REVENGE/Chanbaek

By Apricty_

7.4K 1K 183

Baekhyun ailesinin intikamını almak istiyordu. Chanyeol ise, gerçeklerin ortaya çıkmasından deliler gibi kork... More

tanıtım
one
two
three
four
five(M)
six
seven
eight
ten
eleven
twelve (M)
thirteen
fourteen
fifteen
sixteen
seventeen
eighteen
nineteen
twenty
twenty one
twenty two
twenty three
twenty four
twenty five
twenty six
twenty seven/final
özel bölüm
özel bölüm2

nine

220 33 1
By Apricty_

Yazarın anlatımından

Chanyeol hızlı adımlarla ilerliyordu çıkışa. O sırada aldığı haber ile hızla aracından inen adam hastaneden çıkan Chanyeol'u bir kaç saniye olsa da görmüştü.

Hayatta olan tek akrabası, kendi canından çok sevdiği yeğeni kaza geçirmişti. Yeğeni değil, oğluydu.

Küçücük yaşından bu yana her şekilde yanında olmaya çalışmış, ellerini sıkıca tutmuştu.

Her şeye tüm korkusuna rağmen yanından geçtiği adamı görmüştü gözleri. Onu tanıyordu. Hastaneden çıkıp giden adam, o örgütün en öndeki kişilerinden biriydi.

Örgütün yüzüydü. Görünen beyaz yüzü. O şerefsizin burada ne işi vardı? Oğluna, Baekhyun'a o mu bir şey yapmıştı?

Örgüt, yeniden onlarla uğraşmaya mı başlamıştı?

Durmadı, hızla çıktı merdivenleri. Yiğenin kaldığı odanın kapısını açtığında titrek bir nefes verdi. Baekhyun amcasını gördüğünde yavaşça doğruldu. "Amca."

"Oğlum sen beni öldürecek misin?" Baekhyun güldü zorlukla. "Benim suçum yok yemin ederim. Karşı taraf suçlu tamamen. Luhan da göremedi resmen."

Adam içine ekilen şüphe tohumları ile zorlukla oturdu Baekhyun'un yanına çekilmiş sandalyeye. Basit bir kaza olmasını istiyordu içten içe.

Peki ya o zaman o adamın burada olmasını nasıl açıklayacaktı kendine?

Kapıyı çalan Kyungsoo yavaşça girdi içeri. Hafifçe gülümsedi Baekhyun'a. "Daha iyi misin Baek?"

Baekhyun başını salladı hızla. "İyiyim, çok teşekkür ederim geldiğin için." İçeri girdiğinden bu yana ona dikkatlice bakan adama döndü Kyungsoo.

"Merhaba efendim. Kyungsoo ben, Baekhyun'un arkadaşıyım. Çok geçmiş olsun yeniden." Adam uzatılan eli sıktı yalnızca. "Sağol."

"Sen bekleme artık Soo. Bir kaç saat içinde çıkış yapacağız zaten." Amcası hızla döndü Baekhyun'a. "Saçmalama. En az iki gün buradasın hiç bir yere gidemezsin."

Baekhyun derin bir nefes verdi. "Amca ben sevmiyorum hastane. Biliyorsun duramam burada. Hem iyiyim ben, bir sorun yok. Ayağımın ağrısını bile hissetmiyorum düzgün."

"Kaburganda çatlak var Baekhyun. Ben sana son sözümü söyledim. Burada kalacaksın. Doktor çık dediğinde çıkacaksın zaten. İyi olana kadar burada kalman hem güvenli hem gerekli."

Ofladı Baekhyun. Hastaneleri sevmezdi. Günlerce hastanede kalmıştı küçücük yaşında. Amcası ailesinin cenaze işleri ile uğraşırken o hem iyileşmiş hem güvenli diye burada tutulmuştu.

Hiç kimsesiz günlerce beklemişti. Korku içinde, titreyen bedeni ile beklemişti ailesini. En sonunda ise amcası gelmiş onu evine götürmüştü.

Bir gün seni ailene götüreceğim diye evden çıkartmıştı ve mezarlığa götürmüştü amcası. O günden sonra ise sadece hastanelerden değil mezarlıklardan da korkmuştu Baekhyun.

Amcası dışarı çıktığında Baekhyun gözlerinin dolmasına zorlukla engel oldu. Kyungsoo hızla yaklaştı arkadaşına. Ellerini tuttu dostunun.

"Travma, değil mi?" Baekhyun yalnızca başını salladı. "Tamam sorun değil. Hastane gibi hissetmemeni sağlarız bizde. Ben yanındayım tamam mı?"

"Ben yanındayım."

//////////////

Chanyeol'un anlatımından

Ağır adımlarla yürüyordum uzun koridorda. Düşüncelerim beni bir an olsun yalnız bırakmazken ne yapacağımı düşünüyordum.

Baekhyun'dan uzak duramıyordum. Kendimi ya onu izlerken takip ederken buluyordum ya da takip ettiriyordum.

Hastaneden çıkalı iki hafta olmuştu. Hızla iyileşiyordu. Kyungsoo bir kaç gün yanında kalmış, eve gelmemişti.

Baekhyun'un ailesinin sebebinin ben olduğumu bilse yüzüme bakar mıydı?

Pek iyi işlerle uğraşmadığımı bilirdi Kyungsoo. Ama bunun kaçakçılık olduğunu düşünüyordu büyük ihtimalle. Elimin yıllar öncesinden kana bulandığından haberdar değildi.

Ağabeyinin nasıl bir katil olduğunu bilmiyordu.

