tutsak aşk

By arikcnaysegul12

44.1K 1.1K 360

kalbimi ona emanet ettiğim an onun tutsaği olmuştum. kalbimi,ruhumu,bedenimi kendine tutsak eden mafya adami... More

1
2
3
4
5
6
...
7
8
9
10
11
13
14
15

12

1.6K 43 0
By arikcnaysegul12

Herkese selam öncelikle 🖐

Yeni bölümle karşınızdayim.diğer bölümle arasinin çok uzadığını farkındayım ama hiç yorum almadığı için yazasım hiç gelmedi o yüzden uzadı kusura bakmayin.

Hepinizden bolca yorum ve yıldız bekliyorum.

Yazım yanlışlarını maruz görün lütfen  sonra düzeltecegim.

Iyi okumalar 😘


...

Uykumun en derinliklerinde baş ağrım tutmuş kalkmak zorunda kaldım.hava aydinlanmak üzereyken komidinde duran telefonuma uzanip saate baktim.

05:26

Bu vakitte kalkmamin tek sebebi baş ağrımken kendimi hiç iyi hissetmiyordum.acilen ağrı kesici içmem gerekiyordu ve bunun içinde ağrı kesici bulmam gerekti.

Kafami tutarak yataktan kalktim .başım her adımımda zonklarken,elimi başıma bastırıp acinin hafiflemesini umuyordum.

Loş ışıkta merdivenlerden inerken evde in cin top oynuyordu.evde çıkan tek ses benim sessiz atmaya çalıştığım adımlarımdi.mutfağa vardığımda tek tek dolapları açıp ilac aramaya başladım.her açtığım dolapta hayal kırıklığına uğrarken her an baş ağrisindan ağlamaya başlayabilirdim.

Son çare buz dolabıni da karıştirmişken ağrı kesici bulamamıştım.elime geçen tek ilaç kutusunu dolaptan çıkardım.

Daha önce görmediğim ilacın içindeki kağıdı çıkarıp okumaya başladım.ilaç uyku hapiydi.başimin ağrısıni geçirmese de en azindan uyumama yardımci olurdu.

Ilaç kutusuyla bir bardak su alıp odaya çıktım ilactan bir tane içip yatağa uzandım en azindan uyursam baş ağrımda geçerdi.

...

Uzaktan gelen boğuk sesler beni rahatsiz etmeye başlarken uykunun en tatlı yerindeydim.gözlerim uykuyla uyanıklık arasında giderken sesler daha da çoğalmış rahatsiz olmama sebep oluyordum.

Seslere daha fazla dayanamayip gözlerimi yavaşca açtım.güneşi görmeyi bekleyen gözlerim barlas a takılınca gözlerim irileşti.uyku sersemi bünyem hiç birşey anlamazken gözlerim odadaki kişilerde dolandı.

Barlas ,yusuf ve adını bilmediğim yirmibeş yaşlarında bir kadin!

Ne olduğuyla alakalı hiç birşey bilmezken vücudumu biraz dikleştirip belimi yatak başlığına dayadim.

Odadaki kişilere tek tek sorgu dolu bakışlar atarken barlasin çatık kaşları sinirle üzerimde dolanıyordu.ne olduğuyla alakalı birşey bilmezken birine birşey mi oldu diye düşünemeden edemedim.

Kadin bakışlarini benden çekip yaninda duran barlasa çevirdi.

"Dediğim gibi endişelenecek birşey yok.zaten bir tane almış ama miligrami yüksek olduğu için bu saate kadar uyumuş"

Kadının bakışları beni buldu.

"Geçmiş olsun"

Başımı saol anlamında aşağı yukari sallarken neyin geçmesini dilediğiyle alakali hiçbir fikrim yoktu.kadin izin isteyip yusufla odadan ayrilirken barlasla odada baş başa kalmıştık.

"Canına kastın mi var?"

