For4 Boys
Jungkook
Sungyeon öğle arasında yanıma geldi
Jimin
Hâlâ neyin götlüğünü yapıyor bu çocuk amk
Yoongi
Jungkook acımıştın en son
Fazla dövememişsin sanki
Namjoon
Ben bu çocuğun yerinde olsaydım daha okula gelmezdim
Hâlâ neden peşinde dolanıyor lan bu
Jungkook
Tehtid etti beni
2 teneffüs sonra bodrum katına gelmemi söyledi
Jimin
Gitmeyeceksin değil mi?
Yoongi
Gurur mu yapmış bu
Fazla ağlatamamışız demek ki
Jungkook
Gideceğim tabi
Yoonginin de dediği gibi fazla ağlatamamışız demek ki
Namjoon
Bizde geliyoruz ne yapacağı belli olmaz bunun
Jungkook
Saçmalamayın
Siz gelmiyorsunuz
Yoongi
Jungkook sakın bana oraya tek gideceğini söyleme
Aptal mısın sen
Ya başkalarını da çağırmışsa seni dövdürmek için
Jungkook
Öyle bir şey yapamaz
Çevresi yok
Namjoon
Fazla olmasa bile yine yanında birilerini getirir
Bizde geliyoruz Jungkook, daha fazla uzatma
Jimin
Evet Jungkook
Başına bir şey gelirse kendimizi asla affetmeyiz
Jungkook
Pekala
Siz bilirsiniz
Bu arada Bay Kim bizim katta mı?
Yoongi
Bilmem görmedim ben
Namjoon
Ben gördüm de aşağı iniyordu en son
Jiminüü
Jungkook sen yine Bay Kim'den mi kaçıyorsun
Jungkook
Hmm evet
Rahat rahat okulda bile gezemiyorum amk
Namjoon
Jungkook ayıp sana
İnsan kocasından kaçar mı
Jungkook
Sikin şunu
Yoongi
İAJCŞSKCŞSLCİSLDŞDLFŞSÖ
Jungkook bu her Bay Kim'i gördüğünde "Oo enişte selam" diyo
Jungkook
Dedim ya
Sikin şunu
Jimin
Of ŞSJCİSKCSİKCİSÖCŞLDŞFÖ
Yoongi
Ee bu sefer niye kaçıyorsun Bay Kim'den
Jungkook
Dün konuştuk yine
Jungkook yazıyor...
Namjoon
E tamam sizde bokunu çıkarmayın aq
Her saat konuşuyorsunuz sonra
Sikin şini
Bi sikişmediğiniz kaldı amk
Jungkook
Ne alaka amk
Deli mi ne
Neyse işte
Ss atayım üşeniyorum anlatmaya
Jimin
İyi att
Jungkook
Ssx1
Ssx2
Ssx3
Ssx4
Ssx5
Siz okuyun ben uğrarım bi ara şimdi işim var
Jungkook çevrimdışı
Namjoon
Ama bakın ben haklıyım amk
Bi sikişmedikleri kalmıştı dedim onlar bile bunun üzerine konuşmuş
Yoongi
Hay amk sen neden bizimle arkadaş olup ıq seviyemizi düşürüyorsun
Namjoon yazıyor
Yoongi
Tamam en 148 ıq sensin sus
Çevrimdışı
Namjoon
Orospu çocuğu
_
Jungkook
Ben, Yoongi, Namjoon ve Jimin hep beraber bodrum katının önünde durmuş Sungyeon'un gelmesini bekliyorduk.
Öğle arası yanıma gelip kendinden emin bir şekilde konuşup net bilr şekilde bodrum katına gelmemi istemiş ve gelmezsem bazı şeyleri Bay Kim'e anlatmakla tehtid etmişti.
Tehtidinden korktuğum için değil de - Ki onun tehtidi sikimde bile değildi- sadece ne yapacağını merak ettiğimden gidiyordum.
Bay Kim'in de dediği gibi onu orada öldüresiye dövmüştüm.
Gözlerinden yaşlar gelirken "Jungkook lütfen yapma, Jungkook rahat bırak beni, Jungkook yalvarırım" diyerek önümde ağlıyordu.
