Dream Glow×Taekook ✓

By Amethystprk

929K 69.3K 51.1K

Taehyung yanlışlıkla, okula korku salan Jeongguk'un kucağına düşmüştü. By Amethyst🏫 More

-0.1-
-0.2-
-0.3-
-0.4-
-0.5-
-0.6-
-0.7-
-0.8-
-0.9-
-1.0-
-1.1-
-1.2-
-1.3-
-1.4-
-1.5-
-1.6-
-1.7-
-1.8-
-1.9-
-2.0-
-2.1-
-2.2-
-2.3-
-2.4-
-2.6-
-2.7-
-2.8-
-2.9-
-3.0-
-3.1-
-3.2-
-3.3-
-3.4-
-3.5-
-3.6-
-3.7-
-3.8-
-3.9-
-4.0-
-4.1-
-4.2-
-4.3-
-4.4-
-4.5-F-
Cherry Blossom×Taekook

-2.5-

17.3K 1.1K 677
By Amethystprk

Final bölümü sizlerle. 😔😖
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Şaka ayol dşöxşdöxşdöxşdödş. Günlük rutin şakamızı da yaptık, hadi bölüme geçek. Şok iyidir arada. Hehe.

M mi yazıyo orda ya, gözlerim görmüyo da benim. Saniyelik de olsa kalbinize indirmiş olmama sayın. 😉

İyi okumalar ayol.

By Amethyst ✨

°°°

-Yetişkin içerik-

-M-

"Jeongguk, fıstıkları nereye koymuştun?"

Salonu düzenleyen sevgilime seslendiğimde bana yerini söylemek yerine yanıma gelmeyi daha cazip görmüştü ki boynumda dudaklarını, belimin iki yanında da büyük ellerini hissetmiştim. Islak bir öpücük bırakıp hemen önümüzdeki dolap kapağını açtı, yukarıdaki fıstık paketine uzanmak için bana iyice yaslanmıştı.

Bilerek yapıyordu.

Yutkunup kalçama yapışan kasıklarını görmezden gelmeye çalıştım ve boğazımı temizleyip küçük bir tabağa doldurdum fıstıkları.

"Gelmelerine daha zaman var."

Mırıltılarının ardından boynuma yeniden gömüldü, tenimi dişlerinin arasına alıp derin bir şekilde emmişti.

"Hoseok hyung beni öldürene kadar dalga geçer."

"Ben de onu öldürene kadar döverim."

Dudaklarımı birbirine bastırıp omzumun üzerinden ona baktığımda yanağını omzuma yaslayıp hafifçe gülümsedi.

"Bunu yapma ihtimalinin olması beni ürkütmüyor değil."

"Hoseok da benim düşmanım değil bebeğim, korkma, o kadar ileri gitmem."

"Ne kadar gidersin?"

"Felç falan kalır."

Minik bir kahkaha attığımda o da hafifçe gülüp tamamen sarılmıştı belime ve yüzünü de boynuma gömmüştü.

"Seni seviyorum."

Boğuk bir şekilde duyduğum mırıltısıyla huşu içinde gülümsedim.

"Ben de seni seviyorum."

Mutfaktaki işim bitene kadar sarılmayı bırakmamıştı, nereye gitsem peşimde benimle birlikte oraya geliyordu. Dudaklarını boynuma ve yanaklarıma bastırıyor, sesli sesli öpüp karnımı ve belimi okşuyordu. Beraber tabakları salona götürdük ve dolaptan biraları çıkardım. Benim salona girmemle cam kapının hunharca tıklatılması bir oldu. Korkuyla yerimde sıçradığımda Jeongguk küfür edip sürgülü kapıyı açmış, Hoseok hyungumu yakasından tuttuğu gibi salona itmişti.

"Ay uçtum!"

Kendi deyimiyle içeri uçan hyungum bana sıkıca sarıldığında Namjoon, Seokjin, Yoongi ve Jimin hyunglarım da içeri girdiler. 

"Ne diye kırmak için uğraşıyorsun camı?"

Kollarımdan ayrılan hyungumun saçlarını hafifçe çekiştirip kıkırdadığımda bana bön bön bakıp kulağıma yaklaştı.

"Tanrı korusun, sizi basardım falan. Babana nasıl açıklardım bunu hyungunun minik kar tanesi?"

"Hoseok, onlar senin hayal bile edemeyeceğin şeyleri yapmışlardır çoktan, sen hala babana ne derim diyorsun."

