YAŞANMAYAN HAYAT (TAMAMLANDI)

De beyazgolge333

145K 5.3K 4.2K

Hayatta herkes'in önceliği olan bir kişi vardır ya da hayatta herkes'in önceliği olduğu bir kişi vardır. En... Mais

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
Saye'nin geçmişinden kesit ~1
5.Bölüm
Karakter Tanıtımı~1
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
Karakter Tanıtımı~1(Fotoğrafları)
16.Bölüm
17.Bölüm
Karakter tanıtımı~2
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
🖤~DUYURU~ 🤍
28. Bölüm
💜~DUYURU~💙
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
Karakter Tanıtımı ~3 (Fotoğrafları ile birlikte)
36. Bölüm
37 . Bölüm
Instagram bölümü
38. Bölüm
~Arslanbeyler - Geçmişten Kesit ~
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
(FİNAL ) 45 . Bölüm

4.Bölüm

5.1K 191 37
De beyazgolge333

Kapımın sertçe açılması ile kafamı kapıya çevirdim.Tabi ki karşımda geldiğim de bana nefret ile bakan benden bir büyük boy arslanbey'i görmeyi beklemiyordum.

"Bir sorun mu var? "

Gayet sakin sorduğum soruya tezat bir sinirle cevap verdi.

"Bir de soruyor ya.Ne demek bir sorun mu var? Sen niye yemeğe gelmiyorsun lan? Bu evin kuralları var ve sende uymak zorundasın. İlk günden Merve gibi kuralları bozup sonra da huzurumuzu bozmana izin vermem."

Konuşma üslubundan ötürü sinirlerim iyice artarken kendimi zor bela tutarak üslubumu bozmadım.

"Yemeğe gelmediğim için sana hesap vermem gerektiğini düşünmüyorum ki zaten gereken açıklamayı Nare hanıma yaptım ayrıca üslubuna dikkat etmen gerekiyor."

Son cümlemle sanki mümkünmüş gibi kaşları biraz daha çatıldı.

"Ne yapmam gerektiğini sana mı soracam lan ben?"

Yok ben bu gidişle dalarım buna.

"Karşında ki kişi bensem nasıl konuştuğun beni gayet ilgilendirir.
Ayrıca senin nasıl konuştuğun beni ilgilendirmiyorsa benim neden yemek yemedigimde seni ilgilendirmez."

İçimde ki öfkeye zıt bir şekilde kurduğum sakin cümle belli ki onda pek işe yaramadı çünkü öldürecek gibi bakıyor.

"Yürü lan."

Emir kipi ile konuşması ile kan beynime sıçrarken o beni daha da öfkelendirecek o son noktayı yaparak kolumdan tutarak beni de kendisi ile beraber gitmeye mecbur bıraktı.

"Bırak lan beni."

"Hani üslubumuza dikkat etmeliydik?"

Ulan gerizekalı ben zaten yeterince düzgün konuştum sen anlamadın ki.

"Sana beni bırak dedim."

Bağırışlarımız tüm evde yankılanırken ve o beni odamdan  iki kat aşşağıya kadar zorla getirmişken niye hâlâ kimse bir şey yapmıyor?

"Bırakmıyorum lan yürü."

Salak herif neyse ki kolumu acımıyor eğer ki canımı acıtsaydı şiddete girerdi .

Bu yaptığı da zorla alıkoymam gibi bir şey.

"Sana beni bırak dedim salak herif."

Hakaretim ile o daha da öfkelenirken ben Nare hanımın,
(-benim oğullarım suçsuz kimseye kötü davranmaz-) yada
(-sınırı aşacak olursalar biz müdahale ederiz -)
sözlerinin  nasıl etkisini kaybettiğini düşünüyordum.

Yemek odasına kadar bu şekilde gelmiştik. Ve tabi ki de görmeyi beklediğim manzara asla bu değildi.

Büyük bir yuvarlak yemek masasında kapının direkt karşısında kaşları çatık bir Polat bey, hemen yanında gözleri dolu bir Nare hanım,onun da yanında boş bakışlı  büyük boy,onun yanında da boş ama geriye düşmüş bir sandalye o da büyük ihtimalle beni buraya kadar sürükleyen üslupsuz gerizekalı'nın yeri ve sonrada sırası ile kötü bakışlı ikiz bozuntusu ve nefret dolu velet bir de benim olduğunu düşündüğüm boş bir sandalye.

"Geç otur şuraya yemeğini ye."

Ailesinin yanında olduğundan olsa gerek sesini biraz daha sakin çıkartmıştı.

