03/11/2022
""ELLERİM ÇİÇEK KOKUYOR DİYE BENİ ÇİÇEK KOPARMAKLA SUÇLADILAR
OYSA KİMSE ÇİÇEK EKMİŞ OLABİLECEĞİMİ DÜŞÜNMEDİ ...''''🥀🥀🥀
Havin korku dolu gözlerle etrafına olan onca arabaya bakmıştı .
Gözleri ise önünde olan siyah arabanın plakasına gitmişti .
21 CSR 21 ...
Havin'in o anlar korkutuğu başına gelmişti.
Gözlerinden ise yaşlar sessizce akmaya başlamıştı .
Bu arabanın plakası Amed topraklarında aitti .
En kötüsü de orda yazan üç harf Cesur'un adını temsil ediyordu .
Cesur Asrındağ ise rahat bir şekilde arabasından inmişti .
Gözlerini kısarak uzun uzun Havin'e bakmıştı .
Havin arabadan inip ona bakan adama bakıyordu .
Karşısında olup ona bakan adamla dün gördüğü adamdı .
Cesur ise dün ona kendini Cesur olarak değil Ömer olarak tanıtmıştı .
Cesur , Havin'in içinde olduğu arabaya doğru adımlar atlamaya başlamıştı .
Havin'de arabasının kapısını kitleyip kendini güvene almıştı .
Çünkü Havin için en güvenilir olduğu yer arabasıydı .
Cesur kapıya doğru gelip kapıyı açmaya çalıştığında kitli olduğunu fark etmişti .
Ona bakmayan Havin'e bakarakta sinirden gülmeye başlamıştı .
Havin istese de istemese de onunla birlikte gelecekti.
Onca arabanın arasından kurtulmasına dair en ufak bir ihtimal dahi yoktu .
"" Havin hadi ."" Dedi Cesur .
"" Aç kapıyı ."" Dedi Havin'i korkutmak istemeyerek .
Havin ise o anları sadece önüne bakıyordu .
Her ne olursa olsun o kapının kilidini açmayacaktı .
"" Havin !!!"" Dedi Cesur .
"" Hadi !!!"" Dedi yavaştan öfkelenerek .
Havin ise o anlar arabasının kilidini yine açmamıştı .
Açamazdı ki ...
Eğer açarsa kendi elleriyle ölüm fermanını imzalamış olurdu .
Havin'in gözleri ise arabada olan kendi telefonuna gitmişti .
Eğer babası Botan Ağa'yı ararsa gelip onu kurtarırdı .
Cesur'da bunu fark edince öfkesi tüm bedenini kaplamıştı .
Arabasının bagaj bölümünden levye alıp Havin'in olduğu arabanın önüne geri gelmişti .
Elinde olan levyeyle arabasının arka camına ardı ardına vurmuştu.
Havin'in ise o anlar korku tüm bedenini kaplamıştı .
Eliyle de başını ve bedenini cam parçalarından korumaya çalışmıştı .
Cesur'un arka camı kırma işlemi bitince de arabanın kilidini açmıştı .
Arabanın kapısını açıp ona bakmayan Havin'e bakmıştı .
Camı kırdığı için istemeden de olsa Havin'i korkutmuştu ve daha fazla Havin'i korkutmak istemiyordu .
"" Hadi Havin ."" Dedi Cesur .
"" Gidiyoruz ."" Dedi öfkesini bastırmak isteyerek .
Havin birkaç saniye önce yaşanan olaya rağmen arabada durmaya devam etmişti .
Cesur'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek Havin'in emniyet kemerini çözmüştü .
Havin'in bileğinden tuttuğunda Havin bileğini hızla çekmişti .
"" Dokuma bana !!!"" Dedi Havin.
Cesur'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek Havin'e bakmıştı .
"" İn arabadan !!!"" Dedi Cesur .
Havin ise hızla başını olumsuz yönde sallamıştı .
Cesur'da , Havin'in bileğinden bir kez daha tutup onu zorla arabadan çıkarmıştı .
Gözlerini tek bir an bile ayırmadan Havin'in gözlerine bakmıştı .
Havin bileğini Cesur'un elinden çekmeye çalışmıştı .
"" Bırak beni !!!"" Dedi Havin .
"" Seninle gelmek istemiyorum !!!"" Dedi var gücüyle Cesur'u iterek .
Cesur o anlar arkaya doğru tek bir adım bile atmamıştı .
Gözleri ise arabada olan çantaya gitmişti .
Arkada olan çantayı eline alıp içine bakmıştı .
İçinde olan sahte pasaport ,kimlik ve telefonu görünce de öfkeden gülmeye başlamıştı.
Dayısı bu gün herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü.
Cesur'da elinde olan pasaport, kimlik ve telefonla birlikte Havin'in gözlerinin içine bakmıştı .
"" Bundan sonraki hayatında !!!"" Dedi Cesur .
"" Bu sahte şeylere ihtiyacın olmayacak !!!"" Dedi alaylı bir sesle .
Cesur , Havin'in sahte pasaportunu yırtmış kimliği avuçları arasında kırmıştı .
Elinde olan telefonu da Havin'in gözleri önünde yere fırlatıp parçalara ayırmıştı .
Cesur hâlâ arabalarında olan adamlarına bakmıştı .
Dayısına bu gün için çok güzel bir sürprizi vardı .
Bu gün dayısının canı hiç olmadığı kadar çok yanacaktı .
Çünkü aylardır kurduğu plan bu sabah gerçek olacaktı .
Onca insana yaşatmak istediği acıyı bu gün kendisi de onlarla birlikte yaşıyacaktı .
Cesur adamlarına inmesi için onlara talimat vermişti .
Adamları arabadan inince de kendisi ve Havin'i arabaların ortasından çekmişti .
"" Arabayı uçurumdan atın !!!"" Dedi Cesur .
"" Sonrada yakın !!!"" Dedi Havin'e bakıp adamlarına talimat vererek .
Havin ise duyduklarıyla göz yaşları bir kez daha yüzünü ıslatmaya başlamış ve Cesur'a bakmıştı .
Bu adam , adamlarına nasıl bir emir verdiğinin farkında mıydı ???
"" Saçmalama !!!"" Dedi Havin .
"" Bunu yapamazsın !!!"" Dedi sesi titreyerek .
Cesur ise acı bir tebessümle Havin'in gözlerinin içine bakmıştı .
"" Neden ???"'' Dedi Cesur .
"" Bu sabah aynen böyle bir kazada ölmüş olmayacak mıydın ???"" Dedi sesiyle yeri göğü inleterek.
Havin bu sözlerle sesli bir şekilde yutkunmuştu .
Babasının böyle bir planı yoktu ki ...
Havin sadece gidecekti...
Daha fazlası değil...
Cesur'un adamları Havin'in arabasının etrafına toplanmıştı .
Havin korku dolu gözlerle önce onca adama sonrasında da Cesur'a bakmıştı .
"" Dursunlar !!!"" Dedi Havin .
"" Bir şey söyle dursunlar !!!"" Dedi feryat ederek .
Cesur ise o anları zorla Havin'e izletmişti .
