Oyun

2.6K 45 1
                                    


Halimenin anlatımından;

Bir süre daha ağacın altında oturduktan sonra kalkıp dükkana doğru yürümeye başladım.  Herşey bitmişti ve bu hikâyede yanan ben olmuştum. 
Dükkana girince annem hızla yanıma geldi ve soruları sıralamaya başladı;
-Nerdesin kızım sen ? Nereye gittin, neden haber vermedin?

Anneme cevap vermeden sarıldım çünkü artık bu yükü tek başıma kaldıramıyordum. Annem saçlarımı öperek;
- Ne oldu annem?
-Sorma anne ne olur sorma . Bugün bana hicbir şey sorma .

Annem onaylar anlamda başını salladı ve saçlarımdan öptü.  Ben annemi beklerken oda giydiğim kırmızı elbiseyi aldı. Mağazadan çıkıp eve geldik . Annemin sorularına maruz kalmamak için hemen odama çıktım.  Ayna karşısına geçtiğimde ağlamaktan kızaran bir çift göz karşıladı beni .
Ben onu bu kadar çok özlemişken böyle bitmemeliydi . Onu bırakamazdım,  çok seviyordum ve bu aşkın böyle bitmesine izin vermeyecektim. 
Yatağın üzerindeki telefonumu alıp Özge ablayı aradım.  Bir iki çalıştan sonra telefonu açtı.  Fısıltı şeklinde konuşuyordu.  Belli ki Suna teyzenin yada Ömerin duymasını istemiyordu.

Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım;
-Merhaba Özge abla. Ömerin geldiğini biliyorum ve çok konuşamadığını da biliyorum.  Sana tek soru soracam Ömer şu an evde mi?
Kısa bir sessizlikten sonra yine aynı fısıltıyla "Evet " dedi.
Cevabi aldığım gibi telefonu kapattım.  Anneme dışarı çıkmak istediğimi söylesem kesinlikle izin vermezdi biliyorum bu yüzden odamın camının yanındaki ağaçtan aşağı inecektim . Bir saat sonra annem odama geldi yine aynı soruları tekrarladı . Bende uyumak istediğimi söyledim ve annem konuşmayacağımı anlatınca odadan çıktı.  Ardından kapıyı kilitledim ve cami açarak ağaca tutundum .

Aşağı indikten sonra anneme görünmeden uzaklaştım.  Tuttuğum nefesi dışarı vererek bir "Oh" çektikten sonra Ömerin evinin kapısına geldim .
Zili çaldım ve beklemeye başladım.  Tamda düşündüğüm gibi kapıyı Özge abla açtı.  Beni görünce hemen elimden tutarak kapıyı az aralık bırakacak şekilde kapattı.
-Neden geldin Halime . Biliyorsun olanları.  Yapma yazık etme kendine hem Ömer çok sinirli sana karşı.  Emir ve seni görmüş ben inanmadım ama seni savunacak tek kelime edemedim .

Özge ablanın ellerini tutarak ;
- Ne olur abla lütfen.  Bana inanması lazım .
Onu sevdiğimi biliyorsun abla ben onsuz yapamam. Böyle bitemez .
Biz konuşmaya devam ederken arkadan Ömerin sesi geldi;
-Abla kim gelmiş? Bir saattir gelemedin.

Kapıyı açınca göz göze geldik ve yine o öfke dolu bakışlarla karşılaştım.  Bana her böyle baktığında yer yarılsa da içine gireyim diyordum.
Bir adımda yanıma gelip kolumu tuttu. O kadar sıkıyordu ki yüzümü buruşturdum.  Az sonra Suna teyzenin sesi geldi ;
- Ne işin var senin burada ? Oğlum seni istemiyor artık bunun neyini anlamıyorsun

Suna teyzeye cevap verecekken Ömer annesinin omzuna dokunup Özge abla ile içeri geçmelerini soyledi. Onlar gidince yalnız kalmıştık.  Bir adım atıp tam karşısında durdum ve gözlerinin içine baktım. Bana ne kadar öfkeli baksada sanki içinde acı çekiyor gibi bir hali vardı  .

Ellerimi yanağına dokundurdugumda bir adım geri attı.  Gözyaşlarımın akmasına izin verdim .
-Yapma Ömer bana neden sormadın. Ben seni nasıl aldatırım.  Seni bu kadar severken bunu nasıl yaparım.  O gün...
Devamını getiremeden gür sesi kulaklarımda yankılandı;
-Sus Halime yeter alçalma bu kadar . O pislik bile sevgili olduğunuzu itiraf etti . Mahalledeki arkadaşlara söylemiş.  Herkes biliyor.

Emir yalan söylemişti ve benim sevdiğim adam bana değil ona inanmıştı. 
- Ne olur bir kere de benden dinle . Senin sevdiğin kadın değil miyim ben? Emire bile bu denli inanmışken neden bana inanmıyorsun. 
Cevap vermesini beklemeden ona sımsıkı sarıldım.  Ona sarıldığımda kaskatı kesilmişti.  Eskiden olsa saçlarımı koklar kafamı göğsüne yaslardı.  Ben eski sevdiğim adamı özlemiştim.
-Seni çok özledim ne olur inan bana.  O gün onu sen sandım ama arkamı dönüp onu görünce zaten tokat attım. Bunu bize yapma Ömer bizden vazgeçme ne olur?

SAYE(İNTİKAM)Where stories live. Discover now