İki Yanlış Bir Doğru

By yazarimooo

2.5K 1.2K 538

Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taş... More

Karakter Tanıtımı
Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
7. Bölüm
DUYURU DEPREM!😔
8. Bölüm
9.Bölüm

6. Bölüm

159 109 40
By yazarimooo

Yazarın anlatımıyla

Hani derler ya aşkımızı ölüm bile ayıramaz ama belki de ölumden beter bir şekilde ayırır...

Kendi hallerinde sanki birazdan kargaşa çıkmayacakmış gibi mutluydu çiftimiz ama gel gör ki onların mutluluğuna engel olan Kenan onları ayırmaya yemin etmişti.

Tuttuğu adamla buluştuğunda adam fotoğrafları kenen bey'e uzatarak

"Benden istediğiniz başka bir şey var mı Kenan bey?"

"Yok gidebilirsin"

Kenan bey sinsi sinsi sırıtırken bu fotoğrafları aselin evinin kapısına göndermişti bile.

Peki bu fotoğraflar alan aselin ailesi nasıl bir tepki verecek? Babası çocuğunun tercihine saygı duyacak mı yoksa kızını dinlemeyecek mi?

Ekrem bey ve eşi zeliha hanım  kahvelerini içerken kapıları tıklandı ve zeliha hanım kapıyı açmak için ayaklandı. Kapıyı açtığında kimseyi görmedi ama yerdeki zarf dikkatini çekmişti zarfı alıp içeriye gelen zeliha hanım merakla Ekrem Bey'in yanına gitti Ekrem bey karısının elindeki zarfı görünce meraklanarak sordu

"O ne Zeliha kim göndermiş?"

"Bilmiyorum kimseyi görmedim."

Diyip zarfı Ekrem bey'e uzattı Ekrem bey zarfı yavaşça açtı ve içindeki fotoğrafları çıkardı tüm fotoğraflarda kızı Asel ve düşmanının oğlu karan vardı ve bazılarında uygunsuz fotoğraflar vardı en sonki fotoğrafa baktığında bir yazı olduğunu fark etti ve seslice okumaya başladı.

"Kızını terbiye edememişsin be Ekrem ben olsam kızımı böyle sevgilisiyle oturmasına izin vermezdim gerçi benim kızım senin oğlun öldürdü benim için hayal oldu bu "

~ Kenan Arman~

"Ne demek oluyor bu zeliha!"

Sesi çok yüksek çıkmıştı karısı ise onun aksine sakin bir sesle

"Bilmiyorum Ekrem söylemedi bana"

"Çabuk gidiyoruz"

"Nereye Ekrem böyle fevri davranma "

"Yürü dedim Zeliha benim kızım böyle değildi elalemin evinde düşmanımın oğluyla fingirdeşmezdi bu kim bu bizim kızımız değil yürü gidiyoruz."

Ekrem Bey'in dedikleriyle Zeliha hanım gözyaşlarına boğuldu.

Asel'in anlatımıyla


Ben üşüdükten sonra daha doğrusu karan beni azarladıktan sonra içeri girmiştik şimdi şöminenin önünde ısınmaya çalışıyordum karan ise bize sıcak bir şeyler yapıyordu derken karan yanıma gelip elindeki bardağı bana doğru uzattı ve yanıma oturdu.

"Kahve bitmemişmiydi " diye sordum

"Yok"

Bu konuşmamızdan sonra hiç konuşmadık fırtına öncesi sessizlik gibi suspustuk sanki bu suskunluğumuz bir şeyin habercisiydi her an kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum ne kadar içimden lütfen kötü bir şey olmasın diye geçirsem de insan ister istemez tedirgin oluyor.

Karan'a baktım sanki bir daha gormeyecekmiş gibi karanda bana bakıyordu bu bakışımızı bölen dışarıdan gelen araba sesi oldu. Biri buraya geliyordu korktum hemen ayağa kalkıp karan'a baktım karan bana sakin ol dercesine baktı ama ben sakin olamıyorum derken kapı yumruklamaya başlandı ve

"Aseeell kızımm açın kapıyı!"

Karan'a bakıp korkuyla

"Karann babam."

"Dur bakalım sakin ol"

"Asell açın kapıyı dedimm!"

Babamın sesi hala geliyordu ve en sonunda karan kapıya doğru gitmeye başladı kapıyı açmadan önce bana baktı ve

"Sen burda kal ben gel deyince gel tamam mı?"

