Two Daddy | Taekook

By Nicole_lavictorie

117K 7.6K 1.9K

10 yıl önce parçalanmış bir evlilik ve o evliliğin bir parçası Kim Yeonjun. More

2
3
4
5
6
7
8
9
Duyuru
10
11
12
13
14
15
16
17
18
Party Monster
19
20
21
22
End
Özel Bölüm
Florida's Guilty
Özel Bölüm 2

1

14.5K 501 272
By Nicole_lavictorie

"Kim Yeonjun!"

Şu çocuklar ahh, çıldıracağım cidden benim başımda da 19 yaşında bir oğlan var ve şuan okula geç kalıyor.

"Yeonjun tekrar söylemeyeceğim."

"Geliyorum baba!"

Her sabah bu oğlanı okula bırakacağım için işe geç kalıyordum. Hayır birde bunu tek bana yapması ayhh... Diğer babasına böyle yapmıyor ama hergele.

Jungkook'ta kaldığı zamanlar zamanında uyanıp okuluna kendisi giderken bana gelince sabah kıçını kaldıramıyordu.

"Yeonjun çıkıyorum artık." üst kata bağırmayı kesmiş ve kapıya yönelmiştim. Biraz daha geç kalırsam toplantıma yetişemeyecektim.

"Bekle, ahh ayağım yine çarptım işte kaldıralım şunu diyorum sana baba." Yeonjun merdivenlerin yanındaki kitaplığın orada ayağını tutarken söylenmişti.

"Geliyor musun?"

"Tamam geldim."

Söylene söylene gelmiş ve arabaya binmiştik. "Sessiz ol 2 dk Hyunjin hyungunla konuşacağım." küçük bey dediğimle birde bu sabahki geç kalması yetmezmiş gibi göz devirmişti.

"Alo, Hyunjin?"

"Sabahki toplantıyı 1 saat erteleyebilir misin?"

"Güzel, bende yoldayım orada görüşürüz." telefonu kapamış ve arabayla okul yolunu takip ederken kaşlarım çatık ona dönmüştüm.

"Jungkook'un yanında böyle değilsinde neden tek ben çekiyorum bu halini?"

"Çünkü Jungkook babam senin aksine beni aşağıdan bağırarak uyandırmıyor. Onun yerine gelip beni öpüyor."

"Öyleyse eğer gidip Jungkook babanda kalırsın seni hergele." söylediklerimle yüzü düşmüştü.

"Seni bırakmam." demişti kısık bir tonda. Bana dayanamıyordu ne diyebilirim ki, kadın ve adamlar bile benim cazibeme dayanamazken oğlum mu dayanacaktı, 43 yaşında bir afettim ve hiç göstermezdim Kim Taehyung cazibesi işte.

"Cazibeme dayanamazsın değil mi?" sesimdeki neşeyle üzerinde oluşan gergin havayı dağıtmış ve gülmesini sağlamıştım.

"Şu okuldaki çocuk neydi adı Soobin mi? Ne oldu en son ona?"

Sorduğum soruyla yüzünü ekşitmiş ve "Hala bana bulaşıyor ama altta kalmıyorum asla sen merak etme." demişti.

"Çokta üzerine gitme çocuğun sen benim gibisin sonra gidip seni disiplinden toplamak istemiyorum birilerini dövdün diye. Eskiden Jin amcan az toplamazdı beni okul köşelerinden." söylediklerimle ikimizde gülmüş ve en sonunda okula vardığımızdan dolayı araba durmuş ve aramızda kısa bir bakışma geçmişti.

"Seni özleyeceğim ufaklık." demiştim buruk bir gülümsemeyle.

"Yapma baba 2 gün yokum sanki hiç Jungkook babamda kalmadım?" söyledikleriyle saçlarını karıştırmış ve gülmüştüm.

Ne yapabilirim 2 gün olsa bile o benim bebeğimdi. Sanırım Jungkook ile olan ilişkimden tek pişman olmadığım parçaydı.

Alnına bir öpücük kondurduktan sonra inmesine izin vermiş ve şirket yoluna sürmüştüm.

Sabah için 2 toplantım vardı ve birini bu hergele yüzünden ertlemek zorunda kalmıştım hızlı gitmem gerekiyordu.

Yeonjun ile bir baba-oğul ilişkisinden çok arkadaş ilişkisi vardı aramızda. Jungkook oldu bitti hep daha üzerine düşer biraz daha sorumluluk sahibi davranırdı. Onunla çok farklıydık belki de bu yüzden evliliğimiz yürümemişti.

