Kendimi tutamayıp kırkırdadığımda kırmızı ruju elmacık kemiklerine de yedirip geri çekilmiştim.

Bu şaheserlik görüntünün bir kopyası olmalıydı değil mi ama?

Yastığın altındaki telefonumu alıp kamerayı açtığım gibi,yatakta yatan koca bebekle poz verdim.Ne kadar masum ve ateşli böyle.
Ne yapsam yakışıklılığına asla bir şey olmuyordu.Şerefsiz işte,tüm güzel genleri kendine almış.

Yanaklarını kavrayıp sıktığımda büzülen dudaklarını öperken çektiğim fotoğraf son fotoğraftı çünkü kirpikleri titreyip bileğimi saran kemikli parmaklarla uyandığını anlamak pek zor olmamıştı.

Gözlerini yavaşça açıp hemen ardından geri kapadı.E tabi ışığım gözlerini kamaştırmışsa.

"Günaydın bebeğim"

Gözlerini ovaladığı sıra kırmızı ruju dağıtması daha komik bir duruma sokmuştu onu.

Dudaklarımı gülmemek için dişlediğimde kahveleri sonunda gözlerimle buluşmuş kendimi kasıp şu haline karnım ağrıyana kadar gülmemek adına farklı şeyler düşünmeye başladım.

"Günaydın küçük sevgilim"

Sevgilin seni yesin.O ses nedir kocacım.Şey ben izninizle yükseliyorum.

Saçlarımın içine giren kemikli parmaklar başımı hızlıca kendisine çektiğinde dudaklarıma sıkı bir öpücük konduran adam yanaklarımı,alnımı,burnumun ucunu öpüp birden bedenimi yatağa uzatarak üstüme çıkmıştı.

Yavrum sakin,daha yeni uyandın bi beyin kendine gelsin.

"Demir bırak ya.Sabah sabah"dememle kıpkırmızı dudakları gerilip gülümsedi.Ayh ben güleceğim sanırım.

Dudaklarımı dişlerken gözlerimi kapatmamak adına kendimi kasıyordum.Çok korkunç görünüyordu.

"Sen iyi misin?Bu arada yüzün neden -"bana yaklaştı ve çenemden tutup bir sağa bir sola çevirdi."Yüzün neden kırmızı oldu?"

Siktir öpünce kırmızılık yüzüme geçmiş olmalıydı.Neyse dur çaktırma.

"Bilmiyorum"göğüsüne ellerimi koyup itekledim üzerimden.Tabi memelerini yuvarlak içine aldığım için yuvarlığın silinmemesi için ayrı bir çaba sarfetmiştim.

"Dersine geç kaldın geç!"

Siktir diye mırıldanıp üzerimden kalktığı gibi şifonyerin üzerindeki kol saatini alıp baktı.

"Güzelim madem benden önce kalkmışsın uyandırsaydın ya.Öğlen olmuş" uyandırayım ki derslere gireyim demi? Yemezler.

"Yoo ben de daha yeni uyanmıştım,saate baktım çok geç kalmışız dedim hemen uyandırayım."tabi canım,şeytan bu yalandan sonra ağzı açık kaldı anasını sattığımın imansızı.

"Of Melek of"

Kol saatini yatağa attığı gibi odanın içindeki banyoya koşar adım ilerlemiş eğlencenin asıl şimdi başlayacağı gerçeğiyle hızlıca yataktan kalkmıştım.

Son pişmanlık neye yarar,her şeyin bedeli vaaaağr...

Kafamda tam olarak çalan şarkı buyken saniyeler sonra bir ses yankılandı banyodan.

"MELEK!"

Ve banyo kapısı sertçe açıldı.Sert ama ateşli bebeğimle ölüm sessizliğinde gülmeye başladığımda,memelerinin yuvarlağından gözlerimi alamıyordum.

"Gel buraya!Ciddi misin sen?"

Kaşlar çatılmış kahveler rujun daha koyu bir kırmızısıyla boyanmışçasına koyulaşırken yerimden kalkıp nasıl kapıya koşmuştum bilmiyorum.

"Aa çok yakıştı ama san-Aağğğğ!"tiz sesimle bağırışımdaki neden kesinlikle arkadan belimi sıkıca kavrayan adamın beni kucağına alıp yatağa adımlamasıydı.