Hemen itiraz edecekken alnımdan öpüp

"Tamam mı sevgilim "

Mecburen kafamı sallayıp onayladım karan kapıya gidip kapıyı açtı

"Çekil şurdan kızım nerde"

"Asel burda değil"

"Ne demek burada değil biliyorum burda olduğunu aseel gel buraya dedim burda olduğunu biliyorum"

Karan'a verdiğim sözü tutamazdım heleki babam böyle sinirliyken nerden öğrendi burda olduğumu Allah'ım sen yardım et.

Hâlâ babam ve karan'ın sesi geliyordu gidip gitmemek arasında kaldım ne yapacam şimdi aslında gitmek istiyorum ama babamı ilk defa bu kadar sinirli görüyorum ve korkuyorum off ne yapacam benn.

"Karann sana çekil dedim!"

"Kusura bakma ekrem amca çekilemem Asel gerçekten burda değil"

"Çekil bakayım o zaman"

Bı anda babamı salonun ortasında dururken gördüm bana hayal kırıklığı ile bakıyordu ama benim ne suçum var sadece aşık oldum bu muydu yani derken babam konuştu.

"Asel kızım, sen..."

"Baba lütfen dinle".

Dedim ağlayarak ama fayda etmedi kolumdan tuttuğu gibi kapıya doğru götürdü beni karan arkada benim diğer kolumu çekiştiriyordu beni artık dayanamadım ve

"YETERR"

İkisi de aynı anda bıraktı kolumu

"Kızım arabaya bin seninle sonra görüşecez"

"Baba dinle biz birbirimizi seviyoruz sizin düşmanlığınız yüzünden biz ayrılmayacaz"

"Sen babana karşı mı geliyorsun?"

"Hayır baba ama-"

"Ne ama, aması yok bin arabaya asel!"

"Kusura bakma ekrem amca binmeyecek"

"Sen kim oluyorsun da söylüyorsun bunları " dedi babam

Karan elimi tutup şöyle söyledi

"Sevgilisi olarak ve hatta eşi olarak "

"Nee!"

"Nee!"

Eşi mi ne eşi yaa biz evlenmedik ki beni duymuş gibi konuştu karan

"Şimdilik gelecekte evet demi Asel"

Karan bana bakıyordu ben babama babam sakın yapma der gibi bakıyordu ben de cevabımı verdim

"Evett"

Der demez babam tokat attı bu bana ilk el kaldırmasıydı babama kırılganlık ve öfkeyle bakıyordum hani benim o bizim tercihlerimize saygı duyan babam hı.

"Yeter artık bu saçmalık yürü "

Babam beni yaka paça evden çıkarıp arabaya bindirdi karan'da peşimizden gelmişti bir şeyler konuşuyorlardı tam anlamıyordum babam bir şey söyledikten sonra karan bana kırgınlıkla baktı babam ona ne söyledi bilmiyorum ama kötü bir şey söylediği kesin

Babam arabaya binip eve sürdü gözden kaybolan karan'a baktım umarım herşey düzelir.

🦋

🦋

🦋

Eve vardığımız gibi babam beni arabadan çıkarıp kolumdan çekiştirerek eve sürükledi neye bu kadar kızdı anlam veremiyorum benim babam böyle değildi beni dinlerdi en azından.

Beni çekiştirdiği gibi odama çıkardı annem ağlayarak arkamızdan bir şeyler söylüyordu ama bu hengame' de ne dediğini anlamadım şoka girmiştim ... böyle olmamalıydı.

Karan'a uymayıp annemlere söylememiz gerekiyordu bu işten nasıl çıkacaz ya da günün sonunda ne olacak bilmiyorum ama bilmekten de korkuyorum çünkü eğer mutsuz bir sonla bitecekse ben bir ömür boyu bu odada kalmayı yeğlerim.

Babam beni odaya resmen elindeki bir eşya gibi attı gerçi bana nasıl böyle davranıyor hala aklım almıyor.

Ben içindekilerle savaşırken belli belirsiz babamın sesini duydum kulaklarım çınlıyordu.

"Bu odadan ben seni çıkarana kadar çıkmayacaksın duydun mu beni Asel!"

Cevap vermeme izin vermeden odanın kapısını kapatıp kitledi kapının ardından annemin yakarışlarını duyuyordum

"Ekrem yapma kızı odaya kapatmak ne demek sen böyle değilsin bir din-"

"Ne diyorsun sen Zeliha ben ne dersem o bundan sonra bugüne kadar bir şey demedik diye başımıza çıktılar abisi bir bu da iki bıktım artık kafamı dinleyeceğim beni yalnız bırak"

Babamın bu sözlerinden sonra daha da şiddetlendi ağlayışım hala aklım almıyor resmen babam beni odaya kapattı peki ya karan'a ne söyledi? Daha sabah annemin arayıp burak'la buluşmamı istemesi geldi aklıma ve hemen kapıya koştum ve yumruklamaya başladım.