Seokjin hyung birasını açıp alayla konuştuğunda Jeongguk gülmemek için dudaklarını ısırıp bakışlarını bana çevirdi. Hoseok hyungum bir ona bir de bana bakıp koltuğa patates çuvalı gibi yığıldı ve öylece tek bir noktaya odaklanıp bakmaya başladı.

"Hyungunun bakir prensi neler neler yapmıştır tabii Japonya'da... Geç kaldın Hoseok, minik bülbülün başka güllere şarkı söylemiş bile."

Ben dışında herkes gülmeye başladığında kollarımı birbirine bağlayıp dudak büzdüm. Cinsel hayatım da herkesin dilindeydi!

"Kızma bebeğim, gel bakayım yanıma sen."

Jeongguk beni yanına çağırdığında hafifçe hareketlenip ona doğru kaydım. Saçlarımın arasına dudaklarını bastırıp belime sıkıca sarıldı ve benim için açtığı birayı uzattı. Jeongguk içki içmeye gerçekten bayılırdı, onun kadar olmasa da ben de bazı zamanlarda ona eşlik etmekten memnun olurdum. Birayı su içermiş gibi içmesine de şaşırmıyor değildim. Kafasına diktiği kutuyla bakışlarım hareket eden adem elmasını buldu, yutkunup bakışlarımı ayırmadan onu izlemeye devam ettim. Karnımda baş gösteren garip sancıyla Jeongguk'a biraz daha meylendim. Kutudan dudaklarını ayırdığında ıslak dudaklarına bakmış, ardından onların üzerinden diliyle geçmesini izlemiştim açlıkla. Bakışları hafifçe bana çarptığında nasıl baktığımı görmüş olmalıydı ki belimdeki parmakları oldukları yeri sıkmaya başladı.

"Hadi film izleyelim artık!"

Jimin hyung herkesin üzerine birer battaniye fırlatıp televizyon kumandasını eline aldı ve film aramaya başlarken Yoongi hyung da ışıkları kapattı. Biz Jeongguk ile ikili koltukta oturuyorduk, Namjoon, Seokjin ve Hoseok hyung sağ çaprazımızda, Yoongi ve Jimin hyung ise sol çaprazımızdalardı. Koltukların ikisi de bizim önümüzde olduğundan direkt olarak bize bakmadıkları sürece bizi görmeleri mümkün değildi. Jeongguk battaniyeyi üzerimize örtüp beni yeniden kollarının arasına aldı, niyetimi hala tam olarak anlamamış olmalı ki çok tatlı ve sakin davranıyordu. Jimin hyungun açtığı film başladığında bir süre filme odaklanmayı bekledim ama tenimin altında hissettiğim sıcaklığı o kadar çok dikkatimi dağıtmıştı ki asla başka şeyle ilgilenemiyordum. Aradan geçen on beş dakikanın ardından herkes filme odaklanmışken parmaklarımı sinsice Jeongguk'un eşofman ağına indirdim. Bakışları hemen beni bulduğunda elimi tuttu refleksle, kendimi ondan kurtarıp battaniyenin altına girdim. Eşofmanı hafifçe sıyırıp sıcak erkekliğini kavradığımda yerinde hafifçe dikelip derin bir nefes verdi. Parmakları hemen saçlarıma tutundu, gözlerinin içine baktığımda gördüğüm yaramaz parıltılarla sırıttım. Hem istiyor, hem de istemiyordu ama biliyordum ki riskli anlarda birbirimize dokunmak ve dahası boşaltmak bizi fena halde azdırıyordu. Seokjin hyung yerinden kalkıp önümüzdeki masadan yeni bir bira almak için geldiğinde Jeongguk boğazını temizleyip beni uyardı.

"Uyudu mu?"

Bana karşı konuştuğunda Jeongguk'u sıvazlamaya devam ediyordum, sevgilim ise kasılan bedenini gevşetmeye çalışıp hafifçe mırıldandı.

"Evet, birazdan götürürüm odaya."

Sesi titremesin diye uğraşıyordu ama ben fark edebilmiştim. Dudaklarımı birden penisinin etrafına sardığımda battaniyenin altına soktuğu eliyle saçlarımı sıkıca kavrayıp biraz daha bastırdı kendisine. Boğazımdan ses çıkmasın diye yutkunduğumda iyice kasıldı ve kendisini tutamadan hafifçe inledi, neyse ki ses sistemi fazlasıyla güçlüydü, herkes filmin heyecanına kapılmıştı. Dişlerimi hafif bir şekilde hassas noktalarına sürttüğümde derin bir nefes verip kafasını geriye attı. O kadar lezzetli görünüyordu ki bu halini görmek için her daim emebilirdim onu.

