TAKINTILI

De merve_bltt

387K 11.6K 1.1K

''Nereye gidersen git, bulurum seni Gökçe. Benden kaçamazsın." Peşimde beni takip eden karanlıklar ülkesi. Ka... Mais

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-14-
-15-
-16-
-17-
DUYURU
19(BULACAĞIMI SÖYLEMİŞTİM)
DUYURU-2
"Tekrar geleceğim Medusa"-20
DUYURU
-21-
-22-

-13-

11.5K 385 10
De merve_bltt

Skylar Grey - Words

Bölümü önerdiğim şarkıyla okuyabilirsiniz, iyi okumalar.


"Gökçe hemen arka kapıdan bahçeye çık ve koraylarla git çabuk!"


Savaşın söyledikleri kafamda uğuldanıyordu, şuan buradan kaçmam gerekiyordu ve bu yüzden dediği hiçbir şeye uymamalıydım. Bu sefer buradan cıkmayı başaracaktım.

Arkama bakmadan büyük adımlarla siren seslerinin geldiği tarafa koşmaya başladım, savaşın sesi yalvarırmışcasına "Gökçe oraya gitmemelisin hayır!" diye arkamdan yankılanıyordu. Bir an duraksayıp arkama baktım ve çaresiz gözlerle buluştum. Fakat hiçbir şey beni durduramazdı, bana yaşattıklarını unutamazdım.


Tekrar önüme döndüğümde devasa büyüklükteki bir adam hareketlerimi kolluyor gibiydi, ve bir polise benzemiyordu. korkudan arkama bakmadan buradan uzaklaşmak istiyordum.



"Gökçe kaç!" Savaşın sesi o kadar güçlü çıkmıştı ki kulaklarımda yankı yapıyordu adeta



Neler olduğunu anlamayarak etrafa bakındım,

arkaya döndüğüm sırada bir kaç kişi savaşı aralarına almış tekmeliyorlardı

Savaşın olduğu tarafa koşmak için yeltendiğimde koca bir el kollarıma yapıştı ve ardından beni bir paçavra gibi sürüklemeye başladı



"Hadi çocuklar gidelim, biz istediğimizi aldık"

koca cüsseli adam bu sözleri söylediğinde kulaklarım patlayacakmış gibi hissettim.

Adamın kolları arasında debelenirken Savaş kanlar içinde yatıyordu, elleri ile beni göstererek adımı sayıklamaya başladı, buradan o kadar çaresiz görünüyordu ki Savaşı tanımasam sevdiği birisi için endişeleniyor diyecektim. Fakat doğru ben gidersem paralarda gider di endişesi bu yüzdendi.


Adamın kolları arasında debelenmeye devam edince, birden beni duvara fırlatıp üzerime yürüdü

" Akıllı dur küçük hanım, yoksa senin o küçük dilini keserim."


"Ben sizi tanımıyorum, benden ne istiyorsunuz!" çığlıklarım tüm çiftliği inletiyordu


"Evet sen bizi tanımıyorsun ama biz seni çok iyi tanıyoruz, baban yaptığı herşeyi senin üzerine yıkarak tüydü, kumarlar oynadı, kadınlarla yattı, yani anlayacağın her pislikte baban vardı. bizi boğazımıza kadar bokun içine soktu ve kaçtı herzaman ki gibi. Bunun bedelini sen ödeyeceksin."



Duyduklarım karşısında beynim zonkluyordu, tamam babamı sevmezdim fakat bu kadar adi olacağını bilmezdim. Yıllar önce beni terk ettiği yetmezmiş gibi şimdide kızıyla bir oyuncak gibi oynamalarına izin veriyordu. ama ben, ben buna izin vermeyecektim.


"Biraz yaklaşırmısın" dedim ve elime yaklaşmasını işaret ettim

Gülümsemesi, korkudan bacaklarımın titremesine sebep olmuştu fakat dayandım

Yanıma yaklaştığında kasıklarına diz kapağımla sıkı bir tekme yerleştirdim, acıdan uğunan adam bir anlık boşlukla beni elinden kaçırmayı başarmıştı


O boşluktan yararlanarak koşmaya başladım ama adam arkamdan gelmeye başlamıştı bile, dahada hızlandım koray ve selin adamları görünce korkudan beni almadan tüymüşlerdi sanırım. Hemde iki arabayıda almışlardı lanet olsun. Arkamı baktığımda öfkeden çıldırmış adam dahada hızlı koşmaya çalışıyordu.


Ormanlık bir araziye girdim ve hiç durmadan koşmaya devam ettim. Bu adamı atlatmam gerekiyordu çünkü beni eline geçirirse sonu ciddi anlamda kötü olacaktı.


O kadar hızlı koşuyordum ki, kalp atışlarım git gide hızlanıyordu, terden saçlarım suratıma yapışmıştı ve şiddetle esen rüzgar tenimi yakıyordu.


Birden ayağım toprağa değilde asfalta basınca sendeledim, bir araba hızlı bir şekilde üzerime doğru geliyordu ve farları görüş açımı kapatıyordu, korkudan hareket edemiyordum ve arabanın üzerime gelmesini izliyordum. Ve git gide yaklaşıyordu.


Tam gözlerimi kapadığım sırada, lastiğin asfaltta yanma sesini duydum. Şöför frene asılmıştı. Araba ayağımın ucunda durdu, mucizevi bir şekilde tek gözümü açıp etrafa baktım fakat iri cüsseli adam etrafta görünmüyordu.

Hemen adamın yanına giderek camı açmasını işaret ettim. Nefesimi toplamam biraz zor olsada sonunda konuşmayı başarabilmiştim.


