MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın E...

By balbadem94

390K 23.9K 15.3K

"Şimdi ne olacak bana?" dedi gözlerini içine bakarken. Zack gayet basit bir şey söylermiş gibi, "Alfa krallığ... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm🐺🌸
🌜Mecburi Mühür🐺Final özel bölüm 🍒

18. Bölüm

6.1K 391 259
By balbadem94

...

Liyan~

Geçitten geçerken arkamda bıraktığım adam, benim ruh eşim; Jeff. Onu uzaktan görmüş yakından sesini duymuştum. Ama arkama bakmadan gitmiştim.

Çünkü bir defa dönüp baksaydım gitmezdim, gidemezdim...

...

Jeff'in dairesindeyken~

Ariana'ya sarılıp ağlarken başımı bi' an kaldırıp, "Buradan gitmek istiyorum. Onunla karşılaşmak istemiyorum," dedim hıçkırıklarımı kontrol etmeye çalışarak.

Ariana bana "Tamam o zaman. Kanlı Ay'a gidelim. Baban seni çok özledi. Hem, bize orada da ihtiyaçları var." dedi, sarılmayı bırakıp yüzümü avuçladı.

"Olmaz! Luna olmadan gidemem. Şimdiye ona ve Zack'e bir şey yapmadıklarını bilemeyiz." dedim. Hâlâ minik Luna'm yanımda değil ve bu beni çok korkutuyor.

Ayağa hızla kalkıp "O zaman onların gittiği geçide gidelim." , " Şimdi hızla bu kıyafetleri giy." dedi ve dolaptan beyaz birkaç parça giysi çıkardı.

"Merak etme... Biz onu bulacağız ve eve getireceğiz." derken beni ıslak yanağımdan öptü.

Hızlıca, ağlarken beni çok sıkan elbise ve korseyi çıkardım ve yatağın üstüne attım. Yerde ağlarken tacım da başımdan yere düşmüştü ama umursamadım bile. Bana emrivaki yaparak taktıkları bu tacın benim nezdimde hiçbir anlamı yoktu.

Ben giyinirken Ariana kapıda bekleyen koruyuculara bariyer için malzemeleri kendi odalarından getirmelerini istedi. Kokumuzu, sesimizi ve varlığımızı belli eden bütün fiziksel şeyleri örten bir büyüymüş.

Hazır olduğumda annemin kolyesini öptüm ve, "Hep benimle ol anne." dedim sessizce. Onu hiç tanımasam da beni hep izlediğini biliyordum.

Bariyer büyüsü çok kısa bir sürede tamamlanmıştı. İşte şimdi saraydan gizlice çıkıyorduk. Gelirken kullandığımız geçite şaşkınlık içinde baktık. Çünkü dünyadaki odamın önünde bulunan kiraz ağacının aynısı bir gecede burada da yetişmişti.

Ariana hâlâ ağaca bakarken, "Liyan her yere çekirdeğini atmasan iyi olur," dedi bende onu onaylar biçimde gözlerimi çekmeden kafamı salladım.

"Hadi gidelim, yokluğumuzu fark etmeleri uzun sürmez." dedim ama tam ileri adımımı atacakken kurt formundaki muhafızlar önümüzü kesmişti.

Ani bir refleksle Ariana, "Hibernare debes vos omnes" (Hepiniz kış uykusuna yatmalısınız) dedi ve alandaki bizi gören bütün muhafız kurtadamlar etkisiz hale getirilmişti.

Şimdi, öncesinden koşabildiğimiz kadar hızlı koşuyorduk ama hızımız yeterli değildi. "Keşke daha da hızlanabilsek" derken birden normalden daha hızlı olmuştuk. Ağaçlık alandan geçerken herşey hızımız yüzünden renk karışımına girmiş, gitmek istediğimiz yöne yolu yararak devam ediyor gibi bir izlenimle ayaklarımız yerden kesilmişti sanki. Başka bir gün olsa bundan zevk bile alabilirdim ama şuan tek ihtiyacım olan şey; geçite en kısa zamanda gitmekti.

Çok az kalmıştı. Az önce aniden yükselen hızımızı düşürürek ilerliyorken birden bir uluma sesi duydum.

Arkamı dönüp baktığımda kayalıkların olduğu yerde bir sürü halinde dev kurtlar vardı. Başlarında ki kırmızı gözleri ile bana bakanın Jeff olduğunu biliyordum. O ana kadar durmuş olan göz yaşlarım yine akmaya başlamıştı.

Kayalıklardan hızla aşağı doğru indiğini gördüğümde hemen geçite doğru gidip Ariana'ın bana yolda öğrettiği sözleri tekrar ettim.

İstediğim geçiti aktif hale getirmek için üstüne elimi koyup, "Ben Ruh Çapası Alya Liyan, Gök saray adına sana emrediyorum; açıl istediğim boyuta!" dedim ve geçit aktifleşmişti.