"Arsız sürtük, hemen uyuyormuş gibi davran."

Hitabıyla titrek bir nefes aldım, fazlasıyla sinirli görünüyordu. Koltukta hareketsiz durduğumda Jeongguk beni kucaklayıp kalktı, o sırada birinin ayağa kalktığını duydum.

"Uyumuş mu yine şapşal?"

"Hm, önce kısa bir duşa sokacağım, böyle uyursa hasta olur."

Hoseok hyung alnıma yapışan saçlarımı itip alnıma minik bir öpücük bıraktığında tatlılığına dayanamadan hafifçe gülümsedim. Jeongguk bizi salondan çıkardığında gözlerimi açıp nereye gittiğimize baktım. 

Müzik odasına gidiyorduk.

Asla ses geçirmez dediği yere.

Bakışlarımı kasılmış çenesinde gezdirip ona hafifçe dokunduğumda bakışlarını bana indirdi.

"Seni çok fena sikeceğim Taehyung. Bu odadan çıktığında gerçekten de duş alıp uyumak zorunda kalacaksın, zira tüm enerjini minik deliğinden emeceğim."

O böyle kirli konuştukça bana bir şeyler oluyor gibiydi, karnım kasılıyor, kasıklarım ateşler içinde yanıyordu. Yutkunup odaya girmemizle beni kucağından indirip sertçe kapıya bastırdı ve anında dudaklarıma yapıştı. Kanatmak istermiş gibi öperken şişmiş penisini de bastırmaktan geri durmuyordu. Hızlı bir şekilde arkamı döndürüp kendisini kalçama bastırdı bu kez ve dudaklarını hemen kulağımın altına bastırıp dilini gezdirdiğinde gecenin ilk sesli inlemesi dudaklarımın arasından kaçtı. Altımdaki pantolonu iç çamaşırımla birlikte hızla çıkarıp yere çöktüğünde kalçama sesli bir şaplak atıp ne istediğini belli ettiğinde alnımı kapıya yaslayarak kalçamı biraz daha dışarı çıkardım. İki tarafa ayırıp onun için hazır bekleyen deliğime ufak bir dil darbesi attığında karnım içeri göçtü ve kaçmaya çalıştım. Tabii ki de buna izin vermedi. 

Beni inlemekten sesim kısılacak kadar uzun süre yedi. Duvarlarımı okşayan ıslak ve sıcak dile kendimi o kadar kaptırmıştım ki boşalmak üzere olduğumun bile farkına varamamıştım. Kendimi durduramadan büyük bir inlemeyle kapıya boşaldığımda beni yalnızca diliyle getirmiş olmasının gerçekliği bir duvar gibi çarptı yüzüme. Islak bir sesle ayrılıp titreyen bacaklarıma ve nefes nefese kalmış halime baktı ve dudaklarından süzülen şeytanı kıkırtıyla ayaklanıp bana yeniden bastırdı kendisini. Ardından yavaş bir şekilde içimdeki yerini aldığında henüz bedenimi terk etmemiş orgazm yüzünden daha fazla hissettim onu.

Ki bu da beni delirtti.

Kayan gözlerime söz geçiremezken dudaklarımın arasından dökülen inlemeyle boynumu dişleri arasına almış, alıştığımı fark ettiğindeyse hareketlerine başlamıştı. Hızlıydı, inlemeye mecalimin kalmayacağı bir hızla içimde gelip giderken kulağıma doğru mırıldanmış, kasıklarını uzun bir şekilde kalçama bastırıp tatlı noktama resmen gömülmüştü. Haykırmaktan kendimi alamadığımda göz kenarlarımdan akan yaşları silip boynuma parmaklarını sardı ve boynumda boydan boya gezdirdi dilini. 

"Sana en başında, bana tatlı tatlı seni sikmem için yalvardığında dedim. Sana olan aşkımı ve merhametimi kimseye vermem, ama sevişirken ki acımasızlığı da kimseye göstermem dedim. Seni nefesin kesilip baygın düşene kadar sertçe beceririm dedim, sen, siktir, sen ne dedin peki bana?"

Kulaklarım uğulduyordu, ilk gecemiz aklıma geldiğinde ağlamaklı bir şekilde inleyip bir elimi saçlarının arasına gönderip köklerinden sıkıca tuttum ve dudaklarına doğru inledim. 

"Sana da-dayanabileceğimi ve bunu çok istediğimi."

