Dershane Hocam

By S0gukyaz

2.4M 110K 63.5K

Yüce yaradan beni yaratırken bol keseden ego hamuruma katmışsa ben bir şey yapamam abicim. Ego doğuştan gelen... More

Ödev
Bittim
Özür Dilerim
Küçük?
Firariler
Görmüyorsun hiç
Eda
Kalp Ağrısı
Sıra Bende
Olmaz
Yüzbaşı
Bir Hafta
Aşıksın
Sevgilim
Yaş Pasta ve Biber Turşusu
Sarı Bebe
Basıldık
Misafir
Yitirilen İrade
Tekrar Kazandık Galiba
Yüzbaşının Kızı
Senden Uzakta
Evim
Kritik Mesele
Bir Adım Öteye
Reziliğin Böylesi
Maviş
Gönderi
Curcuna
Korku
Zamanı Değil
Racon
Bu Adam Benim Kocam
O Gece Bu Gece
İhtiras (I)
İhtiras (II)
İhtiras (III)
Prensim
Müptelam
Dilan
Uzun Süren Ayrılık
Kayıp
Son Bir Adım
Amerika
Evet
Bebemin Anası
Kadınım
Vermiyorum
(kesit)
Evleniyorum

Demir Hoca

71.3K 3.2K 1.9K
By S0gukyaz

....

Ellerimle yüzüme hava vurdum ve aynadan kendime baktım.Daracık kabin resmen hamama dönmüştü.Havalar bi soğumadı gitti be.

Ayaklarım artık beni taşıyamaz hâle geldiğinde elimdeki telefonu açtım.Saat yediye çeyrek vardı ve ben tam yarım saattir kabinin içindeydim.
Yaptığım çocukcaydı evet ama ben onunla konuşmak istemiyorum ki,napayım..

Melek ben senin,kullanmaya gereksinim duymadığın,yüce yaradanın sana verdiği ama bir nöronu bile kullanmadığın sümük kıvamı suyuyla kafanda ağırlık yapan beyin lobcuklarını öpeyim hemi!

Aptal olmasaydım,o hello kittynin yanında durmaz, şimdi ise kabinde olacağıma evde yatağımda uzanıyor oluyordum.Zaten uyumamıştım ve yorgundum,şimdiyse evde olamamak canımı fena halde sıkıyordu.

Ama daha büyük bir sorunumuz vardı.BEN AJDIM.EVET AJ.

Karnımın içinde şu an Mozart'ın ikinci senfonisi çalınırken dışarıdan hiç bir ses gelmiyordu.Acaba gitmiş miydi meymenetsiz?

Kapıyı açsam baksam?Ya hâlâ oradaysa?Baksam mı ki acaba?

"İnadına daha sonra devam etsen küçük?Çık artık şuradan."

İti an çomağı hazırla işte.Gitmemiş ya bu.

"Giderseniz çıkacağım zaten,bunaldım ayrıca burada.Hem-"diyerek kapıya doğru döndüm yüzümü.

"Sizin işiniz gücünüz yok mu hocam?"dediğimde kısa bir sessizlik oldu.

"Var"dediğinde "e neyi bekliyorsunuz,gitsenize."

Adama bak hem işi var hem de gitmiyor.Aptal mıdır nedir anlamadım ki?

"İşim de gücüm de sensin küçük"

Elimle dudaklarımın üzerine sıkıca baskı yaptım ama duyduğum şeyden sonra gelen ani hıçkırmamı gizlemeye yetişememiştim.

"Hadi Melek,seni bekliyorum "dediğinde sinirlendim.Ne yapmaya çalışıyordu?

"Neden?"

Sen hem gel bana imalar yap,onca kişinin arasında bana fırça çeker gibi konuş,sonra da gönlümü almaya çalış.

Tövbe estağfurullah bu da sevgilisine karşı tripkolik kız tiplemesi gibi oldu.Hem ayrıca Demir hocayla ben,yani benden bahsediyoruz;Sapsarı saçlı yemyeşil gözlü birinden bahsediyoruz.Demir hoca hiç yanıma olur mu?Göz var nizam var şimdi.Olur ama çaktırmayın.