Görsün istemişti ...
Yaşadığı acıyı insanlara nasıl yaşatacağını görsün istemişti .
Cesur'un adamlar güç birliği yaparak Havin'in geldiği arabayı uçurumda aşağıya atmıştı .
Cesur'un ise gözleri Havin'in boynunda olup parlayan kolyeye gitmişti .
Havin'in boynuna dokunmuş ve kolyeyi eline alıp incelemeye başlamıştı .
"" Bırak !!! "" Dedi Havin .
"" Dokunma !!!"'' Dedi ağlayarak .
Cesur ise elinde olan kolyeyi incelemeye devam etmişti .
Kolyenin üstünde canım kızım yazıyordu .
Bu kolyenin sahibi dayısıydı Cesur bunu çok iyi biliyordu .
Cesur öfkeyle kolyeyi Havin'in boyundan çıkarmaya çalışmıştı .
Havin ise Cesur'u çıkarmaya çalıştığı kolyeyi elinden çekmeye çalışmıştı .
Çünkü bu kolye Havin'in ilk doğum günü hediyesi .
En önemlisi bu kolyeyi ona babası almıştı .
Ölürdü de bu kolyeyi yine çıkarmazdı boynundan .
Havin kolye için direnince de Cesur kolyeyi Havin'in boyundan çekip koparmıştı .
Havin boynunda hissettiği acıyla iki elini boynuna götürmüştü .
Boynu boştu kolyesi yoktu ...
Çünkü o kolye Cesur'un avuçlarının arasındaydı .
"" Ver onu bana !!! "" Dedi Havin .
"" O benim ilk ..."" Dedi devamını getiremeden .
Cesur ise o anlar yüzünde hiçbir ifade değişmeden Havin'e bakmıştı .
Havin'in gözlerinin içine bakarakta kolyeyi daha da sıkmıştı .
Havin kan çanağına dönmüş gözlerle Cesur'un koparıp avucunda tuttuğu kolyesine bakmıştı .
Bu hayatta ilk ve son hediyesi Cesur'un avuçlarındaydı .
Cesur ise Havin'e aşağıda olup uçurumda yanan arabayı göstermişti .
Havin kolyeyi geri almak içinde var gücüyle Cesur'u itmeye çalışmıştı .
"" Ver onu bana ."" Dedi Havin .
"" Onu bana Ağa'm ald..."" Demesine kalkmadan Cesur elinde tuttuğu kolyeyi Havin'in gözlerinin içine bakarak uçurumdan aşağıya doğru atmıştı .
"" Bu doğan güneşten sonra ."" Dedi Cesur .
"" Acı çeken ben olmayacağım ."" Dedi acı bir tebessümle .
"" Botan Ağa olacak ."" Dedi rahat bir nefes alıp vererek .
Havin'in ise nefret dolu gözlerle Cesur'a bakıyordu .
"" Ne istiyorsun benden ???"" Dedi Havin .
Cesur , Havin'in bu sözleriyle gür bir kahkaha atmıştı .
Ne istediği Cesur'a göre açık bir şekilde ortadaydı .
"" Seni !!!"" Dedi Cesur .
"" O gece doğan seni !!!"" Dedi Havin'e biraz daha yaklaşarak .
Havin ise bu yakınlıktan rahatsız olup birkaç adım geriye doğru gitmek istemişti .
Cesur gitmesine izin vermeyince de Havin ona sert bir tokat atmıştı .
Cesur bu tokatla öfkenirken yüz hatları belirginleşmişti .
Havin'in tuttuğu bileğini istemsizce sıkarak arabasına doğru götürmüştü .
"" Yeterince vakit kaybettik!!! "" Dedi Cesur .
""Bin şu arabaya !!! "" Dedi Havin'in gözlerine bakarak .
Havin ise o anlar var gücüyle Cesur'u iterek ona karşı çıkmaya çalışıyordu .
Bu konuda başarılı olduğu ise pek söylenemezdi.
"" Bırak beni !!!"" Dedi Havin.
"" Gelmek istemiyorum !!!"" Dedi avazı çıktığı kadar bağırarak .
Cesur ise Havin'in bu sözlerine kulaklarını tıkamıştı .
Havin bundan sonraki hayatında onun yanında devam edecekti .
Bu yüzdende Havin'i zorla arabasına bindirmiş ve arabanın kapılarını kitlemişti .
Hızlana bildiği kadar hızlanıp Mardin topraklarını ardında bırakmıştı .
Havin ise o anlar inatla kapalı kapıyı açmaya çalışıp çırpınıyordu .
""Durdur arabayı !!! ""Dedi Havin .
Havin'in yol boyunca rahat durmayacağı aşikardı .
Cesur'da , Havin'in dediğini yapıp arabayı ani bir frenle durdumuştu .
Arabasının torlidosundan çıkardığı iğneyle Havin'e bakmış ve ona yaklaşa bildiği kadar yaklaşmıştı .
Havin her ne kadar Cesur'la arasında olan mesafeyi açmaya çalışsa da olmuyordu .
Çünkü geri gidip mesafeyi açabileceği hiçbir yer yoktu .
"" Yaklaşma !!!"" Dedi Havin .
"" Uzak dur benden !!!"" Dedi kendini Cesur'dan korumaya çalışıp .
Cesur ise Havin'e aldırış etmeden iğneyi Havin'in bedeninde gezdirmişti .
Koluna gelince durup kendini korumak için çırpınan Havin'e bakmıştı.
Kuruyan dudaklarını ıslatarak iğneyi Havin'i koluna enjekte etmişti .
Cesur'un enjekte ettiği iğne hızla Havin'in kanına karışmıştı .
Çırpınış hareketleri ciddi oranda yavaşlamış ve bilincini kaybetmeye başlamıştı .
&&&&&&&&&&&&&&
Mardin topraklarında gecenin karanlığı kendini güneşin aydınlığına bir kez daha teslim etmişti .
Botan Ağa kızı Havin gittiğinden beri konağın avlusunda oturuyordu .
İçi ise 18 yıl aradan sonra ilk kez bu kadar rahattı .
Çünkü kızını başka bir toprağa göndermişti.
Daha doğrusu gönderdiğini sanmıştı ...
Havin istediği gibi başka bir toprağa gidiyordu da .
Ama Botan Ağa'nın istediği topraklara değil .
Son nefesini dahi orda vereceği Amed topraklarına .
Botan Ağa'nın ise bunlardan habersiz telefonunu Havin'i koruyacak en güvenilir koruması tarafından çalmıştı.
Botan Ağa'da sabır çekerek korumanın telefonunu açmıştı .
Çünkü o koruma kendisi onunla iletişime geçmeden Botan Ağa'yla asla iletişime geçmeyecekti .
"" Ben sana ben seni aramadan sen beni aramayacaksın demedim mi ???"" Dedi Botan Ağa .
Koruma ise boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı .
"" Ağa'm ."" Dedi koruma .
"" Kızın daha gelmedi ."" Dedi durumu anlatarak .
O an Botan Ağa'nın içine sıkıntı kor gibi çökmüştü .