"Benimle emir kipi ile konuşma. Ve son kez söylüyorum üslubuna dikkat et.Ayrıca altı üstü yemek yemeyeceğim bunu niye bu kadar abartıyorsun?"

O tam ağızını açmıştı ki konuşmasına daha fazla müsaade etmeden Nare hanıma dönerek sözüme devam ettim.

"Gerçekten tam da dediğiniz gibi çocuklarınız suçsuz bir kişiye kötü davranmıyorlarmış ve evet tamda söz ettiğiniz gibi sınırları aşacakları yerde siz ve eşiniz çok güzel müdahale ediyormuşsunuz."

O sırada kötü bakışlı ikiz bozuntusu lafa atladı.

"Haddini bil annemin üzerine oynama. Senin gibi bir kaç saatlik kız için bunca yıllık oğullarına karşı gelecek değil."

Sözleri içimde bir yerleri acıtırken bozuntuya vermeden tekrar söze girdim.

"Annenizin üzerine oynamıyorum zaten, ki sizi karşısına almasını istediğim falan yok . Altı üstü yemek yemeyeceğim bunu neden bu kadar büyütüyorsunuz ?"

O sırada lafa Polat bey girdi.

"Çünkü bu evin belli kuralları var ve burada ki herkes bu kurallara uymak zorunda.Bu kurallardan birisi de yemekler hep beraber yenilir. Emin ol ki bizim de geçerli sebeplerimiz var durduk yere böyle bir kural koymadık."

Ne kadar saçma bir kural.

"Kusura bakmayın Polat bey ama ben en son ailem ile beraber yemek yediğimde 10 yaşındaydım. Sizinle de ilk günden beraber yemek yiyemem. Çocukluktan gelme bir alışkanlık ve bunu kolay kolay değiştirebileceğimi sanmıyorum."

Sözlerim ile hepsinin yüzünde bariz bir şaşkınlık oluşurken söze nefret dolu velet girdi. Heh bir sen eksiktin velet.

"Boşverin yemezse yemesin hatta mümkünse bizimle hiç yemesin ben bununla aynı masa da yemem."

Sözleri ile abilerinin üçünün de yüzünde bariz bir sırıtma oluşurken. Ben gözlerimin dolmaması için kendimi zor tuttum.

"Daha ilk günden Merve gibi kuralları çiğnemeye başladıysa bu kızla işimiz zor."

Bilin bakalım bu cümle kimden geldi.
Boş bakışlı büyük boy. Bana kurduğu ilk cümle bu mu gerçekten?Hemde yaptığım onca açıklamaya rağmen mi?

Daha fazla dayanamayacağımı bildiğim için son kez hepsinin gözüne hayal kırıklığı ile baktım.

Anlamadan dinlemeden beni buraya kadar sorguladığı için üslupsuz herife hayal kırıklığı ile baktım...

Benim bir kaç saatlik kız olduğumu söylerkenki küçümseyici tavrı için ikiz bozuntusuna hayal kırıklığı ile baktım...

Benimle aynı masada yemek yemeyeceğini söylediği için nefret dolu velete hayal kırıklığı ile baktım...

Bana kurduğu ilk cümlede diğer kızla kıyasladığı için boş bakışlı büyük boya hayal kırıklığı ile baktım...

Daha ilk günden benimle bir kere bile muhattap olmadan uymak zorunda olduğum kurallardan bahsettiği için Polat beye hayal kırıklığı ile baktım...

Daha ilk günden verdiği sözlerin hiçbirinde durmadığı için Nare hanıma hayal kırıklığı ile baktım...

Açıklamamı umursamadan benim ile alay edip güldüğü için kardeş olduğum kişilere hayal kırıklığı ile baktım...

4 oğullarının karşısında tek kızları olarak kaldığım halde yanımda olmadıkları hatta müdahale bile etmedikleri için ebeveyn'im olan kişilere hayal kırıklığı ile baktım...

Ben bu akşam bu sofrada ki herkese hayal kırıklığı ile baktım...

Belki daha tanımıyordun ne hayal kırıklığı diye düşünebilirsiniz ama ben çok çabuk umut edebilen ve hemen hayal kurabilen biriyim.

Sonra da zaten kendimi ağlamamak için zor tutarak o evden dışarıya attım tek yaptığım koşmaktı .

Ve inanın bana bu akşam saatinde, cebimde telefonum ve yanında da  sadece 100 küsür lira ile bilmediğim yollarda, çiseleyen yağmurun altında, nereye gideceğim yada ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Yaklaşık yarım saat boyunca koştum,ağladım , düşündüm .
Bu sırada yağmur da iyice arttı.
Üstümde ki sweat ve eşofman hatta ayakkabılarımın içinden şalımın uçlarına kadar ıslanmıştım. İç çamaşırlarımın bile tamamen ıslandığından eminim.

