Canım Ramazan Ayı

By Tardela

8.8K 1K 1.3K

Ramazan deyince aklınıza ilk ne geliyor? Benim: Huzur... E tabi sahur ve iftarları unutmamak gerek... Mis gi... More

🌙 Canım Ramazan Ayı🌙
🌙Niyet Ettim🌙
🌙Misafir🌙
🌙Dengesiz🌙
🌙Ramazan🌙
🌙Su Dolu Şişe🌙
🌙Suistimal🌙
🌙Sıra🌙
🌙Dünyadan Uzak🌙
🌙İyilik🌙
🌙Kasımpatım🌙
🌙Kakaolu Süt🌙
🌙Hiçbiri🌙
🌙Korumak🌙
🌙Gülümse🌙
🌙Saklamak🌙
🌙Kendine İyi Bak🌙
🌙Buğra🌙
🌙Sevgili🌙
🌙Bırakma🌙
🌙Onlardan Olma🌙
🌙Sarılmak🌙
🌙Senden İstiyorum🌙
🌙Engel🌙
🌙Bize yardım et🌙
🌙Kalbinin sesini dinle🌙
🌙Son iftarımız🌙
Ramazan Bayramı🌙Son

🌙Miniciğim🌙

167 26 6
By Tardela

Ramazan🌙

Çıkış ziliyle birlikte hoca sınıftan çıktı. Yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı çevirip onu seyretmeye başladım.

Kucağına koyduğu çantasına masasının üzerindeki eşyalarını yerleştiriyordu. Çantasının fermuarını çekerken yüzünde yakaladığım gülümseme ile yanaklarım kasılırken gözlerimi kısıp dudaklarımı araladım.

"Komik olan ne?"

Kıkırdadı. Güzel yüzünü bana döndüğünde kalp atışlarımı hissettim.

"Beni izlediğini biliyorum, Ramazan."

"Doğru." dedim rahat tavırla gülümseyerek. Çantama eşyalarımı yerleştirirken düşünceli sesini duydum. Mırıltı gibi çıkmıştı sesi.

"Dört gün kaldı..."

Fermuarı çekip yanıma döndüm.

"Neye dört gün kaldı?"

Sırtına çantasını takıp başını bana çevirdi. Durgun hâli canımı sıkıyor.

"Ramazanın bitmesine... Ramazan ayına yani."

Ciddi misin der gibi bakıp güldüm.

"Yaa Ramazan!"

Gülüyordu. Gülüşüne katılırken heyecanlı gelen sesiyle konuşmaya başladı.

"Ne bileyim, öyle açıklama yapma gereği duyuyorum ister istemez-"

"Hakaret sayarım, Kader. Hem ben anlıyorum."

Gülümsedi. Bu hâline mutlu olurken yerimde dikleştim. Ellerimi ovuşturarak boğazımı temizledim. Başımı kaldırdığımda gülmemek için dudaklarını bastırdığını fark ettim. Gözlerimi gözlerine kilitleyip ne var bakışı attığımda gülmeye başladı. Gözlerimi sevimliliğinden ayıramıyorum. Ellerim ona sarılmak için uzanırken duraksadım, gözlerimi sıkıca kapatıp açtıktan sonra sertçe yutkundum. O an başını kaldırıp heyecanla konuşmaya başladı.

"Dedem aklıma geldi. Hoşuma gitti yani. Dedem de öyle yapar. Ellerini..." deyip ellerini ovuşturur gibi yaptı. Gülümsedim.

"Dedeni çok seviyorsun değil mi?"

Başını sallayıp gülümsedi.

"Çok... Mesela onsuz iftar hiç güzel geçmiyor. Çocukken dedemle oyunlar oynardık. Abim, ablamgil okula gittiği zamanlar ben daha okula gitmezken dedemle bol bol vakit geçirir, oyunlar oynardık."

"Ne güzel..." dedim gülümsemeye çabalayarak.

"Ramazan..."

Mahcup bakışları ile gözlerimi kısıp atıldım. Kendini kötü hissetmesini istemiyorum. Hevesini kırmaya hakkım yok.

"Ne oyunlar oynardınız?"

"Şey... Ben seksek oynardım."

Dudakları kıvrıldığında mutlu olurken gözlerindeki tedirginlik canımı sıkmaya yetmişti. Derin nefes alıp atıldı.

"Ramazan... Ben düşüncesizlik ettim-"

"Düşüncesizlik etmedin. Kader lütfen böyle düşünme artık. Kızıyorum sana bak! Ben üzülürüm diye aile lafını bile açmıyorsun bana. Bana sorular sormuyorsun, aile sözü geçer diye, farkındayım. Ama sor, konuş lütfen. Ben... Ben sana anlatmıyacaksam kime anlatacağım Allah aşkına?!"

Gülümsemesi gitgide büyüdü. Başını eğdiğinde bu hâli tuhafıma gitse de gülümsedim. Başını kaldırmıyordu.

"Kader?"

Başını usulca kaldırdı. Gözleri yaşarmıştı. Ama gülümsüyordu.

"Ramazan... Biliyor musun, küçükken hafız olmak isterdim hep. Düşünsene bütün ayetlerin hepsini biliyorsun. O gün... İftara geldiğiniz gün dedem hafız olduğunu söylediğinde kendimi değişik hissettim. Hafız birinin yakınımda olması... Ve şimdi..."

Sustu. Pembeleşmiş yanaklarıyla gözlerini kaçırıp tekrar bana döndüğünde gözlerimi kırpıştırıp gülümsedim. Yerinde dikleşti ve ellerini kucağında birleştirdi.

