Çalkantı (gxg)

By PipiliHatun

136K 11.5K 5.7K

"Okul çalkalanıyor, haberin yok." "Ne olmuş?" "Yenge iki erkekle tuvaletten çıkarken yakalanmış." More

KARAKTERLER
1
2
3
4
5
7
8
9 (Uysal'dan)
10
11
12
13
14
15 (Uysal'dan)
16
17
18
19 (Uysal'dan)
20
21
22
23 (Uysal'dan)
24
25
26

6

4.7K 494 140
By PipiliHatun

*İyi okumalar 🖤

Bir şeyleri öylesine söyleyen çok insan görmüştüm. Yapmayacakları hakkında konuşurlardı. Atıp tutma dediğimiz olaylar çevremde doluydu.

Zümre'nin ise söylediklerini boş bırakmadığını okula burnu sarılı gelen Berfe'yle anlamıştım. Kimseye sormama gerek yoktu. İçimden bir ses Zümre'nin haftasonunu boş geçirmediğini söylüyordu. Berfe, bizim sınıfın olduğu sıraya bakmaktan kaçınınca da bu düşüncemin doğru olduğunu anladım.

Sınıfa çıktıktan sonra Uysal'la bu konu hakkında konuştum.

"Berfe, sence Zümre'nin eseri mi?"

"Bilmiyorum ama öğrenirim."

Yerimize geçtikten sonra bu konunun üzerinde biraz daha durduk. Zümre'yi sabah sırada görsem bile öğlene kadar olan hiçbir derse girmediği için geri döndüğünü düşündüm. Bu yüzden, öğle arası Uysal'la bahçede turlarken onu görünce şaşırdım. Gitmemişti ve okulun 'uzak durulması gereken insanlar' dediğimiz esrar keş grupla bahçede takılıyordu.

Uysal "Yenge ortamı çabuk yapmış. Ortamı da bok çukuru gibi" dediğinde, kafamı salladım.

Zümre'nin sessiz, sakin biri olmadığı belliydi ama bu gruptakilerle takılacak kadar da asi olmamasını umuyordum.

"Onu ordan çıkarasım var."

Uysal sırıtıp "Kahramanlığa doyamadın." dedi.

Bir süre bahçede dolandık. Zümre yanındakilerle arka bahçeye gidip, geri gelirken sigara içtiğini düşündüm. Tekrar bir köşeye oturduklarında kısa bir an göz göze geldik. Bakışmamızla kalbim varlığını belli etti.

Önümüze geçen Lale olmasa ona bakmaya devam ederdim. Lase, rehbercinin pankart tutan kızıydı. Uysal'ın onu görür görmez iç çekmesi, onunla dalga geçme isteğimi uyandırıyordu. Zümre'ye olan davranışlarımla beni alaya aldığından ben de onu alaya almak istiyordum.

Lale'nin sert bakışları ikimiz arasında giderken bile Uysal salya akıtmayı kesmedi.

Lale bizden veya ona göre aykırı olan kimseden hoşlanmazdı. Bizimle muhattap olmaktan özenle kaçtığı için neden geldiğini merak etmiştim.

Lale merakımı çabuk gidererek konuya girdi.

"Neden bizim kulübümüzün başvuru formunu doldurdun?"

Elinde tuttuğu kağıdı Uysal'ın gözüne soktuğu an gülmemi bastıramadım. Uysal zatenr rahat durmayacağını belli etmişti.

"Gözünün önünde olayım da fazla özleme beni dedim."

Lale sahte bir gülüş sunup kağıdı ortadan ikiye yardı. Benim kaşlarım havalandı, Uysal'da gülmemek için dudağını ısırdı.

"Kulüp başvurun oy birliğiyle reddedildi. Senin için doluyuz. Yani lütfen seni özlememe izin ver."

Alayla konuşup, saçını savurup gittiğinde Uysal aşırı yüksek sesle kahkaha attı.

"Reddedildikçe zevk alıyorsun Allah'ın mazoşisti."

Uysal bana dönüp "Reddetmek için ayağıma gelmesine gerek yok, resmen kur yapıyor." dediğinde onun polyannnacılığına hayran kaldım.