Çünkü kızının çoktan o korumaların yanında olması ve bu ülkeden çıkmış olması gerekiyordu .
"" Nasıl gelmedi ???"" Dedi Botan Ağa .
"" Gelmesi gerekiyordu !!!"' Dedi öfkeyle .
Koruma ise Botan Ağa'ya açıklama yapmaya çalışmıştı .
"" Ağa'm iki saattir bekliyoruz ."" Dedi koruma .
"" Ne gelen var ne giden ."" Dedi yutkunarak .
Botan Ağa'nın bu sözlerle kalbi sıkışmıştı .
İçinden ise belki kızı gitmekten vazgeçmiştir diye düşünmüştü .
Bu yüzden de korumanın yüzüne telefonu kapatıp kızı Havin'in telefonunu aramıştı .
Havin'in kendi telefonu arabada olup yandığı için ona ulaşamamıştı .
Botan Ağa'da bir umud bu günden sonra Havin'le iletişime geçeceği telefonu aramıştı .
Havin'in ikinci telefonuna da Cesur tarafından kırıldığı için yine ona ulaşamamıştı .
Botan Ağa'nın içinde dehşet bir acı vardı .
Kızı iyi değildi ...
Güvende değildi ...
Bu duyguyu bir baba olarak en be an yaşayıp iliklerine kadar hissediyordu .
O sırada ise Ömerli konağının kapısı şiddetli seslerle çalınmıştı .
Ömerli konağında olan herkes bu şiddetli kapı sesiyle uyanmış avluya inmişti .
Korumalarda Botan Ağa'dan onayı alıp kapıyı açmıştı .
Ömerli konağına gelen adam başını Botan Ağa'ya karşı eğmişti .
"" Ağa'm ."" Dedi gelen adam .
"" Mardin otabanında bir kaza olmuş .""Dedi durumu anlatarak .
""Kaza yapan arabada uçurumdan aşağıya yuvarlanıp kül olmuş ."" Dedi yutkunarak .
Botan Ağa bu sözlerle nefes alamaz hâle gelmişti .
Derin derin nefesler alıp karşında olan adama bakmıştı .
Jehat Ömerli ise öfke dolu gözlerle karşında olan adama bakmıştı .
"" Bunları konağımıza gelip !!!"" Dedi Jehat Ömerli .
"" Bize neden anlatırsın ???"" Dedi bu duruma bir anlam vermezken .
Gelen adam ise sesli bir şekilde yutkunmuştu .
Başını önünden kaldırıp mahçup bir gözle Jehat Ömerli'ye bakmıştı .
"" Ağa'm ."" Dedi gelen adam .
"" Arabanın plakası size ait ."" Dedi durumu anlatarak .
Botan Ağa bu sözlerle ayakta durmakta güçlük çekmişti .
Dora Ömerli ise babasına arkasına geçip Botan Ağa'ya güç vermişti .
Delal Hanımağa'nın gözleri kızı Havin'i aramıştı .
Ama kızı Havin avluda yoktu .
"" Havin ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Kızım nerde ???"" Dedi acı bir tebessümle .
Jehat Ömerli annesinin bu sözleriyle koşarak Havin'in odasına çıkmıştı .
Havin ise odasında yoktu ...
Jehat Ömerli konağın tüm odalarını tek tek gezip kız kardeşini aramıştı .
Ama Havin yine yoktu .
O an Jehat'ın gözlerinden sessizce yaşlar akmaya başlamıştı .
Kız kardeşi yoktu ...
Peki ya kız kardeşi neredeydi ???
Jehat göz yaşlarını elinin tersiyle silip derin bir nefes alıp vermişti .
Derman kalmamış ayaklarıyla da konağın avlusuna geri dönmüştü .
"" Oğlum ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Kız kardeşini niye getirmedin ???"" Dedi düğüm düğüm olan boğazıyla .
Jehat Ömerli ise bu sözlerle iç dudağını ısırmıştı .
Kız kardeşi konak'ta yoktu ki ...
Delal Hanımağa oğlunun bu suskunluğuyla göz yaşları yüzünü ıslatmaya başlamıştı .
"" Havin nerde ???"" Dedi Delal Hanımağa .
"" Kızım nerde ???"" Dedi feryat ederek .
&&&&&&&&&&&&&&
Cesur Asrındağ arabasında baygın olan Havin Ömerli'nin bedeniyle birlikte Mardin topraklarından çıkıp Amed topraklarına gelmişti .
Amed topraklarında geldiği an'da da tüm adamlarını silah zoruyla göndermişti .
Bir süre her iki Aile onlardan haber almamalı ve onlardan uzakta olmalıydılar .
Bu yüzden de Cesur , Havin'i , Amed topraklarında bulunan çocukluk arkadaşı Amed Zagros'a ait olan dağ evine getirmişti .
Çünkü burası ona yâda babasına ait değildi .
En önemlisi de bu dağ evi kimsenin aklına gelmezdi .
Dağ evine gelmeleriyle de Cesur kollarında olan baygın kıza bakmıştı .
Yüzünde ise yıllar sonra içten bir tebessüm oluşmuştu .
Havin artık bir ömür onunla yaşayacaktı .
Cesur, Havin'i dağ evinde olan odalardan birine götürmek istemişti .
Havin'in kendine gelince korkacağını bildiği içinde onu odaya götürmekten vazgeçmişti .
Bu sabah Havin'i istemeden de olsa korkuttuğunun farkındaydı.
Havin uyandığında daha daha fazla korkmasın diye de onu salonda olan koltuğa uzatmıştı .
Havin'in baygın bedeninin yanına oturup eliyle ilk kez yüzünü usul usul okşamıştı .
"" Haberim olmadan ."" Dedi Cesur .
"" Ne çok beklemişim seni ."" Dedi gülümseyerek .
Cesur o anlar istemsiz bir şekilde çok daha fazlasını arzu etmişti .
Havin'e daha çok yaklaşıp dokunmak istiyordu .
Çünkü Havin kendine geldiğinde bu anları mumla arayacağını çok iyi biliyordu.
Cesur , Havin'i baygın bedenine biraz daha yaklaşmıştı .
Ömründe ilk kez de Havin'in kokusunu içine çekmişti .
Havin'in kokusunu daha iyi içine çekmek içinde gözlerini kapatmıştı .
Hissede bildiği kadar Havin'in kokusunu teninde hissetmeye başlamıştı .
Havin yer yüzünde olan en güzel çiçeklerin karışımı gibi kokuyordu .
Cesur'da bir ömür Havin'in kokusunu ciğerlerine kadar çekebilirdi .
"" Çok güzel kokuyorsun ."" Dedi Cesur .
Cesur kendini yıllar sonra ilk kez nefes alıyor gibi hissediyordu .
Bu Cesur için eşi benzeri olmayan bir andı .
Cesur bu duruma bir son verip gözlerini açmıştı .
Sesli bir şekilde yutkunarakta Havin'den biraz uzaklaşmıştı .
Cesur'un gözleri Havin'in bembeyaz avuçlarına gitmişti .
O avuçlarda birşeyler eksikti .
Kına ...
Cesur ise kendi elleriyle Havin'in avuçlarının içine kına sürmek istemişti .
