YAŞANMAYAN HAYAT (TAMAMLANDI)

By beyazgolge333

145K 5.3K 4.2K

Hayatta herkes'in önceliği olan bir kişi vardır ya da hayatta herkes'in önceliği olduğu bir kişi vardır. En... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
Saye'nin geçmişinden kesit ~1
4.Bölüm
5.Bölüm
Karakter Tanıtımı~1
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
Karakter Tanıtımı~1(Fotoğrafları)
16.Bölüm
17.Bölüm
Karakter tanıtımı~2
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
🖤~DUYURU~ 🤍
28. Bölüm
💜~DUYURU~💙
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
35. Bölüm
Karakter Tanıtımı ~3 (Fotoğrafları ile birlikte)
36. Bölüm
37 . Bölüm
Instagram bölümü
38. Bölüm
~Arslanbeyler - Geçmişten Kesit ~
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
(FİNAL ) 45 . Bölüm

34. Bölüm

1K 61 147
By beyazgolge333

Sakın ol Saye, evde tek değilsin ve sana hiç bir şey yapamaz.

"Sen buraya nasıl girebildin? Ne işin var burada? Derdin ne ya ? Ne istiyorsun benden? "

Yatakta doğrularak bağdaş kurdu.

"Sakin ol prenses, sadece konuşmak için geldim. "

Yayarak konuştuğu ağzına bir çarpsam bir daha bok konuşur.

"Ne konuşacaksın ? Nasıl bir hain olduğunu mu? Ne kadar berbat bir anne olduğunu mu? Hayatımı neden kararttığını mı? Nasıl bir para avcısı olduğunu mu? Yıllardır babam , abimler ve kardeşimin gözünün içine baka baka ne boklar yediğini mi?  Ne konuşacaksın lan sen ?

" Senin çıkarımlarından daha da önemli bir konu konuşacağız."

"Ne çıkarımı lan? Ben senin bir taraflarını çıkartırım o zaman anlarsın çıkarımı. "

İlk önce şeytani gülüşünü sundu sonra devam etti.

"Pek sevgili ailen ile alakalı bir şey söyleyeceğim sadece. Zaten çok kısa sürecek. Naz yapmada geç otur şuraya. Ben de pek meraklı değilim zaten sana ."

Sırf daha fazla muhattap olmamak için yatağa oturdum.

Tabi ki de ona en uzak ve en rahat yere yani yatağımın başlığına yaslanacak şekilde oturdum ve ayaklarımı önüme doğru uzattım.

"Tamam, seni dinleyeceğim ama ilk önce bir soruna cevap vereceksin."

"Sor bakalım ne soracaksın?"

Derin bir nefes alarak tam gözlerinin içine baktım.

"Neden ? Neden ben doğduğum zaman benim Merve ile değiştirilmeme göz yumdun ? Diğer çocuklarına yalan da olsa annelik yaptın ama bana neden yapmadın ki ? Benim Merve ile karışmamın sana ne yararı oldu?"

Dolan gözlerime lanet ederek onun vereceği cevaba dikkat kesildim.

"Bu ailede ki tek kadın olarak daima göz önündeydim ki amacımda buydu. Sana ve Efkene hamile olduğum gün Efkenin doğmasını ama senin ölmeni diledim.  Doğurduğum her erkek çocuğu bir varis demekti hem de en çok bana düşkün olan bir varis. Sen doğduğun zaman ailede göz bebeği sen olacaktın ve ben geri planda kalacaktım üstelik oğullarımın düşkünlüğünden dolayı benim sayılan mirastan sana da pay kalacaktı. Bu yüzden Caner sizi karıştıracağını söylediği zaman kabul ettim çünkü Merve'nin davranışları sayesinde yine göz bebeği ben olacaktım."

Ne saçmalıyor bu ?
Ne alaka ya ? Aptal kadın.

"Aptalsın sen, aptal. Ruh hastası,pislik. Para avcısı, şeytan. Ya sen ,ne kadar gerizekalı ve salak birisi olduğunun farkında mısın? Kadınların yüz karasısın . Yazıklar olsun sana be."

"Hakaretlerini benim anlatacağım şeye saklamanı tavsiye ederim çünkü o zaman susup oturduğunu izlemek benim için zevkli olur."

"Söyle lan , söyle hadi. Dinliyorum ama kim bilir ne saçmalayacaksın. Hadi ya, konuşsana ."