Soğuk üstümdekileri geçmekle kalmayıp içime içime işliyor resmen.

Üşüyorum...

Soğuk seven ben , sıcaktan nefret eden ben,  ilk defa soğuğu istemiyorum sıcağı istiyorum.

Çünkü bu soğukluk sevgisizlikten.
Ve ben sevgi ile ısınmayı istiyorum.

Terlemeyi sevmediği kadar üşümeyi seven ben ,şuan üşümemek için terlemeye bile razıyım.

Çünkü ben soğuktan değil de sevgisizlikten üşüyorum.

Çok üşüyorum...

Koşuyorum hem de saatlerdir
Ama bu daha hiçbir şey
Çünkü  kaçıyorum hem de senelerdir

Onlardan uzaklaşmak için saatlerdir koşuyorken,

Yaşadıklarımdan kaçmak için yıllardır koşuyorum  zaten.

Neden beni anlamıyorlar ki ?
Ben istemez miyim sanki birileri ile beraber yemek yemeği.
Yapamam.
Korkuyorum.
Ben kaç kere dayak yedim aile sofrasına oturduğum için.
Bu saatten sonra nasıl aile sofrasında yemek yiyeyim ki ?

Onlar neden bu konuda bu kadar ciddiler?
Belli ki birşey yaşanmış ama ne ?
Yine de ne yaşanırsa yaşansın bu bana sergiledikleri bu tavırlar için bir bahane olamaz.
Bu psikolojik bir şiddet resmen , ve affedilebilir birşey değil.

Evden çıkalı yaklaşık iki saat oluyor .
Yarım saat kostuktan sonra yaklaşık 40 dakika kadar yürüdüm.
Ve neredeyse 50 dakikadır bir kaldırıma çökmüş hüngür hüngür ağlıyorum. Resmen ağlamaktan içim çıkacak o derece .
Belki bu kadar ağlamam abartılı gelecek size ama hayır öyle değil. Ben sadece bu akşam olanlar için ağlamıyorum,uzun zamandır içime attığım herşey için ağlıyorum.

Yorgunluktan daha fazla dayanamayarak kaldırıma boylu boyunca uzandım ve gökyüzünü izlemeye başladım.

Aklıma yine o gün geldi.
Malûm misafirlerin geldiği gün.
Benim gizlice yemek yediğim gün.
Sonradan ceza alarak  onlarla yemek yememin yasaklanmasına sebep olan gün.
O günün sabahı onlarla yaptığım kahvaltı , benim yediğim son aile yemeğiydi.
5 yıl öncesi ,10 yaşında ki saye'nin yaşadıkları.
O iki tokat...
Söylenen hakaretler , aşşağılamalar...
Sabaha kadar uyuyamayıp ağlayan küçük saye'nin göz yaşları...
Yalnızlıktan korkan küçük saye'nin korkmamak için gökyüzünü kabullenmesi...
O güzel gökyüzünün onu yalnız bırakmadığı için verdiği söz...

Hatırladıklarım ile tekrardan teşekkür ettim gökyüzüne...

İlk dostuma...

Ve yine aynısını yaptım...

Yalnızlıktan korkan ben bu gece korkmamak için yine gökyüzüne sığındım...

Son beş yıldır her gece olduğu gibi...

Ve gözlerimi yumdum o karanlığa..

Karanlıktan korkmadığım halde korktuğum tek karanlığa...

Benim kendi karanlığıma...

Yazarınızdan

Bölüm nasıldı?

Kaos yaşandı biraz ama daha bu ne ki ohoo ne kaoslar yaşanacak acaba?

Eklememi istediğiniz bir şey var mı?

Sizce Saye'yi sırada neler bekliyor?

Peki neden arslanlar yemeği beraber yemek konusunda bu kadar ısrarcılar?

Nare hanım neden sözünü tutmadı?

Arslanlar'ın bu konuda neden bu kadar ciddi olduğunu anlatan bir geçmişten kesit bölüm'ü istermisiniz?

Sırada ki bölümde görüşmek üzere kendinize çoookkk iyi bakınnn

Continue lendo

Você também vai gostar

814K 36.8K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
Babamın Borcu De maviatlas159

Ficção Adolescente

477K 17.6K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
2.7M 88.1K 60
İtalya da başlayan bir hikaye...
18.9K 1.4K 17
Ölüm nasıl bir şeydi? Bu hissettiği boşluk ölümün hissi miydi? Ölmediyse ona ne olmuştu? Neden hiçbir şey hatırlamıyordu? Her anı neden puslu bir ge...