İki Yanlış Bir Doğru

Bởi yazarimooo

2.4K 1.2K 538

Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taş... Xem Thêm

Karakter Tanıtımı
Tanıtım
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
DUYURU DEPREM!😔
8. Bölüm
9.Bölüm

5. Bölüm

173 115 10
Bởi yazarimooo

Biraz daha öyle kaldıktan sonra aklıma o çakma sarışının gelmesi yine sinirlerimi bozmaya yetmişti. Karan'dan ayrılarak ona döndüm o da bana bakıyordu soran gözlerle sonra konuşmaya başladı.

"Gitmeyeceksin dimi?"

Evet bunu söylemişti. Şimdi ne yapacam o kıza git burdan diyemez sonuçta çocukluk arkadaşı en iyisi benim gitmem
Off hayır eğer eve dönersem annem neden geldiğimi sorar olmaz mecbur dayanacam karan'ı üzemem belli ki o da benim kalmamı istiyor gözlerinden bu okunuyor. Daha fazla onu bekletmeden önce gülümsedim sonra yanağına bir öpücük kondurdum ve banyoya adımladım cevabımı almıştır zaten.
Onun da arkamdan geldiğini hissettim banyoya girmeden önce son kez ona baktım ve konuştum.

"Sen in ben geliyorum iki dakikaya"

"Olmaz beklicem seni hadi çabuk ol"

"Ama karan zat-"

"Şşş çok konuştun hadii"

Diyerek beni kapıdan içeriye doğru sürükledi. İçeri girip kapıyı kapattım hemen aynaya bakıp saçımı düzelttim çok dağılmıştı elimi yüzümü yıkadım.
Yüzümü kuruladıktan sonra kapıyı açtım ve karşımda bir adet karan vardı. Dediği gibi gitmemişti. Odanın kapısına yöneldim tam o sırada karan elimi tuttu aşağıya öyle indik.

Merdivenlerden indiğimizde salonda makyaj tazeleyen çakma sarışını gördüm.

Sanki makyaj değil de boya badana yapıyor mübarek boyacı bile duvarı boyadığında bu kadar özenmez.

Aynen canım çok haklısın diyen iç sesime hak verdim ve ardından çakma sarışın konuşmaya başladı

"Aaa indin mi karancım"

Yok hala yukarı- bı dakika bu hala benim sevgilime karancım mı diyor ben yine dalarım bunaa.

Sinirlendiğimi anlamış olacak ki karan'ın elimi daha sıkı tutması sakin ol anlamına geliyordu ve karan konuştu.

"Evet Beyza indi-"

Karan'ın konuşmasına izin vermeden sözünü kesti ve bana dönerek konuştu.

"Aseldi dimi, he tatlım ben çok acıktım umarım yemek yapmayı biliyorsundur."

Laann ne diyor bu hizmetçi miyim ben tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken karan konuştu.

"Asel benim sevgilim anlamadın galiba Beyza"

"Ayrıca yemek söyledim gelir birazdan."

"İyi tamam "

Karan'ın konuşması onun moralini bozmuştu. Oh olsun terbiyesize bak yaa neyse sakinim derken telefon sesi geldi benim değildi karan'ın da değildi. Beyza'nın telefonu çalıyordu arayan da babasıydı.

"Efendim baba"

Diyip salondan çıkıp bahçeye gitti aman çokta umrumda zaten inşallah babası çağırır da gider.

Sanki başka bir şey dilesem olacakmış gibi Beyza geldi ve aynen şöyle dedi.

"Karancım benim gitmem lazım babam çağırıyor önemli bir konu varmış ben so-"

Daha fazla uzatmasına izin vermeden konuştum.

"Tamam tatlım sonra görüşüruz."

Dememle yüzü yine şekilden şekle girdi ve tam karan'a sarılacakken hemen sarıldım ve yolcu ettim ohh kurtulduk sonunda.