"Bu hal ne bu hal!?" Kızmış mıydı gerçekten?

Yatağa sertçe bedenimi atarken bacaklarımın birbirine değecek şekilde sıkıca tutup üzerlerine oturduğu gibi bileklerimi tutup yastığa bastırmıştı.

Anam bu çok sinirli gibi!

"Demiir.."yavru köpek bakışlarımı atarken masumca ismini telafuz edişime karşılık dişlerini daha çok sıkan adam kulağıma doğru yaklaştı.

"Bunun"dediğinde burnunu yanağıma sürüp kokunu solumasıyla rahat bir nefes verdim.

"İntikamını" geliyor gelmekte olan!

"Alırım"

"Nasıl intikam alırsın?Ona göre korkacağım"

Dudaklarını tenime bastırdığında gülümsediğini anlamam dudaklarıma bir gülümseyip yerleştirdi.

"Hmm,biraz sert bir intikam."

Boşta kalan eli örme kazağımın altına girerek göğüslerimi bulduğunda sertçe yutkundum.

"Anladın mı?"diyişiyle eli sütyenimin altından göğüsümü bulunca sertçe sıkmıştı.

Dudaklarımı dişledim.Seninle işimiz yaş Demircik.

"Ben biraz korktum" yalan değildi.

"Şşşş"diyerek beni susturan adam çenemi dişlediği gibi bileklerimi tutan eliyle boğazımı sarıp sıkmıştı.
Ya sabah sabah olmaz ki.

"Demir kurbanın olayım yapma ya.Boynum her yanım mosmor zaten" dediğimde tenimde gerilen dudaklar hemen sonra boynuma indi.

"Çok yakışmış,bir dahakine daha iyi ısırırım" ben bundan tırsmaya başlamadım değil ha.

"Demir ya bir kalk üzerimden.Nefes alamıyorum yeminle." Camış gibi uzanıyor üzerime,sonra nefes alamıyorum.Aaaa sevgiliyi öldürmeye teşebbüs bu ama.

Gülerek üzerimden kalktığında yataktan indi ve işaret parmaklarıyla yüzünü gösterdi.

"Hadi bunları anladım.Makyaj yapayım demişsin de-" işaret parmakları memelerini yuvarlak içine aldığım daireleri gösterdiğinde "aha bu ne?"diyişine karşılık dudaklarım gerilirken benimle birlikte gülmeye başladı.

"Çok hoş görünüyorsun ama" domuz sesi çıkardığım an başını geriye doğru atıp kahkahasını bana sunarken yavaş yavaş dudaklarımdaki tebessüm kaybolmaya başladı.

Derin bir nefes alıp verdim.Kalbim delice atarken karşımdaki adama baktım.

Demir...Hayatımda sahip olduğum en güzel şeysin ve...Gülüşün,gülüşün kalbime hiç iyi gelmiyor.

Yavaş yavaş azalan kahkaha seslerinden hemen sonra kahveler kısılıp yüzüme bakmaya başladı.

"Ne oldu?Niye yüzün düştü birden?Bir sorun yok değil mi?Hm?"

Yatağa oturup bir elini yanağıma koyduğunda elimi üzerine koyup yanağını daha çok bastırdım avucuna.

"Melek korkutma küçüğüm."

Diğer eliyle de boşta kalan yanağımı kavrayıp alnımdan sıkıca öptüğünde "Demir..."diyişime karşılık "seni dinliyorum bir tanem"karşılığını almıştım.Gülümsedim.

Kahveleri gözlerimden ayrılmazken "seni seviyorum" dediğimde gözlerindeki durgunluk ve hemen ardından gelen afallamayla gülümseyişim genişledi boynuna sıkıca sarılırken.

"Ölecek miyim?"

Ben senin anlayacağın cümleden çıkarmana yardımcı olan beyin nöranlarını yim.

Omzuna bir tane yapıştırdım"deme öyle.Sadece bilmiyorum içimden geldi ve söyledim"

Kolları bedenimi sıkıca kavrayıp saçlarımın arasına bir öpücük kondurmuştu.

"Ben de seni seviyorum küçüğüm.Beni sevdiğinden daha fazlasını düşün,çok fazlasını..."

Çok fazlasını...
Gülümsedim,ben bunu yerim ama.Yok ciddi anlamda yerim.

