star lost, minsung ✓

By kenyusiimii

198K 22.6K 13.4K

ben kayıp bir yıldızdım, yerimi bulmamı sen sağladın. More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7 M'
1.8
1.9
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0 F' ❣︎

2.0

5.3K 698 383
By kenyusiimii

Günaydın bölümüüü

ama başlamadan önce, düğünü üç kısma ayırdım ilk kısmı okudunuz, şimdi yan shipleri ve bir sonraki bölümde minsung

iyi okumalar

***

Jisung'un elleri Minho'nun omuzlarında dans ederlerken Changbin de direkt sevgilisini almıştı. Felix tutamadığı gülüşü ile beline sarılan alfaya baktı ve uzanarak dudaklarını yanağına bastırdı.

"Çok tatlısın Changbin!"

Changbin güldü. "Tatlı kelimesini bana kabul ettirdiğine inanamıyorum ama evet güzelim, senin için tatlı da olurum. Şimdi benimle dans et."

Elinden tuttuğu sevgilisini kendi etrafında döndürerek vücudunu tekrardan kendisine yaklaştırmış, Felix'in kokusu etrafını sararken gülümsemişti. Yavaş yavaş sırayla dans edenler de çıkarken Hyunjin sırıtarak yanında oturan betaya baktı.

"Biz de dans edelim mi?"

Seungmin başını geriye attı. "Felix'in diline laf veremem, saatlerce bana ima yapacak."

Alfa bu cümleyle beraber yan bir şekilde güldü, uzanarak Seungmin'in elini tuttu ve ayağa kaldırdı. "Sende ona imalarının doğru olduğunu söylersin."

Seungmin'i hızlı bir şekilde etrafında döndürerek kendine çekmiş, elini beline sarmıştı. Birkaç göz üstlerine dönerken Felix ve Jisung şokla dans eden ikiliye bakıyor, çığlık atmamak için zor duruyorlardı.

Kendini tutamadan gülen Seungmin Hyunjin'i reddetmedi, bir elini omuzuna koyup adımlarına ayak uydurdu. Sırıttı. "Seni etkileyecek bir kokum yok ama..."

Kim Seungmin, her seferde laf sokmaktan asla vazgeçmeyecekti, Hyunjin buna adı kadar emindi ama Kim Seungmin'e denk biri olduğunu biliyordu, başını boynuna yaklaştırıp parfümünün kokusunu içine çekti.

"Benim de senin beni etkilemen için bir feromona ihtiyacım yok." Seungmin'i etrafında döndürüp kendine çekti. "Çünkü sen başlı başına yetiyorsun bebeğim."

Hwang, gittikçe değişiyor, değiştikçe de Seungmin'in hoşuna gidiyordu. Şimdi ellerini yakasına koyup, tam da hizasındaki o dolgun dudakları öpmek istiyordu herkesin içinde.

"Seni öpmek istiyorum," diye konuştu, adımları yavaşlarken Hyunjin yutkunup derin bir nefes almış, Seungmin etrafını baskılayan alfa feromonları ile "Benden bu kadar çabuk etkilenmen hoşuma gidiyor," demişti.

Alfa uzanarak onun kulağına yaklaştı. "Senden ne denli etkilendiğimi bilmiyorsun betacık."

"Göster o zaman."

Kulağının altına bir öpücük bıraktı. "Düğüne burada veda etmemizin zamanı gelmiş."

Seungmin sırıttı, Hyunjin onun elini tutarak ilerlemeye başladığında Felix'e 'bu gece eve gelmeyeceğini söylemiş', arkadaşını şoklar içinde bırakarak Hyunjin'in arkasından çıkmıştı.

Dakikalar sonra lüks bir otelin önünde durduklarında kararan havanın altında içeri girmişler, Hyunjin bir oda tutup kartı parmaklarının arasına aldığı gibi Seungmin ile asansöre binmişlerdi.

"Kokun her yerimi sarıyor Hwang."

Eli betanın beline dolandı, baskın alfa feromonları Seungmin'in cidden de her yerini sararken Hyunjin "Güzel öyleyse," demiş ve geldikleri katta odanın kapısını açtıkları gibi Seungmin yakalarından tuttuğu alfayı kendine çekip dudaklarına kapanmıştı.

Alfa inleyerek dudaklarını araladı, arkasına bile bakmadan kapıyı kapatmış, parmakları Seungmin'in taktığı kravatı çözmüştü ustalıkla. Kumaş parçasını eline dolayıp "Fazlasıyla hoşuma gidiyorsun," diye konuşmuştu nefes nefese geri çekildilerinde.

Seungmin gözleri kapalı başını salladı. "Bunu inkar etmeyeceğim."