"Baba çıkar beni burdan"

"Baba lütfen sen böyle değilsin beni bir dinle lütfen"

"Eğer aklından o çocukla olmamı geçiriyorsan hiç geçirme çünkü ben bir tek karan'ı seviyorum duydun mu beni baba"

Bağırıp çağırmanı kimse duymuyor ya da duyumamazlıktan geliyorlardı sabaha kadar ağlaya ağlaya uykuya dalmıştım.

Dünden beri odamdayım karan'ı tam 10 kere aradım ama cevap vermedi ne oldu ona öyle babam ne dedi de bana böyle davranıyor diye düşünürken kilit sesi ile ayağa kalktım belki de babam pişman olmuştur diye düşündüm.

Annem elinde kahvaltılıklarla yanıma geldi ve hala babamın sinirin geçmediğini anladım.

"Anne babamın siniri geçmedi mi niye böyle büyük tepki veriyor anlamadım fikirlere saygı duyan adam gitti yerine kaba bir adam geldi sanki anne-"

"Kızım bir sakin ol baban hala sinirli siniri geçene kadar da burda kalacan.
Hem bende daha sonra hesap sorucam senden merveler kızım, merveler boşuna demiyorlar merveler kötü diye ben seni arkadaşınla birken o çocuklaydın demek.
Fotoğrafları görmesek anlamazdık.

Bı dakka bı dakka ne fotoğrafından bahsediyor annem?

"Anne ne fotoğrafı neyden bahsediyorsun sen?"

"Kızım Kenan olacak adam sizin çiftlikte fotoğrafınızı çekip bize göndermiş. Şimdi sen onun oğluyla birlikte olmayı unut hem-"

"Nee! Kenan amca mı? Nasıl yaa?"

Derken annemin diğer söylediklerini yeni idrak etmiştim.

"Hem ne anne, hem ne karan'la birbirimizi seviyoruz biz neyini anlamıyorsunuz. Hem karan beni bırakmaz biz ayrılmayacaz anladınız mı!"

Derken yanaklarımdan yine yaşlar akmaya başlamıştı. Annem bir şey söylemek istiyor ama nasıl başlayacağını bilmiyor gibiydi.

"Ne oldu anne bir şey mi söyleyecen?"

"Kızıımm" evet kızım lafını uzatarak söylediğine göre kesin bir şey var.

"Ne oldu anne söylesene artık "

"Baban"

"Eee"

"Kızım babanın ortağının oğlu Burak varya hanii"

Burak lafını duyar duymaz sinirlerim bozuldu. Belliydi bı bokluk olduğu.

"Eee anne devam etsene. Burak'la tanışın buluşun falan diyeceksen hiç kendini yorma annecim çünkü böyle bir şey olmayacak."

"Kızım baban haftaya burak'la senin nişanını yapacak "

Bu kelimeler annemin ağzından hızla döküldü. Başta tam anlamadım. Sonradan idrak edince şoka girdim.
Annem ne diyordu yaa.

"Anne sen ne diyorsun. Ben daha çocukla tanışmamışken ki tanışmayacam sen bana haftaya nişanınız var diyorsun. Ne hakla yaa. Beni buna zorlayamazsınız. Hele ki ben başka birini seviyorken". Ağlamam daha da şiddetlendi derken babamın sesi geldi

"Doğru duydun Asel!" Diye bağırdı babam.

"Onunla tanışacaksın haftaya da nişanlanacaksın. O karan olacak pislikle de konuşmayacaksın. Bir daha böyle bir şey görmeyecem, duymayacam. Ha dediğimi yapmazsan da bi dakka bile düşünmem seni evlatlıktan reddederim haberin olsun"

"Ekrem ne diyosun sen gözünü seveyim. Hem bunlar çocuk oyuncağı değ-"

"Sen karışma Zeliha!"

Şuan duyduklarımın doğru olmaması için neler yapmazdım ki. Bu karşımda konuşan adam babam mıydı yoksa düşmanım mı. Ne dediğinin farkında mıydı acaba. Gözyaşlarımın arasında konuşmaya başladım.