Kalçamın üzerine koyduğu eliyle beni kendine doğru itekleyişine karşı gelmedim.Bacaklarımı yan tarafına atıp bacakları üzerinde oturur pozisyona geçtim ve çenesine yakın yere dudaklarımı bastırdım.

"Harbi seviyorum seni.Haa bana bak sen benim daha nazlarımı,triplerimi görmemişsin eğer onlarla bir gün yüzleşirsen beni bırakmazsın değil mi?"

Burnumu çektim gözlerim dolarken.Ayh regl kendini tam olarak gösterdi.
Vallahi ağlayacağım.

Bana boş boş bakan adam her iki eliyle yüzümü kavradı ve "Meleğim sen iyi değilsin"diyişine karşılık kaşlarımı kaldırdım.

"Sen niye bana manyak,kafayı sıyırmış deli dedin ki şimdi?"

Gözleri irice açıldı."Ben öyle mi dedim kızım!?"

"Aynı şey ama."

Dudaklarım büzülürken ardından gelen ağlayışı şak diye anlamış omuzlarını düşüren adam ensemden tutup beni memesini yuvarlak içine aldığım kırmızı çembere başımı bastırmıştı.

"Pekâlâ tamam,suç bende.Özür dilerim sevgilim.Hem bir daha o güzel ağzından seni bırakacağıma dair saçma şeyler duymak istemiyorum.Ben seni ömrümce sevdim,seni bırakır mıyım hiç?Hem o kadar şerefsiz miyim ben?"

Seslice burnumu çektiğimde cıkladım."Öylesin ama üzülme,ilgi alanım şerefsizler"

Aslına bakarsan bunu artniyetli bir şekilde söylememiştim ama karşındaki adam yanlış anlayacak ki "öyle mi?"demişti imalı bir ses tonuyla.

Şlap diye elimi yanaklarına koyup yanağından kocaman öptüm.

"Şaka ya hemen alınma"

Bir kere daha öptüm ve bir kere daha.

"Neyse "diyerek ellerini kalçanın altına koyup ayaklanmıştı."İnandım varsayalım"

Şakağımdan öptü ve banyoya ilerledi."Bu kırmızılığı yüzümden çıkarmama yardım et"
şöyle bir yüzüne baktım.

Tamam yeterli.Kapa gözlerini Melek.Rüyama girse sabah altıma sıçmış vaziyette uyanırım yeminle.

🤍

Elimdeki kalemi bir tur dönderip arkasını dönüp bize ders anlatan kocacığımın götünü kesmeye devam ettim.

Zorla da olsa beni dershaneye getirmiş,saat şu an beşe geliyordu ve biz matematik dersindeydik.Ya sabır ya.

Gözlerim dakikalardır,onun o kavisli ve çıkık kalçasını kesiyordu.Bak sinir oldum durduk yere.Götü niye benimkinden güzeldiki şimdi?

"Tepe noktasını bulmayı anladık mı?"
Iıı şey hangi tepe?

Haa parabol evet.Parabolde tepe noktası.

"O kadar iyi anlatıyorsunuz ki anlamamak elde değil hocam"

Kaşlarımı kaldırıp saçlarını parmağına dolayıp dolayıp bırakan Ceyda'ya baktım.

Dur dur,biraz daha kendimi tutabilirim.

"Melo, Ceyda'ya aklında neler yapıyorsun şu an"

"Bilmek ister misin Furki?"

Yanımda simitini yiyen çocuk ağzının her iki yanı dolu dolu bana baktığında çiğneyişi durmuş,sertçe yutkunup "I-ım"demişti "kalsın"

Bence de kalsın.Çocuk yeminle arkasına bakmadan ülke değiştirir.

Hey hey hey!Ne oluyor lan?Benimki Ceyda'ya gülümsedi.Dur ne?
GÜLÜMSEDİ!

Geri al o gülümsemeyi.Kıskancım ben napayım.Kıskançlığımla da gurur duyarım bu arada.

"Anladın o zaman konuyu?"Ceyda hızlı hızlı başını salladığında "evet çok iyiydiniz" demiş kendimi tutamayıp sahteden öksürmüştüm.

Bunu benimki anlamayınca götümü yırtmayı göze alıp daha sert öksürdüm ki ancak öyle baktı yüzüme.

Kaşlarım çatık kendisine bakarken en önde oturan Ceydadan bir adım uzaklaştı.