Beyza gittikten bi 15 dk sonra karanla birlikte kahvaltı yapmaya başladık.
Bu ilk kahvaltımız değildi ama nedense çok mutluydum derken telefonum çaldı arayan annemdi.

"Efendim anne"

"....."

"İyiyim anne sen "

"....."

"Anne ne diyorsun yaa yok hayır kabul etmiyorum."

İstemsizce sesim yüksek çıkmıştı ve bu karan'ın dikkatini çekmişti karan hala bana bakarken ben annemin söylediği şeye hala sinirliydim.

"....."

"Anne bence sonra konuşalım aksi takdirde kalbini kıracam"

Dedikten sonra telefonu kapattım kapattığın gibi karan konuştu.

"Noldu kötü bir şey yok dimi"

"Yok neyse hadi kahvaltı yaptıktan sonra çiftliğe gidelim özledim orayı"

Karan daha fazla üstelemeden kafasına olumlu bir şekilde salladı ve

"Tamam gideriz"

Kahvaltımızı yapıp ortalığı topladıktan sonra çiftliğe gitmek için hazırlanmaya başladım. Karan'da markete kadar gidip ihtiyacımız olan şeyleri alacaktı. Bende acaba hangi elbisemi giyeyim diye elbiselerime göz atarken kış kombinim gözüme çarptı ve adeta beni giy diyordu hemen kombini denedim üstümde siyah bir kazak altıma siyah külotlu çorap ve deri pileli eteğim vardı başıma da siyah deri şapkamı taktıktan sonra uzun saçlarımı dalgalandırmam kaldı onu da yaptıktan sonra makyajımı yapıp aşağıya indim.

Aşağıya indiğimde karan çoktan gelmiş hazırlanmış bir şekilde koltukta telefonla ilgileniyordu. Adım seslerini duyduğunda telefonu kapatıp yavaşça başını bana doğru çevirdi ve gözleriyle beni süzdü hatta o kadar süzdü ki kal geldi sandım ve elimi önünde sallayarak konuştum.

"Karan hazırım ben hadi çıkalım."

Çok sürmeden karan kendine geldi ve bana doğru adımladı. Hayır hayır resmen koşuyordu. Belimden tutup beni kendine çektiği anda ne yapacağını anladım karan'ın dudaklarını ellerimle kapattım.

"Sakın yapayım deme parçalarım seni karan ne kadar uğraşlar verdim ben bu ruju sürebilmek için"

Derken karan benim elime küçük öpücükler atıyordu ve konuştu.

"Ama bu haksızlık bı kere öpimm"

"Olmaz bu kere de olmaz minnacık da olmaz"

"Ama neden yaa"

"Karan çocuklaşma istersen sevgilim"

"Küçük, minnacık ufacık, bi kere yaa"

Daha fazla dayanamadım ve

"Tamam ama sadece bı kere küçük, minnacık, ufacık tamam mı"

Dememe kalmadan öyle bı kapanmıştı ki dudaklarıma dudak falan kalmamıştı.
Bende ona karşılık verirken boşta kalan ellerimi boynuna doladım öpücükleri daha da derinleşti bizi ayıran kapının sesi oldu karan'dan ayrılıp konuştum.

"Karan"

"Hımmm"

"Kapı çaldı"

"Boşver çalar çalar gider"

"Olmaz ya önemliyse"

Dediğim anda sinirle soludu ve

"Dudağını temizle" dedi

"Sen nereye böyle sinirli"

"Şu kapıyı yerinden sökmeye "

Bu dediğine gülerken yukarı çıkıp rujumu tazeledim ve çantamı ve telefonumu alıp aşağıya indim karan montunu giyerken yanına gittim ve sordum.

"Kim gelmiş "

" Bilmiyorum açtığımda kimse yoktu herhalde yanlış gelmişler "

"Olabilir,neyse hadi çıkalım "

"Çiftliğe gidince devam ederiz "

" Ben öyle birşey söylemedim"

" Dedin ve söz verdin "

"Hayır karan"

" Tamam sevgilim merak etme sözünü hatırlatırım " diyip çıktı.

