SAYE(İNTİKAM)

By darkdirty00

99.9K 1.7K 277

Bu benim sevdiğim adam olamazdı. Bir yabancı gibiydi. Yavaş yavaş yaklaşınca uzaklaştım. Fakat bu çokta uzu... More

Yanlış Anlama
Neredesin?
Nefret
Gözyaşı
İlk Karşılaşma
Oyun
Zorunlu
Aynı Evde
İlk Gece
KORKU
Zorunlu Evlilik
İlk Gün
Ceza Vakti
Kıskançlık
Umutsuzluk
Kırgınlık
Kaçış
Feryat
Pişmanlık
Eski Dost
Rüya Gibi
Canavar
Acı
Kurtuluş
Yeni Hayat
Tatlı Yakınlaşma
Tanıtım
Kabus
Tutsaklık
Bir Umut
Yazardan
Bodrum
Yeni Aşk
Yalvarış
Çaresizlik
Kabulleniş
KURTULUŞ

Yakalanma

2.2K 41 10
By darkdirty00

Halimenin anlatımından;

Yavaşça pencereye yaklaştım deponun olduğu tarafı izlediğimde bir koruma içeri girdi.  Az sonra Emirin sesi kesildi koruma dışarı çıkıp yanındaki korumayla konuştu "Oh be! Kulağımız dinlendi sabahtandır car car. Hatırlat bir daha ağzını bağlamayı unutmayayım ". Diğer koruma başını sallamakla yetindi.

Duyduklarım bünyeme ağır gelmişti. Kim bilir şu an ne haldeydi. Tamam bana yanlış yapmıştı.  Onun yüzünden bu haldeydim ama o bir insandı ve şu an canı yanıyordu.
Dışarı çıkıp çıkmamak arasında kaldım. Çıkarsam büyük ihtimalle korumalar beni yakalayacaktı ve bu sefer her şey daha kötü olacaktı.

Pencereyi kapattım sessizce. Tam arkamı döneceğim sırada biri dönmeme izin vermeden sarıldı belime. Ömer olduğunu anlamam uzun sürmedi.  Saçımı koklayıp kulağıma eğildi ve fısıldadı "Neden yatakta değilsin Halime?".
"Uyku tutmadı bende aşağı inip su içtim biraz dışarıyı izledim şimdi yatağa geliyordum bende" dedim sesimin sakin çıkmasını umarak.

Başıma bir öpücük kondurdu"Tamam o zaman hadi şimdi uyuyalım " dedi. Elimi tutup önden ilerledi.  Arkamı dönüp son kez pencereye baktım .  Bu kadar mı dönmüştü gözü bir insana bunu yapmaya hakkı yoktu.

Merdiveni çıkıp odaya girdik. Yatağa geçti ve elimi tutup yanına uzanırdı daha sonra kendine çekip gözlerime baktı .  Çok yakındık birbirimize yaklaştı iyice ve burnumdan öptü dudağına yaklaşınca kafamı yana çevirdim.
Az önce gördüklerim ve duyduklarımdan sonra onunla bu şekilde yakın olmak istemiyordum.
Bir insana acı çektirirken bu kadar rahat olması ve hiçbir şey olmamış gibi davranması sinirimi bozmuştu.  Derin bir nefes aldı ve alnımı öperek kendine çekti ve gözlerini kapattı.

Aradan geçen belirli bir süreden sonra bende uyumuştum.  Sabah uyandığımda Ömer yanımda değildi ayağa kalktım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım.  Giyinip aşağı indim demlikler ocağın üstündeydi ama kimse yoktu . Istemsizce yine pencereye yaklaştım.  Korumalar yoktu ve kapı açıktı. 

Az sonra içeriden Ömer ve korumalar  çıktı bir korumanın gömleğinde kan vardı.  Ömer yine emirlerini sıraladı ve son söylediği söz kalbimin hızla atmasını neden oldu "Artık bu mevzu çok uzadı iki gün sonra işini  bitirin".

Beni görmemesi için hemen mutfağa yöneldim.  Demliklerin altını kapatıp çayları doldurdum.  Gelen kapı sesiyle kafamı çevirdim gelen Ömerdi . Bana bakınca hafif tebessüm ettimne kadar inandırıcı olmuştu bilmiyorum.
Yanıma gelip saçıma öpücük kondurdu "Günaydın güzelim " dedi. Günaydın dedim bende sessizce.