"Güzel sonraki soru sende Ceyda."diyen Demirle saçını parmağına dolamayı bırakan kız "ııı şey-"demişti ki gür bir ses cümlesini yarıda kesmişti.

"ÖRNEK"

Kırmızı kalemin kapağını açıp tekrar arkasını bize dönerek inci misali yazısını düz bir şekilde beyaz tahtaya yazmaya başladı.
Aynı zamanda soruyu seslice telafuz ediyordu.

"Yandaki şekilde 120 metrelik doğrusal bir AC sahil şeridinde kıyıları parabolik bir grafik çizen bir yarımada vardır." Diyen adamın kalçasını saran kumaş pantolonuyla ortaya çıkan kasanın güzelliğine bakmaktan kendimi alamıyordum.

"Hocam yan tarafta şekil yok ha"Furki cidden mi abicim?

Simiti ağzına tıkmış bu nedenle zorla konuşan Furkiye omuz üzerinden bakan adam sabır çekerek tekrar tahtaya dönmüştü.

"Furkan beynine oksijen salınımı için izin ver lütfen.Nöronlarını yediğim."

Boş boş bana bakan çocuk "niye ?"dediğinde göz devirip benimkinin sırt kaslarını kesmek için önüme döndüm

"Büyü biraz sonra anlatırım"dediğimde sesini yükselterek soruyu okumaya devam etmesi,susun anlamı taşırken dudaklarımı birbirine bastırdım

"Bu yarımadanın sahile en uzak noktasının sahil de AC nin tam ortasına olan dik ve en kısa uzaklığı 80 metredir. B noktasından AC üzerinde bir D noktasına en kısa yoldan giden biri A noktasında 15 metre uzağa geldiğini hesaplıyor."

Furkan seslice gülüp "Ceyda!"diye seslendi ön tarafa.Bıkkınca Furkan'a dönen kıza sessizce "yarağı"demiş seslice ise "yedin ha"diyerek tekrar gülmüştü.

"Hocam hocam hocam,sorunun devamında adamın ayakkabısının numarasını isteyin kurbanınız olayım "
Ayak fetişçisi sölenter.Ayh benim niye böyle arkadaşlarım var Yarabbi?Biraz daha zeki olsalar fena mı olur?

"Furkan dersi kaynatma oğlum.Ceyda çözemezse seni kaldıracağım"diyen adam "Buna göre bu kişi kaç metre yürümüştür?"diyerek soruyu sonlandırdı.

"Hocam ayakkabı markasını sorsanız anında cevap veririm."diyen Furki sesizce mırıldandı."Amına koyim bu nasıl soru?"

"Furkan bi sus Allah için ya." Tülay bıkkınca söylendi.

"KANKA SESİN GELMİYO,BAĞIR BAĞIR" Kızın boyuyla hep dalga geçmiştir.

Ensesine bir tane yapıştırdım."Koca-Hoca,Demir hoca sana bakıyor"

Uff son anda toparladım.Melo kendine gel bebeğim,evde değilsin.

Şahin bakışlım Furkan'ı yiyecekmişçesine sert bakarken Furkan boğazını temizlemiş ve önüne dönmüştü.

"Eğer bir daha böyle bir hadsizlik yaparsan,babanı burayı çağırır ve dershaneden atarım seni"

Bunu o kadar ciddi söylemişti ki ben bile oturuşumu düzelttim.Haşin erkeğim benim,senin sinirini alayım ben yoksa sen bizi toptan si-

"Ceyda şimdi gel ve soruyu çöz kızım"

Dediğinde yerinde kalkan Ceyda Demir'in ona uzattığı siyah kalemi almış ve soruyu içinden bir kere okumuştu.

Kızım?Peki öyle olsun.Ne diyeyim.

Demiri nasıl bilirdiniz efendiler?

"Anladım.Şimdi öncelikle-"diyerek başladığı cümlesiyle soruyu anlata anlata çözmesine Furkan ağzı açık bakakaldı.Seni sevmem Ceyda ama helal kız.Vallahi go sis.

"Bak o denklemi getir buraya ekle"diyen Demirim Ceyda'ya yaklaşmış eliyle gösterdiği kordinatı hemen altındaki denklemi göstererek yazmasını istemişti.

Pekâlâ hiç bir sorun yok.Gayet masumca gidiyor.