Şimdi bu siktiğimin gururu ve artistliği nerden gelmişti?
Sungyeon'un ailesi de az çok urunu iyi ve zengindi. Annesi daha önce okula Sungyeon'un yaptığı şeylerden dolayı gelmiş ve müdürle görüşmüştü.
Annesini gördüğüm ilk an oğlunun ona ne kadar benzediğinden emin olmuştum çünkü annesidir aynı oğlu gibi arlanmaz kendini bir şey sanan yolsuz birisiydi.
Sungyeon'un annesi bu durumda oğlunun yanında melek kalıyordu. Çünkü Sungyeon okul içinde kendinden sınıf olarak küçük olan kızları zorbalık etmekle tehtid ediyordu ve bilirsiniz ki korede liseye yeni başlayanlara zorbalık yapmak oldukça meşhurdu.
Okulda Sungyeon'un altına giren kızlar okula sadece geleceğini kurtarmak için geliyordu.
Sungyeon piçi ise o küçük kızların hayatını karartıyordu.
Daha önce Sungyeon'u reddeden bir kız okul başladığından beri Sungyeon'un çevresi tarafından - Kızlarda dahil- zorbalık görüyordu.
Ve o kızın son halini gören diğer kızlar Sungyeon'un dediğini yapmaktan başka bir şey yapamıyordu.
Çok geçmeden Bodrum'u kapısı açılıp içeriden Sungyeon belirdiğinde hepiniz oraya odaklanmıştık.
Yoongi her zaman ki gibi çok sinirliydi ve Sungyeon'u parçalayacakmış gibi bakıyordu.
Jimin, Yoonginin arkasına saklanmış o kendini biraz daha geri planda tutuyordu. Genelde Jimin kavgalara girmez ve başına bela almaktan hep uzak dururdu.
Namjoon ise hemen benim yanımda sık nefesler alarak dimdik karşıya bakıp o da aynı benim gibi yüzünde ki sırıtışla Sungyeon'a bakıyordu.
"Ee böyle sadece birbirimize bakıp duracakmıyız yoksa içeri girmeyi düşünür müsünüz efendiler?"
Yoongi öne doğru bir adım atıp Sungyeon'un üzerine yürüdüğü sırada Jimin Yoonginin belinden zorla onu tutup durdurmuştu.
"Bu arada ben sadece Jungkookla konuştuğumu hatırlıyorum siz nerden çıktınız?" deyip kapıyı sonuna kadar aralayıp içeri geçmişti.
Namjoon "Ananın amından" diyerek Sungyeon'un yanına doğru ilerleyip omuz atıp geçmişti.
_
Şimdi ise hepimiz içerde Sungyeon'a bakıyorduk.
"Bu cesaretin nerden geliyor hiç birimiz bilmiyoruz doğrusu" dedi Jimin Sungyeon'a bakarak.
"Yediğin dayaklar az geldiyse boşuna burda durmuyoruz ya istersen gel biz biraz daha seni kaşıyalım götüne kurt girmiş pire gibisinde." Yoonginin bunu deyip Sungyeon'a doğru öne atlamasıyla bu sefer ben Yoongiyi kolundan tutmuştum.
"Yoongi sakin ol biraz ve sende siktiğimin buraya çağırma sebebini söyle de zamanımızı çalma" diyerek bağırıp ona dönmüştüm.
"Jungkook seni çağırdığımda tektin şimdi ise yanında arkadaşlarını getirmişsin. Seninle baş başa konuşmalıyız.
"Eğer evlenme teklifi edeceksen kusura bakma ama biz Jungkook'u çoktan Bay K-" Namjoon'un aptal aptal konuşmasıyla hemen elimi ağzına koyup susturmuştum. Son anda onu susturmasaydım eminim yine başımıza bir iş açacaktı.
"Evlenme teklifini daha sonraya saklıyorum ama şimdilik Jungkookla gerçekten baş başa kalmamız gerekiyor ve bu da sizin dışarı çıkmanızı gerektiriyor" deyip ayağa kalkıp kapıyı tekrardan açıp arkadaşlarım kesin bir dille gitmesi gerektiğini söylemişti Sungyeon.
"Beni dışarıda bekleyin" dedim ve bende ayağa kalktım.
