Medyada şarkı ;)
Açelyanın anlatımından;
Kafamı kaldırdıgımda karşımdaki saate baktım 16:30 tu baya geç olmuş ee tabi adam beni öldürmeye niyetliydi resmen tövbe tövbe ya. Karan uyanmış olacak ki bana gülerek bakıyordu bende kaşlarım havaya kalkarak şaşkınlıkla ona baktım. Karan elini yüzüme getirip;
_ Ah güzelim beni güldürüyorsun ya.
_ Allah Allah ya bi senin gülmen eksikti saat kaç senin haberin varmı ya benim bir sürü işim gücüm var.
_ Ee güzelim hiç de bir yere gidemezsin sabrım bitti demiştim unutun herhalde.
_ Umrumda mı karan sence?
O sırada telefonum çalmaya başladı.
Telefonumu komodinin üstünden aldım. Arayan yabancı numaraydı. Karşıdaki koltuğun üstündeki ince pikeye uzanıp aldım. Ayağa kalkarak vücuduma sardım.
K: Sen benden mi utanıyorsun.
A: He tabi karan aynen.
Camın tarafına yaklaşıp deli gibi çalan telefonumu açtım sonunda.
Doktor: Açelya hanım merhabalar ben hastaneden ararıyorum sonuçlarınız çıktı sizinle konuşmamız gerek açelya hanım.
A: Tamamdır sıkıntı yok.
D: Açelya hanım bugün geleseniz daha iyi olacak çünkü yakın tarihlerde yoğunluk olduğu için hastanemizde konuşamayabiliriz.
A: Tamamdır o zaman ben bugün gelmeye çalışıcam.
D: Peki açelya hanım iyi günler.
Derince bit nefes verdim.
Karan çatık kaşlarla bana bakıp;
K: Sorun ne?
A: Sorun yok işlerle alakalı.
K: Eminmisin bi yüzünün rengi gitti.
Sogukanlıkla cevap verip;
A: Sorun yok dedim ya karan.
Hadi acıktım ben yemek yiyelim.
K: Beraber duş aldıktan sonra neden olmasın?
A: Hehe tabi karan habide oldu ben önce giriyorum sen sonra girersin.
Kapıyı sinirlice kapatım. Sıcak suyu açıp kasıklarımı rahatlattım. İyice yıkandıktan ve rahatladıktan sonra vücudumdaki yaraları sarmak için banyoyu karıştırdıktan sonra zorla bulduğum acil yardım kutusundaki sargı bezini alıp tekrar sardım.
Çok iyi ya ben kıyafetlerimi almayı unutum. Aslında karandan utanmıyordum o kadar birlikte olduk ondan utanacak halim yok ama onun inadına yapmaya bayılıyorum gıcık olması hoşuma gidiyor.😈
Kapının arkasında iyikide havlu vardı yoksa halim dumandı. Havluyu vücuduma doladım.
Banyonun kapısından çıktıktan sonra hala karanın yatakta olduğunu gördüm sözümü bile dinlemesi çok komikti aslında. Karana bakıştıktan sonra kıyafetlerimi yerden toplayıp banyoda geri giyinip çıktım.
K: Hayır seni anlamıyorum açelya ben seni gördüm zaten her yerini nolcak şimdi görsem .
A: Tabi karan tabi.
dedim dudaklarımı büzerek. Karan bana gülerek banyoya girdi.
Bende aşağı inmeye karar verdim. Kahvaltıyı sabah hizmetçiler gelip hazırlamıştı iyikide yoksa açlıktan ölürdüm. Aklıma korunma hapı gelince hemen çantamda hapı alıp yuttum ben uyuşturucudan sonra sussuz hap içmekte zorlanmıyordum. Çantamdaki sigara paketimi ve çakmağı aldıktan sonra salonun büyük camına yaklaşıp sigaramı paketen çıkarıp yaktım keyifle sigaramı içtıkten sonra sehbanın üstündeki kül tablasına bastırdım.
Arkamı döndüğümde karan merdivenlerden indi.
Karana bana doğru yürüyerek;
K: Sen yine sabah sabah sigaramı içtin. Aferin açelya sonra ben yemek yiyemiyorum.
A: Ay sen sanki sabah sabah sigara içmiyorsun.