Bu yüzden de dağ evinin mutfağına gitmişti .
Bir kasenin içinde kına karışımı yapıp salona geri dönmüştü .
Havin ise hâlâ ilacın etkisinde olduğu için kendinde değildi.
Cesur'da elinde olan kınayla birlikte Havin'in yanına oturmuştu .
Havin'in onun kınalı gelini olacaktı .
Tıpkı annesi gibi bir ömür avuçlarında kınası olacaktı.
Cesur kınayı Havin'in avuçlarına yakacağı sırada vazgeçmişti .
Havin'in avuçlarına kına yakması için daha çok erkendi.
Üstelik Havin'e rızası olup olmadığını bile sormamıştı .
"" Erken ."" Dedi Cesur.
"" Daha rızasını bile almadın."" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .
Cesur elinde olan kınayla birlikte Havin'in yanından uzaklaşıp mutfağa gitmişti .
Kına kasesini çöpe atıp içinde olduğu duruma bakmıştı .
Kız kaçırmıştı...
Yıllardır ölürüm de evlenmem dediği dayısının kızını kaçırmıştı .
Sırf daha önce Havin Ömerli'yi hiç görmemişti diye .
Şimdi ise Havin Ömerli yanındaydı ve bir ömür öyle kalacaktı .
&&&&&&&&&&&&&
Ömerli Ailesi içlerinde olan dehşet acıyla birlikte otabana gelmişti .
Şu kısacık yolculukta da canlarından can kopmuştu .
Botan Ağa ise yol boyunca Allah'a dua etmişti .
Sırf o kaza yapıp uçuruma yuvarlanan araba Havin'in içinde olduğu araba olmasın diye .
Botan Ağa ve oğulları ayaklarında derman kalmamış ayaklarıyla uçurumun kenarına gitmişti .
Uçurumun aşağısında olan araba ise çoktan yanıp kül olmuştu .
Öyle bir arabadan birinin sağ çıkması imkansızdı .
Botan Ağa ve oğulları da yanıp kül olmuş arabanın önüne gelmişti .
Bu araba onlara aitti ...
En kötüsü de Havin bu arabayla gidecekti .
Botan Ağa'nın ve oğullarının göz yaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .
Bu gün tarifi imkansız bir acı yaşamışlardı .
18 yıl önce bir Havin'i kaybettikleri bu gün onlardan bir Havin'i daha almıştı .
Üç koca adamın ise çektiği nefesler ciğerlerine yetmemişti .
Botan Ağa'nın gözlerinden durmadan yaşlar akan gözleri yerde kararmış kolyenin üstüne gitmişti .
Bu kolyeyi dün gece kendisi Havin'e hediye etmişti .
Botan Ağa göğsünde hissettiği acıyla uzun uzun gökyüzüne bakmıştı .
Kızı kaza yapmıştı ...
Bu arabada cayır cayır yanarak can vermişti .
Botan Ağa olduğu yere çöküp elinde olan kolyeye bakıyordu .
Hayalini bile kurarken kül olduğu şeyi bu gün yaşamıştı .
Haberi olmadan kızının ölümünü planlamıştı .
Delal Hanımağa , Dila ve Roza'nın elinden kurtulmuştu .
Uçurumun aşağısında olan kül olmuş arabayı gördüğü an sesiyle yere göğü inletmişti .
Kızı eğer o arabanın içindeyse ölmüştü .
Yanarak can vermişti ...
"" Havin !!! "" Dedi Delal Hanımağa .
"" Benim kızım o arabanın içinde değil !!!"" Dedi yeri göğü inleten bir sesle .
"" Benim kızım yanarak can vermedi !!!"" Dedi feryat ederek .
Azer Asrındağ ise daha yeni otabana gelmişti .
Yeğeni Havin için feryat eden ablasına bakmıştı .
Cesur bu sabah dayısının canı yansın diye aylardır kurduğu planını uygulamıştı .
Fakat bu planla sadece Botan Ağa değil tüm Aile'nin de canı yanmıştı.
Azer Asrındağ hızlı adımlarla ablasının yanına gitmişti .
"" Ölmedi . ""Dedi Azer .
"" Havin ölmedi ."" Dedi yutkunarak .
Delal Hanımağa'nın ise kardeşini duyacak durumda değildi .
Bir anne olarak en zor durumla imtihan ediliyordu .
Evlad'la ...
"" Kızım ölmedi !!!"" Dedi Delal Hanımağa .
"" Yanarak can vermedi !!!"" Dedi yaşadığı acıyla .
Azer Asrındağ ablası kendine gelsin diye Delal Hanımağa'ya tokat atmıştı .
Delal Hanımağa kan çanağına dönmüş gözlerle Azer'e bakmıştı .
"" Havin ölmedi !!!"" Dedi Azer .
"" Cesur onu kaçırdı !!!"" Dedi gerçeği anlatarak .
Delal Hanımağa'nın göz yaşları daha da şiddetlenmişti .
"" Yaşıyor değil mi ???"" Dedi Delal Hanımağa .
"" Yanarak can vermedi ."" Dedi bir umud .
Azer Asrındağ ise bu sözlerle gözleri dolmuştu .
Cevap vermeden de başını olumlu yönde sallamıştı .
"" Yaşıyor ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Kızım ölmedi yaşıyor ."" Dedi bu sefer mutluluk göz yaşları dökerek .
&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında saat öğlen 4'ü çoktan geçmişti .
Sabah Cesur'un, Havin'in koluna enjekte ettiği ilacın dozu Havin'e çok ağır gelmişti.
Bu yüzden de saatlerce kendine gelmemişti .
Cesur'da bu saatte kadar Havin'i uyurken izlemişti .
İlacın etkisi azaldığında Havin daha yeni yeni kendine gelmeye başlamıştı .
Gözlerini açmasıyla da yanında oturan Cesur'u görmesi bir olmuştu .
Sabah olanları hatırlayınca da hızla kendini koltuktan doğrultmuştu.
Gözleri korkudan dolarken de koltuktan kalkmış geriye doğru gitmişti .
Cesur'un da ayağa kalkıp yanına gitmek istemesiyle de Havin eliyle durmasını istemişti .
"" Yaklaşma !!!"" Dedi Havin.
Cesur'un birkaç adım atmasıyla da Havin'in göz yaşları daha da şiddetlenmişti .
"" Yaklaşma !!!"" Dedi Havin bir kez daha .
"" Ne olur yaklaşma !!!"" Dedi bir göz yaşları durmadan yüzünü ıslatırken .
Cesur'da sıkıntılı bir nefes alıp vererek olduğu yerde durmuştu .
Havin'in bu kadar korkacağını tahmin bile etmemişti .
Havin'in ise korku dolu gözlerle etrafına bakıyordu .
Bur dağ evini daha önce ne hiç gelmiş nede görmüştü .
Cesur kuruyan dudaklarını ıslatarak bir adım Havin'e doğru yaklaşmıştı.
"" Korkma."" Dedi Cesur .
"" Seni bir dağ evine getirdim."" Dedi Havin'in gözlerinin içine bakarak .
