Merhaba, yıldız desteği yaparsanız mutlu olurum.
İyi okumalar...
Kunt ile evimize 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde park vardı. Şu an oradayım.
Şunu bir kavrayalım, Kunt'tan kesinlikle hoşlanmıyorum ama nedeni olmadan ona değer veriyorum. Bu sefer, bir şey için neden aramayacağım.
Yürüyüş yolunun kenarında duran banklardan birinde Kunt oturuyordu.
''Fotoğraf için mi buluşmak istedin?'' dedim. Yüzüne bakmadan yanına oturdum.
Bugün hava biraz serindi ve içimden bir ses, bu havayı özleyeceğimi söylüyordu.
Bu andaval ile konuşup eve kaçarcasına gitmek istiyorum.
''Yorumları takacağını düşündüğüm için konuşmak istedim.'' dedi.
''İnan bana, kimin ne dediği umurumda değil. Ayrıca, bu senin niye umurunda?'' Hiç düşünmeden sorumu sordum.
Başını bana çevirdiği için suratını görmek zorunda kaldım. Onunla konuşurken, vakit geçirirken kendimi aptal gibi hissediyorum. Böyle düşünmeme rağmen, hala yanında oturuyorum.
''Dün olanlardan dolayı, aramızın kötü olmasını istemiyorum.'' Beyimize bakın hele. Küselim ama yinede sevişelim der gibi.
''Ben istiyorum. Bir de bana mızmız dersin. Bencil insanlardan hiçbir farkın yok. Benden uzak dur Kunt.''
''Bencil olsam seni düşünür müydüm?''
''Yakışıklı çocuksun Kunt ama kendini beğenmişin önde gidenisin.''
Pazartesi 07.50
Okula girdiğimden beri neredeyse herkes bana bakıyor ve kulaktan kulağa konuşuyorlardı. Bu bakışlardan fazla sıkıldım.
Sınıfa girdiğimde sadece Lami, Ceyda, Hamza ve 10. sınıflardan bir kız vardı. Pekala, burada ne oluyor?
Kız öğretmen sandalyesinde otururken, Ceyda ve Lami başında dikiliyordu, Hamza ise sıralardan birine oturmuş kolasını içiyor.
''Tam 10 dakikadır seni bekliyoruz. Nerede kaldın?''
''Ceyda burada ne oluyor?''
Kız kalkacak gibi olunca, Lami omzundan baskı yaptı. Ceyda yanıma gelip koluma girdi. Birkaç adımla, kızının önünde durduk.
Resmen sorgu odasındaki, ruh hastası polis gibiydim.
''Bu sarı çiyan, sen ve Kunt'un fotoğrafını çeken kişi.'' dedi Ceyda.
Şimdiden uyarıyorum, ben normalde asla böyle bir kız değilim.
Kızın saçına asılmak ve onu yerlerde sürüklemek cidden beni tatmin etti ama müdür yardımcısının odasında olmam için aynı şeyi diyemeyeceğim.
''Kendinden iki yaş küçük kızı dövmek ne demek Hilal?'' dedi sayın Hakan hoca.
''Ben izinsiz fotoğrafımı çekti! Bu bir suç! Bu duruma susmanı bekleyemezsiniz!'' diye hakkımı savundum.
''İkinizi de bu seferlik görmezden geliyorum ama ailenizi aradım. Bir daha olmasın kızlar.'' Ah Hakan Bey, yakışıklısın ama paragözsün. Sırf varlık kişilerin ailesindeniz diye sustuğunu biliyorum.
Müdür yardımcısının odasından çıktığımız gibi kız hemen gitmişti.
Garip olan ise kapının önünde Kunt duruyordu. Görüyorsunuz, vallahi ben çağırmıyorum, kendi geliyor.
''Müdür Yardımcısı bir şey dedi mi?''
''Benden ne istiyorsun amına koyayım?! Sürekli benimle konuşmaya çalışıyorsun!''
Bizim andaval kolumdan tutup laboratuvara girdi. Kimse olmadığı için gerçekten şükrettim. Yine bir dedikodu faciası çekemezdim.
Kunt dudağıma öyle bir yapıştı ki sedeledim. Belimi tutup düşmemi engelledi. Otomatikmen ona karşılık verdim. Biraz geriye çekilip gülümsedi ve öpmeye devam etti.
Artık bu durumu dur demem gerekiyor. Omuzlarından onu itince, bir adım geriye gitti.