Melek,düşüncelerine sahip çık gerizekalı!

Hem ben esmerlerden hoşlanmam bir kere.Özellikle de kahverengi gözleri hiç sevmem canım.Dalgalı saç değil kıvırcık istiyorum ben,ayrıca kaslı olmasın!Göbekli daha iyi.

Allah'ın canımı alması yakındır.

"Öğrencilerimle aramın bozuk olması sinirlerimi bozuyor.Eğer bir an önce çıkarsan şuradan konuşacağız küçük."

'Hah'ladım.Aman ne kadar ikna edici bir sebep böyle.

"O zaman benden önce aranızı düzeltmeniz,gönlünü almanız gereken biri var."dediğimde sırıttım.Hadi bakalım buna nasıl bir kılıf uyduracaksın DemirCik.

"Kimmiş o?"sen niye şimdi çocukla konuşuyormuş gibi tatlı tatlı konuştun ki?Sebebi neydi ki?

Sıcakladım mı ne?Ayrıca niye kalbimin atışı değişti şimdi?
Sinirden sinirden.Çünkü ben böyle karşısında çocuk varmış gibi konuşanları sevmiyorum.Aynen ondan olmalı.

Her sevmediğim özelliğe de sahip kendileri.Oh ne güzel.

"Filiz"dediğimde boğazımı temizledim.Sesini düz tut mal.

"Ona bu gün etüte geç kaldı diye bağırmış ağlatmıştınız kızı.Hadi gidin onun gönlünü alın. Ben sizi burada beklerim."

Saçlarımı bir omzunun üstüne toplayıp ofladım.Git artık be adam.

"Onunla barıştık biz dert etme sen.Şu an senin gönlünü almam lazım,hadi çık oradan küçük"sinirle dişlerimi sıktım.

"Melek."dedim hatırlatırcasına."Demir hocam adım Melek"

Kıs kıs gülme sesleri kulağıma gelince sürgüyü çekip kabinin kapısını açtım.

Otuz iki diş gülen adama karşı kollarımı göğüsümde bağlayıp "hayır komik olan ne hocam?"diye çıkıştığımda yavaş yavaş sustu ama gülümsemesi dudaklarında asılı kalmıştı.

Bak bir de gamzesi var.Hem ben gamzeli erkeklerden hiç haz etmem.
Eksi bir puan daha.

Bana çaktırmadan artı yapın sizin tamam mı,unutmayın.

"Sonunda"diye derin bir nefes vererek konuştuğunda hafiften kaşlarımı çattım.Ne sonunda?

"Ha?"

Gülümsemesi genişledi.Bana doğru bir adım atmasıyla gözlerim irileşirken daha yeni fark ediyordum kabinden çıktığımı.

"Hiiih"içime sesli bir nefes çekip kabine girdiğimde kapıyı kapatmama zaman kalmadan kolumdan tutulup dışarı çekilmem bir olmuşken hızımı alamayıp geniş göğüse çarpmıştım.
Burnum acımıştı!

"Yeter beklediğimiz,konuşalım.Küçük öğrencimle aramızın kötü olmasını istemiyorum."seni dere tepe düz si-

Hayır edepli bir kızım ben,küfür etmeyeceğim.

Başımı göğüsünden hızla çektim.Başımı kaldırdığım an o geceki koyulaşan kahvelerle tekrar karşılaşmam zihnimde uyuyan sesi uyandırdı.

Görmüyorsun hiç...

Her seferinde beni etkisi altına alan bu iki kelime şu an ise benim için zamanı durdurmuş gibiydi.

Kahve gözlerdeki siyahlığın yoğunluğuna hipnoz olmuşçasına bakarken kalbimdeki ufak bir sancıyla kaşlarımı çattım.

Midem bulanmaya başlamıştı ve parmak uçlarımın neden bu kadar karıncalandığına anlam veremiyordum.

Yüzümde dolandı sıcak temiz nefesi.Belki de transa giren beynimi bu görünmez somut temas hayata tekrar döndermişti.
Boğazımı temizleyip dibinde durduğum adamdan uzaklaştım.Karnım ağrıyordu.

"Şey-"dediğimde ensemi kaşıdım.

