Arslanoğulları

By patateslimilkshake1

297K 14K 3.8K

"Gidicez Mardin'e duydun mu beni tatlım. Gidicez Mardin'e ablam bunu istedi senden. Bakarsın istemezsen seni... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
🌼KARAKTER TANITIMI🌼
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
‼️‼️‼️
31.BÖLÜM

4.BÖLÜM

12.5K 576 82
By patateslimilkshake1

Selam canlarımmmm!!! Ne ediiüünüzz?!? Umarım keyiflisinizdir aşklarım. Yeni bölümümüz hayırlı uğurlu olsun. 🤭🤭

Keyifli okumalar.....

🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓

İçeriye adım attığımızda sanki başka bir dünyaya geçiş yapmışım gibi hissettim. Baya hemde baya büyük burası. Acaba nasıl yemekleri getirip götürüyorlar. Kesin bunların şimdi yemek salonları falan vardır.

Aaamaan ne düşünüyorum ben. Kafam cidden karışmış şuan bunu farkettim. Kolumda bir el hissedince bir an irkildim. Teyzem beni bir yöne çekiştirdi

Merdivenlerden yukarı çıktık sağa dönünce bir odanın kapısını açtı adam . Önümüzde bize eşlik eden abi oraya girdi, biz de peşinden. İçeri girdiğimizde bir adamla göz göze geldim. Aynı benim göz rengime sahipti kapkara gözler yanında da baya yaşını almış biri vardır. Diğer karşı koltukta da bir adam vardı. Diğerlerine göre daha genç ve yakışıklı. Bu arada cidden baya yakışıklı. Ben ona dikkatle bakarken biri konuştu
" Kadir oğlum evin hanımları nerededir?"
"Ağam onlar çarşıya gittiler." yaşlı adam kafa sallayıp elini kaldırarak dışarı çıkması için işaret verdi.
"Kızım ne ayakta kaldınız sizde oturun şöyle koltuklara" dedi yaşlı amca.Sonra tekrar söze girişti.
"Kızlar bir sorun mu vardır. Ne diye geldiniz? Gerçi pek buralılara benzemiyorsunuz." diyerek bizi incelediler.
"Eeh ben nasıl söylicem şimdi bilemedim. Yani evet biz buralı değiliz. İstanbul' dan geldik biz birşey için. Nasıl desem şimdi ne dice-" derken teyzem sözünü kestim.
" Alparslan Arslanoğlu nerede? Onun için geldik." dedim kafamı dik tutarak.

Yaşlı amcanın yanındaki adam bana kaşlarını çatarak baktı.
" Benim buyur. Bir sorun mu var? "dedi kaşlarını daha da çatarak. Sanki mümkünatı varmış gibi. Çantamdan annemin yazdığı mektubu çıkardım.
" Bunu okumanız gerekiyor size. " dedim.
Bir süre yüzüme baktı, daha sonra salondaki diğer iki kişiye. Ayağa kalkıp dışarı çıktı. Bir dakika bu şimdi nereye gitti. Ufff iyi okusunda nerede okuyorsa okusun.
"İstanbul dan buraya geldiniz? Üstelik elinizde mektupla babama vermek için. Kimsiniz siz?" dedi odadaki adam.

Ne dedi o babam mı dedi. Evet evet babam dedi. Demekki abim oluyor. Ona bir şöyle baktım. Babama  yani Alparslan Bey'in baya bir kopyası bu.
"Bakın oradan bakılınca biraz tuhaf ve şüpheli duruyor farkındayım ama bizde en az sizin kadar şaşkınız. En iyisi Alparslan Bey gelsin biz ondan sonra konuşalım." dedi teyzem.

Bir 10 dakika sonra kapı açıldı. Alparslan Arslanoğlu tüm ihtişamıyla girdi. Gözlerine baktım. Kenarları kırmızıydı.Siktir ağlamış mı o. İyi de ne yazıyordu ki o mektupta.
" Oğul ne yazıyor o kağıt da. "dedi yaşlı amca. Alparslan Arslanoğlu ona baktı daha sonra diğer adama sonra da bana baktı. Bana bakarak" DNA testi yaptırmalıyız. "dedi.