"" Bir süre burda birlikte kalacağız ."" Dedi açıklama yaparak.
Havin bu sözlerle hızlı nefesler alıp vermeye başlamıştı .
Ömrü boyunca bir saat bile görmediği adam onu zorla kaçırmıştı .
Üstelik sıradan bir şeymiş gibi bir süre birlikte bu dağ evinde kalacağız diyiyordu .
Sanki Havin kendi isteğiyle ve rızasıyla bu dağ evine onunla gelmiş gibi .
"" Kalmam ben burda !!!"" Dedi Havin.
"" Anladın mı ???"" Dedi öfkeyle .
"" Kalmam !!!"" Dedi sesi dağ evinde yankılanırken .
Cesur ise acı bir tebessümle Havin'in gözlerinin içine bakmıştı .
Havin kapıya doğru yöneleceği sırada Cesur önüne geçmişti .
Havin istese de istemese de bir süre onunla birlikte kalacaktı .
Havin gitmek için önünde duran Cesur'u var gücüyle itmeye çalışmıştı .
Cesur'da onu itmeye çalışan kıza bakmıştı .
Havin'in bileğinden tutup kendine çekmiş ve ona sarılmıştı.
"" Bırak !!!"" Dedi Havin .
"" Bırak beni !!!"" Dedi feryat ederek .
Cesur ona sarılmaya devam edince de Havin elleriyle Cesur'un göğsüne vurmuştu .
Karşında olup onu zorla kaçıran adamın ona sarılmasını istemiyordu .
Cesur ise sabırla kollarında olan kızın sakinleşmesini bekliyordu .
Havin'in ise uzunca bir süre sakinleşeceği söylenemezdi .
"" Sakin ol ."" Dedi Cesur .
"" Bırak !!!"" Dedi Havin .
Cesur ise Havin'in bu inadıyla sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .
Kollarında olan kız dediğim dedik bir karaktere sahipti .
Aradan ne kadar zaman geçmişti iki gençte bilmiyordu .
Cesur'un bildiği tek şey Havin'e sarılmak olmuştu .
Havin'in ise bildiği tek şey var gücüyle Cesur'un göğsüne vurmak olmuştu .
Havin'in artık ne direnecek gücü ne de konuşacak gücü kalmamıştı .
Çünkü ona sarılan adam onu bırakmıyordu .
Ona zorla sarılmaya inatla devam ediyordu .
Havin bir umud Cesur ona sarılmayı bıraksın diye çırpınmayı bırakmıştı .
Cesur , Havin'in sakinkeştiğini anlayınca ona sarılmayı bırakmıştı .
Havin ise Cesur'dan uzaklaşıp ağlamaya kaldığı yerden devam etmişti .
Cesur'da öylece karşında ağlayan kıza bakıyordu.
Bu göz yaşları onun yüzünden akıyordu .
Cesur bunu çok iyi biliyordu .
Peki ya o göz yaşları nasıl duracaktı ???
Cesur ise işte bunu hiç bilmiyordu.
Havin'in kan çanağına dönmüş gözleri su dolu sürahiye gitmişti .
Çünkü her sabah uyandığında ve geceleri uyumadan önce su içerdi .
En kötüsü de ağladığı için çok susamıştı ve boğazı kup kuru olmuştu.
Cesur'da bunu fark edince içten bir tebessümle Havin'e bakmıştı .
"" Saatlerdir baygındın ."" Dedi Cesur
"" Sana su getireyim ."" Dedi gülümseyerek .
Cesur su doldurmak için gidince de Havin'in beklediği fırsat ayağına gelmişti .
Dağ evinden de var gücüyle kaçmıştı .Cesur tüm adamlarını gönderdiği için kapıda adamlar yoktu .
Ki bu durum Havin'in işine gelmişti.
Çünkü böylelikle kaçması ve Cesur'un elinden kurtulması çok daha rahattı .
Havin olabildiğince koşarak dağ evinden uzaklaşıyordu .
Oysa astımı vardı ve atak geçirmesin diye koşmamalıydı .
Havin ise bu durumu umursamadan nereye hangi yöne gideceğini bilmeden koşuyordu .
Cesur'da üstünde olan şaşkınlığı atarak koşarak Havin'in peşinden gitmişti .
Havin'in koştuğunu görünce de daha da hızlanmıştı .
Çünkü Havin Ömerli kronik olarak astım hastasıydı .
Koştuğu için nefesi kesilip atak geçirebilirdi .
En kötüsü de Cesur, Havin'in ataklarının nasıl olduğunu bilmiyordu .
Yanında müdahale için sadece astım ilacı vardı .
"" Koşma !!!"" Dedi Cesur .
"" Astımın var senin !!!"" Dedi Havin'i durdurmak isteyerek .
Havin ise astımını umursamadan koşmaya devam etmişti .
Cesur'da öfkeli nefesler alıp vererek belinden silahını çıkarmıştı .
Havin'i durdurmak içinde havaya bir el ateş etmişti .
Havin duyduğu bir el silah sesiyle olduğu yerde öylece durmuştu .
Eli ise o anlar hızlı hızlı atan kalbine gitmiş ve dizlerinin üstüne çökmüştü .
Aldığı nefesler ciğerlerine yetmiyordu ve onu nefessiz bırakıyordu .
Havin her ne kadar derin nefesler alıp verse de astım atağı geçirmeye başlamıştı .
Cesur saniyeler içinde Havin'e yetişmiş ve cebinden astım ilacını çıkarmıştı .
Havin'in bedenini göğsüne yaslayıp ağzına astım ilacını sokup sıkmıştı .
"" Geçti ."" Dedi Cesur .
"" Şimdi iyi olacaksın ."" Dedi derin nefesler alıp vererek .
Havin ise ilaç etkisinin gösterene kadar Cesur'un kollarında can çekişmişti .
O anlar da Cesur'un canından can kopmuştu .
Havin gözleri önünde can çekişiyordu ve müdahale edebileceği bir tek astım ilacı vardı .
&&&&&&&&&&&&&
Mardin topraklarında güneşin aydınlığı kendini gecenin karanlığına teslim etmişti .
Ciwan Ağa babası Adar Ağa ve erkek kardeşi Şerwan'la birlikte Amed topraklarından çıkarak Mardin topraklarına gitmişti .
Ciwan Ağa yol boyunca oğluna demediğini bırakmıştı .
Oğlu bu akşam ona isteyeceği kızı kaçırmıştı .
Oysa Ciwan Ağa sırf böyle bir olay yaşanmasın diye yıllardır susmuştu .
Yıllardır korktuğu ise bu gün başına gelmişti.
Oğlu Havin Ömerli'yi gördüğü gibi kaçırmıştı.
En kötüsü de kendisi bile onların nerde olduğunu bilmiyordu .
Ciwan Ağa bir kez daha adamlarıyla iletişim haline geçmişti .
Adamlar ise hâlâ Cesur ve Havin'in yerini bulamadıklarını söylemişti .
Delal Hanımağa bir umud Ciwan Ağa'ya bakmıştı .
Derman kalmamış ayaklarıyla da abisinin yanına gidip önünde durmuştu .