Ceyda kalemin arkasını çenesine dayayıp bir adım Demir'e yaklaştığında kaşlarımı çattım.Fırsattan istifade ha bunun yaptığı.

Bu kadar yakın olmaları kıskançlık damarını kabartmıştı.Şu an kıskançlığım öyle böyle değildi.

"Ayh hocam kafam çok karıştı" kafana sokim.

Elini kaldırdı.O el kaldırışı gözlerimin önünde ağır çekimde ilerlerken Ceydanın omzunda yer almasıyla gülmemek için yanaklarımı ısırdım.Sen ne yapıyorsun?

Omzunu pat patladı ve "bak devamını şöyle getir"diyerek tamemen birbirlerine değen vücutlarıyla sertçe soludum.

Seni öldüreceğim aslan parçası.Zaten son bir ders kaldı,seni güzel bir sevelim.

İki dakikanın ardından soru çözülmüş herkes defterlere cevabı geçirirken ölüm dolu bakışlarımla Demir'e bakıyordum.Çok geç fark etti benim bakışlarımı ve onunda kaşları anlamayarak çatıldı.

Zilin sesi binada yankılanıverdi.Yerinde doğruldu ve "on dakika ara verin hemen sonra devam ediyoruz"demiş bana bir bakış atıp sınıftan dışarı çıkmıştı.

Bakışları aslında beni yanına çağırıyordu ama zar zor ısıttığım sandalyeden kalkmak dahi istemiyordum.Bir de bir karın ağrım var öleceğim sanki.

"Ayh bitti mi ders?" Yüzü gözü şiş içinde uyanan kızın başına elimi koyup kolları üzerine yatırdım.

"Yok Açelyacım daha uykudasın sen.Rüya bu."dediğim gibi gözleri kapandı. Umutsuzca ona bakıp önüme döndüm.

Sabah akşam öğle ikindi her zaman uyuyordu camış gibi.Heyvan mübarek.

Masanın dağınıklılığından rahatsız olup defterimi katladım ve birbirine karışan renk renk tükenmez kalemleri ayırmaya başladım.

Tamam benimkiler nerede?Onları bulursam zaten diğerleri Furkiye aitti.

Hah bunlar.Mevi,siyah ve kırmızı.Kalemlerimi kalemliğe koyduğunda onun;açık mavi,kapalı mavi,pembe,sarı, açık turuncu ve orta ve koyu turuncu, yeşil,morun her tonu olan kalmelerini kalemliğini yerleştirip arkama yaslandım.

Gözümüz gönlümüz açılsın.Sıra resmen savaş alanıydı ama ben,o koca yürekli,bu benim tabiki masayı toplamıştım.Anam görse gözleri yaşatır kadıncağızın.

Başımı kaldırıp Furkan'dan bu günlük için defterini alıp alamayacağımı soracağım sıra sınıftan içeri giren ikiliye gözüm kaydığı an gözlerim irice açıldı.Lan Emre?

Sınıftan bir "Ooooo" sesi çıktı. Emre'nin kolunun altındaki Derya ile neye uğradığımı şaşırdım.Vay vay vay.Oha siz ne ara?

"Gençler tamam yengenizi utandırmayın" Derya utandığı kadar utanmıştı zaten.Kıpkırmızı olmuş yüzü her şeyi açıklıyordu.

"Haah.Tam tencere kapak yemin ederim.KANKA HAYIRLI OLSUN"son cümleyi Emre'nin duyacağı şekilde söyleyen Furkinin bir önceki cümlesini duymayan Emre gülümsemişti ki göz göze gelişimiz bir kaç saniye sonra gerçekleşmişti.

Bir baş hareketiyle selam verdi sadece.Başımı hafifçe aşağı indirip kaldırdığımda mavilerindeki hüzünlü bakışı seçebilmiştim.

Umarım Derya'yı sadece birini unutmak için kullanmıyorsundur.Çünkü o bana bakışlar hiç yabancı değil be Emre.

Ayağa kalktım.Aslına bakarsan iyi olmuştu böyle.Bana kafayı takan Emre'nin sonunda bir şeyleri anlaması gayet olumlucaydı.Heleki benden vaz geçişi omuzlarımdaki yükü almış gibiydi şu an.

Tabi vaz geçmiş miydi orası henüz biraz sisliydi.Net bir yorum yapacak kadar açık seçik değildi.Bakışları başka telden çalarkan davranışları başka bir telden çalıyordu.