"Peki o zaman. Kulaklarını aç ve beni iyi dinle çünkü sana söylediklerimden sonra ellerimi kollarımı sallayarak bu evden çıkamayacağımı ikimizde gayet iyi biliyoruz. Zaten bana açılan bir dava var. Evrakta sahtecilik ve bebekleri karıştırılmasına ortak olduğum için şuan aranıyorum. Üstelik babanın şirketinden çaldığım paralar içinde aranıyorum. Büyük ihtimalle uzun süre görüşemeyeceğiz malum beni polise teslim eder sevgili ailen."

En azından bir konuda haklı.
Bu evden elini kolunu sallayarak çıkamayacak.

Elindeki küçük çantasından bir zarf çıkartarak bana uzattı.

"Aç bak , zaten okuyunca anlarsın. Senin baban hiç bir kadını hamile bırakacak bir adam değil. Evlenmemiz için ancak hamile olmam gerekiyordu ama baban sevmedigi bir kadın ile ilişkiye girmezdi , kadınları tek gecelik olarak gören kişilerden değildi. Ben de elimde ki son koza  oynadım. Çok sık olmasa da çoğu kişi gibi alkol kullanan birisiydi . Özel bir gün de içkisine uyuşturucu kattım. Bir şekilde o gün benim ile birlikte olmuş gibi gösterdim halbuki öyle bir şey yoktu. Hatta sadece yaklaşık 3 hafta önce Caner ile birlikte olmuştum ve hamile olduğumu öğrenmiştim. Bunu fırsata çevirdim ve bu sayede Polat ile evlendim. "

Ne diyor bu kadın?
Nasıl yani?

Aklıma dank eden gerçek ile nefes alamadığımı hissettim.

Hayır, hayır bu gerçek olamaz.

Ellerim titrerken elimdeki zarfı açtım.

Lütfen gerçek olmasın.

O bunu kaldıramazki.

Babam da kaldıramaz.

Buğulu gözlerim ile okuyabildiğim cümlelerden anladığım tek şey babamın yaşadığı büyük ihanet.

Nare, kadınların yüz karası.

Sırf onun gibi kadınlar yüzünden diğer kadınlarda toplumda kötü algılanıyor.

Halbuki, kız çocukları, kadınlar ve özellikle de anneler çok kutsal bir değere sahiptir.

Yüklediğimiz sorumluluklar bile ne kadar güçlü olduğumuzun kanıtıdır.

Hiç bir kadın bir erkeğe muhtaç değildir.

Hiç bir kadını başka bir erkek kısıtlama hakkına sahip değildir.

Hiç bir kadın hor görülmeyi ve aşşağılanmayı hak etmez.

Ne demişler "kadınlar insan iken adamlar insan oğludur."

Başkalarına bunları yapacak kadar öfkesi ve nefreti olsa bile kendisine bunları nasıl yakıştırdıki?

Aptal karı.

Ben gözlerimden akan yaşlar ile kendimi yere bırakırken o hiç bir şey olmamış gibi odamdan çıktı.

Bunu ona yapmış olamaz.

Bunu babama da yapmamalıydı.

Ah , benim Toprak abim...

Ben sana nasıl söyleyeceğim ki senin Caner ile Nare nin çocuğu olduğunu.

Sana bunu nasıl söyleyeceğim, bilmiyorum ama söz veriyorum senin yanında olacağım.

Her ne olursa olsun sen benim abimsin.

Evet, babamız aynı kişi olmayabilir ama sadece biyolojik olarak böyle.

Eminim ki babam hâlâ seni oğlu olarak görecektir.

Bizim ile olan kardeşliğin de asla bozulmayacak.

Değil babamız, annemiz bile farklı olsa yinede ben senin bebeğin olacağım.

Gerekirse sana annelik yapacağım.

Ben senin küçük annen olmaya hazırım.

***

Aradan sadece saatler geçti ve benim ağlamam kesilmedi.

Aşşağıya inerken bağıra bağıra söylediği şarkısıyla Nare karısı herkesi aşşağıya topladı.

Babam polisleri arattı ve Nare teslim edildi.

Tüm ev halkı benim odama toplandı ve artık dışarıdan nasıl gözüküyorsam daha ne olduğunu bilmeden onlarda göz yaşlarını tutamadı.

Yalnız kalmak istediğim için hepsini tabiri caizse kovdum ama odamın kapısının önüne çökmüş bir şekilde göz yaşlarını akıttıklarının farkındayım.