Elleri yükselerek Hyunjin'in boynuna dolanmış, onu kendine doğru çekmişti. Hızlı adımları yatağa doğru giderken tekrardan birbirlerini öpmeye başlamışlar, saniyeler içinde alfanın üstünde olan ceket yerle buluşmuş vücudunun üst kısmı çıplak kalmıştı.

Yatağa geldikleri zaman Hyunjin dudaklarını ayırarak Seungmin'i tek darbesi ile yatağa itti ve düşmesini sağladı.

Seungmin sırıtarak gözlerini ayakta ona bakan adama dikmiş, bacaklarını aralamıştı.

Üstüne uzanan Hyunjin onu yavaşça yatırırken "Sıradan gördüğün bir alfa," diyerek diz kapağını bacağının arasına yasladı. "Seni böylesine inletebilir bebeğim."

Beta, ısırdığı dudaklarını serbest bırakıp odanın içine inlemesini bıraktığında tırnakları Hyunjin'in omuzlarına battı. "Beni hafife alma Hwang," deyip tek hamlede Hyunjin'i devirip kucağına çıkmış, parmakları kendi üstündeki gömleğin düğmelerini çözmeye başladı.

Hyunjin büyük konuştuğunu fark etti, Seungmin'i haklı buldu çünkü zamanında sıradan gördüğü betaya şimdi tapabilirdi.

Dudaklarına kapanan dudaklarla beraber inlerken düğünde olan Felix koşarak Jisung'un yanına gitti. "Galiba bizim bir şey yapmamıza gerek kalmadı Ji."

"Nasıl?" dedi Jisung şaşkınca, bacağının üstündeki Minho'nun elinin elini tutup Felix'e doğru eğilmiş, Felix kulağına yaklaşmıştı. "Hyunjin ve Seungmin diyorum, beraber çıktılar ve Seungmin bu gece eve gelmeyeceğini söyledi!"

"Ne!" diye bağıran omega bir anda tüm dikkatleri kendine çekerken Felix hızla "Ya sus!" deyip elini arkadaşının ağzına bastırmış, "Böyle işte," demişti. "Senin o uyuz alfa arkadaşın benim yakışıklı betamı ellerimden alıp götürdü gerisini düşünmek bile istemiyorum."

Hwang Hyunjin... Jisung gözlerini kıstı. Yarın sorguya çekmesi gereken bir arkadaşı vardı, zaten bu aralar hepsi Seungmin ile ikisinin bir şeyler karıştırdığından şüpheleniyordu, ne zaman birini arasalar diğeri net onunla oluyordu.

Ve şimdi onun düğününü bırakıp gitmesi, evet, evet, bu alfanın kesinlikle ceza alması gerekliydi.

"Madem öyle," dedi Jisung, güldü. "Sende Changbin hyungu eve at."

"Ne?"

"Bebeğim, madem Seungmin yok, sevgilin ile güzel bir uyku çek diyorum, hım?"

Minho kolunu eşinin omuzuna attı, Jisung bu temasla gülüp ona dönünce "Jisung haklı," demiş, eklemişti. "Changbin ile uyumak için güzel bir fırsat olabilir."

Jisung sırıtarak alfanın dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. "Bak, Minho da onayladı, o yüzden... Düşün derim."

"Ne düşüneceğim, hemen koşuyorum."

Felix onlara öpücük atıp koşarak sevgilisinin yanına gitmiş, bu gece onlarda kalmasını istediğini söylemişti, Changbin reddetmeden başını sallarken Felix mutlu bir şekilde onu öpmüş, koluna sarılmıştı.

Zaten düğünün de yavaş yavaş sonuna geliniyordu, Jisung ve Minho yanlarına gelenler ile muhabbet ederlerken Chan ve Jeongin de bir köşede kendi aralarında muhabbet ediyorlardı.

Jeongin için önemli olan Chan olduğu için saatlerce onunla durabilirdi, aynı şimdi yaptığı gibi saatlerdir sadece gülümseyerek onunla muhabbet ediyor, ara ara ellerini kaldırdığında Chan ile çarpışan elleri onu mutlu ediyordu.

Bu alfaya tam olarak ne zaman aşık olduğunu bilmiyordu ama emin olduğu tek gerçek çok aşık olduğuydu. Geçen gece Chan ile bir mekanda çaldıkları zaman hakkında konuşurlarken güldü.

"Hayır ama gerçekten o gün çok heyecanlanmıştım ve sonra."

Yanlarına doğru ilerleyen birini fark ettiği gibi lafını kesip ara verirken Chan da kafasını çevirip omeganın baktığı yere bakmış, gelene dikmişti gözleri.

Omeganın aslında hiçbir olumsuz düşüncesi yoktu, gerçekten yoktu ta ki çocuğun gelip onu görmezden gelerek sadece Chan ile konuşmasına kadar.

"Hiç bizim masaya uğramadın, ben gelmek istedim."