"' Abi ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Bulmuşlar mı ???"" Dedi bir umud .
Ciwan Ağa ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .
Adamları onları hem Mardin'de hemde Amed'de arıyordu .
Ama sanki yer yarılmıştı da yok olmuş gibiydiler .
"" Delal ."" Dedi Ciwan Ağa .
"" Her yerde arıyoruz ."" Dedi acı bir tebessümle .
Delal Hanımağa'nın göz yaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .
"" Korkar ki ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Benim kızım korkar ."" Dedi sesi titreyerek .
"" Hem Havin'in astımı var ."" Dedi çaresizce.
"" Nefesi kesilir öylece can çekişir ."" Dedi nefesi kesilerek.
Botan Ağa ise öfke dolu gözlerle Ciwan Ağa'yla bakıyordu .
Dün kızına kefenini getirdim diyen yeğeni bu sabah kızını kaçırmıştı .
"" Söyledin değil mi ???"" Dedi Botan Ağa .
"" Kızımın kardeşime benzediğini söyledin !!!"" Dedi öfkeyle .
Ciwan Ağa öfke dolu gözlerle Botan Ağa'ya bakmıştı .
Şimdiye kadar sadece yeğeni Havin'in iyiliği için susmuştu .
Oğlu gözlerinin önünde yıllardır can çekişmiş olmasına rağmen .
"" Yıllar önce kardeşim ve yeğenlerim için canını almadım !!!"" Dedi Ciwan Ağa .
"" Ama andım olsun ki şimdi alırım !!!"" Dedi öfkeyle .
Dila ve Azer Asrındağ ise birbirlerine bakmıştı .
Cesur , Havin'in ölen Annesi'ne benzediğini duymamıştı .
Görmüştü ...
Gördüğü için de bu sabah Havin'i kaçırmıştı .
"" Botan ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Cesur ve Havin dün birbirlerini görmüşler ."" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .
Botan Ağa şaşkın bakışlarla karısı Delal Hanımağa'ya bakmıştı .
Havin ve Cesur dün karşılaşmış mıydı ???
"" Nasıl gördüler ???" Dedi Botan Ağa .
"" Ne demek gördüler ???"" Dedi öfkeyle .
Delal Hanımağa ise sesli bir şekilde nefes alıp vermişti .
"" Nasıl olmuşsa olmuş ."" Dedi Delal Hanımağa .
"" Görmüşler birbirlerini işte ."" Dedi canı acıyarak .
&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında gece hüküm sürmeye kaldığı yerden devam ediyordu .
Dağ evinin dışını ise sadece ay ve yıldızlar aydınlatıyordu .
Havin dağ evine geri dönmemek için inat edince de Cesur onu omzuna almıştı .
"" Bırak !!!"" Dedi Havin .
"" Gelmek istemiyorum !!!"" Dedi Cesur'un omzuna vurup inmeye çalışarak .
Cesur ise Havin'i dağ evine götürmeye devam etmiş ve ona kulaklarını tıkamıştı .
Dağ evine gelmeleriyle de Cesur , Havin'i omzundan indirmişti .
Karşısında üstü toz toprak olan kıza bakmıştı .
Gerçi kendisinin de Havin'den bir farkı olduğu söylenemezdi .
İkisinin üstü de toz toprak içinde kalmıştı .
"" Git banyoya ."" Dedi Cesur .
"" Güzel bir duş alıp toz topraktan arın."" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .
Havin ise öfke dolu gözlerle Cesur'a bakmıştı .
Sırf Cesur rahatsız olsun diye bile günlerce böyle durabilirdi .
"" Umrumda bile değilsin !!!"" Dedi Havin .
"" Hatta sırf sen rahatsız ol diye bir ömür böyle durabilirim !!!"" Dedi alaylı bir sesle .
Cesur ise bu sözlerle ufak bir kahkaha atmıştı .
Havin'in duş almasını rahatsız olduğu için değil onun iyiliği için istemişti .
"" Ben üstünde olan toz toprakla senden rahatız olmam ."" Dedi Cesur .
"" Hatta bu halin daha da çok hoşuma gitti ."" Dedi Havin'i süzerek.
"" Gözüme daha bir çekici göründün ."" Dedi kuruyan dudaklarını ıslatarak.
Havin ise Cesur'un onu süzmesiyle ve kuruyan dudaklarını ıslatmasıyla rahatsız olmuştu .
"" Hadi şimdi banyoya git ve güzel bir duş al ."" Dedi Cesur .
Havin ise Cesur'u duymamazlıktan gelmeyi tercih etmişti .
Cesur'da sabır çekerek birkaç adım Havin'e doğru atmıştı .
"" Yaklaşma bana !!!"" Dedi Havin.
Cesur , Havin'i umursamadan adımlarına devam etmişti .
Havin'in yanına gidip kolundan tutmuştu .
Havin her ne kadar kolunu Cesur'un elinden çekmek istese de olmuyordu .
"" Bırak !!!"" Dedi Havin .
Cesur ise kolunu elinden çekmeye çalışan Havin'e bakıyordu .
Havin gözlerine orda olan su bardağını kestirmişti .
Diğer bir eliyle su bardağını alıp Cesur'un kafasına vurup kırmıştı .
Cesur'un alnı kanamaya başlarken olduğu yerde öylece durmuştu .
Yüzünde hiçbir ifade değişmeden de Havin'e bakmıştı .
Havin , Cesur'a birşey olmadığını fark edince bir adım geriye gitmek istemişti .
Ama sadece istemişti...
Çünkü Cesur geriye doğru gitmesine izin vermemişti .
"" Bırak kolumu !!!"" Dedi Havin .
Cesur ise Havin'in kolundan tutmaya devam etmişti .
Havin'i zorla yürüterekte banyoya kadar götürmüştü .
Havin'in çıkmak istemesiyle Cesur banyonun kapısını kitlemiş anahtarı cebine koymuştu .
""Aç kapıyı !!!"" Dedi Havin .
""Çıkar üstünü !!! ""Dedi Cesur .
Havin ise korku dolu gözlerle Cesur'a bakmıştı .
Bu adam ne dediğinin farkında mıydı ???
""Asla !!! ""Dedi Havin .
Cesur , Havin'e doğru bir kaç adım atmıştı .
Havin ise Cesur'un attığı her bir adımda geriye gitmiş ve aralarında olan mesafeyi korumaya çalışmıştı .
""Sana çıkar üstünü dedim !!! ""Dedi Cesur .
Bedeninin soğuk mermerle buluşmasıyla da Havin banyoda göz gezdirmişti .
Kendini Cesur'dan koruyabilmesi için banyoda hiçbir şey yoktu .
Cesur ise Havin'e yaklaşabileceği kadar yaklaşmıştı .
Havin'de her iki eliyle kendini korumak için Cesur'u itmeye çalışmıştı .
Cesur ,Havin'in bileklerini tutmuş debelenmesini engellemişti .
Havin'in göz yaşlarıda sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .
""Havin ."" Dedi Cesur .
""Korkuyor musun benden ???"" Dedi Havin'in kulağına fısıldayarak .
