Partner // Minsung

By macv1s

57.4K 5.2K 2.8K

(DÜZENLENECEK) "Hepsi bir oyundan ibaretti Han." "Asıl oyun şimdi başlıyor Lee." ➪Düz yazı ➪Yan ship yok More

#1
#3
#4
#5
#6
#7
#8
#9 (bizim bitişimiz)
#10 (yeni bir başlangıç)
#11 (Başka bir hayatta)
!duyuru!
#13
#14
#15
#16
#17
#18 (final)
#duyuru

#2

4.7K 396 201
By macv1s



"Beni çağırmışsın." Dedim içeri girip büyük solonu incelerken. Çatalını tabağına bıraktı ve bana döndü. Cam tabaktan çıkan sesle bakışlarımı ona çevirdim.

"Sana kaç kere söyleyeceğim? Benimle konuşurken elini cebinden çıkar Han." Göz devirme isteğimi zorla da olsa bastırıp ellerimi cebimden çıkardım. Bir yandan da kapıya yaslanıp kapatmıştım.

"Telefon numarasını bulduğunu duydum." Yaslandığım yerden doğrulup ona ilerlerken başımı salladım.

"Bulduk." Diye düzelttim onu.

"Numarayı ver." Yine her zaman ki hali, yine her zaman ki emirleri. Hepsi midemi bulandırıyordu. Hemde fazlasıyla. Içimde ki düşünceleri bastırıp telefon numarasını yazan kartı masaya koydum ve kapıya yöneldim. "Oldu, gittim ben o zaman."

"Han," seslenmesi ile kapının önünde durdum. Ama arkamı dönmedim, onu dinledim.

"Bundan sonra ki görevlerin bu kadar masum olmayacak. Insan öldürmek zorunda kalacaksın. Ama sadece kötü-" Salonda yankılanan kahkaham yüzünden susmak zorunda kaldı. Bu gerçekten  komikti işte. Yüzümde ki gülüşle başımı çevirip ona döndüm. Başımı hafifçe arkaya atarken bir yandan da alayla ona bakıyordum.

"Ilk insan öldürüşüm değil amca." Alaylı çıkan sesim ve ona olan hitabımla kaşlarını çattı. Bunu umursamadım ve kapıyı açtım.

"Sen kendini düşün."

...

Yerde yatan kanlı beden, ve karşısında dikilen kanlı eller. Titremiyordu, pişman değildi. Onu öldüresiye dövdüğünde hiç bir zaman pişmanlık duymamıştı.

Bana öğrettiklerine göre bu 'aile'ydi. Ama ben bunun gerçek olduğunu düşünmüyordum. Belki de o gün daha altı yaşında ki çaresiz ve minik bedenim bir daha aile kavramını gerçekten bilemecekti.

Belki de bir daha ağlayamayacaktı. Çünkü tüm göz yaşlarını o gün harcamıştı.



























Titreyerek ve çığlık atarak uyandığım da elim boğazıma gitti. Nefes alamıyordum. Sanki biri boğazımı sıkıyormuş gibiydi. Kalp atış sesim çok net bir şekilde duyuluyordu.

Titreyen bedenimi zar zor yataktan çıkarıp sephaya tutundum. Gözlerimi odada gezdirip ilaçlarımı aramaya başladım. Başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Derin nefesler almaya çalışıyordum ama nafileydi.

Çarptığım bardak masadan yere düştü ve büyük  bir gürültü sağladı. Çığlık atarak yere çöktüm ve kulaklarımı kapattım. Artık dayanamıyordum. Kapı açılma sesi duyduğumda olduğum yere daha fazla sindim.

"Han?"

"Han! Duyuyor musun beni?" Elini omzuma koyduğunda çığlık atarak geri çekildim. Ellerimle yüzümü kapattım, Kendimi korumak istiyormuş gibi.

"Han! Benim, Lee. Yardım çağıracağım tamam mı?" Hızla koridora çıktı ve bağırmaya başladı. Yardım çağırıyordu.

Titreyen ellerimle masaya tutunup kalktım. Ilaç masanın üzerindeydi. Ama su ile beraber içiliyordu. Kapıya döndüm. sesimin çıkması için içimden dualar ediyordum.

"Lee!" Endişeli bakışları beni bulduğunda tekrar konuşmaya başladım.

"Su getir, lütfen." Sona doğru sesim alcalsa da ne istediğimi anlamıştı. Kendi odası olduğunu tahmin ettiğim yere doğru koştu. Kapı açılma sesi duyuldu. Sonra da adım sesleri.

Tekrar odama döndüğünde elinde şişe vardı. Lambayı yaktı ve kapıyı kapatıp temkinli bir şekilde yanıma adımladı. Suyu elinden hızla alıp ilaç paketine uzandım. Içinden bir tane alıp ağzıma attım. Titreyen ellerim ile suya uzanıp şişeyi kafama diktim.

"Bu ne ilacı?"

"Sakinleştirici." Dedim sandelyeye yorgunca otururken.

"Neden içmek zorundasın peki?" Dedi ilgiyle. Yutkunup söyleyip söylememek arasında kaldım.

"Kriz tetiklenince sakinleşmemi sağlıyor. Gördüğüm rüya yüzünden tetiklendi." Gözlerim dolmaya başladığında kollarını titreyen bedenime sardı. Sağ eli ile saçlarımı okşarken beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Geçti. Ben yanındayım, ve ben yanında olduğum sürece sana kimse zarar veremez."


...

'Ben yanındayım.' Üç gün geçmesine rağmen, bu sözü hiç bir zaman unutmamıştım. Yanımda olan tek bir insan vardı şu yaşıma kadar; ben.

Hiç bir zaman kolumdan tutulup kaldırılmamıştım. Hiç bir zaman titreyen bedenime sarılan olmamıştı.

Lee Know, ilk defa o gün o bedeni saran insan oldu.

...

Şakaklarımı avuştururken bir yandan da günlük yazmaya çalışıyordum. Başım felaket ağrıyordu, bu ilacın yan etkisiydi.

Günlüğün kilit kısmını açıp tranva dolu olan sayfaları hızla geçtim. Küçüklüğümden beri dertlerimi bu günlüğe yazardım. Boş bir sayfa bulup kaleme yöneldiğimde duraksadım. Belki de bu siyahla dolu olan defteri renklendirmenin zamanı gelmişti?

Renkli kalemlerden rastgele bir tane alıp sağ üste tarihi yazdım. İçimden ne geliyorsa yazmaya başladım. Sadece sekiz kelime olsa da, Benim için anlamı büyüktü.

10 aralık 2022

İlk defa, beni gerçekten dinleyen bir insan oldu.
































Diğer bölümden daha kısa oldu çünkü bu bir geçiş bölümü🧚‍♀️

O tarihi sadece en yakın arkadaşım anlicak sanirim




Continue Reading

You'll Also Like

191K 7.9K 36
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
212K 20K 35
Minho, öğrenci evinde market alış verişi sırasında yanlışlıkla jisung için sakız yerine kondom alır. Cr:kpopficleri__1
2.9K 303 11
Instada olan bir povu fic haline getiricem Cr=@leeknowxwq
41.7K 5.8K 13
Bir gece intihara teşebbüs eden Han Jisung, travma sonrası stres bozukluğu teşhisiyle rehabilitasyon merkezine yatırılır. ¬minific¬ 240121 ¬ 280421