''Sen benimle taşak mı geçiyorsun?!'' Sessiz ama sert bir şekilde konuştum.
Gülmesi beni daha çok çıldırtıyordu.
Deney tüplerinden birini ona fırlattım ve son anda kaçtı. Ne çok isterdim kafasına gelmesini.
Elimi diğer deney tüpünü almak için yine uzandım ama engelledi.
''Amacın ne lan senin?! Öpüyorsun bir de gülüyorsun!'' Bu sefer, elimde olmadan sesim yüksek çıktı. Umarım kimse duymamıştır.
''Çünkü hoşuma gitti. Buna niye bu kadar kızıyorsun anlamadım.''
Şu anlamadımları var ya, beni daha çok kızdırıyordu. Buna kızmayayım da neye kızayım?
Kapıya gidecekken bileğimden yine tuttu. Gerçekten, o iğrenç ergen kitaplarından bir farkımız yoktu şu anda.
''Sen de karşılık verdin.''
''Refleks gibi bir şeydi o!''
''Seni beğeniyorum Hilal. Sadece bunu söylemek istedim.''
''İki gün önce beni tersledin! Hatırlıyor musun?!''
Bakışları bu sefer gerçekten fazlasıyla derinleşti ve bu hale beni heyecanlandırıyordu.
''Nu durumu sana belli etmek istemedim.'' dedi.
''Ama biraz önce beni öptün ve beni beğendiğini söyledin! Resmen kendinle çatışıyorsun!'' dedim.
''Bana biraz izin ver tamam mı? Bak, seni çok fazla beğeniyorum ama çekiniyorum. Nedenini inan bilmiyorum.'' Zil sesini duyunca yutkundum. Bu durumda ondan uzaklaşmak istemiyorum. Eğer şimdi konuşmazsak, bu durum daha çok karmakarışık olacak. Bana güvenmiyor olabilir mi?
''Bunu okuldan sonra konuşalım ve bir açıklık getirelim.'' dedim.
Okul bitene kadar sınıftaydım ve Kunt'u düşündüm. Sonuçta genciz, ne istediğimizi tam bilemiyoruz. Kafalarımızın karışık olması gayet normal. Lisedeyiz ve eğlenmeye bakmalıyız.
Lami ile vedalaştıktan sonra okulun önünde, arabasına yaslanmış duran Kunt'u gördüm. Bir şey demeden, ön yolcu koltuğa oturdum ve onu beklemeye başladım.
Yolculuk boyunca asla konuşmadık. Kunt aracı sahil kenarında durdurunca, ortalık iyice sessizleşti.
Bu durumun, iyi bir sonuca ulaşması için konuştum. ''Şimdi, durumu bir özet geçelim. İlk başta beni tersledin, buluşmak istedin, benim nasıl olduğumu merak ettin, sana siktiri çektim ve bugün beni öptün. Bu kadar kısa sürede beni nasıl beğenebildin?''
''Bu soruna inan ben de cevap vermeyi çok isterdim ama bilmiyorum işte. Seni okulun ilk günü törende, sıra olurken gördüm. Garip ama güneşten dolayı gözlerini kısman beni gerçekten etkilemişti.''
Ona bakınca, kafasını koltuğa yasladı. Dışarıdan çok hafif, boğuk bir müzik sesi geliyordu.
''Eğer beni gerçekten beğenmiş olsaydın, yere düşürdüğünde şaşırırdın, öyle değil mi?''
''Ceyda'ya falan sorabilirsin, çoğu zaman tepkilerimi iyi saklarım Parti gününü seni daha çok tanıdım ve karakterin beni daha çok etkiledi.''
''Ama yine de kısa bir süre. Sana güvenmiyorum Kunt. Benimle dalga geçiyormuşsun gibi hissediyorum.''
''Güvenini kırdıysam geri kazanamam Hilal ama ben duyguları her zaman önem veririm.''
Ona karşı histen çok duygularım ağır basıyor. Değer vermemin nedeni tam olarak bu.
Yanlış bir çağa düşmüştüm ve dediklerininden bu yüzden şüphe ediyorum.
''Neden ağlıyorsun?'' dedi.
Kimseye güvenememek beni çok yoruyordu.
Yazan> Sinarya00
-----
10. Bölüme kadar toplam okuyucu sayısı 500 e gelmezse kitabı silmeyi düşünüyorum...
Kafamda çok fazla konu var ve tutmayan bir kitabı yazmakla vakit harcamak istemem. 🤷🏻♀️
9. bölüm yükleniyor...