Gelip yanımdaki sandalyeye oturdu ve kahvaltı yapmaya başladık.  Kahvaltı bitince durup gözlerine baktım " Seni dinliyorum Halime " dedi konuşmak istediğimi anlarcasına.
Derin nefes alıp konuşmaya başladım "Sana bir şey soracam Ömer ama bana kızmandan korkuyorum ". Tebessüm ederek "Sorabilirsin söz kızmayacam " dedi.
"Birilerini öldürüyor musun hala?" dedim hızlı bir şekilde.

Tabağını masada ileriye doğru itip gözlerime baktı "Şu an sana hayır desem yalan olacak evet demek istemezdim ama hala ölümü hak eden insanlar var " dedi umursamaz bir ses tonuyla.
"Neden öldürmek yerine adalete teslim etmiyorsun Ömer.  Neden illa katil oluyorsun " dedim.

Eliyle sandalyemi tutarak kendine doğru çekti "Sana sadece bir soru  için izin verdim Halime beni sorgulaman için değil ". Kafamı salladım sadece saçlarımı okşadı ve kulağımın arkasına attı.  Yaklaşıp yanağıma burnunu sürttü daha sonra boynumdan öpüp kulağıma yaklaştı "Seni çok özlemişim kokunu saçlarını" dedi fısıltıyla. 
Bu dokunuşla gözlerimi kapattım keşke dedim keşke bundan birkaç ay öncesine dönsem o gara geç kalsamda Ömer ile yolda karşılaşsak.
Sonra annem ve babama her şeyi anlatsak.  Ve şu an bunları yaşayacağımıza düğün telaşı içinde olsak .

Bunları düşünürken gözyaşlarım akmaya başlamıştı.  "O gün o tren garına keşke hiç girmeseydim.  Bir şey olsaydı  ve bu yanlış anlaşılma olmasaydı.  Biz bu hale hiç gelmeseydik Ömer ".
Bir hıçkırık çıkmıştı ağzımdan bunları söylerken.
Masanın üstündeki ellerini elime yaklaştırıp tuttu ve bir kere öptü. "Şüphe o kadar tehlikeli bir duygu ki Halime insanın kalbini kuruyor yavaş yavaş benliğini kaybediyorsun ama elinden bir şey gelmiyor.  Sizi ilk gördüğümde gelip hesap sormak bağırıp çağırmak istedim ama bana baksaydın bir şey söyleseydin inanırdım o yüzden gelmemek belki benim için daha kolaydı ".
Daha fazla konuşmak istemedim sustum oda anlamış gibi konuşmadı.  Az sonra ayağa kalktı ve ceketi ile montunu giyerek dışarı çıktı.

Ne yapacagimi bilemez halde bir süre oturdum bende.  Az sonra deponun açılma sesi geldi yine pencereye yaklaştım korumalar dışarı çıktılar ama kapıyı kilitlemeden arkadaşlarının yanına gittiler.
Ayağa kalkıp montumu giydim daha sonra bahçeye çıktım.
Yavaş adımlarla depoya yaklaştım her yaklaştığımda kalbimin atışı hızlanıyordu.
Deponun kapısının önüne gelip çaktırmadan içeri baktım.  Kanım donmuştu gördüklerimden dolayı.
Emir ellerinden zincirlerle tavana asılı haldeydi ve üstten çıplaktı. Ağzı bağlıydı ve göğsünde dövüldüğünü belli eden morluklar vardı.  Bazı yerlede kesici aletlerle kesildiği belli olan kesikler vardı.
Gözü kapalıydı baygın gibiydi.  Korumaların sesini duyunca depodan ters tarafa doğru yürüyüş yapıyormuş havası vererek ağır adımlarla yürüdüm.