Kasıklarıma vuran kuru orgazmın ateşiyle çığlık atıp nefes nefese kaldım, ayakta duramıyordum resmen, Jeongguk hala içimde hareket ederken kıvranıp saçlarına asıldım. Nefes alamıyordum zevkten, gözlerim kararmıştı. İçimden çıkmadan beni kendisine çevirmiş, kucakladığı gibi dudaklarıma yapıştığında hassas olduğumdan dolayı onu o kadar net hissediyordum ki titreyen bacaklarımı beline saramıyordum. Gelmek üzereydi, dudaklarımı dişlerimizin birbirine çarpacağı kadar sertçe öpüp ağzıma inlediğinde içimi dolduran ılık sıvı ne aklımı başımdan alan inlemesiyle karnıma doğru ikinci kere ve tamamen bitmiş olarak geldim. Kendisini bir tarafa bırakıp benimle ilgilenmeye başlamıştı yine, her tarafının ağrıdığını ve aşırı yorgun olduğunu resmen hissediyordum ama ben onun için her şeyden daha önemliydim. Hala nefes almaya çalışırken dudaklarını yanağımda ve boynumda gezdirip tatlı öpücükler bırakmaya başladı. Boynuna biraz daha sarılıp alnımı yanağına yasladığımda içimden yavaş bir şekilde çıkıp beni ayaklarımın üzerine bıraktı, bacaklarıma süzülen yoğun sıvıyla yutkunup kaşınan popomu kapıya bastırdım.

"Korunmayı unuttum resmen, aklımı o kadar başımdan aldın ki önem sıram değişti."

Hafifçe gülümseyip göğsüne yaslandığımda beni elinden geldiğince temizleyip yeniden kucağına aldı. Odamızdaki banyoya geçtiğimizde dikkatle yıkadı beni, neredeyse uyumak üzere olduğumu fark ettiğinde de yumuşak ve bana dev gibi olan ama giymeye de bayıldığım pijamalarını giyindirip yatağa yatırdığında gitmesin diye elinden tuttum.

"Duş alıp geleceğim bir tanem."

Saçlarımın arasından öpüp gittiğinde çok geçmeden uykuya daldım, kendime geldiğimde Jeongguk arkamdan belime sıkıca sarılmıştı. Bu anın verdiği huzur ve güvenle yeniden uykuya dalmaktan kendimi alamadım.

...

Cümleten annyeonghaseyo yorobun!

Selamlar çiçeklerim!

Nasılsınız bakalım????

Ben iyi miyim bilmiyorum, hazırlık geçme sınavına hak kazandım, galiba büyük büyük sıçtım bu kez nvjkndlkvgndlnhblkhb.

Nys, yapacak bişi yoq.

Evet, yaptığım şakayla bir çok insanı dehşete düşürdüğümü varsayarak güzel bir sürprizle gelim dedim.

Herkes final dediğimi unutmuştur bile smutu okurken kdnfvklndfşgkbvngfbnşsgfbnjlkfgbm.

Oki, gidem de ders çalışam ben biraz. Bu hafta başka bişi gelmez, telefonumun ekranı kırık, onu tamire verdim, ayrıca ders çalışmam lazım. Gceleri yazarsam yazarım, onun dışında hiiiç sanmıyorum. Salı gününden sonra rahatım ama 16 Ocak'a kadar tatil, bol bol bölüm yazacağım size, hehehehe.

Nys hadi bb.

Okuduğunuz için teşekkür ederim Frezyalarım!

Beğendiyseniz yorum ve oy atmayı unutmayın.

Sizi seviyem 

By Amethyst 🏫

Continue Reading

You'll Also Like

419K 34.3K 27
Melez Kaplan Taehyung, Melez Tavşan Jungkook ile sevgili olmak istiyordu Ha birde onu altında inletmeyi... [texting+düz yazı] #3 - taekook [13.08.202...
204K 21.3K 55
Büyücü ve vita melezi olan Jeon Jungkook, ikizlerin hedefi hâline gelmişti. Şeytan kral Kim Vincent ve Delta Kim Taehyung'un dikkatini çekmeyi başarm...
603K 13.8K 65
Hiç kankanıza aşık oldunuz mu? Hemde aynı cinsiyette olduğunuz kankanıza... "Seni seviyorum am*nı yidiğim." !!! 24, 25, 26 Ocak, 2020'de BOYXBOY'da 1...
1.8K 175 4
Babasız büyüyen omega Seokjin, annesiyle beraber yaşamaya çalışıyordur. Annesi birgün oğluna evlenmek istediğini söyler. Kadın, zengin ve son derece...