"Iııı-"gözlerimi mağazada dolandırdığımda sertçe yutkundum.Ne oluyor be!?

"Bunları alıyor musun?"diyerek garipleşen ortamın gergin havasını dağıtan adam,eline aldığı denediğim kıyafet ve çantamla kabinden çıktı.

Benden bir cevap bekliyor gibi bakıyordu ve sadece başımı sallamakla yetinmiştim.

"Hadi küçük,gidiyoruz."dediğinde omzuna astığı pembe çantamla ve elindeki kıyafetlerle bana baktı.
Şu adama pembe çanta...

Boşta kalan eli belimi bulduğunda adım atmayacağımı anlamış gibi beni biraz öne doğru ittirince ona bakmadan adımladım.

Şu an kızardığımı hissediyordum.Hala az önceki yakınlığımızda olan aklımla ödeme yerinin önüne geldiğimizde gözlerimin önünde sallanan araba anahtarıyla başımı hızla kaldırdım.

"Arabam hemen mağazanın önünde.Arabaya bin ve bekle beni."

Elindeki kıyafetlerimi görevliye verdiğinde kaşlarımı çattım.Düşündüğümü yapmayacaksın değil mi?

"Siz beni bekleyin ben ödemeyi yapıp geleyim?"dedikten sonra aklıma gelen şeyle hızlıca konuştum."Hatta siz direkt gidin ben de eve gideceğim zaten"

Bıkkınlıkla bir nefes alıp verdiği sıra araba anahtarını zorla avucuma koydu."Uzatma küçük, git ve bekle beni arabada."

Tam itiraz etmek üzere ağzımı açacaktım ki "Bin beş yüz yetmiş lira"diyen adamla "Neey?"diyerek gözlerimi pörtlettim.

Bir crop,bir eşofman,bir ceket?Bin beş yüz yetmiş lira?
What do you mean lan?!

Bari yetmişi alma la.

Demir hoca göz ucuyla bana bakıp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığında arka cebinden cüzdanını çıkarmasıyla "HAYIR!"diye bağırmayı bende beklemiyordum.
Adam bile yerinden sıçradı be Melek.

"Ne bağıyorsun kızım ya?"

Gülümsedim şirince,yani herhalde şirin bir şekilde gülümsüyorumdur.

"Şey hocam ben veririm."dediğimde göz devirdi."Ben veririm Melek ne var bunda?"dediğinde hızla başımı hayır anlamında salladım.

"Hayır hocam ben veririm,olmaz öyle"

"Melek ben vereceğim,hediyem olsun."hayatta kabul edemem.Hem bin beş yüz yetmiş liraya hediye mi olur canım?

Benim aldığım en pahalı hediye bile doksan lira.

"Ben vereceğim,geri çekilin"dediğimde "ben veririm,uzatma"demiş ağzımı açacağım sıra görevli adam konuşmuştu.

"Artık biriniz verin bana"

Demir hocayla birbirimize baktık aniden.Kaşlarımız aynı anda çatılırken başımızı çevirip adama baktık.

Adam sertçe yutkundu."Yani şey manasında.Ödemeyi yapın artık,sıra var ya hani"dediğinde Demir hoca omuz üzerinden arkaya bakmış sonra bir tövbe estağfurullah çekerek önüne dönmüştü.

Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe..

"Melek arabaya"dediğinde homurdandığım sıra öyle bir baktı ki "tamam ya ne kızıyorsunuz,Allah Allah"diyerek yanından jet hızıyla ayrıldım.

O bakış bana her şeyi anlatıyordu.Can sağlığım için dediğini yapsam iyi olacaktı.

Adamın milyonluk arabasını anahtar yardımıyla açtığımda arka koltuğa geçip oturdum.Böyle arabam olsun yatacak bir yerim olmasın.

Ama sorun şu ben böyle lüküs arabaları sevemem.Bak bir eksi puan daha.Bir Tofaş olsa daha iyi ben-
Yok yok şimdi ben bu cümlenin sonunu getirirsem kesin çarpılırım.Araba hastalığı olan ben bundan biraz korktu.

Derin bir nefes alıp verdiğimde sigara ve onun parfümü kokan arabayı bir kere daha soludum.Bu koku..sertçe yutkundum.Aşırı güzel bir kokuydu.