Karan tekrar gülerek;
K: Ben içerim kızım sanane senin bünyenle benim bünyem birmi sanki.
A: Ne varmış benim bünyemde bakim senden daha diriyim ben bir kere.
Oha bende biraz abartım sanki çünkü ben karanın yanımda fare gibi birşey kalıyordum hayır boyumda uzun normal insan standartlarına göre ama bu karan hormonlu olduğu için tabi 1.98 gibi duruyordu karan yanımda hiç sormak ta aklıma gelmedi he ben bir ara bakıyım şu ufuk abinin verdi dosyaya.
Karanla birlikte salondaki sofraya oturup yemek yeneye başladık. Karan bana bakıp;
_ Açelya o tabaktakiler ne hiç birşey koymamışsın tabağa bomboş.
_ Hiç de bir kere gayete dolu sen körsün herhalde ayrıca senin miden büyük diye benimkide büyükmü olmak zorun da .
_ Hmm madem öyle EVET BÜYÜK OLMAK ZORUNDA!
K: Bak yine beni sinirlendirdin yine. Te Allahım ya.
A: Bak bana bağırmayı kes karan ben senin çocuğun değilim benimle böyle konuşamazsın!
A: Ve bu arada bende gidiyorum karan çenen doyurdu karnımı.
K: Tabi benim beynimde senin sesinle sabahtan beri doldu ben birşey diyormuyum.
Karanı boşverip sertçe sandalyeyi itip sofradan kalktım masanın yanından geçerek tam çıkıyordumki karan beni kolumdan sertçe çekip kucağına otutturdu. Karana kızgınca bakıp;
A: Ne yaptığını sanıyorsun!
K: Sevgilimi doyurucam!
A: Karan senle biz sevgili değiliz iki yattığım diye seninle sevgili olmam karan bunu unut!
Karanın kucağından sinirlice kalktım bu arada karanda bana öfkeyle bakıp;
K: LAN SEN BENİ DELİ Mİ EDECEKSİN BEN SANA KAÇ KERE SÖYLEDİM SABRIMIN SON DEMLERİNİ YAŞIYORUM DİYE !
Bu arada karan üstüme doğru gelip beni duvara sıkıştırmıya çalışıyordu onu sertçe geriye ittim;
A: AMA BEN SENİ UMURSAMIYORUM SEN BU KADARSIN BİR ANDA BANA BAĞRIP ÇAĞRIP ÜSTE ÇIKIYORSUN AYNEN BÖYLE!
K: ÇÜNKÜ SEN TATLI BİR DİLLE ANLAMIYORSUN SEN BENİMSİN NEDEN BUNU ANLAMIYORSUN SEN BENİMSİN!
A: SENDE BUNU ANLAMIYORSUN BEN SENİN DEĞİLİM VE SENİN SEVGİLİN OLMIYCAM!
Ayakkabılarımı da sinirlice giydim iykide çantam dün akşam arabamda kalmıştı. Karanda arkamdan geliyordu bağırarak;
K: AÇELYAA!! GEL BURAYA HEMEN!
Kapıyı sertçe çarptım ve arabama bindim gaza basıp evin önünden ayrıldım. Telefonum deli gibi çalıyordu kesin karandır. Evimin önüne geldiğimde şokla kafamı kaldırdım 5 dk da gelmişim up uzun yolu herneyse hala çalan telefonuma baktım karandı tabikide telefonu tamamen kapatıp torpidoya koydum.
Çantamı alıp arabadan indim hay aklıma karan tabi sinirden bana unuturdu doktora gidicektim tabi direk karanlardan ama gerizekalı benim sinirimi yükselti.
En azından üstümü değiştirip doktora giderim. Kapıya vurup evin hizmetlisi kapıyı açtığında ona gülümsedim.
H: Hoşgeldiniz efendim.
A: Hoşbulduk abim evde mi?
H: Evet efendim kendisi çalışma odasında.
A: Tamam.
Yukarı merdivenleri çıktım abimi görmeliyim onu çok özlemiştim.
Tabi üstümü değiştikten sonra.
Odama girip dolaptaki siyah kumaş pantolonumu üstünede saten çingene pembesi straplez bir üst aldım.