Çaprazımızda bulunan adam kalkıp
"Baba ne diyorsun sen ne DNA sı. Anlamadım."
"Deva benim kızım büyük ihtimalle" dedi beni incelerken.
"Deva?? Ne kızı.Şaka mı yapıyorsun sen babaaa!! " dedi adam tekrardan babasına doğru.
"Lodos! Bana sesini yükseltemezsin. Ben senin babanım!!" diye kükredi. Şaka yapmıyorum cidden kükredi. Bi an da irkilirirken ağzım 'hıh' diye bir ses çıktı Alparslan Arslanoğlu bana bakıp sustu. Yaşlı amca ise sadece gözlemliyordu.

Adının Lodos olduğunu öğrendiğim bana bakıp.
" Bana bak kızım sen kimsin söyle. Biranda ortaya çıkmalar. Amına koyayım birine falan mı çalışıyorsun lan sen!!!!" diye bağırarak üzerime doğru geldi. Ben anın şokuyla kımıldamazken teyzem önüme geçip varlığını hatırlattı.
"Ne diyorsun sen! Yiyenimle düzgün konuş.Arkanı dön ve babana kız. Deva'nın bunla ilgisi yok. Ablamı hamile bırakanda evli olanda senin baban. Ablam artık  olmayabilir ama ben hala buradayım ve sen ona bağırıp bu şekilde korkutamazsın. Üstelik annesi birkaç gün önce vefat etmişken.!" diye karşılık verdi. Teyzemin cümlesi bitmesiyle herkes üçü de bana baktı. Odada bir ses yakılandı. Yan tarafa baktığımda elinde tepsi tutmuş bir kadın gördüm. Sadece bana bakıyordu. Öyle bir tuhaf bakıyordu ki. Biran için bana kötü hissettirdi. Lodos,kadına doğru yürüyüp kolları arasına aldı.
"Annem iyi misin? Birşeyin var mı?" diyerek kadını kontrol etti. Annesiydi demek.

"B-ben nasıl senin kızın bu ama ben." diyerek hem bana hem de Alparslan Arslanoğlu 'na baktı. Sonra tekrar konuştu.
"Yapmış olamazsın dimi. Yani olmaz yapmazsın sen. Dimi?"diyerke Alparslan Arslanoğlu na yaklaştı. Ellerine yüzünü koydu.
" Yapmazsın dimi hıh yapmazsın sen. " diyip bir süre yüzüne baktı. Sonra birden tokat attı tokat sesi odada öyle bir yankılandı ki benim bile canım acıdı.
" Allah belanı versin senin! Nasıl yaparsın ya nasıl nasıl. Ben senin karınım karın. Nasıl yaparsın bunu bana he nasıl. O kadındı dimi sevdiğin kadından dimi bu kız." dedi. Alparslan Arslanoğlu ise hiç birşey yapmıyordu. Sanırım onu haklı gördüğü içindi bu susuşu. Bana döndü.

"Ölmesi iyi olmuş yoksa onu  kendi ellerimle ben öldürürdüm." dedi gözyaşları içerisinde.
Ne dedi o. Annemin ölmesi mi iyi olmuş.
" Bana bak kadın seni şimdi ben öldürürüm görürsün o zaman." diyerek teyzem kadının üstüne yürüdü. Kadın ise hala nefretle bakıyordu bana. Ama o nefretin arkasında acı çeken bir kadında gördüm.

Teyzem bana döndü ve yanaklarımı tuttu.
"Ağlama teyzem lütfen ağlama. Allah asıl benim belamı versin ne diye getirdimki seni buraya." dedi. Teyzem diyene kadar ağladığımı bile farkında değildim ki ben.

"Melek sus artık yeter!" dedi Alparslan Arslanoğlu.
"Anneme bağıramazsın sen baba. O sesinin tonunu kıs." diyerek bağırmadan sertçe konuştu. Gerçi bağırsa daha iyiydi. Böyle çok korkunç gözüküyordu.

"Neden geldin buraya?Annen olacak kadının varlığıyla yıllardır sınanıyorum ben zaten sen niye geldin? Ne istiyorsun beni öldürmek mi he söylesene.!" dedi Melek hanım kollarımı tutarak. Kollarımı o kadar çok sıkı tutuyordu ki ağzımdan bir inleme firar etti.
" Canım acıyor bırak hıh kolumu hıh" dedim. Bir andan ağlarken birandan da kollarını çekmeye çalışıyordum teyzemde beni çekmeye çalışıyordu kadının elinden. Sonra Lodos ve Alparslan Arslanoğlu, kadını tutup çekti.