Kendim için üzüldüğümü sanıyorlar büyük ihtimalle ama ben en çok babam ve Toprak abim için üzülüyorum.

Elimdeki DNA testi göz yaşlarımdan nasibini aldı.

Sımsıkı tuttuğum DNA testini biraz daha sıkarak kapının önünde bekleyen aileme seslendim.

"Gelin"

Sesimin titremesine engel olamadım.

İçeriye çökmüş bir şekilde giren ailem.

Size söz veriyorum ben sizin için o kadından daha iyi bir anne olacağım.

Babam yanıma gelerek beni kucağına aldı ve yatağıma yatırdı.

"Kızım benim, biz ne olduğunu anlatmak ister misin?"

Saçlarımı seven ellerin beni sakinleştiriyor babam.

Elimdeki kağıdı babamın eline tutuşturdum ve yataktan kalkarak kapıda dikilen Toprak abime sıkı sıkı sarıldım.

"Her ne olursa olsun sen benim abimsin. Sana yemin ederim o kağıtta yazanlar bunu değiştiremez. Senin için kolay olmadığını biliyorum ve ben seni anlıyorum. Söz veriyorum ben seni hiç yalnız bırakmayacağım."

"Bebeğim, ne oluyor? Anlamıyorum."

Abimin devam etmesine engel olan şey babamın bağırışıydı.

Tıpkı benim gibi bu durumu sorguluyordu.

Poyraz abim sinirden etrafı dağıtan babama temkinli bir şekilde yaklaşarak elindeki kağıt parçasını zor da olsa aldı.

Dakikalarca olduğu yerde put gibi kaldı.

Okuduğu cümleler onu da bozguna uğrattı.

Daha sonra o kağıdı sesli bir şekilde okudu.

"Toprak Arslanbey ile Caner Kıran arasındaki babalık DNA testi pozitiftir."

Ortama bomba gibi düşen cümlelerden sonra kollarımdan ayrılıp odadan çıkan Toprak abimin arkasından Poyraz abim de gitti.

Sadece saniyeler sonra iki arabanın çalışma sesini duydum.

Ateş abimin Bora abime verdiği işaretten sonra Bora abim Efken, Bulut, ben ve Deniz abimi hızla odadan çıkarttı ve kendi odasına getirdi.

Babamın kırdığı eşyaların ve ettiği küfürlerin sesi tüm evde yankılanırken Ateş abim babamın yanında onu sakinleştirmek için kaldı.

Bora abimin odasında Bulut ağlarken Efken de göz yaşlarına hakim olamıyor.

Bora abim onları sakinleştirmeye çalışırken Deniz abim beni kucağına alarak Bora abimin yatağına yatırdı.

"Kardeşim benim, uyu sen. Söz veriyorum uyandığında yine ailecek bir arada olacağız."

"Söz mü?"

"Söz hem de abi sözü."

Yorganın içindeki sıcaklığın verdiği rahatlık, abimin saçlarımı okşamasının verdiği huzur ve son zamanların yorgunluğu ile kendimi derin bir uykuya bıraktım.

Son hatırladığım şey bir tarafıma Bulut yatarken diğer tarafıma Efkenin yattığı.

Daha sonra da balkon kapısının sesi.

Büyük ihtimalle Bora abim ve Deniz abim balkona çıktı.

Umarım uyandığım zaman Toprak abim evde olur ve babam sakinleşmis olur.

İkisinin de yanında olmak istiyorum.

***

Şuan öyle bir andayım ki anlatamam.

Uyandığım da Toprak abimler eve yeni gelmişti ve babamda ancak sakinleşmişti.

Şuan Salonda oturuyoruz ve bir dizimde Toprak abimin başı varken bir dizimde de babamın başı var.

Böyle bir anı hayal bile edemezdim.

Keşke üzüldükleri için değil de sadece yorgun oldukları için benim dizlerimde yatıyor olsalardı.

İkisinin de saçlarını severken içimde hissettiğim duygular bir anne iç güdüsü gibi geliyor.

Akşam oldu ve hiç birimiz tek lokma bir şey yemedik.

Abimler bizim yemenizi söyledi ama iştahımız bile yoktu.

Bu böyle olmaz.

Aç karına iyice güçten düşecekler.

Zaten yeterince yorgun ve halsizler.

Hiç biri için kolay değil ki.

Babam uğradığı ihanet...

Abimin öyle bir pisliğin biyolojik oğlu olması...