Açelyanın kıyafeti;
Yatağın üstüne attım çıkardığım kıyafetlerimi bluzumun renginde ince bir topuk ve siyah çanta aldım. Çıkardıklarımı giydikten sonra çantamdaki dosyayı alıp odamın anahtarlı çekmecesine koydum. Eve gelince bakardım karan beyi araştırmaya. Odamdan çıktım ve abimin üst kattaki odasına asansöre bindim tabi abim böyle bişey yaptırmıştı hayır merdivenlerin oraya yaptırsa olmaz saçmalığa bakın beyfendi havalı oluyor bi kat daha fazla çıkılmaz diye odasına giren bir asansör yaptırdı.
Asansörün kapısı açıldığında abim camdan dışarı bakıyordu hemen ona arkadan sarıldım sıkıca şok geçirmiş olacak ki hemen önüne döndü oda kollarını bana doladı. Ellerini yüzüme getirip ona doğru kaldırdı.
K: Abicim noldu iyimisin?
A: İyim abi ya sana sarılmam için birşey mi olması lazım.
K: Hayır tabiki ama ne bilim bi anda korktum birşey oldu diye.
A: Yok abicim birsey yok sadece seni çok özledim o kadar. Hatta ne diycem bizim sinema odasında akşam film izleyelim olur mu ikimiz?
K: Tabiki olur açelyam benim .
A: Tamam abi o zaman benim birkaç işim var akşama görüşürüz abicim.
K: Hiç şaşırmadım aman bir işsiz durma.
Abime öpücük atıp odadan çıkıp asansöre bindim. Evden çıkıp otoparkımaza baktım ve Bmw m4'e binmeyi karar kıldım. Arabama atlayıp hastahaneye doğru sürmeye yola koyuldum. Aradan 30 dk felan geçtikten sonra hastahanenin oto parkına park ettim. Otoparktaki asansöre binip 4 kattaki doktorun katına çıktım. Doktorun odasının önüne geldiğimde asistanına Açelya Arslan geldi diyin dedim.
Asistan hemen hızlıca kafasını sallayıp doktorun yanına gitti. Asistan bir kaç dakika sonra gelip;
Asistan: Buyrun efendim doktor bey sizi bekliyordu.
Kafamı sallayarak içeri girdim.
D: Hoşgeldiniz açelya hanım lütfen oturun buyrun.
Diyerek karşısındaki koltukları gösterdi.
Koltuğa oturup;
A: Hoşbulduk ee bizim sonuçlar ne çıktı doktorum dedim gülümseyerek.
D: Evet açelya hanım bende tam bu konuda hakkında konuşacağım.
D: Öncelikle şunu demek istiyorum kan tahlileriniz gayet iyi durumda. Ancak beyin tomografisi sonucu pek iyi değil.
A: O ne demek doktor bey sorun ne?
D: Açelya hanım sakin olun lütfen ancak tomografinizde beyinizde bir kitle rastlanmış.
D: Açelya hanım kısacası beyininizde 4cm civarında tümör var. Açık konuşacağım açelya hanım tümör düşündüğümüzden büyük.
A: Ama bu nasıl olur doktor bey bende daha yeni başladı burun kanaması ve çok şiddetli baş ağrısı.
D: Açelya hanım aslında öncelerdende kendini belli ediyordur ama siz anlamamış olabilirsiniz halisinasyon veya geceleri şiddetli baş ağrılari yaşadınız mı peki?
A: Evet ben ağrılar çekiyodum ancak onu vücud yorguluğumdan dolayı zannediyordum bir ilerleyen zmanlardada halisinasyonlar görmeye başladım ancak ben o halisinasyonlar için piskolojik tedavi gördüm haplar içtim.
D: Açelya hanım evet mantıklı bir şekilde bunu düşünmüş olabilirsiniz zaten tümör kendini gizlediği için size sadece halsinasyonlar ve hafif baş ağrıları şeklinde göstermiş sonra yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamış şu anda tümör ilerlediği içinde yeni etkilerini veriyo.
A: Ama bu nasıl olur hala inanamıyorum.
D: Haklısınız açelya hanım şunuda size söylemek istiyorum ki bir tedavisi var radyoterpi göreceksiniz açelya hanım ve bunun sürecinde bir kaç tanede ilaç vericez.