"Oh pekala, eğer Jungkook'un başına bir şey gelirse hangi deliğe girersen gir seni bulup sikeriz Sungyeon" diyen Jiminle kısa bir sürelik şaşırma evresi yaşasamda Yoonginin Jimin'in belinden tutup dışarı çıkarmasıyla kendime gelmiştim.
Tüm arkadaşlarım bodrumdan dışarı çıktıktan sonra Sungyeon kapıyı tekrardan kapatıp hemen karşıma geçip konuşmaya başlamıştı.
"Senin yüzünden 2 hafta okula gelemedim, yüzümde ki yaraları geçirmek cidden zor oldu ve doktora bile gittim Jungkook" diye bana bakıp konuştuğunda umursamaz bir tavırla
"bundan bana ne?" demiştim "Hak etmeysedin dövmezdim seni ki dövmeden önce de sana güzel bir teklifte bulunduğumu hatırlıyorum"
Dedim kısa bir şekilde
"Ailem okula gelip ortalığı dağıtması diye zor tuttum onları çünkü olaya aile değil de yumruklarımız dahil olmalı değil mi Jeon?" demesiyle ayağa kalkmış ve önümden geçip ilerlemeye başlamıştı.
"Peşimden gel Jungkook" demesiyle bende ayağa kalkıp peşinden gitmiştim.
Bodrumun arka taraflarına doğru ilerleyip yine bir kapının önünde durduğumuzda bu sefer kimse dokunmadan kapı açılmıştı.
Ve bu da kapının arkasında birilerinin olduğunu gösteriyordu.
Hızla Sungyeon'a dönüp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken kapı açılıp içeriden çıkan kişilerin üzerime saldırması bir olmuştu.
Kendimi korumak için direniyordum. Etrafın karanlık olması bu dikik durumu 10 kat daha da zorluyordu.
Biri beni kolumdan tutup içeri çekmişti. Çeken kişinin elini kolumdan kurtarıp hızla döndürüp kapıya vurmuştum. Bunu yapmamla başka bir kişi daha hızla üzerime gelip tekme atacakken kenara çekilmiş ve o kişinin ayağının boşluğa gelmesine sebep olmuştum.
Anladığım kadarıyla içeride oldukça fazla kişi vardı ve buna rağmen Sungyeon arkadaşlarımı dışarı çıkartmıştı. Çünkü çıkartmasa 100 kişi bile olsalar hepimizin üstesinden geleceğini biliyordu.
Üzerime doğru koşan başka biri karnıma yumruk atmış ve iki büklüm olmamı sağlamıştı tam kafama vuracağı sıra onun bacak arasına tekme atıp yere düşmesini sağlamıştım.
Ne kadar kişi olursa olsun gücümün onlara yettiğini gören Sungyeon sinirlenmeye başlamıştı.
Ve sanırım arkadaşlarım içeride çıkan seslerden neler döndüğünü anlamış olmalılar ki onlarda kapıya yumrukları geçirmeye başlamışlardı.
Yoonginin "Sungyeon senin sülaleni dünya haritasından silmeden şu kapıyı açarsan 72 sülaleni değilde 36 sülaleni sikerim" dediğini işittiğimde gülmüştüm.
Olduğumuz durum şu an hiç gerçekçi gelmiyordu çünkü Sungyeon ve onun arkadaşları beni bodrum katında sıkıştırıp dövmeye çalışıyorlardı. Bir tarafta arkadaşlarım ise kapıya dayanmış tehtidler ve küfürler savurarak Sungyeon'un kapıyı açmasını söylüyorlardı. Diğer tarafta ise tüm okul şu an dersteydi ve biz ölümüne ses çıkartır okulu yıkıyorduk resmen.
Son anda olan şey ise gerçekliğe dönmemi sağlamıştı.
Biris aniden gelip ben gülerken yere eğildiğim sıra saçımdan tutup kafamı geriye atmamı sağlamıştı. Tam elimi atıp ona döneceğim sıra başka birisi ise gelip kollarımdan tutup ellerimi arkaya sabitleyerek savunmasız kalmamı sağlamıştı.