Efken ve Bulut'un düşkün oldukları annelerinin böyle bir yalan söylemesi...

Diğer abilerim ise ailesinin bu halini gördükçe içten içe kendisini suçluyor.

Daha fazla dayanamayarak abimin ve babamın ensesine birer öpücük kondurdum ve kalktım.

Onlar oturduğu yerde doğrulurken ben Ateş abimin elinden tutarak kaldırdım.

Mutfakta girdiğimizde söze girdim.

"Şimdi seninle beraber sıcak bir çorba yapacağız. Ana yemeğe falan gerek yok çünkü kimsenin iştahı yok ama aç kalmalarına da izin veremeyiz zaten yeterince güçten düştüler. "

Abim ilk önce buruk bir tebessüm ile baktı daha sonra da sıkı sıkı sarılarak saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Benim küçüğüm bize annelik mi yapmaya çalışıyor, hımm ?"

"Evet, ben bundan sonra size bakacağım. Hadi çok uzatma da çorbayı yapalım yoksa tekrar ağlayacağım."

"Sen nasıl istersen, küçük anne ."

Yiaa. Küçük anneyim tabi ben.

8 tane de oğlum var.

***

Ateş abim ile tavuk sulu çorba yaptık ve herkese birer kase olacak şekilde doldurduk .

İki tepsiye tam 9 kase koyduk ve salona geçtik.

Ellerimizin dolu olduğunu gören Bora abim ile Deniz abim sehpaları getirip koydular.

Herkesin çorbaların verdikten sonra kendi çorbamı alarak Toprak abim ile babamın arasında ki yerime oturdum.

"O çorbaların hepsi bitecek zaten sabahtan beri aç kaldınız bari midenize iki lokma bir şey girsin. Bitirmeye ne zorla içiririm ona göre."

Hepsi yüzündeki buruk tebessüm ile çorbalarını içerken bende afiyetle içtim.

Sevdim ben bunu yani onlarla ilgilenmeyi.

Çorbamı bitirince mutfağa koyup geldim.

Hemen ardından babam ve Toprak abim dışındaki diğerleri de gelip boş kasesini bıraktı.

Ama bu iki koca bebek sadece bir kaç kaşık içtiler.

İkisinin arasında ki yerimi alarak ilk önce abimin kasesini elinden aldım.

"Sakın itiraz etmeye kalkma . Aç bakalım ağzını."

Ben abime çorbasını içirirken sanki diğer kardeş tayfası gülmemek için zor duruyor gibiydi.

Abimin son kaşığını da icirince boş kaseyi sehpaya koyarak sarıldım ve ensesine sağlam bir öpücük kondurdum.

"Yemeğini bitirdiğin için aferin öpücüğüydü bu."

O sırıtmaya başlarken babama döndüm.

Boynu bükük bekliyor ama alttan alttan da sırıtıyordu.

" Sen niye içmedin çorbanı hâlâ, koca bebek?"

Ona koca bebek dediğim için diğerleri gülerken babam onlara öldürücü bakışlarından atarak bana döndü.

"Bilmem icesim gelmedi, zaten Toprağın da içesi gelmemişti ama bir skeilde bitmiş çorbası."

Lan.

Açık açık bana da senin içirmeni istiyorum mu diyor babam?

"Ben zaten sana da içireceğim ki sadece o daha küçük olduğu için ondan başladım."

Babam da bu sefer sırıtırken abim ' ne küçüğü ya ' gibisinden homurdanmaya başladı.

"Aç bakalım ağzını koca bebek."

Bu sefer abimde homurdanmayı bırakıp babama yönelik konuştu.

"Bana en azından küçük demişti sana bebek diyor o yüzden boşuna sevinme Polatcım."

Kabul , bende kendimi tutamayıp biraz güldüm bu söze.

Asıl hoşuma giden sen ben onlara anne şefkati ile yaklaştığım zaman gerçekten birer çocuğa dönüşmeleri.

Neyse ki biraz olsun neselendirler.

Daha fazla gülmeden babamın çorbasını da içirdim.

"Ben de çorbamı bitirdim. Bence bir aferin de bana vermelisin."

Affet baba ama bu haline gülmeden edemiyorum çünkü çok tatlısın.

Kendime engel olamayarak diğerlerinin yarınlarak gülmesini sebep olacak o şeyi yaptım.

Babamın iki yanağını da ellerimle sıkarak makas aldım ve öptüm.