Buram buram yaydığı kokusunu o hissederken Chan'ın ne denli hissettiği gerçeği vücudunun alev almasını sağlamış, az önceki neşesinin saniyeler içerisinde kaybolmasına sebep olmuştu.

Bu omega, kesinlikle karşısındaki alfayı istiyordu ama Jeongin'in ona vermeye niyeti yoktu.

"Buradan sonra arkadaşlarla öyle minik bir parti vereceğiz benim evimde, gelsene yanımıza."

Alfa, aldığı kokudan bir o kadar rahatsız olurken tam olarak ne diyeceğini de bilmiyordu, partiler, kalabalık ortam, yüksek ses onluk değildi o sakinliği ve az ortamı severdi.

Reddetmek için ağzını aralamıştı ki omuzuna konan el "Lütfen," demişti. "Belki takılırız, olmaz mı?"

Jeongin sakinleşmek adına derin bir nefes verdi, arkada olan bedenini öne getirdi ve kendisini de karşısındaki omegaya gösterirken gözleri ateş saçıyor, bakışları itiraz ettiğini net bir şekilde gösteriyordu.

Vücudu alfanın vücudunun dibindeyken "Chan," dedi hyung kelimesini eklemeden, eli alfanın göğsünde yer aldı. "Bu gece benimle. O yüzden seninle gelemez."

Kıskançlığı Chan'a kendini hissettirdi, bir an gülümsememek için dudaklarını ısırdığında Jeongin "Bittiyse?" deyip tek kaşını kaldırmış, omegaya bakmıştı.

"Bilmiyordum, üzgünüm. İyi geceler Chan."

Chan dudaklarını araladı. "İyi geceler."

Her bir adımda onlardan uzaklaşan rahatsız edici koku ile Jeongin gergin bir nefes verip arkasında bıraktığı iz yüzünden yüzünü buruşturmuştu ki alfanın kıkırtısı kulağına ulaştı.

"Feromonların kendini hissettiriyor," diyerek elini yanındaki omeganın beline sararak onu önüne aldı ve sırtını göğsüne yaslamasını sağladı. "Gitmiyorum bir yere."

Jeongin'in kıskandığını feromonları bile belli ediyordu, bir süredir Chan'ın yanında bastırıcı kullanmaması bunun içindi, sesli bir şekilde söylemese ile alfa onun duygularını anlasın diyeydi.

'Sen benimsin' diyemese bile elini kaldırıp belini saran alfanın elinin üzerine koyup tutmuş, kasılan vücudunu serbest bırakıp rahatça ona yaslanmıştı.

Düğün sonuna kadar öyle durmaları Jeongin'in bozulan moralini yerine getirdi, gelip geçenler ikisine bakıyor, sevgili olduklarını düşünüyorlardı ve Chan ile uyum içinde duran bedenleri bu düşünceyi reddetmiyordu.

Tutamadığı gülüşü ile beraber belindeki Chan'ın elleriyle oynarken Felix yanlarına geldi. "Jeongin'im! Bebek ekmeğim, bu gece Changbin'de bizimle kalacak."

Güldü. "E bu güzelmiş, sevindim senin adına, ben Seungmin'in odasına geçerim siz kendinize bizim odamızda takılırsınız."

Felix uzanarak dudaklarını arkadaşının yanağına bastırdı. "Ya sen melek misin, teşekkür ederim aşkım!"

Omuz silkti, o da sevgilisi ile uyuma şansı elde etse odada bir arkadaşı bulunsun istemezdi. Kendi kendine hayallere dalarken saniyeler içinde bir ses onun düşüncelerinin arasına sızdı.

"Jeongin benimle kalabilir bu gece." dedi Chan.

Jeongin beklemediği bu teklifle şaşkınca ona dönerken Felix "Oldu bu iş!" deyip öpücük atmış, yanlarından kaçmıştı. "Hey! Ben onaylamadım, Felix!"

Alfa güldü. "Reddecek misin?"

"Belki," diyen omega gülüşünü büyüttü. Jeongin de kendini tutamadan sırıtmış, dudaklarını birbirine bastırmıştı. Chan ile kalacaklarını düşünmek onu saniyeler içerisinde heyecanlandırdı, feromon salgıladığını anladığı gibi Chan'ın yanından kaçarken Chan arkasından kahkaha attı.

Fakat gecenin sonunda Jeongin yanında, onunla aynı eve girmişlerdi.

En son birkaç hafta önce gelmişti buraya Jeongin, içeri girmesi ile beraber havlayan köpek gülmesini sağladı. "Berry!" deyip yere eğilmiş, ona koşan Berry'i kollarının arasına almıştı.

Chan anahtarı kenara bırakıp sırıttı. "Seni özlemiş, Changbin her geldiğinde havlayıp onu göndermeye çalışıyor ama senin üstüne atlıyor."