Barlas koltuğa oturmuş bana bakıyordu.

"Ne alaka şimdi ?hem ne işiniz var benim kaldığım odada?"

Kaşlarım çatılmış ona bakarken barlas ufak bir gülüş sergiledi.bu gülüş mutluluktan uzak bariz sinirdendi.

"Bilmediğin hapi kullanmakta ne !boyle mi kurtulmaya çalışıyorsun benden?!"

Konunun hapa gelmesiyle başımı hapi koyduğum komidine çevirdim ama yoktu.

"Anlaşıldı sen cidden iyi bir cezayi hakediyorsun.bir hafta odadan çıkmak yok!"

Gozlerim iri iri barlasa bakarken o oldukça ciddiydi.sinirle yataktan kalktim.

"Saçmalama intahar ettiğimi falan mi düşünüyorsun?sen kafayi yemişsin ben sadece başim ağrıdıgi ve ilaç bulamadığım için rahat uyumak için yuttum"

Su an da düşününce yaptığım aptallık olabilirdi ama dün gece başim ağrırken oldukça mantıklı gelmişti.

"Deli misin kızım sen kullandığın hap ne kadar ağır biliyormusun?neredeyse akşam oldu "

Afallamiş bir şekilde ona bakarken pencereye sığan gökyüzü kararmaya başlamıştı.ne diyeceğimi bilemezken onun bana kötü konuşması sinirlerimi bozuyordu.

Daha da konuşmayip kapıya ilerledi.

"Bu arada dediğimde de oldukça ciddiyim bir hafta odadan çıkmayacaksin madem uyumaya meraklısın bir hafta mışıl mışıl uyu "

Sözlerini sindiremeden odadan çıkıp kapıyı üzerime kilitlemişti.dehşetle yaptığına bakarken sinirle kapıya vardim.

"Ne yaptığını sanıyorsun?!aç şu kapıyı! "

Bir yandan kapıyı zorluyor bir yandan da bağırıyordum.sadece uyku ilacı içmiştim abartmasina gerek yoktu.üzerimi kapi kilitlemekte neyin nesiydi.

Onbeş dakikaya yakin kapiya vursamda açan olmamıştı.bıkkın bir şekilde kapıdan uzaklaşıp yatağa oturdum.kendimi boşlukta hissederken yapmadığım bir şeyden dolayi onun deyimiyle ceza almam oldukça saçmaydi.

Hava karanlığa bürünmüş ben yatakta camdan görünen gökyüzünu seyrediyorsum.hafif yağmur çiselerken tek tuk yildiz gökyüzünde ışıldiyordu.koridorda duyulan ayak sesleri odaya yaklaşırken yatakta dikleştim.kapının kilidi çevrilip odaya elinde yemek tepsisiyle ayşe  abla girdi.

Gözlerimiz kesişince ufak bir tebessüm edip tepsiyi yatağın yanindaki komidine birakti.afiyet olsun diyip tekrak odadan çıkarken sadece teşekkür etmekle yetinmiştim.zira ondan kurtar beni demem oldukça saçma olurdu sonuçta barlas istemediği sürece odadan çıkamazdim.

Açlığın etkisiyle tepsiyi kucağıma alıp yemeğe başladım.hiçbir şey düşünmeden yemeğimi yerken şarjda duran telefonum çalmaya başladı tepsiyi komidine koyup telefonu elime aldım.

Şebek.

"Alo?"

"Dila kızım neredesin yaa telefonuna ulaşılamıyor "

Kızgın çıkan sesi sitemliydi.

"Ya şarjim bitmiş unutmuşum "

Mahcup sesimle konuşurken o başka bir konuya geçmişti.

"Neyse boş ver de yarin bizim sunumumuz var unutmadin dimi bugün gelmedin prosöfor ilk bizin sunmamizi istedi."

Bölümümüzun önemli bir dersinden sunum ödevi almıştık ve ben bunu unutmuştum.ve hocası acayip kıl bir kadındı.en küçük sorundan  sıfırı basıyordu.