A: Yani bunun tedavisi bu kadar mı ameliyat olup kurtulamazmıyım?
D : Mallesef açelya hanım tümör Radyoterapi de küçülmesini umut ediyoruz eğer küçülürse ancak sizi öyle ameliyat edebiliriz tümör tehlikeli yerde olduğu için şuan için ameliyat yapamayız açelya hanım.
A: Tamam ben daha fazla bir şey duymak istemiyorum. Be-ben gidiyorum.
( Medyadaki şarkıyı burda açabilirsiniz.;))
Kapıdan hızlıca çıktım. Hastaneden biran önce çıkmalıyım nefesim daralmıştı. Hastanedeki asansöre binip otoparka indim. Asansörden kapısı açılınca arbanın anahtarını çıkartıp arabayı açtım hizlıca arabama bindim arabaya çalıstırıp hastahanenin içinden hemen çıktım. Delicesine arabayı sürüyodum bu nasıl olurdu hala anlamıyordum evet ben ölmek istiyordum ama bu gerçeği öğrenince korktum yani ben bu zulme bu acıya nasıl dayanırdım bilmiyordum.
Orman yoluna geldiğimde arabayı acı frenle durdurup arabadan indim.
Artık içimin dolmasına dayanamayıp delicesine ağladım. O kadar fazla bağırdımki acım dinsin sakinleşsin geçsin diye biz ne zaman mutlu olacaktık bu dünyada anlamıyorum ki ben ne zaman fazla mutlu bir sabaha uyanacaktım. Gerçe artık bu sorunun bir cevabı vardı. Hiçbir zaman yere oturup daha çok ağlamaya devam ettim. Burnumdan akan kanı sertçe sildim elimle kafamı kaldırdığımda abimi gördüm yani o burdamıydı ne kadar üzülmüştür benim abim ağladığımı görünce abime ayağa kalkıp abime doğru yaklaştım gerçektende üzgündü abim ormana doğru yürüymeye başladı tabi bende arkasından abime seslendim;
A: Abi nereye gidiyorsun yakında akşam olucak oraya gitme hadi gel abi eve gidelim ben korkuyorum.
K: Gel sen abine güvenmiyorsun gel benimle.
A: Abi güveniyorumda orman tehlikeli gel gidelim.
K : Hadi açelya mızmızlanma gel.
Abimin peşine doğru gitmeye başladım. Havada iyice kararıyordu. Abim bana seslenerek;
K: Açelya çabuk ol beni takip et.
A: Abi biz nereye gidiyoruz ya.
Abim cevap vermedi. Abimin yanına yaklaştıgımda elini tutup yürümeye devam ettik. Köşede ağacın arkasına dönünce babamı görünce yüksek bir çığlık attım. Abim bana bakarak?
K: Noldu açelya niye bağrıyorsun?
A: Abi ağacın arkasında babam var dikkat et.
K: Saçmalama açelya daha neler?
Babam abime silahı doğrultu ve sertçe namluya bastı.
A: ABİİİ DİKKAT ETT!
Ve kurşun abimin karnına saplandı. Abim hemen yere yığıldıktan sonra kafasını kucağıma aldım.
A: Abicim uyan lütfen korkuyorum bak nolur aç gözlerini nolursun ABİİ!
Abimin nabzına ve kalpine baktım ama kalbi atmıyordu.
A: ABİİİ!
A: ABİİİ!
Abim ellerim arasından koyboldu. Kollarımı kendime sarıp etrafa baktım kimseler yoktu ben ne görmüstüm o zaman hiçbiri gerçek değilmiydi hızlıca durduğum yerden geri çekilip ağaca yaslandım bağırdım
A: AAAAAAA YETER ARTIK YETER BU ZÜLME DAYANAMIYORUM!
seslice ağlamaya başladım. Sanki gökyüzü acımı anlarcasına şiddetli bir gök gürültüsüyle delicesine yağmur yağmaya başladı yağmurla beraber daha çok ağladım.
Vee bir bölümünün daha sonuna geldik. Yb için vote ve yorum yapmayı unutmayın.
Sizce açelyaya şimdi nolucak?
Açelya ölmeyimi, yaşamayımı seçecek?