10 sene önce şiddetli bir şekilde boşanmıştık. Çok yorucu ve kırıcı bir süreçti. Yeonjun henüz 9 yaşındaydı ve bu ayrılıktan en çok etkilenen o olmuştu. Sonrasında da Jungkook 2 sene başka bir ülkeye gitmiş ve böylece Yeonjun bende kalmıştı. O dönünce de Yeonjun düzenini değiştirmek istememişti. Jungkook ile Yeonjun'dan dolayı görüşmek zorunda kalıyorduk ama onda da iyi anlaştığımız söylenemzdi. Ya o bana ya da ben ona eskilerle ilgili laf söyleme peşindeydik ve normal bir sohbetimiz bile kavgayla sonuçlanıyordu.

Gençken de pek bir farklılık yoktu, onu görmek için okuldan kaçtığım zamanları hatırlarım. Hep kavgalarımız olmuştu her zaman iyi geçinemiyorduk, karakterlerimiz çok farklıydı. O benden 2 yaş küçük olmasına rağmen daha olgun davranırdı ben biraz daha nasıl derler ahh çocuk ruhluydum. Herşeye aykırıydım serttim herkese kızgındım bilirsiniz işte gençlik halleri. O ise benim gibi bir belaya aşık olmuş masum bir çocuktu.

Neyse şimdi neden eskilerden konuştuk ki gerek yok o konuları açmaya yetişmem gereken bir toplantım vardı benim.

-

Akşam olmuştu, yoğun toplantılarımdan sonra erken çıkmıştım ve akşam alacağım bir velet yoktu. Bu benim her zaman Yeonjun olmadığında yaptığım şeyleri yapma zamanım gelmiş demekti.

1 kadeh şarap ve arkadaşlar tabiki.

Yorgundum, şuan hiç dışarı çıkıp birileriyle yakınlaşma havasında değildim. Bende her zamanki gibi bizim gruba akşam bana gelmeleriyle ilgili kısa bir mesaj atmış ve eve gelirkende 1 şişe kırmızı şarap almıştım.

Şimdi evimin salonunda altıma giydiğim geniş gri eşofman ve üstüme giyindiğim beyaz bol tişörtümle koltuğa oturmuş önden açmış olduğum şişeden doldurduğum kadehimi yudumlayarak gelmelerini bekliyordum.

Kapının çalmasıyla oturduğum yerden kalkmış ve elimdeki kadehi önümdeki masaya koymuştum. Kapıya ilerlemiş ve kapıyı açmamla karşımdaki bedene gülümsemiştim.

"Çekil şurdan velet, dondum dışarıda, ne kadar soğuk haberin var mı?" gelen abimdi. Beni kenarı ittirmiş ve içeri girmişti. Velet demesine bakmayın benden 3 yaş büyüktü o kadar.

"Tabi içeri geçebilirsin abicim." demiştim gözlerimi devirerek ve kapıyı kapamıştım.

"Biricik yeğenim nerede?" diye sormuştu koltuklardan birine otururken.

"Jungkook'ta, 2 gün onda kalacak." demiştim tekrar kendi yerime oturup onada bir kadeh doldururken.

"Neden çağırdığın anlaşıldı." demişti imalı bir şekilde. Bu imayı hiç sevmemiştim.

"Ne anladın acaba, abim ve arkadaşlarımla içmek isteyemez miyim?" demiştim kaşlarım çatık, doldurduğum kadehi ona uzatırken.

"Kısaca Yeonjun'da gitti kendimi yalnız hissetmemek için bu soğukta sizi evime sürüklüyorum demiyorsun da." demişti. Yalnızlık mı? Hah hiçte bile oğlumda olmayınca içmek isteyemez miydim?

Dediklerine göz devirmiş ve kendi kadehimi tekrar elime almıştım. "Namjoon hyung neden gelmedi?" demiştim konuyu değiştirmek için.

"Bugün işten geç çıkacakmış gelirsem geç gelirim dedi." demişti.

Başka bir sohbet açmaya fırsat kalmadan tekrar kapı çalmıştı. Kalkmış ve tekrar kapıyı açmıştım.

Gelen Yoongi'yi. Onu yorgun bir gülümsemeyle karşılamış ve içeri göstererek "Gel." demiştim.