"Ya ben onu tamamen unuttumm"

Kaan gülmeye karışık sesi duyuldu.

"Neyseki bu zeki ve oldukça yakışıkli çocuk sunumu hazırladi.ben sana atacağım çalış yarına kadar yeterli"sesinden akan kibire göz devirmekle yetindim.beni düşünüp sunumu hazirlamasi heleki kaan gibi birinin yapmasi takdir edilecek birşeydi.

"Yaa kaan birtanesin at çalışayım ben ozaman"

"Biliyorum birtane olduğumu kızım ama bu sunumun bir mükafati olmalı bir kahve ısmarlarsin artik"

"Dersten geçelim söz "

Vedalaştiktan sonra telefonu kapattim.şimdi zorluk başlıyordu odadan çıkıp barlasla konuşmam lazımdı.kapının açılma sesiyle odaya barlas girdi.

Ne diyorduk hah!iti an çomagi hazırla.

"Bende seninle konuşmak istiyordum."

Barlas beni duymamış gibi koltuğa geçip oturdu.bakışlarıni bana çevirip gözlerimle birleştirdi.sorgu dolu  bakışları konuş bekliyorum anlamina geldiğini varsayip konuşmaya başladım.

"Yarin benin sunumum varmış ben unutmuşum az önce kaan arayıp söyledi "

Yani der gibi bakiş atarken ben devam ettim.

"Yarin okula gitmem lazim"

"Unuttun  galiba odadan çıkamazsın"

"Sunumum var diyorum sana  sunumu yapamazsam dersten kalırım"

"Seneye verirsin dersi"

Şokla ona bakarken o istifini bozmamış umursamaz bir şekilde telefonuna bakmaya başlamıştı.sinirle tepsiyi komidine koyup ayağa kalktım.tam konuşacakken vazgeçip hızlıca kapiya ilerlemeye başladım.barlas telefondan kafasını kaldırmış bana bakıyordu daha doğrusu ne yapmaya çalıştığıma.

Hızlıca kapıyı açıp o gelmeden çıktım.şansım benle beraberdiki kapinin anahtari üstünde bırakmıştı hızlıca iki kere kıvırip anahtari çektim.

Barlas kapıya gelmiş kulpu oynatıyordu.

"Lan!aç şu kapıyı! "

"Bak buradan çıkmam çok zamanımı almaz çıkarsam fena ödetirim"

Umursamaz bir tavirla sanki o görecekmiş gibi omuz silktim.

"Odaya kilitlenmek nasıl bir duygu birazda sen tat.çok ses yapma ceza alırsın! "

Onun sözlerini ona kullanmam ne kadar doğru bilmesemde içip oldukça rahattı.en azindan içimde kalmamişti.kapi zorlama sesi kesilirken ne yapacağıni merakla beklemeye başladım.

"Seni odadan çıkarana koysunlar! "

Bağırişiyla irkilip iki adim geriledim.tekrar bagirmasiyla aşagiya adimlamaya başladım.

"Yusuf yukari gel!"

Sesi hala gelirken camdan yusufu çağırmasıyla yusufla merdivende karşılaştık anlamaz gözlerle bana bakarken ben onu umursamayip salona geçtim.

Aradan geçen beş dakikada salonda diken üstünde oturuyordum.hala yukarıdan ses gelmemesi oldukça tuhafti.daha fazla boş durmayip mutfağa geçtim.tabi geçerken merdivenlere bakmamayi da ihmal etmemiştim.

Mutfağa geçmemle mutfak kapısından sinan görüldü.onu gördüğüme mutlu olurken bunu ona belli etmemeye çalıştım.

"Sinan,hoşgeldin"

Sinan tebessüm edip masaya geçip oturdu.