Şimdi ise Sungyeon üzerime doğru gelmeye başlamış ve elini cebine atıp yavaşca çıkarırken üzerine doğru gelmişti.
Cebinden çıkardığı bıçağı elinde sallayıp hemen önümde durup eğilmişti.
"Ne oldu yoksa savunmasız mı kaldın Jeon? Kendine güvenin tamdı"
Cümlesini bitirip kendini germişti ve elindeki bıçağı hafif geriye doğru çekip benimle dalga geçmeye vevam etmişti.
O arkasını döndüğü an ise ben saçımı çeken kişiye yaklaşmak için geriye doğru adımlamış ve kafamı aniden yüzüne geçirip kollarımı tutan kişiye çarparak yere çökmesine sebep olmuştum.
İkiside birbirinin üzerine yığıldığında serbest kalan bedenimi harekete geçirip Sungyeon'a doğru ilerlemiştim.
Sungyeon ona doğru geldiğimi fark ettiği an bıçağı geriye çekip bana sokmaya çalışmıştı. Bir kolundan tutup bıçağı almaya çalışmıştım. Ama o diğer eliyle yüzüme yumruk atıp dikkatimi dağıtmıştı geriye gittiğimde hızla karnına tüm gücümle bir tekme geçirip yere yığılmasını sağlamıştım.
O yere düştüğünde elindeki bıçakta onunla beraber yere düşmüştü.
Dışarıdan gelen çok fazla ses vardı. Sadece arkadaşlarım değil de öğretmenler ve müdürde oradaydı demek ki. İçeride ki kişiler paniğe kapılıp yaptıklarının götlerinde patlayacağını tahmin edememişti sanırım ve şimdi kaçacak yer arıyorlardı.
Ben ve Sungyeon ise hâlâ bıçağı almaya çalışıyorduk. Sungyeon yanında ki bıçağı tekrar eline alıp üzerime yürüdüğünde mecburen geriye adımlamıştım.
"Sungyeon bıçağı bırak ne yaptığının farkında değilsin dışarıda müdüre kadar herkes var ve başına bela açacaksın şimdi bıçağı bir yere bırakırsan yaptığından daha az zararla çıkacarsın" dedim onu sakinleştirmeye çalışırken.
"Yaptığımın dönüşü olmayacak senin yüzünden şu an bu durumdayım ve sen bunun bedelini ödeyeceksin" dedi ve tüm hızla bıçağı koluma doğru ittirdi.
Kolumdan kan akmaya başlamıştı. Ve fazla hasar almadığı için küçük bir sıyrık vardı ama bu bile yeterince acı veriyordu.
Ne yaptığının yeni farkına varmışçasına gözlerine bir korku yerleşmişti. Ne yaptığının yeni farkına varıyordu.
Aniden elindeki bıçakla beraber yere çöktü ve siktirlerini savurmaya başladı. "Siktir, siktir, siktir ne yaptım ben" dedi ve bıçağı yere bıraktı.
Onun bıçağı yere bırakmasıyla ben hemen koşup bıçağı elime almıştım ve ona doğru tutmuştum.
Ve aniden kapı büyük bir gürültüyle açıldığında içeri giren kalabalık yerde oturan Sungyeon ve elindeki bıçağı ona doğru tutan bana bakmıştı.
O sırada gözlerinde ki endişe ve hayal kırıklığıyla bana bakan 2 çift göz beynimdeki tüm düşünceleri siktir etmemi sağlamıştı.
Olay çok yanlış anlaşılmıştı ve herkes benim Sungyeon'u dövdüğümü düşünüyordu.
Elimdeki bıçakta buna bir kanıt olmuştu.
Bay Kim iyice yanıma yaklaştı ve "Elindeki bıçağı bana ver" diye bağırdı. Usulca elimdeki sivri şeyi ona verdiğimde ise ondan asla yapmasını beklemediğim bir şeyi yapmıştı.
Yüzüme geçirebileceği en sert şekilde bir tokat geçirmişti.
Başım tokatın sertliğiyle yana doğru düşmüştü.
Ve o an ki hızla gözümdeki yaşta yanağımdan kayıp hızla yere düşmüştü.
_
Yazdığım en uzun bölüm bu oldu
Yazık jungkooma
Taehyung ne yaptın ya