"Anlaşıyoruz biz Berry ile," deyip güldü omega. Onu seve seve içeri ilerlemiş sonra da eğilip yavaşça yere bırakmıştı.

"Sana kıyafet vereyim, gel," diyen alfa heyecanla dudaklarını ısırmasına sebep oldu, hadi ama, kim sevdiği adamın kıyafetlerini giymek istemezdi? Pıtı pıtı adımları Chan'ın arkasından yatak odasına ulaşmış, kendisine uzattığı kıyafetlere bakmıştı.

Bol bir sweat ile eşofmandı. Chan güldü. "O eşofmanın belinin olacağını hiç sanmıyorum ama istersen iplerini sıkarsın. Duş alabilirsin, bende üst katta alacağım, normalde evin ışıklarını kapalı tutarım ben ama açacağım şimdi, korkmana gerek yok."

"Teşekkürler," deyip güldü omega. Chan ona göz kırpıp kıyafetlerini alarak üst kata çıkmış, Jeongin de alt katta duşa girerken gördüğü duş jelini ve şampuanı kullanarak kendi kendine sırıtmıştı.

Duştan çıktığında tamamen Chan gibi kokuyordu, bu aptal bir mutluluk sebebiydi. İçeriden Berry ile oynayan Chan'ın sesi de gelirken onun kendisinden önce çıktığını fark ederek gözlerini yatağın üstündeki kıyafetlere dikti. İç çamaşırını giyip üstüne eşofmanı giymiş en son da oldukça bol ve cüsse yapısından dolayı çok fazla olmasa da uzun gelen sweati giymişti.

Tereddütle dudağını ısırdı, gözleri eşofmanda oyalanırken aynadaki komik görüntüsü onu güldürdü ama ani bir kararla eşofmanı bacaklarından sıyırarak pürüzsüz bacaklarını ortaya çıkarmış, eşofmanı yatağın üstüne bırakmıştı.

Bu hareketlerini sadece günlerdir belli ettiği duyguları ve onu reddetmeyen alfadan aldığı cesaretle yapıyordu.

Küçük küçük adımları salona ilerledi, Chan ilk önce kendi kokusu ile karışık feromonları hissetti sonra da gözlerini çevirdiği gibi kalbinin teklemesine sebep olan Jeongin'i görmüştü.

Jeongin salona geçip bir koltuğa oturdu.

Chan boğazını temizledi. "Aç mısın?"

"Hayır," deyip başını salladı. "Sen?"

"Değilim. Bu arada uykun geldiyse evdeki her oda boş, istersen benim odamda yatabilirsin orası çift kişilik yatak. Bende bu kattaki odalardan birinde uyurum."

"Senin odanda, seninle beraber uyusak?"

Omegadan gelen soru ikisinin arasına düştüğünde Chan sözlerini toparlamak adına ilk birkaç saniye sessiz kalmıştı, Jeongin başını salladı. "Ben bir şeyleri artık belli etmek istemiyorum, sadece beni gör diye yalandan yakınlaşma numaraları da denemek istemiyorum."

Alfaya baktı. "Beraber uyuyalım mı?"

Alfa güldü sonunda net bir şekilde alabildiği cümlelerden biri ile. "Bahanelerin arkasına sığınmamana sevindim."

Ona doğru ilerleyip elini uzattığında Jeongin gülümsedi. "Yakalandım mı daha önce?" dedi odaya doğru el ele ilerlerken.

Chan sırıtıp "Anlamak zor değildi," diyerek kafasını iki yana sallamış, Jeongin rahat bir nefes vermişti. "Ama bahanelerini dinlemeyi seviyordum."

Güldü omega, yatağın içine girerken dudaklarını dişledi. Önce onunla aynı yatağın içine giren alfa kalbinin ritmini bozmuş sonra da Chan'ın açtığı kollarına bakmıştı.

Reddetmedi, kayarak kolları arasına girip alnını göğsüne yasladı.

Uyumadan önce duyduğu güzel şey ise alfa tarafından saçları okşanırken gelen "Kokun beni rahatlatıyor," cümlesiydi.

***

Bir taraf çok soft takılırken diğer taraf EFIWJXIJXOJSDOEJSPLA

Continue Reading

You'll Also Like

229K 21.3K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin
7.9K 951 21
Yavaş yavaş ölüyorum. Bunu biliyorum. Kimilerine göre bu bir intihar. Ama ben yüzlerce kişi ölmesin diye kendimi "FEDA" ediyorum.
526K 63K 31
lee minho, işe geç kaldığı bir gün aceleyle evden çıkarken hiç beklemediği bir şey ile karşılacağından habersizdir. slow loris // cxxdnb
584K 65.4K 40
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir