Prensese yaklaşmam gerek böylece imparatoriçe ile de yakınlaşabilirim.
İmparatoriçenin desteği arkamda olursa grandük veya diğerleri hakkında endişelenmeme gerek kalmaz.
Bur imparatorluğun başka bir özelliği ise yönetimde sadece imparatorun değil imparatoriçenin de önemli bir etkisi olması.
Bu kısmın sadece kadın başrol için eklendiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Eh sonuçta bunu ben kullanacağım ve veraset yarısında imparatoriçenin yardımı sayesinde abimi geçeceğim.
Evet belki onu kılıç dövüşün de yenemem ama politika uzak dövüşe geldiğinde beni yenemez.
O salak gidip bir prensesle evlenmediği sürece bir korkum yok. Ki bu da imkansız çünkü Evangeline onu kör etmiş durumda.
Şimdi düşününce neden onu sınıra göndertmiyorum. Azıcık kılıç dövüşü falan. Kafasını toplar.
Hatta o mucize dörtlü birlikte sınıra gidip savaşsın ve biz kafamızı dinleyelim.
Prensesin dikkatini çekmek için madamdan başka bir istekte bulunmuştum.
Böylece prensesin en çok arzuladığı şeyi öğrenebilirdim.
Kim bilebilir ki prenses aslında umutsuz bir aşk hikayesinin kahramanı?
Prenses Kendi kişisel şövalyesine aşık ama abisine destek ve hayatta kalmak için güçlü biriyle evlenmek zorunda.
Eğer prensesle bu şekilde yakınlaşabilirsem kesinlikle benden şüphe etmez.
Prensesin yanına gittim ve selam verdim.
-Prensese selamlarımı sunarım.
Prenses beni baştan aşağı süzdü ve yelpazesini açıp gülümsedi.
-Leydi Arendale bu şerefi neye borçluyum.
Prensesle daha önce konuşmuşluğumuz yok sadece selamlamalardan ibaret ama aynı nedenden dolayı başımız ağrıdığından ona yakın hissediyorum.
-Eğer sizde isterseniz bir yürüyüşe çıkmayı teklif edecektim.
Bana niyeti mi sorarmış gibi baktı. Bende ona gülümsedim.
Karşılığında ayağı kalktı ve gitmeyi kabul etti.
Dışarıda sonunda yalnız kaldığımızda bana ne demek istediğimi sorarmış gibi baktı.
-Leydi Arendale beni neden buraya kadar getirdiniz?
Oyunculuk zamanı.
-Sizi bir anda böyle kenarı çektiğim için üzgünüm prenses ben sadece size yardım etmek istemiştim.
-Ne konuda bir yardımdan bahsediyorsun?
Tetiğe geçti.
-Sadece sizin de benim gibi bir beladan dolayı acı çektiğinizi farkettim ve...
-Leydi Arendale daha açık olun!
-Sadece korumanıza olan bakışlarınız öyle sevgi doluydu ki...
-Sen bunu nasıl farkettim? Hayır bunu başkası da biliyor mu...
-Prenses merak etmeyin bunu sadece ben biliyorum.
Prenses derin Bir nefes verdi. Sonra bakışlarını bana yöneltti.
-Beni tehdit etmeye mi çalışıyorsun leydi Arendale.
-Hayır prenses sadece...benim durumumu biliyorsunuz. Birini sevdim ama sevgimin karşılıksız kalmasıyla bitmedi azarlandım ve dışlandım. Ama sizi böyle görünce size yardım etmek istedim.
Bana şüpheyle baktı.
-Hah. Peki bana nasıl yardım edebilirsiniz ki?
-Abiniz tahta geçsin diye evlenmek zorundasınız değil mi? O zaman size yardımcı olacağım.
Evet eğer çılgın veliaht tahta geçerse başrolü ele geçirmesi kolaylaşır. Aynı zamanda grandük tahta geçerse kellem uçar. Eh nu en makul yol.
-Diyorsunuz ki tarafsız olan Arendale ailesi abimi mi destekleyecek?
-Evet ama bu bir şekilde olabilir.
Prenses bana merakla baktı.
-Eğer ailenin başı olursam.
Bu sefer büyük bir şaşkınlıkla karşılık verdi.
-Ama abiniz...
-Abim...onun da yaptığı şeyleri duymuşsunuzdur. Artık her şeyi almasına izin vermeyeceğim. Yani prenses izin verirseniz...
Sonunda bana sıcaklıkla baktı.
-Lütfen bu konuyu annem imparatoriçe ile tartışmama izin verin.
-Yoksa anneniz ilişkinizi biliyor mu?
-Evet.
...
İmparatoriçenin bunu bilmesini beklemiyordum.
-Annem de zamanında birini seviyormuş ama onu zorla bir prensle evlendirmişler...
O prens şimdi imparator ve sizin babanız oluyor...
-Annem benim sevdiğim kişiyle birlikte olmamı istediğini söyledi. Ama hayatta kalmak için güçlü birini yanıma almam gerekiyordu. Bu yüzden...
Anlıyorum. Demek imparatoriçe bu yüzden imparatorun diğer cariyeleri ve metreslerine karşı bu kadar sessiz.
O sadece hayatta kalmaya odaklanmış biri ve güçlü bir kadın. Şuan politikada da kilit taşları oynuyor.
Hatta neredeyse imparatordan daha çok bağlantısı var. Eğer prenses beni ona iyi gösterirse yarışı kazanırım.
Bir süre daha prensesle sohbet ettik ve sonunda prenses içeri dönmek zorunda kaldı.
O iyi biri. Özellikle bir manyağın kardeşi olamayacak kadar iyi biri.
Kendi başıma bahçe de yürüdüm oldukça karanlıktı.
Tamamen yalnız olduğumdan emin olunca ayakkabılarımı çıkardım.
-Ahh bu lanet ayakkabıları takmamam gerekirdi. Tsk tsk etik kurallarından nefret ediyorum.
Çimenlere yattım ve gökyüzüne baktım. Oldukça fazla yıldız var. Sanırım burada biraz dinlenebilirim.
_______
Yazar:Villainesssss