"Anne Allah aşkına bir sakin ol kurban olayım. Napıyorsun sen." diyerke annesini çekti. Alparslan Arslanoğlu ise Melek Hanımın kolunu tutup kendine doğru çekti.
"Ona nasıl böyle davranmaya cürret edersin sen!! Kimsin sen de benim kızıma dokunursan öyle. Söylesene Melek!!!" diye bağırdı. Biranda odaya başka kişiler girdi. Ama şuan onlara odaklanamayacak kadar korkuyordum. Kafamı teyzemin boynuna gömüp ağlamaya başladım. Hem annemin ölümü için hem de olanlar için ağladım. Teyzemin bedeni kaskatı kesildi. Ama elimi sırtıma koyup okşadı. Anladı o da neden niçin ağladığımı. Zaten annemden sonra beni tek anlayan teyzem değil miydi ki. Benim ağlamamla beraber odada ki karkaşa daha da büyüdü. Alparslan Arslanoğlu nun bağırması, Lodosun bağırması,odadaki diğer insanların anlamadığını belirttiği homurdanmalar, Melek Hanımın ağlayış her şey karıştı. Sonra bir ses duyuldu.

" YETEERR!! Herkes ayrılsın. Bu nasıl bir saygısızlıktır. Siz napıyorsun böyle. Durmuş birbirinize mi giriyorsunuz. Şuanki çözümününüz bu mu yani." dedi yaşlı amca. Odada artık sadece benim hıçkırıklarım duyuldu. Bir el hissettim omzumda. Başımı daha da gömdüm teyzemin boynuna.
" Gitmek istiyorum gitmek istiyorum. Eve gitmek istiyorum teyze"dedim. Teyzem kolunu benden çekip ayırdı kendimi benden. Gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı ardındanda başımdan öptü.
Arkamdaki topluluğa bakıp.
" Buraya gelmemiz hataydı. "diyip beni konakta koşar adımlarla çıkardı.

Arkamızdan bize seslenenlere el hareketi çekerek" Canınız cehenneme Arslanoğulları!! " diyerek  arabaya bindirdi beni. Kendisinde binip arabayı otele doğru sürdü. Arabadan inip elimi tutarak beni resepsiyona götürdü. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra beni odaya götürdü. Odaya girdiğimde teyzem kolumdan tutup beni banyoya soktu. Yıkadı beni güzelce sanki bebekmişim gibi. Banyodan çıktıktan sonra  kendisi yatağa benide yere oturtup saçlarımı taradı bir yandan da benimle konuştu.

O konuştu ben dinledim. Yatağa uzandığımızda kafamı göğsüne çekip beni hiç bırakmicakmış gibi sarıldı ben ise daha çok ağladım. Gece boyunca ya ağladım ya da kabuslar görerek uyandım. Teyzemde başımda durup beni sakinleştirdi.


Son....

Ayyy!!! Nasıldı beğendiniz mi hayalet okurlarım....
*Melek Hanım 'ı haklı bulanlar var mı? Ya da şöyle soruyim. Onunla ilgili düşünceleriniz nedir?

*Deva'nın psikoloji bu durumda sizce nasıl olacak?

*Ya peki Deva' nın teyzesinin her seferinde onu koruması ve yanında olması 🥰

Evett şimdi geldik oylaraa...
Bebişlerim benim oy atmayı unutmayın heeğğğ. Please🥺🥺🤧

Siziiiii seviyyyyyrummmmmm.... 😘😘❤️😍

Continue Reading

You'll Also Like

254K 47 1
"Peki en sevdiğin renk ne Şervano?" Gökyüzüne bakıyordu bende ona. Onu izlemek gökyüzünü izlemekten daha cazip geliyordu bana. "Firuze. " " Efendim...
3.7M 65K 20
[Bir ömür uçsam ufkun ötesine, Bazen yalnız bazen birlikte] *Olamayan Hayalin Karekteri bu kitap senin için. "Aynı yeryüzünde değil,aynı gökyüzündeyi...
156K 6.9K 39
KLASİK BİR GERÇEK AİLE/ABİ KİTABI (Küfür yok) Berbat bir hayat yaşayan İlgi başka bir kızla karıştığını öğrenirse ve tek kız olursa ne olur?
2.8M 215K 61
"Ulan, diyor insan ister istemez. Bu kadar küçük bir şey de yaşıyor, konuşuyor. Hatta iç organları da var." Arşın yıllarca kardeşinden dinlediği Yüsr...