Biraz yürüyüş yaptıktan sonra eve girdim ve kanepeye oturup düşünmeye başladım.  Böyle olmazdı orada bir insan kim olduğu farketmez acı çekerken ben burada Ömerle evcilik oynayamazdım ama nasıl kurtaracaktım.  Ömer bu sefer kötü şeyler yapabilirdi bana aileme .
Ben böyle düşüncelere dalmışken kapı çalındı ayağa kalkıp kapıyı açtım.
Koruma elindeki telefonu bana uzatıp Ömerin aradığını söyledi.  Alıp kulağıma götürdüm "Efendim Ömer ".
"Napıyorsun Halime sıkıldın mı evde merak ettim ".
Evet biraz sıkılmıştım evde . Evet sıkıldım biraz " dedim.
"Tamam o zaman  iki saate evde olurum hazırlan yemeği dışarıda yiyelim". Uzun zaman sonra dışarı çıkabilecektim."Tamam Ömer hazır olurum" dedim heyecanla.
Bu heyecanıma hafif bir kahkaha attı "Tamam sakin bir şekilde  hazırlan " dedi hafif alayla. Tamam deyip kapattım telefonu. Odaya çıkıp üstümü değiştirdim yemekten  döndükten sonra Emiri oradan çıkarmanın bir yolunu bulmalıydım.
Bir buçuk iki saat sonra kapı açılmıştı.  Salonda kanepe de Ömeri bekliyordum. Geldiğini görünce ayağa kalktım gelip bana sarıldı ve elimden tutup dışarı çıkardı.  Arabaya yaklaşınca elimi bıraktı ve  kapımı açtı koltuğa oturdum . Daha sonra oda binince araba hareket etti.

Yaklaşık yarım saat sonra bir balık lokantasının önündeydik. Arabadan indim ve Ömerin gelmesini bekledim . Oda arabadan inip yanıma geldi ve elimi tuttu. Bir şey farketmiştim ilk kez. Eskisi gibi değildim Ömer elimi tutunca kalp ritmim değişmiyordu.  Heyecanlanmıyordum  eskisi kadar farklı bir histi ve  canımı yakıyordu böyle hissetmek.

Lokanta girip bir masaya oturduk ve siparişleri verdik. "Ee günün nasıl geçti bakalım " dedi gözüme bakarak . Kesin korumalar çıktığını haber vermiştiler. "Hiç sıkıldım biraz yürüyüş yaptım bahçede sonra full televizyon izledim " dedim. Kafasını salladı gülümseyerek.
Nihayet yemekler gelmişti ve yemeğe başlamıştık.  Ben yemek yerken ara sıra kafasını kaldırıp bana bakıyordu. Göz göze gelince tebessüm ediyordu bana .

Yemekleri yedikten sonra izin isteyip lavaboya girdim. Kaçmayacağımdan emin olduğu için izin vermişti. Lavaboya gidip ellerimi yıkadım yüzümü de yıkadıktan sonra aynadan yüzüme bakmak için kafamı kaldırınca arkamda biri belirdi. Tam çığlık atacakken eliyle ağzımı kapatıp sırtımı duvara yasladı.

Debelenirken gözlerimi kapatmış ağlıyordum.  Kulağıma gelen fısıltıyla gözlerimi açtım "Şşh sakin ol Halime Yağız ben aç gözünü " dedi.

Gözümü açınca karşımda Yağız vardı.  Eliyle gözyaşımı silmek isteyince geri çekilip ben sildim gözyaşlarımı. "Ne işin var burada Yağız senin?" dedim yüzüne bakarak .
"O evdeyken sana yaklaşmam imkansız merak ettim sana bir şey yaptı mı diye?".
Kafamı sağa sola sallayıp "Hayır bir şey yapmadı aksine çok iyi davranıyor bana".

Söylediğim sayla kaşlarını çatıp kafasında bir şeyler düşündü.  Elini cebine atıp bir telefon çıkardı.  Tam bir şey söyleyecekken Ömerin sesi geldi "Halime iyi misin?" dedi.