"Baba sen ne dediğinin farkında mısın. Ben daha on yedi yaşındayım. Ne nişanından bahsediyorsun. Nasıl birden böyle olsun. Neden anlamıyorsun biz karan'la birbirimizi se-"

"Bir daha o çocuğun adını duymayacam Asel anladın mı!!" Diye kükredi babam

"Baba niye beni anlamıyorsun. Hem tanımadığım biriyle bir hafta sonra nasıl nişanlanırım ki. Ölürüm de nişanlanmam"

"Yani tanımadığın için mi tüm bunlar kızım. Tanışırsınız işte. Hem hiç görmedim de diyemezsin. İşe gittiğimde seni de götürüyordum. Orda karşılaşıyordunuz burak'la hem o seni hatırlatıyor."

"Baba ne diyorsun ya. Ne onunla buluşurum ne de nişanlanırım tamam mı?"

"Yarın burak'la buluşuyorsun. Haftaya da nişanınız var bu kadar. Sözümü ikiletme Asel "

Ağlamam hıçkırıklara dönmüştü. Babam bunları dedikten sonra odadan çıkmıştı.
Varlığını unuttuğum annem konuşmaya başladı.

"Kızım sakin ol. Sen bı yarın git buluşmaya. Ben babanla konuşurum. O şimdi çok sinirli , siniri geçince bak nasıl pişman oluyor"

"Ya anne ben kimseyle buluşmakta, nişanlanmak ta istemiyorum neyini anlamıyor babam"

"Kızım dediğim gibi sen bı yarın git hem bunda bir şey yok ki sadece buluşup konuşacaksınız. Hem iyi bir çocuk ben görmüştüm bir kere onu. Babanla iş yerine gittiğimde tanıştım çok efendi bir çocuktu"

Annemin verdiği gereksiz bilgiye takılmadan , düşündüm galiba annem haklıydı. Belki babamın siniri geçerdi .

"Yarın o salakla buluşacam ama sadece bir seferlik ölsem de nişanlanmam ona göre "

"Sen bı yarın git de. Sonrasına bakarız ve kahvaltını yap artık "

"Tamam anne"

"Ha bu arada kapıyı yine kitliyorum yoksa baban kızar hem gözüne görünmezsen daha iyi"

"Tamam anne buna da tamam. hapishanemde beni yanlız bırak lütfen."

Deyip annemi odadan çıkarttım. Yatağıma oturup , istemeye istemeye de olsa birkaç lokma yedim. Sonra aklıma karan geldi. Dünden beri karan'ı arıyorum ama açmıyor. Bu hiç normal değildi. Benim karan'ım benden haber almadan duramazdı. Hemen mesaj bölümüne açıp karan'a mesaj yazmaya başladım.

Asel: "Yaa karan dünden beri sana niye ulaşamıyorum?"  ✓

Asel: "Ne haldeyim biliyor musun?" ✓

Asel: "Neden telefonlarımı açmıyorsun?"✓

Asel: "Sana beş dk veriyorum . Bana cevap vermezsen valla küserim senle"✓

Ard arda bir sürü mesaj yazdım ama yine cevap alamadım. Karan'ın mesajları okuyup okumadığını bile bilmiyorum.
Derken yine gözyaşlarımı tutamadım .

Tam yarım saat geçti. Ama karan ne aradı ne de yazdı. Babam ona çiftlikte birşey mi söylemişti. Acaba ondan mı tüm bu davranışları? Babam ne söyleyebilir ki? Diye düşünüp durdum. Annem akşam yemek getirip gitmişti. Yemek istemediğimi söyledim ama annem zorla birkaç lokma yedirmişti . Ben karan'ı , tüm bu yaşananları düşünürken uyku beni esiri altına aldı.

"Asell!"

"Hmm"

"Kızım kalksana saat on . Yarım saat sonra burak'la buluşacaksınız"

"Üff. Beklese ölmez anne. Hem belki ben gitmeden oda sıkılıp, defolup gider işte.
Bizde buluşmayız oh ne güzel "

"Kızım ne diyorsun sen. Onunla buluşmazsan baban ne yapar ben bile bilmiyorum hadi kalk yoksa terlik geliyor hala."

"Üff tamam git geliyorum bende"

Diyip yataktan kalktım. Hemen üstüme bir sweatshirt bir de kot pantolon giydikten sonra saçlarımı yukardan bir at kuyruğu yaptım. Makyaj gereği duymadım. Sadece krem sürdüm. Bir an önce gideyim de bitsin artık bu saçmalık.

Salona gittiğimde annem oturuyordu. Beni baştan aşağı süzdü ve sonra ağzını araladı.

"Kızım bu ne hal. Niye gündelik kıyafet giydin. Yok mu şöyle güzel bir elbisen git değiş hadi."