Havin duyduğu bu sözlerle Cesur'a bakmıştı .
Korkuyordu ...
Hemde çok korkuyordu ...
Özellikle de Cesur'un ona yapacaklarından ölesiye korkuyordu .
Cesur uzun uzun Havin'in buğuluşan gözlerine bakmıştı .
Havin'in buğulu gözlerinden kendini çok iyi görebiliyordu .
Ne yaparsa yapsın da kendini o iki çift gözden alamamıştı .
""Bırak beni ."" Dedi Havin .
Sessiz gözyaşları yüzünü durmadan ıslatırken .
Cesur , Havin'in göz yaşlarını silip ona bakmaya devam etmişti .
""Önce duş alacaksın !!!"" Dedi Cesur .
Gözleriyle toz toprak olan Havin'i süzerek .
Cesur'un onu süzmesinden de Havin rahatsız olmuştu .
Cesur ise Havin'in kolundan tutup onu duşa kabine sokmuştu .
Üstünü çıkarmak için yardım edeceği sırada Havin elleriyle ona müdahale edip kendini korumaya çalışmıştı .
""Dokunma bana !!! "" Dedi Havin .
Cesur'un ona yapacaklarından korkup irkilerek .
Cesur ise bu sözlerle sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .
""Tamam . "" Dedi Cesur .
"" Korkma ."" Dedi ellerini Havin'den çekerek .
Cesur'un sıcak suyu açmasıyla Havin ıslanmaya başlamıştı .
Suyun altından çıkmak istemesiyle Cesur ona izin vermemişti .
Kendisi de kıyafetleriyle birlikte suyun altında girmişti .
Havin'in kalp atışları korkudan hızlanırken de bir kez daha Cesur'u itmeye çalışmıştı .
Cesur'da iki elinden tutup Havin'in debelenmesini engellemişti .
Sıcak su ikisini ıslatırken de Havin tek başına boğuşmaya devam etmişti .
""Bak bana !!! ""Dedi Cesur
Havin ise inatla ona bakmamaya devam etmişti .
Cesur ona bakmayan Havin'in yüzünü kendine çevirmişti .
""Sana bana bak dedim !!! ""Dedi Cesur .
""Şimdi yıkanman için banyodan çıkacağım . "" Dedi alnını Havin'in alnına yaslayarak .
""Sende birkaç dakika içerisinde üstünde olan toz toprakdan arınacaksın !!! ""Dedi nefesi Havin'in nefesine değerken .
Havin olumlu yönde kafasını sallamasıyla da Cesur aralarında olan mesafeyi açıp banyodan çıkmıştı .
Cesur'un banyodan çıkmasıyla Havin dizlerinin üstüne çöküp ağlamaya kaldığı yerden devam etmişti .
Cesur ise üstünde olan ıslak kıyafetlerini yenileriyle değiştirmişti .
Havin'in de kıyafeti olmadığını bildiği için arabasına yönelmişti .
Arabada olan Havin'in çantasına alıp incelemeye başlamıştı .
İçinde sadece kıyafetleri ve birkaç özel ihtiyaçları vardı .
Cesur'da,Havin'e ait olan çantayı almış dağ evine geri dönmüştü .
Banyonun kapısını tıklatıp Havin'e seslenmisti .
"" Havin ."" Dedi Cesur .
"" Kapının önüne çantanı getirdim."" Dedi Havin'e haber vererek .
"" Duş'un bitince kapıdan alırsın onları ."" Dedi sesli bir nefes alıp vererek .
Havin üstünde olan ıslak kıyafetlerle birlikte suyun altından çıkıp kapıya doğru yönelmişti .
Banyodan çıkmayıp eliyle yerde olan çantayı alarak banyonun kapısını kapatmıştı .
Islak kıyafetlerini yerini kuru kıyafetleriyle değiştirip banyodan çıkmıştı .
Havin'in banyodan çıkmasıyla Cesur'un yanına gelmesi bir olmuştu .
""Sıcak su iyi gelmiş ."" Dedi Cesur .
""Saçlarını da kuruttuk mu bu iş tamamdır ."" Dedi Havin'in ıslak saçlarına dokunarak .
Havin ise hızla kendini çekip aralarında olan mesafeyi açmıştı .
""Uzak dur benden !!!"" Dedi Havin .
Cesur ise Havin'in bu tavırlarıyla sabır çekmişti .
""Saçlarını kurutalım !!! "" Dedi Cesur cümlesini tekrar ederek .
"" İstemiyorum !!!"" Dedi Havin .
Cesur ise Havin'i bir kez daha banyoya götürmüştü .
Banyonun kapısını kitleyip fön'ü dolaptan çıkarmıştı .
"" Sen çık ben kuruturum ."" Dedi Havin .
Cesur ise fön'ü prize takıp sahte bir tebessümle Havin'e bakmıştı .
"" Sen o şansını çoktan kaybettin ."" Dedi Cesur .
Havin öfke dolu gözlerle Cesur'a baktığında da Cesur, Havin'i yanına çekmişti .
"" İstemiyorum bırak beni !!!"' Dedi Havin .
Cesur ise Havin'in sırtını kendine verip saçlarını kurutmaya başlamıştı.
Bu durumdan Havin aşırı derecede rahatsız oluyordu .
Cesur'u görmeye bile tahammülü yokken Cesur zorla saçlarını dokunup kurutuyordu .
Havin'de kol dirsekleriyle Cesur'a vurup ayaklarıyla Cesur'un ayağına basmıştı .
"" Aramızda olan mesafeyi açmamı ister misin?? "" Dedi Cesur .
Havin ise tek başına boğuşmayı bırakıp aynada olan yansımalarına bakmıştı .
Cesur'a cevap vermeden hızla başını olumlu yönde sallamıştı .
"" O zaman rahat dur ."" Dedi Cesur kulağına fısıldayarak .
Havin içinde olduğu bu durum karşında sessizce ağlamaya başlamıştı .
Havin yine ağlamaya başlayınca da Cesur sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .
""Hışşşttt ağlama ."" Dedi Cesur .
"" Bak saçların kurudu bile ."" Dedi Havin'in kulağına fısıldayarak .
Cesur'un, Havin'in saçlarını kurutup fön'ü kapatmasıyla Havin hızla banyonun kapısına yönelmişti .
Cesur'un kilidi açmasıyla da Havin hızla salona geçmişti .
Havin'in gözleri bir an karşında olan saate gitmişti .
Bu gün hâlâ doğum günüydü saat daha gece yarısını geçmemişti.
Cesur ise Havin banyodayken hazır birşeyler hazırlamıştı .
"" Acıkmışsındır ."" Dedi Cesur .
"" Hadi gel birşeyler yiyelim ."" Dedi tebessüm ederek .
Havin ise Cesur'un bu vurdum duymaz tavrıyla sabır çekmişti .
""Saatlerdir yanımdasın . "" Dedi Cesur .
"" Bir bardak su bile içmedin ."" Dedi Havin'e bakarak .
Havin öfke dolu gözlerle Cesur'a bakmıştı .
"" Aç değilim !!!"" Dedi Havin .
Cesur sabır çekerek Havin'in yanına gitmişti .