"Ş-şey, bana yardım etmeniz gerekiyor lütfen" sesim olduğundan daha da boğuk çıkmıştı


Orta yaşlarda ki adam kafasını çıkararak ne olduğunu anlamamış gibi beni süzdü.

" Sana nasıl yardımcı olabilirim?"

sonunda konuşabilmişti ve zamanımız daralıyordu her an etraftan birileri çıkabilirdi ve benimle birlikte bu masum adamda yanardı



" Beni burdan uzaklaştırmanız gerekiyor, sadece biraz uzağa götürseniz yeterli, lütfen."

Adamın gözlerindeki ifadeyi çözememiştim fakat


" Haydi bin arabaya, umarım kötü bir şey yoktur."

" Hayır siz sadece beni buradan biraz olsun uzaklaştırın yeterli."


Adamın gözleri, bacaklarımdaki kurumuş kana takıldı ve ardından önüne dönüp birşeyler söylemeye yeltendi


" Sana ne oldu böyle?"

" Lütfen sormayın, anlatmak istemiyorum sadece biraz daha hızlı giderseniz sevinirim."

korku dolu gözlerle arabanın camından etrafı taradım

Adam gazı köklediğinde oturduğum koltuğa yapışmış bir vaziyette yola devam ettim




__________________________________________________________


Ormanlık araziden çıktıktan sonra adam beni bir köşede bıraktı ve bende ona sonsuz teşekkürlerimi ettikten sonra bir kenara kıvrılıp oturdum. Sabah oldukdan sonra işe koyulacaktım bu yüzden güvenli bir yer bulup birkaç saat uyumam gerekiyordu.


Soğuğu iliklerime kadar hissederek uyuyabilecek bir yer aramak için oturduğum yerden sıyrılarak kalktım, hiç halim kalmamıştı ve bacaklarım sanki bir fili taşıyormuş gibi zorlanıyordu.


Yolun kenarında çalılıklar ve hemen yanında koca bir sedir ağacı duruyordu, burada uyuyacaktım. Kimsenin beni görmemesini umarak çalılıkların arasına kıvrıldım.


_________________________________________________


Uyandığımda hava hala tam olarak aydınlanmamıştı fakat bu benim işimi görmeme yeterdi.


Ama asıl önemli olan çifliğe nasıl döneceğimdi.


Asfalt yolu takip ederek ormanlık bölgenin olduğu tarafa doğru yürüyordum, açlıktan miğdem isyan ediyordu ve dünden beri ağzıma bir yudum su girmemişti.

bayılacak gibi hissediyordum. Hava dünkinin aksine kavurucu sıcaktı, tepedeki güneş asfaltı yakıyor ve beni daha çok bunaltıyordu.



Bacaklarımda derman kalmamıştı, artık kendimi sürüklüyordum. Fakat onun aksine Savaşı orada öylece bırakamazdım. Çifliğe geri dönüp onu kendi ellerime polise ben teslim edecektim fakat ölmesine göz yumamazdım. Umuyorum ki Savaşı bıraktığım yerde bulabilirdim.


------


Hala yürüyordum fakat yol bitmek bilmiyordu, kavurucu güneş git gide etkisini yitiriyordu ve geri çekilmeye başlamıştı bile. Bu yüzden hızlı hareket etmem gerekiyordu ve gece ormanda yeniden zaman kaybetmek istemiyordum.


Adımlarımı hızlandırarak dikkatli bir şekilde yürümeye devam ettim. Ormana ulaşmıştım ve bundan sonrasını koşarak devam edecektim, yavaş yürümemeliydim çünkü her an herşey olabilirdi.


___________________________________


Çiftliğe yaklaştığımda ağaçların üzerinden bir duman havaya süzülüyordu. Gecenin karanlığını aydınlatan bu kasvetli ateşin, çiftlikten gelmemesi için içimden dua ederek koşmaya başladım.


Çifliğe ulaştığımda Koray ve selinin arabası alevlerin uzağında park edilmiş duruyordu. Çiflikteki çalışanlar ellerindeki kovalar ile telaşla su yetiştirmeye çalışıyorlardı etraftan gelen tiz sesler " İtfaiyeyi arayın, içeride birisi var!" diyerek feryat ediyorlardı


Hızla koşarak çifliğin kapısından içeriye girdim, İçimden bir ses durmamı söylesede kendime engel olamıyordum.


Daha hızlı koşmaya başladım, ve arkamdan sesler " İçeriye sakın girme, Dur!" diye çığlık çığlığa feryat ediyordu,fakat ben koşmaya devam ediyordum

bir el saçlarıma yapışarak beni alevlerden uzağa fırlattı, düştüğüm yerde dizlerimin üzerine çökerek delirmişcesine ağlamaya başladım



"Savaş!" sarfettiğim sözlere anlam veremiyordum

Onu burada tek başına bırakmamalıydım, sanırım bunun vicdan azabıyla yaşamaya mahkum olacaktım. içimden bir ses Hayır ölmedi aptal, tüm hepsini unut Savaş Gürmana bir şey olmaz diyordu ve ben ne kadar garipte olsa buna inanmak istiyordum.


Bir süre sonra itfaiye aracı çiftliğin kapıları açıldığında içeriye girdi, ve biraz sonra polislerde gelecekti.


İşte şimdi işimiz bitmişti.








Continue lendo

Você também vai gostar

168K 8.4K 20
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
331K 21.5K 23
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
Peyda De Herkes Yalan

Ficção Adolescente

907K 63.5K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
1.9M 68.7K 59
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...