Titrek bir nefes ile bindim büyük araca. Sehun hızla arabayı çalıştırırken "üniversiteye." Diye mırıldandım.

İki gündür işlerim yoğundu. Onu bir türlü görememiştim. Özlüyordum.

Aracım üniversite kapısının önünde durduğunda bakışlarımı büyük kapıda gezdirdim. Çoktan çıkmış bile olabilirdi. Yine de şansımı denemek istemiştim.

Şansım ilk kez yüzüme gülmüştü. Gülümseyerek dışarı çıkan bedeni görmüştüm hızla. Yanında biri vardı.

Onu gülüyordu Baekhyun. Tanımadığım bir çocuğa gülümseyerek bakıyordu gözleri. Neden o çocuğa öyle bakıyordu?

İçimin adeta kıskançlık ile kavrulduğunu hissediyordum. Gözlerimi kapadım, dişlerimi alt dudağıma geçirmeme engel olamadım.

Onun hayatında bir yerim yoktu. Olamazdı. Neydi bu hissettiğim kıskançlık?

Hakkım var mıydı onu kıskanmaya?

Yine de düşünmedim. Kendime fırsat dahi vermedim. Hızla indim arabadan. Sağ tarafa dönmek üzere olan ikili arabadan inen beni gördüklerinde yanındaki çocuk duraksamadan ilerlerken Baekhyun hızla durdu.

Bakışları şaşkınlıkla büyümüştü. Burada ne işin var dercesine bakıyordu bana. Yutkundum ve kendimi toparlamaya çalıştım. Baekhyun'un bana sinirli olduğunu biliyordum.

Ama tutamamıştım kendimi. Hala hatırlıyordum teninde kaybolduğum geceleri. Sıcaklığını, hissettirdiklerini.

Başkası, bunları hissedemezdi. İzin vermezdim.

Ona doğru bir kaç adım attım. Zaten yakın olan araba sayesinde karşısındaydım. Aramızda yalnızca iki adım vardı.

"Chanyeol." Diye mırıldandı. Sesinden ismimi duymak bile nasıl içimi rahatlatabilirdi ki? Baekhyun, benim ilacımdı.

İyi olmak için yalnızca ona ihtiyacım vardı.

"Merhaba." Diye mırıldandım bende. Sesim gerçekten kısık çıkmıştı. Ne diyeceğimi düşünmeden atmıştım kendimi arabadan.

Ne diyecektim şimdi?

"Kyungsoo için mi geldin?" Diye sordu. Bakışları bakışlarımdan bir an olsun ayrılmıyordu. Onun bu cesaret ve özgüvenine hayrandım.

Başımı olumsuzca salladım ve ilk defa dürüst davrandım. "Senin için geldim."

"Seni görmeye. İyi olup olmadığını, kazadan sonra göremedim seni." Baekhyun bakışlarını kaçırdı bu kez. "Hastaneden kardeşinle birlikte çıktım Chanyeol. İstesen gelip görebilirdin."

İç çektim. Uzaktan görmüştüm, ama amcası yanındayken gidemezdim yanına. Uzaktan izlemekle yetinmiştim hastaneden çıkan tekerlekli sandalyedeki Baekhyun'u.

"Geldim işte." Dedim bir kaç saniye sonra. Bakışlarım bir bana bir ona bakan çocuğa kaydı. "Gelir misin benimle?" Diye sordum sonrasında bir anda.

Baekhyun'un gözlerindeki şaşkınlık büyüdü. "Neden istiyorsun bunu?" Diye sordu. Kızgındı, görüyordum.

Ama çok özlemiştim. Çok.

Bir adım daha yaklaştım. Kısık tuttuğum sesim ile mırıldandım. "Özledim." Gözlerini kapadı Baekhyun. İç çekti saniyeler sonra.

Bakışları hızla çocuğa döndü. "Başka bir zaman konuşuruz San." Diye mırıldandı. Hafifçe gülümsedi sonrasında. "Numaran var bende. Arayacağım."

San başını salladı. "Tamam, görüşürüz Baek." Yanımızdan ayrıldığında bana döndü bakışları. "Sen, nasıl bir adamsın böyle?" Diye mırıldandı ağzının içinde.

Yutkundum. "Nasıl bir adamım?" Diye sordum bende. İç çekti yeniden. "tehlikeli." Diye mırıldandı.

Aramızdaki tek adımlık mesafeyi tamamen bitirdi. Burnu neredeyse burnuma değecekti. Kokusu burnuma dolarken dilimi ağırca gezdirdim alt dudağımda.

"Başından beri biliyordum, görüyorum gözlerindeki tehlikeyi. Ama dur diyemedim kendime. Diyemiyorum." Bakışları dudaklarıma kaydı. Ağırca yutkundu. "Sana dur diyemiyorum."

Gözleri gözlerime saf hisleriyle baktı.

"Kalbime dur diyemiyorum."





Continue Reading

You'll Also Like

24.9K 3.1K 23
Kariyerinde türlü zorluklarla ve engellerle karşılaşan Baekhyun geçmişte bıraktığı hayallerini tamamlamak istediğine karar verir ve her şeyi yarıda b...
1.4K 90 15
Kahpelikle dolu kitap
11.8K 1.3K 34
bbhyun: Yeter artık. Gay dostum yalnız hissediyor diye onunla sevişiyor olmam gay olduğumu değil İNSAN olduğumu gösterir... Keşke biraz insanlıktan n...
266K 22K 36
Yalnızca elit alfa ve beta öğrencilerin kabul edildiği geleneksel bir okul olan Muyeong Koleji, bu yıl omega öğrencilere ev sahipliği yapan KW koleji...