Neyse bana bulaşmasında ne yaparsa yapsın.

Sınıftan çıkıp merdivenlerden aşağı indiğimde beni durduran Fuat abi oldu.

"Buyur abi?" Buranın temizlikçisiydi ve bazen onunla teras katına çıkar alır çekirdek ve çayımızı dedikodu yapardık ama bu günlerde maalesef dershaneye yabancı kaldığım için pek görüşemiyorduk.

"Melek kizum aşağuda benim uşak gelecektu.Oni bana geturabilur musun?Küçüktur,anlamaz şimdu o"

Gülümsedim.Bizim Osman geliyordu yine ha.O tombul yanaklarını kanata kanata bi ısırayımda yine kızsın şerefsiz.Ama öyle böyle tatlı değil.

"Sen merak etmeyesun da.Hemen gideyrum almaya"

Güldü konuşma şeklime.Bana sözü vardı. Bir gün beni Trabzondki evinde ağırlayacaktı.

Seveyrum da bu adamı.Kafa adamdır.Hele karısı Müjgan abla.Onunla konuşan psikoloğa gitmeden tüm dertlerinden kurtuluyor yemin ederim.

Durun daha sonra sizleri tanıştıracağım zaten.Ben şimdi Osmanı almaya gideyrum.

Merdivenlerden seke seke aşağı indim.Beni tanıyanlar bana selam verirken selamlarını alıyor sonra konuşma sözü verip yanlarından kaçıyordum.

Son basamağı da inip diğer merdivene yönelmiştim ki, müstakbel eşimin odasında oturan şahısı görmemle adımlarım yavaşladı.

Eda'nın yine burada ne işi vardı?

Telefonuyla uğraşan Eda bir ayağını titretirken,hızlı hızlı bir şeyler yapıyordu telefonda.

Neyse dur bakalım,öğreniriz sonra niye gelmiş.Şu an Osman'ı aşağıdan almam lazım.

Merdivene yöneldiğimde elinde bardakla önüme çıkan adama çarpışmamak adına ani frenle durduğumda belime sarılan koluyla nefesimi tuttum.

"Melek!" Elindeki kupayı hemen uzaklaştırdı bizden.Biraz yere dökülmüş olabilir evet.

"Pardon,vallahi görmedim."kara gözlüm arkamı kontrol etmiş ve kimsenin olmadığına kanaat getirmiş olcak ki yanağımdan hemen öpüp geri çekilmişti.

Kolunu belimden çekerken omzuna bir tane yapıştırdım."Demir dershanedeyiz!"

"Öpesim geldi ama?"

Dudaklarımda tekrar bir gülümseme oluştuğu. Bir şamar atıp "yaağ şapşaal"dememek için veriyordum kendimle olan savaşı.

Kaşları bir anda çatıldı."Sen nereye bu arada?Ders başlayacak?"

"Şey ya,sana geliyordum-" kaşlarını kaldırdı piç bir sırıtmayla "hmm" dediğinde bir iç çektim.Seni öpesim geliyor ama şu an olmaz sevgilim.

"Ama sonra Fuat abi Osman'ı aşağıdan iki dakika al diyince onu almak için aşağı iniyordum" dememle kolunu birden belimden çekmişti.

Merdivenlerden inen mezun tayfadan İbo "Pardon"diyerek yanımızdan geçerken sertçe yutkundum.Anam niye ben basıldık gibi hissettim şu an.

Gördü mü lan?Görmedi bence.Yok yok görmedi.GÖRDÜ MÜ Kİ ACABA?

Ya zaten İboydu bu.Kim ne bok yer hiç takmazdı.Sırdaştır kendisi.Pek konuşmuşluğum yoktu ama dershane birincisi olarak namı tüm binaya yayılmış durumda.

Ben niye böyle gereksiz yere bilgi veriyorum ya.Benim Osmanı almam lazım.

İbo aşağı inip kapıdan çıkarak dışarı çıktığında "Sonra konuşuruz,ben Osman'ı alayım" dediğimde başını sallamıştı benimki.

"Derse geç kalma hadi"

"Tamam sevg-"boğazımı hızla temizledim.Çok sesliydi!

"Pardon"dedim sesizce ama karşımdaki adam çoktan havalara girmişti.