"Hosbuldumda sen intiahar ettin diye duymuştum "

Imayla konusup masada duran meyve tabagindan bir elma alip ısırdı.ben ise o görmese de gözlerimi devirdim.

"Yanlış duymuşsun"

Olanlari kisaca özetlemiş karşına oturmuştum.merdivenden gelen ayak sesleriyle tedirgin bir şekilde sinana baktım.

"Barlas geliyor"

Endişeli sesime anlam veremeyip olabilir anlamında bana bakıyordu.

"Şey ben onu odaya kilitlemiştim"

Dehşet içinde bana bakarken barlas mutfağa girmiş gözlerimiz kesişmişti.gözleri birer alev topuyken her an bana saldıracak gibi duruyordu.

"Oo kardeşim selam!"

Sinan ortami yumuşatmaya çalışırken simdi de iki alev topunu kendi üzerine cekmişti.

"Siktir git sinan!"

Barlas sinirle tıslarken ben tedirgin bir şekilde barlasa bakıyordum.sinan ise başını tamam anlamında sallayip bana döndü sessizce kusura bakma seni ben bile kurtaramam diyip hızlıca mutfaktan bahçeye çıktı.içimden sinana küfrederken başımi yere eğmiş gelecek olan hamleyi bekliyordum.

"Demek beni odaya kilitlersin!"

Sessiz ama bi okadar öfkeli bir sesle konuşurken ben ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum.barlas üzerime doğru yürümeye başlayınca bende masanin etrafını dolanıp kapi tarafına geçtim hala üzerime gelmesiyle içimden üçe kadar sayıp koşmam bir oldu arkadan gelen ayak sesi onun geldiğine işaretti.merdivende zaman kaybetmeyip salona geçtim.

Arkamdan gelen barlasa dönünce hala üzerime doğru geldiğini farkedip saçmalayarak koltuğa çıktım.ne olduğunu anlayamadan kolumdan tutulup koltuğa düşmem bir oldu.gözlerimi yumarken üzerimdeki ağırlık barlastan başkası değildi.

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda ilk gördüğüm barlasin dudaklarıydi.kalbim korkuyla hızlanirken titrekce bir nefes aldim.her an dudaklarımiz birbirine değebilirdi.dudaklarımi birbirine bastırıp kalkmasını bekledim.

Gözlerim onu esir almışken o dudaklarıma bakıyordu.korkakca iteklemeye çalışıp kalk diye çıkiştim.

"Birbirinizi öldürmediniz umarım.ovvvvv !"

Bakışlarımizi salon kapısına çevrilmis bizi yanlis anlamiş sinan'a bakıyordum.

"Ben çıkıyorum siz devam edin"

Sinirle barlasa bakmış salondan çıkmıştı.yaptığı saçma çıkışa anlam veremezken daha fazla umursamayip barlası itekleyim zorda olsa altından kurtuldum.

Arkama bile bakmadan kapısı açık olan kaldığım odaya girdim.kapiyi kapatırken  gördüğüm şeyle şok olmam normaldi.kapinin kilit yeri komple yerinden sökülmüş koca bir delik kalmıştı.cidden bunlarin normal olmadığına karar kilmıştım.

Daha fazla durmayıp komidinde duran telefonumu alip kaandan gelen sunuma çalışmaya başladım.barlas ne kadar gidemezsin desede bir şekilde  ikna edip gidecektim bu akşam oda kilitlemeden sonra bu durum daha da zorlaşsada denemekten geri durmayacaktim.

...

Güneş gökyüzünde yerini bulmuş saat altıyi devirmiş yedi olmuştu.bugün gece,sunum çalışmaktan uymamış ve sabaha karşı uyuduğum iki saatlik uykudan uyanmıştim.

Hızlıca bir duş alip siyah orta uzunluktaki bornozu giyindim.aynanin karşısında saçlarımi kuruttum.odaya geçtiğimde direk  yatağın üzerine koyduğum yeşil takimi giyindim.

Altın görünümlü zincir kolyeyide boynuma geçirdim.saçlarımı alttan sıkı bir topuz yapıp yüzüme nemlenidici sürdüm.gözüme ayeliner çekip kipriklerimi rimelledim.dudaklarıma şeftali renginde ruju sürdüğümde oldukça iyi görünüyordum.

Dolaptan ayakkabi bölümünü açıp siyah sitelettolari da giyinip siyah çantamı elime aldım.bugün herzamankinden daha özen göstermiştim.hocamizin sunum günü kıyafetlere de takıntısi vardi.

Aynada kendime son kez bakip odadan çıktım.koridorda hiç ses olmazken tek ses benim topuklu ayakkabılarımin sesiydi.

Mutfağa girdiğimde ayşe abla kahvalti hazırlıyordu.kolay gelsin dememle bana dönmüştu.

Beni gördüğüne şaşırırken kendini çabuk toparlamış teşekkür etmişti.kurulmus masaya ilerleyip ayak üstü birşeyler atıştırdim.saat onda sunum olacaktı ve biz işimizi garantiye almak için kaanla erken buluşup sunumun üzerinden  birkez de beraber geçecektik.

Arkamı dönmemle birisine çarpmam bir oldu.barlas belimden tutup beni kendisine yapıştırırken hızına yetişmeye çalışıyordum.nane kokusu burnuma dolarken gözlerim gözlerine tutuldu.ifadesiz bir şekilde bana bakarken ben kurtulmak amacıyla elimi belimdeki elin üzerine koydum.

Vücudu benden uzaklaşmak yerine daha da yaklaşıyordu.kalbim yavaş yavaş teklerken gözlerim mutfaktan hızla çıkan ayşe ablaya takılmıştı.resmen kadın bizi yanlış anlamıştı.

Boynuma değen nefesle irkilip kafamı kapıdan çekip barlasa baktım kafası boyun girintime girmiş nefesleniyordu.vucudumdaki bütün hücreler tek tek titrerken yere yığılmam an meselesiydi.

Yerimde tekrar debelenirken barlas boynuma varla yok arası bir şekilde öpüp geri çekilmişti.şokla ona bakarken o sanki birşey yapmamis gibi bana bakıyordu.

"Nereye böyle? "

Hala şokla ona bakarken daha fazla aptal gibi görünmemek için konuştum.

"Şey sunumum varya okula gidicem o yüzden "

Ne dediğimi bilmezken konuşuyordum.o ise tuhaf bakışlarıni hareket eden dudaklarıma dikmiş bakıyordu.

"Allah Allah kim sana izin verdi de sen gidiyorsun"

Konuşurken dudakları dudağıma değerken ben geri çekilmeye çalışıyordum.o ise durumdan oldukça memnun görünüyordu.her an baygınlık geçirebilirdim ama kendimi zor tutuyordum.

Daha fazla dayanamayıp var gücümle onu ittim.gücümden çok etkilenmesede kendi isteğiyle uzaklaştı.

Hiç birşey demeden mutfaktan çıkıp dış kapıya vardım.kapıyı açmamla Yusuf dibimde bitmişti.

"Buyrun dila hanim?"

"Okula gideceğim "

"Gitmeyecek!"

Arkami döndüğüm de barlasla aramızda iki adım vardı.ciddi bir şekilde yusufa bakarken, yusuf ne olduğunu anlamaya çalişyordu.

Ben ise barlasa yalvaran bakışlar atıyordum.bu ders benim için çok önemliydi ve geçmem gerekiyordu.

"Lütfen barlas gitmem lazım yoksa dersten kalırım"

Hala olumsuz anlamda bana bakıyordu.

"Ne istersen yaparim "ne kadar ona yalvarmak istemesemde köprüyü geçene kadar ayiya dayi demek zorundaydim.

"Ne istersem?"

Kaşları havalanmis durumdan oldukça memnun görünüyordu.kafasini olumlu anlamda salladi.