Ciğerlerime nüfuz eden kokunun içindeki sigara kokusu dudaklarımı yalamama neden oldu.Sigaraya sanırım tekrar başlayacaktım.

Şoför kapısı şak diye açıldığında hemen kendimi toparladım. Elindeki poşeti bana doğru uzatan hocamın elinden poşeti utana sıkıla aldığımda çantamı yan koltuğa bırakıp yerine geçip oturmuştu.

"Lafımı ikiletme bir daha."arabayı çalıştırdığında dikiz aynasında bana bakmadığına emin olduğum zaman ağzına ökündüm sessizce.

Haspam, sanırsın bana kim?

"Duydun mu beni?"diyerek harekete geçen arabayla "evet"demiştim."iyi"diye mırıldandı.

Direksiyonu sağa kırıp gaza bastı.Evimin olduğu yerin ters istikametinde sürmeye başlayınca atıldım hemen.

"Hocam eve bıraksanız beni."dediğimde dilini damağına vurup cıkladı.

"Babanı göreve çağırmışlar,annen ise anneannenlerdeymiş."benim niye haberim yok?

Telefonumu açtım.Onca bildirim arasında göremediğim babamdan gelen aramalar ve mesajları şimdi görüyor olmamla ofladım.

Keşke tüm bildirimleri sessize almak yerine bildirim sesini fulleseydim.

Babamı aramak istesem de görevde olduğu zaman telefonunu kapatmasıdan dolayı açamayacağını bildiğim için aramadım.Zaten son görülmesi sabah sekizdi.Şimdiye çoktan telefonu kapatmıştır.

Başımı koltuğa yaslayıp babam için bildiğim tüm duaları okumaya başladım.Asker olması büyük bir şeref ve gururdu fakat en zor kısmı ise her zaman diken üzerinde olmaktı.

Bana ne kadar kızsada benim iyiliğim için kızdığını biliyordum.Ona alınganlık yapıp trip atamıyordum çünkü onu her gördüğümde bu belki de son görüşümdür diye küs kalamıyordum.

Umarım çabuk dönerdi.Yüzbaşım sapasağlam geri dön olur mu?

"O benim sevgilim değil"

Arabadaki sessizliği pat diye bozan Demir hocanın konuşması olurken dikiz aynasından gözlerimiz çakıştı.
Banane abicim o senin sevgilin ya da değil.

"İlgimi çeken bir şey değil."dediğimde kaşları hafiften çatıldı.

Yan profilinden bile belli olan çene kemiğiyle yutkundum.Ne dedim ben şimdide hemen kızıyordu bu?

"Hayır demek istediğim, Eda'nın sevgilim olmaması.Bunu bilmeni istiyorum."

Ne demeye çalıştığını veya ne demek istediğini anlamayan ben avel avel bakmamı sonlandırıp sırıttım.

"Sevgiliniz değil ama romantik akşam yemeği yemeden de geri kalmıyorsunuz hocam."öyle eğlenen bir tonda söylemiştim ki omuz üzerinden arkaya baktı bir kaç saniyeliğine.

"O zaman öyle gerekti."dediğinde kaşlarımı kaldırıp kesin öyledir bakışı attığımda sabır çekip önüne döndü.

"Vallahi Eda hoca,çok emin bir şekilde Demir benim sevgilim dedi.Siz olsanız siz de inanırsınız vallaha."Demir hocanın git gide katılaşan suratı o kadar eğlenceliydi ki gülmemek için dudaklarımı dişledim.

"Kendi kendine uyduruyor işte."ağzının içinde söylendi.

Araba yolda yağ gibi giderken aklıma gelen şeyle dudaklarım arasından bir "hassiktir"çıktı.

Ne dediğimi fark edince elimle dudaklarıma sıkıca baskı yapmış dikiz aynasında bana bakan kahveleri görmemle bakışlarımı kaçırmıştım.

Rezillik = Melek Arıcı
Özel ders isteyenler?

"Hayırdır,ne oldu?"diyen adam sırıtıyordu.Birader komik mi?