Bak yaa nasılsa fırsatçı,yemin ediyorum işini biliyor hee

Sen ona yüz veriyorsun diyen iç sesime

Ne yapayım iki yüz vereyim o kadar param yok.İç sesim ben gidiyorum bir daha dönmemek üzere hoşçakal aselcim ya da ne bok yersen ye.

Tam iç sesime cevap verecekken karan seslendi

"Sevgilim hadi ama dondum"

" Tamam geliyorum"

Kapıyı kitleyip karan'ın yanına adımladım ve arabasının ön kapısını açıp bindim karanda bindikten sonra çiftliğe doğru yol aldık.

🦋
🦋
🦋

Hâlâ yoldaydıyız çiftlik şehir dışında olduğu için en az bir saat ya da iki saat yol sürüyordu. Sıkıntıdan patlamamak için bir şarkı açtım karşıma çıkan şarkıyı bilmiyordum ama çok güzeldi. On beş dakika sonra çiftliğin önündeydik karan arabayı durdurdu ve indik. Taşıyabileceğim kadar poşet alıp önden gittim ve kapıyı açtım. Karan torbaları getirirken bende kara'ya bakmak için çıktım yok yok adeta fırlamıştım karan arkamdan bir şeyler diyordu ama anlamadım neyse geçen sefer geldiğimizde binemedim.

Selam herkese

Bu kim ya arkadaşlar tanıyonuz mu bu arkadaşı ha yok tanımıyoz diyorsanız icabına bakarız evelallah

Lan benim ne çabuk unuttun beni

Kusura bakma canım çıkaramadım isim ver tövbe yarabbi benim ya iç sesin sevinmedin mi aaa şimdi hatırladım sen yine geldin mi

Geldim kör misin?

Eee niye geldin umarım güzel bir açıklaman vardır.

Var tabi olmaz mı

Ne şöyle hadi kara'ya yem verecem

İçimde kötü bir his va-

Hıhı ondan hadi bay bay

İç sesimi tınlayarak kara' nın yanına gittim

"Oğlum özledin mi beni"

"Ben seni çok özledim. Bak görüyon mu karan hiç güzel bakmamış sana bir de baban olacak ben ona gösteririm benim oğluma neden bakmamış görür o"

O da sanki karan'ı şikayet eder gibi kişnemeye başladı bende sanki at dili biliyorum bı de cevap veriyorum.

E malsın çünkü diyen iç sesimle uğraşmamak için görmezden geldim.

"Dimi"

"Aynen"

"Yaa demek öyle "

"Merak etme oğlum ben seni anlıyom"

Derken bu güzel konuşmamızı ha yok iç ses değil karan böldü.

"Neyi anlıyon asel'im"

Karan konuşurken kara' ya daha fazla sokularak kulağına fısıldadım.

"Çaktırma oğlum baba bizi duymuş"

"Sevgilim"

"Hı efendim karan"

"Ne konuşuyorsunuz siz?"

"Hiiççç"

"Ben bu hiiççç'ten şüphelenmeli miyim acaba?"

"Yok yaa dedim ya kara benimle dertleşti biraz öyle yani "

"Hımm"

"Aynen ondan , eee sen ne diyecektin?"

"Yemek hazır dicektim acıkmışsındır aç aç binme ata"

"Tamam. Oğlum sende yemeğini ye sonra gelirim ben , hadi gidekk"

Ben arkamı dönmüş giderken karan benim duymamı istemiyeceği şekilde konuştu ama ben duyduum.

"O ne öyle hadi gidekk"

"Karan duydum seni sevgilim"

"Ne duydun ben bir şey demedim ki"

"Hee benim kulaklar da zaten sağır ben bir şey duymuyorum"

"Yok canım estağfurullah"

Pis pis sırıtıp yanımdaki bahçedeki musluğu açtım ve hortumu elime aldım .