"Tamam bakalim git şimdi senden  yapacağin şeyi sonra isteyeceğim."

Isteyeceği şey beni korkutsada bunu boşvermeye çalıştım.en azından şimdiyi kurtarmıştım.

...

Genç adam durumdan oldukça memnun kahvaltısını yapıyordu.

"Günaydın "

Genç adamin yakin arkadaşı mutfağa girmiş barlasa merakla bakarak karşına oturmuştu.birseylerin yolunda gittiği ortadaydı yoksa barlas bu kadar mutlu olamazdı.

Mutfakta çalışan ayşe afiyet olsun diyip ayıralınca sinan hızlıca konuşmaya başladı.

"Bakıyorum neşen yerinde bunu neye borçluyuz?"

Barlas gözlerini sinana dikip sırıttı.

"Bu akşam Halil Karacayla biricik torunu dilanin tanişma günü olacak"

Sinan barlasin ne dediğini idrak etmeye çalışırken barlasın saçmaladigini düşünüyordu.eğer böyle birşey olursa yer yerinden oynardı.

"Sakin bana bugün karacalarin verdiği davete dilayla katılacağını söyleme"

"Tam da öyle yapacağım "

Barlas umursamaz bir şekilde kahvaltıya devam ederken sinan onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

"Eğer kızın senle olduğunu öğrenirse halil karaca bizi rahat birakirmi?"

"Bir bok yapamaz!artik kızının yerini bilmediğimi düşünüyor bu ona büyük bir ders olur"

Sinan alayla gülerken barlasin ne düşündüğünü çözmeye başlamıştı.

"Ve ihalelerden çekilmesine de sebep olur ?"

"Aynen öyle "

Barlas iştahla kahvesinden bir yudum aldi. Herşey planladığı gibi gidiyordu.

"Peki dila'yi nasil ikna edeceksin?"

"Orasi çoktan halloldu sen dert etme kardeşim "

Barlas masadan kalkip sinanin omzuna hafif vurup mutfaktan çıktı.

Elindeki koz o kadar büyüktü ki artik Halil karacanin sonu geliyordu.bu akşam öğrenecekleri onda büyük bir darbe etkisi yaratacakti.

...

Sunum bitmiş oldukça rahatlamıştım.bizimkilerle kafeye inmiş kahve içiyorduk.

"Arkadaşlar biz size birşey söyleyeceğiz "

Selma serkanin elini tutmuş heyecanla bize bakıyordu.bizde merakla ona bakarken ne söyleyeceklerini bekliyorduk.

"Ayriliyormusunuz?"

Can'in boş boşboğazligina göz deviren selma serkana bakip onay aldi.

"Biz nişanlaniyoruz !"

Hep bir ağızdan tebrik ederken oldukça şaşırmıştık.ilişkilerini aileleri biliyordu ve beklemek istemeyip adını koymak istemişlerdi.

Telefonumun zil sesiyle sohbetten sıyrılıp çantamdan telefonumu çıkardım.kayitli olmayan numaranin sahibini biliyordum ve açmazsam on metre ötemde duran yusuftan bana ulaşacağını biliyordum.

Telefon kapanmadan açıp masadan birkaç adım uzaklaştim.

"Alo?"

"Akşam seninle bir davete katılacağız eve geç ve hazırlan 8 geleceğim seni almaya"

"Nereye gideceğiz? Hem ben gelmek istemiyorum "

"Sabahki sözlerini hatırlatmama gerek varmi?"

Her istediğini yapacağımi söylemiştim.derin bir nefes alip kabul ettim.

Telefonu kapatip masaya vardım.kalkmak gerektiğini söyleyip yusufla üniversiteden ayrildim.araba sessiz bir şekilde ilerlerken yusufun sessiz bir şekilde dinlediği müslüm gürses  şarkıları çalıyordu.