Babam utançtan olsa gerek kıpkırmızı olurken ben de diğerleri gibi kahkaha atmaya başladım.

Babam bir kaç dakika sonra toparlayarak beni daha da şaşırtıcak olan o şeyi yaptı ve o da bize katılarak gülmeye başladı.

Bir yandan da bizin gülüşlerimizi gözlerindeki hasret ile izliyordu.

Sen nasıl bir babasın be babam

Umarım hep böyle bir arada durur ve güleriz.

***

Elimdeki kayısılı çayımı yudumlarken aklımda ki düşüncelerle boğuşmaya devam ediyorum.

O günün üzerinden bir hafta daha geçti.

Ateş abim ile Uraz konusunu konuştuk ve hikayesine baktım ama ne yazık ki üzerinden bir kaç gün geçtiği için hikayesi artık yoktu.

Günlerdir merak içimi kemirip duruyor ve Ateş abim bana eğer benim görmemi istiyorsa ve hikâyesine bakmadığım zaman pes etmediyse öne çıkarılanlara koymuş olabileceğini söyledi.

Daha fazla beklemeyerek Uraz'ın hesabına girip öne çıkarılan  hikayelerine baktım.

Allah bismillah.

Bir dakika, bir dakika.

Allah'ım, umarım doğru anlıyorumdur.

Lütfen doğru anlıyor olayım.

Ne yani, Uraz benden mi hoşlanıyor?

Emin olmak için tekrar tekrar baktım.

Ve arkadaki fotoğrafın da bana ait olduğunu fark etmem ile adeta havalara uçtum.

Büyük ihtimalle Meriç ile geldiklerinde Meriç beni arayacağı sırada çaktırmadan çekti.


Yazdığı şarkı sözü babamlarla pikniğe gittiğimiz gün onun eşlik ettiği kısım.

Bu kısımda bana eşlik ettiği sırada göz göze gelmiştik.

Bu son zamanlarda beni en çok heyecanlandıran şey olabilir.

Hatta direkt öyle çünkü kalbim resmen dekar atiyor.

Artık ondan da emin olduğuma göre bu durumdan diğer aile üyelerine de bahsedebilirim.

Beni bu derece heyecanlandıran olayı onlardan saklamak istemiyorum.

Ne tepki vereceklerini tam olarak kestiremesemde beni üzmeyeceklerini düşünüyorum.

Üstelik şuan bu gayet normal çünkü  kısa bir süre sonra 16 yaşımı dolduracağım.

16 yaşında olmuş olacağım yani artık pek te 15 yaşında sayılmam.

Allah'ım sana şükürler olsun ki tek taraflı bir duygu değil.

Tamam Saye, ilk önce sakin ol.

Uraz bu konu da ne düşünüyor bilmiyorum ama sanırım bir adım atma sırası bende.

Derin bir nefes alarak ise koyuldum.

Aynı gün, aynı yerde çekildiğim bir fotoğrafa onun ile aynı şarkı sözünü yazarak hikayemde paylaştım.

Anla, Uraz.

Anlaman lazım çünkü ben daha ilerisi için adım atacak cesarete sahip değilim o yüzden sen anla ve bir adım daha at ki emin olayım.

~~~

Yazarınızdan

Bölüm nasıldı?

Kurgu nasıl ilerliyor?

Toprak ve Polat'ın yaşadığı?

Nare?

Saye'nin küçük anneliği?

Uraz ve Saye?

Attıkları hikayeler nasıl?

Başka hangi sahneleri istersiniz?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakınnn.

Oy vermeyi ve yorum unutmayın.

Takip de edinnn

Instagram  beyazgolge333
Tiktok   beyazgolge333



Continue Reading

You'll Also Like

1.6K 194 9
Genç adam etrafına bakınıp tekrar önüne döndü. Doğup büyüdüğü bu topraklar'dan asker olmak istediği için ailesi tarafından sürgün edilmişti. Ama he...
55.7K 2.5K 12
28 yıl ardından Mardin'den İtalya'ya uzanan gerçek aile kurgusu. . . . . . . . Yıllardır tek ailesini, abisi gibi gördüğü Ali Asaf ve ailesini, ailes...
248K 10.4K 22
Bir kız düşünün kolunu kanadını kırmışlar 17 yıllık hayatında türlü zorluklara katlanmış buna rağmen hep umudu olan... Bir kız düşünün 17 yıllık haya...
1.2M 87.4K 59
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...