Karan ne yapacağımı anlayınca hemen kaçmaya başladı.

"Asel sevgilim sakın diyim bak sonu çok kötü olur"

"Nee duyamadım bir şey mi dedin hani benim kulaklar duymuyor ya seni duyamıyorum"

"Asel yapma dedimm"

"Aaa olmaz hadi gel bakalım "

"Asel bak-"

Daha cümlesini bitirmeden hortumu üzerine tuttum.

Benden bu kadar kolay kaçamazdı.

"Asel , sevgilim, güzelim tamam yeter artık lütfen"

"Aaa karan bey pes mi ediyorsun"

"Evet pes hadi bırak "

"Son kararın mı?"

"Evet hadi indir şunu"

Hortumu yere bırakmamla karan hortumu eline aldı ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına aldı ve suyu üstüme tuttu.

"Ya karan allah belanı vermesin "

"Çok güzel dimi bak şimdi ikimiz de sırılsıklamız "

"Yaa karan öküz ne olacak"

"Aşık olduğun çocuğa öküz mü dedin sen?"

"Evet ve sen benim aşık olduğum çocuk değilsin."

"Öylemi doğru sırılsıklam aşık olduğun çocuk dicektim"

"Hah sen sanki öyle değilsin "

"Benn tabiki sana sırılsıklam aşığım kızım benden kurtuluşun yok sen bıraksan be bırakmam "

Böyle söylemesi hoşuma gitmedi değil yani.

İç ses: "Senin düşse bile senin hoşuna gider gerizekalı"

Sen sus ya güzel anlarımın katili

"Söz mü "

"Söz hem de asker sözü "

"Yaa karann"

"Hımmm"

"Odunsun"

Ohhh bunu beklemiyordu bende beklemiyordum helal lan yusufi.

Ellerimi göğsümde birleştirerek karan'a bakmaya başladım ilk biraz şaşırdı sonra durdu ve sordu

"Odun mu?"

"Bak ben sana demedim onu"

"Kime dedin yoksa içinde kavga ettiğin bücüre mi?"

İç ses: "lan bu bana mı bücür dedi döverim ben bunuu bakk"

Sen bu sus lütfen ortalık karıştı zaten

Yaa tamam bende bunu beklemiyordum o da biliyordu benim sürekli iç sesimle kavga ettiğimi

"Çünkü bende de var bi tane hemde tam karşımda bana aşık birisi"

"Karan"

"Ne oldu?"

"Ben üşüdü-"

Dememle azarladı beni

"O hortumu açarsan böyle olur kışın ortasında"

"Kışmı?"

"Evet hadi yürü bakalım bücür üstünü değiştir"

"Karan yaa deme öyle "

"Tamam demem hadi gir içeri"

"Tamamm"

Diyip eve doğru gittik.


Yazarın anlatımıyla

İkisi de onları çeken kişiden habersiz mutluydu ama bu fotoğraflar ortalığı karıştıraktı.

Derken fotoğrafları çeken kişinin telefonu çaldı ve telefonu açtı.

"Evet çekiyorum"

"Ne kadarını çektin?"

"Hemen hemen evden çiftliğe gelene kadar"

"Güzel bu kadar yeter şimdi sana atacağım adrese gel."

"Tamamdır Kenan bey"




Ortalık karışacak vaziyet alın benden söylemesi.

Karan ve Asel güzel bir gün geçirecek derken fotoğraflar sorun yaratacağa benziyor

Sizce Kenan neden fotoğraflarıni çekilmesini istedi derdi ne?

Bölümümüz bu kadardı nasıl buldunuz yorumlarda belirtmeyi unutmayın

Vote atmayı unutmayın bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın 💙🤗





Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

457K 17.2K 48
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
1.2M 87K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
7M 405K 84
Sevdiği çocuk yerine yanlışlıkla okulun serserisine yazan Ece, başına çok büyük bir bela aldığını fark ettiği an onu engeller. Fakat her şey için ço...
152K 9.3K 24
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...