O da hemen yanıma oturmuş ve boş kadehlerden birini alarak kendine şarap dolduruyordu.

"Evet, Taehyung Bey bizi uzun bir süreden sonra tekrar çağırmanızın sebebi nedir?" demişti Yoongi alayla.

"Yalnız kalmış yine." demişti benden önce davranan Jin, gözlerini devirerek.

"Yeonjun nerede?" demişti Yoongi elindeki kadehle oynarken.

"Jungkook'a gitmiş." yine ben konuşamadan Jin atlamıştı.

"Hoseok nerede?" demiştim Yoongi'ye, genelde eşiyle hep birliktelerdir şirket dışında onları pek ayrı görmezdim.

"Biliyorsun tatilden yeni döndük o da Jungkook'a uğramak istemişti. Sen davet etmeden öncede oradaydı." demişti.

Hoseok aslında Jungkook'un arkadaşıydı sonrasında biz tanışıp arkadaş olmuştuk. Aslında Yoongi ve Hoseok'ın tanışmasıda böyleydi. Jungkook ile liselerimiz yakındı ve Hoseok liseden beri Jungkook'un en yakın arkadaşlarından biriydi öyle tanışmıştık. Yoongi'de benim liseden beri arkadaşımdı, bir gün okuldan Jungkook'u görebilmek için kaçtığımda o da gelmiş ve o gün Hoseok ile tanışmışlardı. Uzun yıllar çıkmışlar ve sonrasında da evlenmişlerdi. Şimdi de Yoongi benim şirketimde çalışıyordu ve Hoseok ile 2 haftalık tatillerinden yeni dönmüşlerdi.

Anladım demiş ve sonrasında öylesine bir konu açmıştım. Demek bu gece 3 kişi kalacaktık biraz daha dağıtabilirim diye düşünmüş ve ikinci şişeyi açmıştım.

Gecenin ilerleyen saatlerinde üçümüzde alkolden etkilenen insanlar olmasakta sürekli gülmüştük. Yoongi tatildeyken yabancı bir ülkede yaşadığı olayları anlatmış, Jin ise 5 yaşındaki kız yeğenimin yaptıklarını anlatarak hepimizi güldürmüştü. Namjoon ile 5 sene önce bir karar almışlardı ve belkide abimin hayatında verdiği en iyi karardı, bir kız evlat edinmişlerdi.

"Taehyung sencede artık yeni birileriyle tanışma zamanın gelmedi mi?" demişti Yoongi buruk bir gülümsemeyle.

Ben ise az önceki gülüşüm gitmiş ve düz bir ifadeyle ona bakıyordum. Ne demek istiyordu?

Jin heralde aklımı okumuş olacak ki "Her yalnız kaldığında bizi çağırmak yerine sevgili yapıp bizi artık rahat mı bıraksan diyor." demişti. Her zamanki abim işte.

"10 yıl oldu ve Jungkook'tan sonra hiç ciddi bir ilişkiye girmedin. Yalnız olmak sorun olmuyor mu artık?" demişti Yoongi.

Gözlerim kadehimde, içerisindeki kırmızı sıvıyla oynarken "Birisiyle ciddi ilişkiye girmek istediğimi sanmıyorum hem Yeonjun var ben yalnız değilim." demiştim.

"Taehyung ondan sonra kendini herşeye herkese kapadın kendini ya Yeonjun'a ya da şirkete veriyorsun, kendine vakit ayırmıyorsun bizim dışımızda görüştüğün kimse yok."

"Bir ilişkiye ihtiyacım yok Yoongi." sesim çok net çıkmıştı. O da anladım demiş ve fazla uzatmak isememiş ki başka bir konu açmıştı.

Yeni bir ilişki istemiyordum. Buna hazır değildim. Geçmişin yaraları daha kapanmamışken o yaralara yeni bir tanesini daha eklemek istemiyordum.

-

Ben Nicole. Yeni birşeyle geldim umarım güzel şeyler çıkartabilirim. Eğer okunursa sonrasında diğer bölümleride paylaşmayı düşünüyorum.

-Nicole

Continue Reading

You'll Also Like

1.2K 110 23
Jungkook Taehyung'u daima herkesten koruyor olacaktı. Bunu yaparken ateşten sakınacak, ama sudan saklamayı unutacaktı. Jungkook Taehyung'un herkesi o...
200K 8.2K 37
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
44.6K 2.3K 14
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
253K 23.9K 25
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...