Havin'i kolundan tutup onu sofraya oturmuştu .
Havin'in kalkmak istemesiyde de Cesur buna izin vermemişti .
"" Şu sofradan kalkmayı aklından bile geçirirsen !!!"" Dedi Cesur .
"" Yemek bitene kadar kucağımda yemek yersin !!!"" Dedi ciddi bir sesle .
Havin dişlerini sıkarak Cesur'a bakmıştı .
Bunu düşünüp hayal etmesi bile midesini bulandırmıştı .
Cesur'da, Havin'in bu tavrıyla gülmeye başlamıştı .
Sofrada olan yemekleri Havin'in önünde olan tabağa koymuştu .
""Hadi birşey ye ."" Dedi Cesur .
Havin ise sıkıntılı bir nefes alıp vermişti .
"" İstemiyorum !!!"" Dedi Havin .
"" Neyini anlamıyorsun ???"" Dedi öfkeyle .
Cesur ise Havin'in bu tavırlarıyla sabır çekmişti .
"" Doğru söyle ."" Dedi Cesur .
"" Yemek yemeyi benim kucağımda istiyorsun değil mi ??? "" Dedi alaylı bir sesle .
Havin irileşen gözlerle Cesur'a bakmıştı .
Böyle bir düşüncesi yoktu ve olacağını da düşünmüyordu .
Cesur'un bileğinden tutmasıyla da Havin bileğini hızla çekmişti .
Cesur'un kucağına oturmamak için de eline masada olan kaşığı almıştı .
Cesur'da, Havin'in bu hâline gülerek yerine geri geçmişti .
&&&&&&&&&&&&&
Amed topraklarında saat gece yarısını çoktan geçmişti .
Dağ evinde ise Cesur ve Havin hâlâ uyanıktı .
"" Geç oldu ."" Dedi Cesur .
"" Uyuyalım mı ???"" Dedi sıkıntılı bir nefes alıp vererek .
Havin ise başını olumsuz yönde sallamıştı .
""Uykum yok !!! "" Dedi Havin .
Cesur oturduğu koltuktan Havin'e bakmıştı .
Üstünde olan gömleğin iliklerini Havin'in gözleri önünde açmaya başlamıştı .
Havin ise Cesur'a bakmadan elleriyle oyalanmıştı .
Cesur iliklerini açtığı gömleği koltuğa atıp Havin'in oturduğu koltuğa gidip oturmuştu .
Havin'in ona bakmaması ve görmezden gelmesi Cesur'un zoruna gidiyordu .
Bunun içinde Havin'e yaklaşabildiği kadar çok yaklaşmıştı.
Havin ise ilk defa teninde Cesur'un nefesini hissediyordu .
Bu durumdan da rahatsız olmuş ve uzaklaşmak istemişti .
Cesur'da inatla Havin'e biraz daha yaklaşmıştı .
Elini Havin'in beline dolayıp kavramıştı .
Havin her ne kadar Cesur'un elini belinden çekmek istese de olmamıştı .
Cesur inatla belinden tutmaya devam etmişti .
"" Havin ."" Dedi Cesur .
""Nefesimi teninde hissetmek canını çok acıtıyor mu ??? Dedi kulağıma fısıldayarak .
Cesur'un bu sözleriyle Havin'in göz yaşları sessizce yüzünü ıslatmaya başlamıştı .
"" Bırak beni !!!"" Dedi Havin .
Cesur elini Havin'in belinden çekmesiyle de Havin hızla ayağa kalkmıştı .
Cesur ise öylece Havin'e bakmış ve ayağa kalkmıştı .
Havin içine düşen korkuyla kendini korumak için hızlı adımlarla dağ evinin odalarının önüne gitmişti .
Hangi odanın kapısını açmak istese kapı kitliydi .
Cesur'un peşinden gelmesiyle de Havin'in göz yaşları daha da şiddetlenmişti .
Cesur'un ona dokunmasından çok korkuyordu .
En kötüsü de eğer ona dokunursa kendini ondan koruyamayacağını biliyordu .
Bu durum ise sadece Havin'e dehşet bir acı veriyordu .
Havin bir umud en son odanın kapısına gelmişti .
Şansına ise son kapı açıktı en azından Havin öyle düşünüyordu .
Çünkü bu oda onların odasıydı ve gece için süslenip püslenmişti .
Havin ise bundan habersiz odaya girmişti .
Odanın içini görmesiyle de sesli bir şekilde yutkunmuştu .
Oda bu gece için özel olarak hazırlanmıştı .
Beyazın hakim olduğu odanın zeminleri ve yatağı kırmızı gül yapraklarıyla süslenmişti .
Havin bir adım geriye doğru gitmesiyle de bedeni Cesur'un bedenine çarpmıştı .
"" İlk gecemiz geçireceğimiz odayı ."" Dedi Cesur.
"" Beğendin mi ???"" Dedi Havin'in kulağına fısıldayarak .
Bölüm sonu...
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.
Bu bölüm için puan ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum .
Cesur'un, Havin'in gitmesine engel olması ???
Havin için sahte kimlik, pasaport ve telefonunu görünce de Botan Ağa'nın planını devreye sokup arabayı uçurumdan aşağıya attırması ???
Cesur'un haberi olmadan Havin'in ilk doğum günü hediyesi alıp uçurumdan aşağıya atması ???
Cesur'un, Havin'in arabasına götürüp onu bayıltarak kaçırması ???
Botan Ağa'nın, Havin'in gitmediğini öğrenmesi ???
Konağa gelen adamla tüm Aile'nin Havin'in öldüğünü sanması ???
Cesur'un, Havin'i Amed topraklarında götürmesi ve onu uyurken izlemesi ???
Cesur'un, Havin'in avuçlarına kına yakmak isteyip vazgeçmesi ???
Ömerli Aile'sinin otoban gelmesi ve Botan Ağa'nın, kızına aldığı kolyeyi yerde bulması ???
Delal Hanımağa'nın Havin'in öldüğünü sanıp acı sözleri ???
Ömerli Aile'sinin , Cesur'un, Havin'i kaçırdığını öğrenmesi ???
Havin'in kendine gelmesi ve Cesur'la aralarında olan konuşma ???
Havin'in dağ evinden kaçtığı için astım atağı geçirmesi ve Cesur'un müdahalesi ???
Botan ve Ciwan Ağa'nın konuşması ???
Cesur'un, Havin'in zorla dağ evine getirmesi ???
Havin ve Cesur'un banyo sahnesi ???
Cesur'un zorla Havin'in saçlarını kurutması ve yemek yedirmesi ???
Cesur'un gömleğini çıkarıp Havin'in yanına gitmesi ???
Havin'in başına geleceklerden korkup dağ evinde bir odaya gitmesi ve odanın özellikle süslenmiş olması ve Cesur'un odaya gelmesi ???
Ve bunun gibi daha birçok farklı sorular ve cevapları için görüşlerinizi sabırsızlıkla bekliyorum .
WATTPAD = mezopotamyali_yazar
TİKTOK= mezopotamyali_yazar
İSTEGRAM=mezopotamyali_yazar