"Eee"dediğinde kaşlarımı çattım."Demir bak kızıcam."

Şöyle bir baktı.Sonrayda dilini yavaşça dudaklarında gezdirip fısıldar gibi "çok korktum." Demesiyle ben bir erimişim.

Öyle böyle bir erime değil ama.

Ben ona sarhoş sarhoş bakarken birden aklımda canlanan simayla irkildim.Bakın bu adam büyücüCidden beni hipnoz ediyor.

"Sonra konuşuruz,çocuğu alayım ben"

Dediğim gibi merdivenden inmeye başladım. "Neyse"diyen adam ise bana zıt yönde yukarı çıkmaya başladı.

Seninle sonra görüşürüz Demir Güngör,daha sana Edanın burada ne işi olduğunu sormadım.Aklıma yazdım bunu haberin olsun.

Dershanenin kapısını açıp dışarı çıktığım gibi yüzüme vuran soğuk havayla siktir diye mırıldandım.Anam bu ne soğuktur yaağ!Yaz gelsin nolur.

Uuu götüm dondu yeminle.

O değil de Osman nerede şimdi?Etrafıma bakındım ama burada olması gerek çocuğu bulamadım.

Sokakta biraz aşağı doğru adımladım.Belkide karıştırdı yerleri diye ama yine bulamadım çocuğu.

Acaba Fuat abi yanılıyor olabilir miydi?Osman normalde laf dinleyen ve akıllı bir çocuktu oysa.Yani burada olması gerekiyordu.

Bir kere daha etrafa bakındım.Cadde boyunca göremediğim çocuğu karşı kaldırımda bir kediyi arkası dönük şekilde severken bulmayı ben de beklemiyordum.

Rahatça bir nefes alıp verdim.Kayboldu sanmıştım bir an.

"Osman.Ha ne edeysun sen orada da?"

Evet milleti umursamadan bağırdım.Aman ya sanki beni bir daha göreceklerdi ha.Az relax kanka.

Yaya geçidinden dikkatlice karşıya geçmek için adım attığımda altın rengi saçları parlayan çocuk bana doğru döndü.

"Uyy Melek abla." Ablan yiyecek seni bekle sen.Yeme konusunda ciddiyim.Kollarını ızgara,yanaklarını şiş kebap.Yanında iyi bir ayran...

Ona kocaman gülümserken tombul tombul yanaklarının soğuktan kızardığını görmüştüm.Isırırım lan seni.

Yaya geçidine ikinci adımımı atmıştım ki Osman'ı gören gözlerimin önünde aniden kaybolmuştu.

Neye uğradığımı şaşırdım.Önümde duran siyah minibüsün açılan kapısından sonra burnum ve ağzım beyaz bir bezle kapatılmış belimi saran güçlü bir kol beni içeri çektiği gibi kapılar kapanıvermişti.

Kalbim delice atıyordu.Beyaz bezi hızlı hızlı solurken gözlerimin önünün karartısı artıyordu.

Siktir ne oluyor lan?

Kulaklarım uğulduyordu ve bir korku dalgası vücuduma yayılıyordu.

Bağırdım.Sesli bağırışım beyaz bezin içinde boğuklaşırken yumruk yaptığım elimi beni sıkıca tutan kişiye doğru savurdum ama fayda vermedi.

Saniyeler sonra tüm gücün bedenimden çekildiğini hissedip kendimi istemsizce serbest bıraktığımda başımdan geçen torbaya benzer şeyin varlığın hissetmiştim.

Kulaklarıma dolan gülüşmeler boğuklaşırken son duyduğum şey boku yediğimi anlamama yetmişti.

"Yüzbaşı ayaklarıyla gelecek ayaklarıyla.Aferin lan size,sonunda bir şeyi temiz hallettiniz."

Siktir! Terö-?

~Bölüm Sonu~

Ben gideyim öyleyse.Zaten sen yorum ve oy attın.Bundan şüphem yok.

Şey attın değil mi?

Continue Reading

You'll Also Like

266K 20.4K 40
0536****: "Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözl...
853K 54.1K 38
"Bana cehennemi yaşatmana rağmen, sen benim cennetimsin çünkü Meira." Fantastik değildir. DİKKAT! Bu kitapta cinayet, cinsel istismar, psikolojik ve...
559K 33.1K 33
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
25.1M 897K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...