Eve geldiğimde direk odaya çıkıp ne giyeceğime karar vermeye çalışıyordum.akil edip nereye gideceğimizi sormadığim için pişmandim.arayipta çok merakliymişim gibi de göstermek istemiyordum.

Kapının tıklatılmasıyla kapıda ayşe abla göründü.elinde koca bir kutuyla gelip yatağa birakti.

"Barlas bey göndermiş akşam için "

Siyah orta büyüklükteki kutudan bakışlarımi çekip teşekkür ettim.en azindan bir saat elbise aramazdim.

Ayse abla çıkınca kutunun kapağını açtım siyah bir elbisenin üzerinde beyaz kağıda siyahla yazi bulaştırılmışti.

"Kırmızı kadar olmasasa siyahta sana çok yakışır "

B.A

Kalbim hızla çarparken sapık herif diye mırıldandım.resmen gecelikli fotoğrafimi hala unutmamişti. kağıdı top haline getirip odanin bir tarafına gelişi güzel attim.

lanet herif!

Kısa bir duşa girip  saçlarımı düzleştirdim.önce makyajimi yapmak için masaya geçtim.

Ayeliner ve rimelle gözlerimi belirgenleştirip dudağima bordo ruj sürdüm.oldukça iyi göründüğüme kanaat getirip masadan kalktim siyah alt çamaşırımi giyip elbiseyi üzerime geçirdim.elbisenin modelinden dolayi sütyen giyilmeye gerek yoktu.

Siyah göğüs dekoltesi  olan diz kapağimin altina gelen dar yırtmaçli bir elbiseydi.vücudumu tam saran elbise oldukça hoş durmuştu.

Sapık herif bedenimi bile biliyordu.

Siyah  küçük taşlı  tek bant ayakkabilarıda ayağıma geçirdim.ayakkabıma uyumlu pörfoy çantayida elime aldığımda hazir sayılırdim.ama bir eksiğim vardi o da boş duran boynumdu.

Çekmeceyi karıştırıp annemin manevi değeri çok diye bana hediye ettiği yıldızli altin kolyeyi boynuma taktim.şimdi tamamdim.

Salona indiğimde Ayse ablayla karşılaşmış ondan iltifatlar almıştım.özgüvenim yükselirken  barlasın kapıda beni beklediğini söyleyince dışarı çıktım.

Hava  serin olsada bu elbiseyi  bir ceketle kapatmak istememiştim.dışarı çıkmamla siyah  lüks arabanin farlari yanmıştı.barlasin içinde olduğunu olduğunu anlayıp arabaya ilerledim.

Tam bir öküzdu insan bir kapimi açardı.yusuf kapimi açmış binmemi beklemişti.teşekkür edip arabaya yerleştim.

Gözlerimi barlasa çevirdiğimde  bana baktığını anladım.

Oldukça yakışıklı olmuştu.giydiği simokin üzerine tam oturmuş siyah saçları özenle taranmiştı.kirli sakallari biraz toparlanmis daha da güzel olmasına sebep olmuştu.

Onun da gözleri üzerimde  dolaştıktan  sonra gözlerime bakti.

"Siktir!bu ne kızım? "

Elbiseme bakarak daha doğrusu yirtmactan görünen bacağıma ve göğüslerime bakarak adeta tıslamişti

"Bide soruyormusun?senin gönderdiğin elbise"

Ondan aşağı kalmayıp bende sinirle konuştum.tekrar bir siktir çekip arabayı  çalıştırmışti.bir yandan elbiseyi gönderen mağazaya küfrederken bir yandan da önünde ilerleyen arabalara küfrediyordu.

Ben  ise onu umursamayip  telefonumla instegramda dolaşiyordum.herkes stori atmıştı.bende bir iştahla ön kamerayı açıp fotoğraf çekilmeye başladim.barlasin sesi kesilmiş arada bir bana ne yapmaya çalıştığıma bakıyordu.