Önce Ariana güvenlik için iki koruyucumla girmişti. Emin olunca diğer iki koruyucum da içeri girdi.

Bariyer büyüsü benim üzerimde olduğu için en son ben girmeliydim ama arkamda bir çarpma sesi geldi. Ardından Jeff bana içinden, ('Liyan bunu yapma!') dedi. Pişmanlığını hissettim fakat... Fakat gerçekten ihanetini görmezden geleceğimi düşünmesi çok yanlıştı.

...

Celtic diyarı~

Geçitten geçerken ilk sefer iyiydim ama bu defa midem bugün yaşadıklarımı daha fazla kaldıramadı ve kustum.

Kadın koruyuculardan Tina ben içimdeki bütün herşeyi çıkarırken sırtımı sıvazlıyordu.

Ariana biraz ilerimde "Burada daha fazla duramayız. Nerede olduğumuzu bulana kadar ilerlemeliyiz." dedi.

Yerden kalkıp ilerlemeye başladığımızda bu yeni boyutta gördüğüm ilk fark; gece olması gerekirken tersine gündüz güneşlik olmasıydı. Üstelik kurak bir yapısı vardı. Ama Biraz ilerleyince aslında o kadar kurak olmadığını da gördük. İleride bir orman girişi ve o ormanın içinde koca bir krallık vardı. Kalabalığa karışıp insanların arasında bilgi edinmeye başladık.

Az önce bir kadın, "Celtic'de bundan iyi kumaşlar yok!" dedi ve birkaç yerde de bu isimi duyunca buranın Celtic krallığı olduğunu öğrendik.

Meğerse geçtiğimiz boyut kapısı benim asıl ailemin sahip olduğu Kanlı Ay dahil dört diyara açılan kapıymış. Ama Luna ve Zack neden buraya getirilmişti ki?

Arkasında yürürken öne yanaşıp "Ariana buraya daha önce geldin mi?" diye sordum bana başını evet anlamında salladı.

Kalabalık köylü gibi giyinmiş insanların arasında koruyucularım etrafımı pek belli etmeden zırh gibi sarmıştı.

"Ne zaman peki?" dedim, bizi bildiği bir yere götürdüğünü ezber geçtiği sokak köşelerinden anlamıştım.

"Hani sen bana "Türkiye'yi çok merak ediyorum" deyip Lucas'la birlikte tatil yapmaya gitmiştiniz ya, işte o zaman ben de buraya geldim, ama tatil yapmaya değil resmi işler için."

Lucas'tan bahsedince onu hatırladım. Umarım öteki tarafta benim yüzümden kavuşamadığı mühürlüsüne kavuşmuştur.

Bir sokağı daha geride bırakmışken, "Bütün krallıkları dolaştın mı?" diye sordum

"Evet ama inan bana en güzeli hâlâ Dünya. Çünkü insanları çok farklı ve güçleri olmadan eğlenmeyi biliyorlar." dedi. Oysa ben onu hep şikâyet ederken yakalıyordum demek ki bu da yalanmış.

Biraz önce konuşurken bir hana girdik. Orada çalışan kız Ari'yi tanıyor olacak ki doğruca gitmemiz gereken yere bizi götürdü. Zemin kattaki odalardan birine geldiğimizde Ariana hanın sahibi Leon ile selamlaştıktan sonra hiç beklemeden, "Leon biz birilerini arıyoruz ve inan sadece sen bize yardımcı olabilirsin," diyerek yardımını istedi. Karşımızda duran otuzlarının sonundaki adam başını olumlu biçimde biraz salladı.

Hancı Leon "Beni takip edin." dedi ve arkada bulunan odasına gidip yerden kalın bir demir kabzası tutup çekti. Odanın içinde oda ona yetmemiş, yeraltında gizli bir odası daha vardı. Bu önlemin ne kaynaklı olduğunu pek düşünmeme gerek yoktu belli ki bu diyarın kanunlarına uygun şeyler yapmıyordu hancı Leon.

Yerden içeri yavaş adımlarla arkasından indik. Merdivenleri dar ve dik olması yüzünden yine ilk Ariana inmişti.

Hepimiz indiğinde etrafa biraz göz gezdirdim ama şaşkınlığım yüzümden okunuyordu. Çünkü her yer tuhaf büyü eşyaları ile doluydu. Özellikle kavonozlanmış birçok yaratığın ceset parçaları suda resmen yüzüyordu. Daha yeni herşeyi midemden çıkarmışken gördüklerimle bir daha karnıma kramplar mesken oldu.

Iııyy!