Yağız elime telefonu sıkıştırıp "Bu telefonu yanından ayırma sana bir şey yaparsa ulaş vana Halime" dedi.
Kafamı sallayıp telefonu gizledim ve dışarı çıktım. Ömer kuşkuyla gözüme bakıyordu.
"Çok yedim galiba midemi bozmuşum Ömer " dedim.
Kafasını sallayıp elimden tuttu ve dışarı çıkıp arabaya bindik.  Radyoyu açtı ve çalan müziğin sesini açtı.  Bu şarkı bizim şarkımızdı Ömer askerdeyken onu her özlediğimde açıp dinleyip ağladığım şarkıydı bu;

Görmez olsun görmez olsun
Sensiz bu gözlerim görmez olsun
Sevmez olsun Sevmez olsun
Kalbim başkasını sevmez olsun
Bu şarkı bizim olsun
Aşkımız sonsuz olsun
Gönlümün pınarında
Adım ceylanım olsun

Kafamı çevirip Ömere baktım arabayı köşeye çekti ve geriye yaslandı. Ona bakarken artık gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Bir zamanlar ne hayaller kurardım ama şimdi tek tek yıkılmıştı o hayaller.
Eğilip gözyaşlarımı öptü elimi öptü. "Ağlama Halime şu hayatta en çok senin gözlerine yakışmıyor bu yaşlar " dedi.
"Akıtma o zaman bu yaşları Ömer " dedim bende. Kafasını salladı " Artık üzmeyecem seni " dedi.
Biraz daha bekledik şarkı bitmişti ama biz hala aynı şekilde durmuştuk . Ömer nihayet hareketlenip arabayı sürdü. Eve geldikten sonra pijamalarımızı giyip yatağa girdik. Ömer uyumuştu ama ben hala uyumamıştım.

Ayağa kalkıp aşağı indim ve dış kapıyı sessizce açtım . Deponun orada korumalar yoktu.  Az ileriye baktığımda arkadaşlarıyla oturup çay içiyorlardı. Depoya sessiz adımlarla yaklaştım ve kapının aralığından içeri girdim.
Önüme döndüğümde anı bir ürperti hissettim gördüklerimden dolayı.  Emir tanınmaz haldeydi ağzı bağlıydı ve cani ne kadar yanarsa yansın sesini çıkaramıyordu.
Beni görünce ağlamaya başladı yardım istemedi çırpınmadı sadece ağladı.  Yaklaşıp ağzını açtım "Özür dilerim Halime yaptığım her şey için affet beni " dedi başını eğip.
"Seni affettim Emir üzülme artık.  Canın çok yanıyor mu?".
Başını salladı. "Seni çözecem hemen git buradan kaç ve kurtul tamam mı?" dedim.
Sadece başımı salladı bu halde nasıl kaçacaktı bilmiyorum ama yapmak zorundaydı.
Eğilip ellerini çözmeye çalıştım neredeyse çözmüştüm ki arkamdan duyduğum sesle yerime çivilendim .
Arkamı döndüğümde Ömer alkışlıyordu "Bravo Halime gerçekten Emiri sevmediğine inanıyordum.  Aranızda bir şey olmadığını sana haksızlık yaptığımı düşünmeye başlayacaktım iyi kandırdın beni aferin sana" dedi.
"Yanlış anladın Ömer lütfen dinle beni " dedim ona doğru adım atarken.  "Bir adım daha atma" dedi ve adamlara başıyla emir verdi. Adamlar beni kolumdan tutup çekiştirdiler. "Yapma Ömer ne olur yeter artık eskisi gibi olsun her şey bırak insanlar kötü kalsın ama biz yine iyi olalım yalvarırım " dedim tiz çıkan sesimle.
Bana baktı ve basını salladı "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Halime sen o şansı kaybettin " dedi.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Evetttttt yeni bölüm geldi geç geldiği içi biraz uzun yazdım..
Umarım beğenerek okursunuz  yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum arkadaşlar....

Continue Reading

You'll Also Like

6.4M 278K 61
Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR NELER DOĞURUYOR Liya; KAYNANAM ABARTMIŞ...
4.8M 263K 94
Benim ruhum delik delikti. Biri benim anahtarımı bulup açsa ve o ruhu çıkarsa , ruhumun üzerindeki yanık izlerinden , hayal kırıklığı izlerinden , ac...
114K 4.3K 34
Karışmış bebek klasiği. Zeynep gerçek ailesine alışabilecek mi? Zeynep ön yargıları kırabilecek mi? Zeynepin ailesi olabilecek mi? Hadi gelin hep ber...
1.1M 51.1K 60
(Bu isimle yazılmış ilk kitaptır.) Girdiği depresyon sonucu gittiği bir barda birlikte olduğu adamdan hamile kalan Hira, hayatında bir çocuğa yer ver...