Olaylara asla düz bakmıyordu. Onun baktığı yerden hayat çok saçmaydı.

"Sen adam olmazsın."

Bahçede gezinen gözlerim tekrar Zümre'nin üzerinde durakladı. Sümer adındaki uzun ve cılız keşin kolu altında dik şekilde duruyordu. Sümer ona durmadan bir şeyler söylerken boş bir ifadeyle bakıyordu.

Uysal "Sen beni boşver yenge elden gidiyor." dedi.

"Daha elimde olmadı."

Sümer ona iyice yanaşırken kaşlarım çatıldı. Zümre'ye karşı hadsiz hissediyordum. Ona birinin yaklaşması hoşuma gitmemişti.

"Kahramanlığının tam sırası."

Uysal beni öne doğru ittirince sendeledim. Ona döndüğümde "Sümer piçin teki." dedi.

"Ne hakla karışacağım?"

Deli gibi oraya gidip Zümre'yi konuşmak için çağırmak istiyordum ama diyecek bir şeyim yoktu.

Uysal gülümseyip "Ona Berfe'yi sor." dedi.

Bana verdiği bahane, aynı zamanda cesaretlendirdi. Tekrar beni itip 'hadi' der gibi bakınca adımlarımı Zümre'nin olduğu tarafa yönlendirdim.

Ben onlara ilerlerken Zümre sanki fark etmiş gibi bana döndü. Kaşları havalanırken, onun yanına geldiğimi anladığını düşündüm. Tam karşılarında durduğumda 8 kişilik gruptaki her göz beni bulmuştu.

Sadece Zümre'ye bakarak "Seninle konuşmam gerek." dedim.

Sümer içmekten bir yerlerine kaçmış sesiyle "Hayırdır?" çekti.

Gözlerimi Zümre'den ayırmadan "Seni kastetmedim." dedim.

Onu terslemem gruptakileri güldürdü.

Zümre, Sümer'in kolunu itip "Konuşalım." dediğinde, arka bahçeyi işaret ettim.

Diğerleri ona "Geri gelecek misin?" diye sordu.

Zümre'de "Belli olmaz." dedi.

Yan yana arka bahçeye ilerlemeye başladık. Yürürken beklemeden konuştum.

"Hapçılarla takılıyorsun. Onlardan mısın, olmak mı istiyorsun?"

Haberi olmadığını düşünmedim. Direkt o gruba girdiyse, biliyor olmalıydı.

Zümre kırmızı bol hırkasının cebine ellerini sokup kafasını bana çevirdi.

"Tahmin et."

Gözlerimi kısıp "Asileşmeye çalışıyor gibisin." dedim.

Kullandığını düşünmüyordum. Bedeni fazlasıyla diriydi. Gözlerim düşüncelerimi onaylamak ister gibi bedeninde gezdi. Hırkasının içine okul gömleğini değil sadece sütyenini giymişti. Göğüsleri belliydi ve ben oraya baka kalmaktan kendimi alamadım.

"Olmadığım biri gibi davranmam. İstediğim insanlarla, istediğim şekilde takılırım Paye. Manzarayı beğendin mi?"

Gözlerimi kırpıştırıp "Ha?" dediğimde aptal gibi göründüğümü düşündüm.

Oysa demek istediğini anlamıştım. Baktığım yeri fark etmişti. Hırkasını biraz daha aşağı çekip sütyenini tamamen ortaya çıkardığında gözlerim irileşti.

Muzip bakışlarını gördüm. Yine beni bu konuda terslemiyordu. Yakalanmanın utancıyla hafifçe öksürdüm. Beni olduğumdan daha çok utandırmaya çalışmadı.

Okulun arka duvarına yaslandığında önünde durdum.

Hırkasının fermuarıyla oynarken "Ne konuşacaksın benimle?" diye sordu.

Bu sefer gözlerimi aşağı indirmedim. İkinci kez utanmak istemiyordum. Onun açılan tenine bakmadan, gözlerine baktım.

"Berfe haşat olmuş, ilgin var mı diye soracaktım."