Leon pazarlamacı tavrıyla rahat bir şekilde "Sizi dinliyorum koruyucu, kimi arıyorsunuz?" dedi koltuğuna otururken ama daha cevabı beklemeden benim törende Ariana'dan aldığım beştaş kolyemi görmüştü. Hemen ayağa kalktı ve "Majesteleri bağışlayın sizi tanıyamadım!" dedi.

Tepkisi Ariana ile bakışmamıza sebep oldu. Annemin kolyesi beni ele veriyordu belli ki.

O hâlâ eğilirken buna kendimi alıştırmam gerektiğini aklımda kendime hatırlatarak, "Sorun değil, lütfen Ariana'ya cevap verin." dedim.

Ariana hemen konuşup, "Aradığımız kişiler prenses Alya Liyan'ın manevi kız kardeşi Luna ve onun eşi Zack. Bize nerede tutulduklarını öğrenebilir misin?"

Önce biraz düşündü. Sanırım Kutsal bildiği Ruh Çapası artık ininden haberdardı ve onu sorgulamak yerine yardım dâhi istiyordu. Geri çevirmek aptallık olurdu onun için.

Kendi kendine onay verip, "Koruyucu Ariana, siz bu gece bu han da konaklayın. En kısa sürede casuslarıma haber vereceğimden hiç şüpheniz olmasın. Yalnız... Onları kaçıran hakkında ne biliyorsunuz?" diyerek bize sordu.

"Hepsi aynı siyah pelerinli, bayıltıcı büyü silahları ve görünmez şok ağı kullanıyordu. Onları gördüm." dedim.

Leon başını tekrar sallayıp, "Majesteleri onlar boyutlar arası avcılar olmalı. Sadece kraliyet ailesi ve onlar kadar güçlü kişilere çalışırlar. Eğer onlar kaçırdıysa arama alanı daralır." dedi ve odanın diğer köşesindeki kafesten gözleri beyaz olan bir karga çıkardı. Karganın ayağına bir parça boş beyaz kağıt koyup bizimle beraber yukarı zemine doğru, dışarı çıktı.

Demir korkulukların arasında pencereden salarken birdenbire karga yok oldu ardından bize odalarımızı göstermesi için kız kardeşi Sara'yı çağırdı. Çok geçmeden handaki odalarımıza geçtik. Herkes ikişerli kalıyordu.

Ben ve Ariana, erkek koruyucular İsac ve Cedric, kadın koruyucular Maria ve Tina birlikte yanyana üç odada kalıyorduk.

İçeri girer girmez Ariana yanındaki çantadan şal alıp boynuma sarıp, o aksini söyleyene kadar çıkarmamamı söyledi.

Birkaç saat odada bu diyar hakkında bilmem gereken temel bilgileri baş koruyucum olan kuzenimden öğrendikten sonra kapı çalındı ve Sara bize yemek saatinin geldiğini haber verdi. Hep birlikte aşağıya inip handaki en büyük masaya oturmuştuk.

Elimdeki kaşıkla önümdeki çorbaya daireler çizerken "Ariana sence Luna iyi midir?" diye sordum.

İçtiği su bardağını yavaşça masaya bırakıp, "Bilmiyorum ama buraya getirdiklerine göre sorun büyük. Çünkü; burası mistik sanatların uygulandığı ilk yer, yani kadim topraklardır." dedi.

"Bu da ne demek?" dedim. "Yoksa Luluma birşey mi yapıcaklar?!" düşüncesi bile tenimi buz kesti.

Endişem üzerine, "Luna hem cadı hem büyücü kanı taşıyor, bu onu çok değerli kılar. Liyan açıkçası ben daha çok Zack'e birşey olacağından endişeliyim." dediğinde mantıklı gelmişti ama yine de onlar için korkuyorum. Her ikisi içinde...

Cevabıyla aklıma takılan bir soru gelmişti.

"Onlar Luna'nın iki kanıda taşıdığını nerden bilebilirler ki? Çok küçükken onu dünyada ki evimize sen getirdin."

Luna bizimle dünyada yaşıyorken bunu nasıl bileceklerdi ki? Yani kim durduk yere cadıların ve büyücülerin kol gezdiği topraklara başka bir boyuttan başka bir cadıyı kaçırarak getirmek için bu denli zahmete girerdi ki?

"Liyan güçlü büyücüler diğer güçlü büyücüleri hissederler tıpkı benim Luna'yı çocukken hissetmem gibi." dedi. Her saniye yeni bir şeyler öğreniyordum. Demek o en başından beridir Luna'nın insan olmadığını biliyordu.

Yemekleri iştahsızca yerken, "Ariana... Bana arenada dövme hakkında bilgi vermiştin ama ya-" dedim Ariana sözümü kesti.

"Ya Jeff'e bir şey olursa mı? Hayır ona hiçbir şey olmayacak merak etme çünkü ruhlarınız artık bir oldu. Bu dövmede bunun kanıtı, isteseniz de ayrılamazsınız. O diğer kurt adamlar gibi değil Liyan, artık kutsal bir varlığa mühürlü. Mesafeler size engel değil."