"Anne bi de abiye giyeyim istersen. Alt tarafı biraz konuşacaz. Hem çabucak gideyim de bitsin bu işkence "

"Neyse ki bana çekmişsin. Böylede güzel benim kızım "

"Yaa sabır! Anne ben daha fazla katlanamayacam. O yüzden gidiyorum hadi bayy"

"Görüşürüz. Kızım daha birşey yemedin. Atıştırsana birşey "

"Dışarda yerim anne"

"Tamam sen bilirsin kızım "

"Evet annecim ben bilirim "

Montumu alıp evden çıktım. Annem burağın numarasını vermişti. Bana bir cafe'de buluşacağımızı yazmıştı ve bende tamam demiştim. Gitmeden önce bir simit aldım ve gidene kadar yedim. Sonunda cafe'ye gelmiştim. Bir masaya oturdum ve geldiğimi haber verdim.
Ve birbirimizi nasıl tanıyacağımızı , gelirken beni aramasını söyledim ama ben seni tanıyorum dedi

Garip ben onu tanımazken, hatırlamazken sadece birkaç kez beni görüp hatırlaması tuhaftı. Her neyse buna takılmayacam. 5 dk sonra karşıma geçip , bana elini uzatan birini gördüm.
Ve sonra mavi gözleriyle gözlerimiz birleşti. Çok havalı , karizma biri diye de içimden geçirmedim değil. Ama karan'ım kadar olamaz tabi diye düşündüm.
Bende ona elimi uzattım. Sonra sandalyelerimize oturduk ve konuşmaya ilk o başladı.

"Seni en son 5 ay önce görmüştüm. Daha da güzelleşmişsin asel" deyip bana gülümsedi.

Oha bu zamanı mı saymış yaa. Ben niye 5 ay önce gördüğüm çocuğu hatırlamadım.
Galiba şuan anneme hak veriyorum , bazen beynim çok boş oluyor diye düşündüm. Ve iltifatına karşılık verdim.

"Teşekkürler "

O sırada garson gelmişti ikimiz de kahve istedik. İstediklerimiz gelene kadar Burak konuşmaya başladı.

"Biraz kendinden bahsetsene bana Asel. Seni tanımak istiyorum. Hem bir hafta sonra nişanlanır-"

"Burak bende seninle bu konuyu konuşmak istiyorum. Ben seninle nişanlanmak istemiyorum."

Dedikten sonra kasılan çenesi ve çatmış olduğu kaşlarıyla sinirlendiğini anladım.
Ama umursamadan devam ettim.

"Hem ben seni tanımıyorum bile. Sen de beni tanımıyorsun nasıl hemen kabul edebiliyorsun anlamıyorum cidden seninle bunu konuşmak için geldim. Lütfen babanla konuş nişanı iptal et. Ayrıca ben daha on yedi yaşındayım ne nişanından bahsediyorsun anlamış değilim. Hem benim gitmem gerek senin de böyle düşündüğüne inanıyorum"

Dedikten sonra kalkacağım esnada elimi tuttu ve

"Ben daha konuşmamı yapmadım Asel lütfen bir kere dinle"

Eli hala elimdeyken onu dinliyordum.
Tam elimi çekip onu tersleyecegim zaman bir adam gözüme çarptı.

Elini yumruk yapmış , sağ masada oturan burnundan soluyan bir adam. Aradığım ama cevap alamadığım , aşık olduğum yeşilin ve mavinin en güzel tonlarına sahip gözlerine tutulduğum adam karan bizi izliyordu.



Bu bölüm biraz uzun oldu artık diğer bölümleri de uzun yapacaz umarım beğenmişsinizdir

Peki karan, Asel ve burağı el ele gördükten sonra ne tepki verecek

Peki ya asel'in babasının onların nişanlanmalarını istemesi sizce fazla mı yoksa değil mi

Beğendiyseniz vote atmayı unutmayın lütfen

Bölümle ilgili iyi ya da kötü yorumlarınızı bekliyoruz

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hepinizi seviyoruzz❤️🐣❤️

Continue Reading

You'll Also Like

190K 17.1K 35
Alışılmadık bir aile kurgusudur💥 Bol kahkaha garantilidir💃🏻 Kitaptan küçük bir alıntı⤵️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim o...
679K 45.4K 35
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
194K 8.4K 58
Köyde geçen bir aşk hikayesi... O bir inci tanesiydi; Dışı dillere destan bir güzel... Naîf kırılgan ve nârin... Köy kurgusu ve abimin arkadasşı konu...
1.1M 44.3K 63
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...