"Yok bir şey"dediğimde elimi ağzımdan çekmiştim ama kıpkırmızı kesildiğime emindim.

Yavaştan görünmeye başlayan binalarla içimden oflarken başımı duvarlara vurmak istiyordum.

Anneannem ve Demir hoca altlı üstlü oturuyor!

Şansımın evi yıkılsın hemi.Ne yani ben şimdi her zaman kaçtığım ve gıcık olduğum adama daha yakın mı olmuştum?Hayır ya!

"Seninle konuşacaklarımız bitmedi.Annenden izin alıp bana gel.Önemli bir mesele var."

Nah gelirim.Amibe bak sen bir de beni ayağına çağırıyor.Sen kim köpek beni ayağına çağırıyorsun?

"Gelmem,size hâlâ kırgınım"dediğimde kollarımı göğüsümde bağladım.

"Hele bi gelme..."dediğinde kahveler aynadan tekrar beni bulduğunda omuz silktim.Kaşlarını çattığında inadına bakışlarımı çekmedim.

Araba otoparka giriş yaptığında bir bacağımı sallamaktan artık bacağım bağımsızlığını ilan edecekti.
Stres ve sinirli olduğumda hep bacağımı sallardım.

Araba durdu saniyeler içinde ve eşyalarımı alıp kapıyı açtım.Çantam şoför koltuğunun hemen yanındaki koltuktaydı.Arka kapıyı kapatıp ön kapıyı açtım ve çantamı alıp kapıyı kapadım.

"Melek-"diyen iri cüsseli adam yanıma geldiğinde çantamı omzuma atmıştım.

"Buyrun hocam?"dedim bıkkınca.Artık beni bir sal.

Gözler yeşillerimdeydi.O sıcacık bakış irislerini çepeçevre sardığında karnımda oluşan ağrıyla sertçe yutkundum.

"Akşam gel."sesindeki sakinlik ve durgunlukla ilk başta şaşırsam da "bakarız."dedim bakışlarımı kaçırırken.

Daha fazla burada aslında burada değil yanında durmak istemediğim için bir adım atmıştım ki kolumdan tutulup ona çakilmemle burnum yeniden göğüsüne çarpmıştı.

#küçükburnumaelveda

"Bakarız falan deme,gel işte.Konuşmamız gereken bir mesele var "

"Burnum acıdı."

Konudan aşırı bağımsız olarak söylediğim şeyden sonra bir geri adım atarak ondan uzaklaştım.

Burnumu elimle ovalarken kahveler bir anlığına afalladı ama hemen sonra gülümsediğinden ötürü azıcık kısıldı.

Seni döverim adam.Bak seni bi döverim.Annesi pis kadın!

Burnumu ovaladığım elimi bilekten tuttuğunda ben de nefesimi tuttum.Yine o geceki gibi bakışlar ve...Dokunuşlar.

Kahveleri etrafta gezdi.Kısa bir süre sonra benle tekrar buluşan kahvelerine bakmayı sürdürdüğüm sıra hafiften eğilip burnumun ucunu öpmesiyle kal geldi.

Ne yaptı?Ne yaptı!?

Kalbimdeki o ufak bir sancı resmen yüreğimden akan kan gibi bedenime akarken beyin fonksiyonlarım çalışmıyordu.

Dudakları tenimden ayrıldığı zaman kahveler yüzümü turladı.Bir iç çektiğinde elim hâlâ havada ve put gibi duruyordum.

"Akşam gel."

Son sözü bu oldu.İşaret parmağıyla burnuma hafifçe vurup gülümsediğinde kesik bir nefes alarak hayata döndüm.

"Görüşürüz. "diyerek yanımdan geçip giden adamla kaşlarım havalandı.O az önce beni...

HASSİKTİR LAN!

~Bölüm Sonu~

Bu gecelik bu kadar.Herkese iyi geceler.

Continue Reading

You'll Also Like

567K 25.1K 16
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
25.3M 902K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
757K 51.6K 33
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
123K 8.8K 89
Öğretmen ama AŞKA ÖĞRENCİ (Texting) • Anaokulu öğretmeni olan Beyza yoğun bir sene geçirdiği için yeni dönemde dinlenmek için görev değişikliği yapmı...