Bahanemi hızla sundum. Zümre dediğim şeye hiç şaşırmadı. Sanki bu konuda konuşacağımı biliyor gibiydi.

"Kendim bulurum demiştim."

Ev adresinden bahsediyordu. Yani yaptığını kabul ediyordu.

"Nasıl? Olay büyümedi mi?"

Berfe'nin burnunun kırıldığını tahmin ediyordum. Karakolluk olmaları gerekiyordu. Berfe'nin babası polisti ve bunu yapanın yanına bırakmazdı.

Zümre omuz silkip kafasını da duvara yasladı. Tüm bu olay çok önemsizmiş gibi davranıyordu.

"Onu tehdit ettim."

Şaşkınca "Neyle?" dedim.

Kafasını omzuna yatırıp, gözlerini hafifçe kıstı.

"Sana neden söyleyeyim?"

Duraklarken, nasıl bir yüz ifadesi yaptığımı bilmiyordum. Zümre birden gülüp elini yanağıma koydu. Şimdi şaşkınca baktığıma emindim. Kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki tepkilerimi kontrol edemiyordum.

"Üzülme bu kadar. Berfe, az önce beni gördüğün çocuklarla takılıyormuş. Devamını kendin çözersin."

Yanağımı okşayarak çekilen eli olmasa dediklerini daha hızlı kavrardım. Sırtını duvardan ayırıp gitmeye yeltenene kadar öylece kalmıştım. Bu temasına anlam verememiştim.

Bileğini tutup, gitmesini engelledim. O da temasımı beklemiyormuş gibi şaşırmıştı.

"Onlarla takılmasan senin için daha iyi olur."

Bunu her ne kadar kendi istese bile uyarma ihtiyacı hissetmiştim. Zümre kafasını çevirip bana ve onu tutan elime baktı. Elini elimin üstüne koyup yavaşça çekti. Ardından hafifçe gülümsedi.

"Benim için endişelenmene gerek yok. Genelde yoldan çıkan değil, çıkaranımdır."

Kaşlarım hafifçe çatıldı. Olduğu hali buysa, onu uyarmamın hiçbir anlamı yoktu.

Yine de "Bizimle takılabilirsin." dedim.

Uysal ve benle arkadaş olabilirdi. Dün zaten bunu düşünmüştüm.

Zümre'nin kaşları havalandı. Arkadaş sıkıntısı çekmediğini biliyordum. Sınıfta da okulda da yalnız değildi.

"Yoldan mı çıkmak istiyorsun?"

Hafif alayla söylediklerine, onun gibi tebessüm ettim.

"Çoktan çıktığımı söylüyorlar."

Bu sefer gülümsemesi büyürken, kahkaha attı. Dediğim hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.

Saçını kulağının arkasına atıp dediğimi düşünüyormuş gibi dudaklarını büktü.

"Seninle takılmak eğlenceli olabilir."

Ona biz demiştim ama sadece benimle takılmakla ilgili konuşmuştu. Bu hoşuma giderken "O zaman birlikte dönelim." dedim.

Yani Sümer'lerin değil bizim oturduğumuz yere geçmekten bahsediyordum.

Zümre "Sigaran var mı?" dediğinde, kafamı iki yana salladım.

İki adım geriye atıp "O zaman şimdi değil, sigaran olunca." dedi.

Kaşlarım çatılırken Zümre önüne dönüp hızlı adımlarla arka bahçeyi terk etti. Ben ise sigara yüzünden reddedilmenin hüznünü yaşadım. Elimi çeneme atıp sıvazlarken yaptığımız konuşmayı düşündüm. Sanırım yarın okula paket getirecektim. Uysal'a bunu söylesem kafama sıçardı.

Continue Reading

You'll Also Like

55.6K 4.4K 54
. . Başlangıç tarihi: 10.03.24
270K 1.1K 39
seks hayatın bir parçası...
637K 26.5K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
292K 24.5K 24
"Kalmam için bir sebep olması lazım." dediğinde, Leyla'nın sesi titriyordu. O Leyla'ydı, başka kimse değil. Daha on sekizinde tazeyken, Kınalıtepe'ye...