Suratım asık halde "Anladım." deyip başımı hafifçe salladım. Jeff'e kızmış ve Alfa'dan ayrılmış olabilirim ama onu özlediğim gerçeğini hiçbir şey değiştirmiyordu. Bu mühür nasıl bu kadar kısa sürede beni ona bağlamıştı anlamıyorum. Gerçi Ariana'ın anlattığı üzere bazı şeyleri hayatım boyunca görmesem, duymasam veya hiçbir şekilde hissetmesemde uyumlu davranarak adapte olabirimişim. Ruh Çapası hayat kurtaran ıvır zıvırlarından biriymiş güya.

Kafamı dağıtmak için diğer koruyucularımla yemekte biraz sohbet edip, onları tanımaya çalıştım. Meğerse Tina ve İsac, Cedric ve Maria evlilermiş. Yaşları otuz üstü olan bu çiftlerin her biri dünyada bana yakın olan mekanlarda yıllarca sürekli gözetleme amaçlı korumalığımı üstlenmişti. Yine de olduklarından daha genç göründüklerini söylemek doğru olurdu.

Yemekten sonra dinlenmek için odalarımıza çekildik Son birkaç gündür boyutlar arası gidip gelmekten uyku düzenimiz altüst olmuştu.

Yatmadan önce kirazlardan bir tanesini yemiştim ve bir iki saat aralıksız uyumayı diledim yoksa Jeff olmadan uyuyamayacağımı çok iyi biliyordum. Nerde benim o Liarlu🌸kafemde yorulduktan sonra eve gelince saatlerce tek başıma şuurumu kaybetmiş gibi yattığım günler...

Yanlış zaman da iç çekmiştim galiba. "Ahh... Hayır yine mi!?" yine bir rüyanın içindeydim ve yine o altın kanatlı kapıdaydım.

Bağırarak, "Eğer beni içeri almayacaksanız, ne diye getiriyorsunuz ?!" dedim çünkü artık sinirlenmeye başlamıştım. Buraya kadar sırf bu kapıyla bakışayım diye mi durduk yere gelip duruyordum ben.

İçeriden, "Uyan, Hemen uyan! Liyan uyan!!" diyen bir kadın sesi geliyordu ardından sert bir rüzgâr fırtınası çıkarken ben tehlikeyi hissetmiştim, hemen uyanmalıydım.

Gözlerimi açtığımda bir elinde siyah mızrağıyla beni karşılayan Ariana uyandırmaya çalışıyordu.

"Ariana neler oluyor?" dedim sesimde panik ve telaşla.

"Liyan kalk bizi arıyolar! Casuslardan haber geldi, Luna ve Zack sarayda tutuluyormuş ama avcılar geçidin yıkıldığını görmüşler çabuk yakalanmadan buradan gitmeliyiz!" derken İsac içeriye sert bir giriş yaptı.

"Neredeyse geldiler!" dedi ve arkasından Sara içeriye girdi.

"Beni takip edin, arka kapıdan çıkarıcam sizi," dedi ve herkes onu takip etmeye başladı.

Dışarıdan insan çığlıkları geliyordu bir an duraksadım. Acı çekiyorlardı ve ben dibimdeymiş gibi duyuyordum.

Beni kendime Sara getirmişti. "Acele edin!" derken elimden tutup en önden koşmaya devam etti.

Hanın arka kapısına çıktığımızda, "Koruyucular, size söylediklerimi sakın unutmayın! Prenses sizinle tanışmak bir şerefti kendinize dikkat edin lütfen!" sesinde telaş ve korku barizdi.

Ben ona, "Bizimle gel," dedim fakat kız, "Ağabeyim burada. Onu bırakamam.... Majesteleri, iyi ki geldiniz." dedi ve tebessüm edip içeriden kapıyı kilitledi.

Belki de bu bizi son görüşüydü...

...

🗡️🩸🌸

Continue Reading

You'll Also Like

408K 27.4K 23
Ruh eşim vahşi bir alfaydı. omegaverse | mini fic
171K 17.4K 46
Savaş nedeniyle başka evrene gönderilen elli genç. Bu evrende hiç beklemedikleri bir türle karşı karşıya kalmak durumda kalırlarsa, ne olur? Kurtad...
788K 69.9K 49
Çağla ve Ebru, izledikleri filmlerin ve okudukları kitapların etkisinde, kurt adam bulma umuduyla kendi ülkelerinden çok uzaklara giden, iki Türk kız...
289K 17.2K 54
Yaşadığı döneme göre sıradan genlere sahip olan bir melezin geyik avlarken Alfalar'ın Alfası ile mühürlendiğine inanır mısınız? Peki ya dönüştükten...