Çekildiğim fotoğraflardan birtanesini beğenip storiye ekledim.

"Ne yapiyorsun?"

"Sanane pis sapik!"

Aklima gelen kağıtla sinirle konuştum.çıkışıma karşı boş  boş bakti

"Sapikmi?ne sapıklığımı gördün"

Alayla konuşmuş bakışlarıni yola çevirmişti.ona  laf yetistirmek  oldukça zordu  ve  en iyisi hiç muhatap  olmamamti.

"Ama yanliz kırmızıyla yarışır teninde güzel durmuş "

Tenim yanarken ne diyeceğimi bilmiyordum.

"Sus!"

"Ama dudağindaki renk bu akşam her an dağılabilir"

Beni  umursamadan konuşurken renkten renge giriyordum.elimle dudağımi kapatmakla onun ağzının üzerine vurmak arasi gidip gelen düşüncelerime uymamam için beynimin uyarılarını dinlemem gerekiyordu.

"Sus artik !"

Daha fazla ses çıkmazken oldukça şaşalı bir otelin önünde durmuştuk kapimi gorevlinin açmasıyla inip yanima gelen barlasa baktim.

Barlas anahtari  valeye verip elini belime  sardı.kolundaki elinden rahatsız  olurken barlas yürü demişti.

Kırmızı koridordan geçip geniş  ışildayan siyah ve kirmizinin hakim olduğu yaklaşik üçyüz kişi bulunan salona giriş yaptik.

Girdiğim ortamdan ve belimde duran koldan dolayı  kalbim hızlı hızlı atarken avuçlarim terlemişti.

Barlasin beni yönlendirdiği tarafa baktığımda sinanla göz göze geldim.giydiği takim elbiseyle çok hoş görünüyordu ve salonda  bulunan çoğu kadının dikkatini çekmiş görünüyordu.

Küçük masanin etrafinda üçümüz bulunurken arada  bir gelen  adamlarla sohbet  ediyorlardı.ben  ise  önüme koyulan iceceklerden en az alkollü olani yudumluyordum.meyveli olan içecek içimi ferahlatıyordu.

Etraftaki kadınlar podyumda dolanir gibi etrafta dolaşirken bir masada bulunan yüzünü görmediğim kırmızı mini elbiseli kadin içerde çalan piyano sesini bile bastıracak kadar cirtlak bir şekilde kahkaha  atıyordu.

Igrençti!

"Barlas Akçadağ ,Sinan alaca"

Arkadan gelen otoriter sert sesle arkamızi döndük.altmışli yaşlarda oldukça dinç görünen bir adam  bizim  masaya ilerliyordu.barlasla sinan dikleşmiş sert bakışlarla gelen adama bakıyorlardi.

"Gelmenizi beklemiyordum doğrusu "

"Bende beklemiyordum "

Saçma sapan bir konuşmanin arasında kalmiştim.ortada dönen konuşmadan bir şey  anlamazken adamin bakışlari bana döndü.adam beni baştan aşağı süzüp gözleri boynumda takili kaldi bakışları bir tuhafken ortamı barlas böldü.

"Sizi tanıştırayım "

Bakışlarıni bana döndürüp  adama bakti.

"Dila sönmez bu beyefendi  de Halil karaca"


Oy bitti yorum  bekliyorum bölüm öyle gelecek öptüm.

Beni  takip etmeyi unutmayin😊

Continue Reading

You'll Also Like

142K 1.2K 10
Aile baskısı olan bir genç ne kadar cesaretli olabilir? Hayallerini yaşamak sadece rüya mı? Belki de elinden tutacak bir ele ihtiyacı vardır. O el s...
50.4K 994 10
04052024
320K 17.5K 43
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...
2.1M 73.5K 75
Yaşamını hapishanede tutsak olarak geçirmiş bir adamın ona aşık olması ne kadar büyük bir sorun olabilirdi? (...) Ner...