"Ben tesettüre giremiyorum, Ramazan. Yapamıyorum. Olmuyor. Neden olmuyor? Bir şey tutuyor beni."

Kızarmış gözleriyle bana bakıyordu. Samimiyetini o kadar çok derinden hissediyorum ki...

"Kendi ağzınla söylüyorsun, Kader. Bir şey tutuyor seni. Hem-"

"Sana bu soruyu sormam saçmaydı değil mi? Kız arkadaşına sorması daha mantıklı diye düşünmüş olabilirsin ve haklısın da-"

"Hayır hayır. Öyle düşünmedim. Ben... Ben şey diyecektim. Hem ben sana dua ederim, diyecektim... Gerçekten istersen hiçbir engel kararından vazgeçiremez seni. Bunu unutma."

Dolan gözleriyle bana bakıyordu. Bu hâliyle canım acırken tatlı sesini duydum.

"Ben de... Ben de senin için dua edeceğim. Bizim için de..."

Gözlerini silip bana baktı. Öyle güzel bakıyordu ki gözlerinde kaybolmak istedim. Sözleri yüreğimde yankı yapıyordu. Her kalp atışım sözlerini tekrar ediyordu. Şahit oluyordu biz oluşumuza...

Bir gün kalbim özgürce sarılır mı kalbine?

"Seni seviyorum, minicik." dedim umudu taşıdığı gözlerine sevgimi mühürlerken. Hafifçe çattığı kaşlarıyla çok tatlı duruyordu. Sonra gülümsedi içtenlikle. Eli gözlüğüne giderken gülümsedim. Utandı. Pembeleşmiş yanakları çocukluğumu hatırlatıyordu bana.

"Ben de... Bende senin miniciğin olmayı seviyorum."

...

Serin havada eve doğru yürüyordum. Kader eve uzak mesafeden dolayı otobüsle gittiği için durakta otobüse binip onu uğurlamış, tek başıma devam etmiştim yürümeye. Hep onun yanında olmak istiyorum ve dua ediyorum.

Minicik tatlı kalbi hiç kırılmasın ve hep yanımda kalsın...

Kulağıma gelen seslerle başımı kaldırıp etrafıma bakınmaya başladım. Satıcıların olduğu sokağa girmişim. Kimisi yiyecek, kimisi giyecek satıyordu. Düz yolda yürürken gözüme çarpan tezgahla duraksadım. Renk renk şallar vardı. Aklıma gelenle gülümsedim. Kader...

Adımlarımı şalların olduğu tezgaha ilerlettim. Miniciğime şal hediye edebilirim. Çok mutlu olur ve yine o samimi gülümsemesini bahşeder bana. Yani umarım.

Tezgahın önüne geldiğimde yaşlı bir amca ile karşılaştım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Aklıma Kader'in dedesi geldi.

"Kolay gelsin..." dedim gözlerimi şallarda gezdirirken. Hangi renk alsam hoşuna gider ki?

Aklıma gelenle heyecanlandım birdenbire. Elinde yeşil renkte zikirmatik görmüştüm bir ara. En sevdiği renk yeşil olabilir. Ya da en azından yeşil rengi seviyor.

Yeşil oğlan...

Kulağıma çınlayan sesi garibime gitmiş, düşünmek istesem de duyduğum sesle düşünmeyi ertelemeye karar vermiştim.

"Karar verdin mi evlat?"

Başımı kaldırdığımda beklentiyle bana baktığını gördüm. Başımı salladım usulca.

"Ha evet sanırım."

Gözlerim şallara gittiğinde iki ton yeşil renk şal vardı. Açık ve koyu yeşil. Hangi yeşili seçsem diye düşündüm. Koyu yeşil olması iyi olur. Giysilerde dikkat çekmeyen bir rengin olması uygun olan. Kader'i düşündüğümde eminim ki o da koyu olanı tercih ederdi.

"Kime alıyorsun evlat?"

Başımı dalgınca kaldırıp dudaklarımı araladım.

"Sevdiğim kıza alıyorum, Amca."

Yüzündeki değişik gülümseme ile sıcakladığımı hissettim. Gözlerimi kaçırmamak için direnirken konuşmaya başladı.

"Ben, benim hanıma şal alsam mavi alırdım. Mavi rengi çok seviyor. Peki sen... Sevdiğin kız hangi rengi seviyor?"

"Yeşil..." dedim gülümseyerek. Güldü. Poşeti açıp şallara göz gezdirdiğinde heyecanla atıldım.

"Koyu yeşil olursa..."

🌙

Bölüm nasıldı?

Kader?

Ramazan?

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim💚☺️

En güzele emanetsiniz🌙

Continue Reading

You'll Also Like

13.1K 1.3K 36
Garip bir dünya döngüsündeyim. Ey hayal bana neler sunduğunu bilmem ama sunduğun her neyse enfes bir lezzeti var
620K 44.6K 34
"Cehennemine hoşgeldin, katilin kızı!" İtalyan ve Katolik bir adam... Türk ve Müslüman bir kız... İslâmî bir aşk romanı...🦋 →Tıp fakültesinden yeni...
3.5K 241 18
Kalbinin çizdiği haritada adımlamaya başlayan, Ahsen Demir... İslam yolunda adımlarını sürdürür ve nihayetinde islam ile buluşur.
5.9K 1.1K 27
"Gelme!" Omuzlarım sarsıla sarsıla ağlıyorum. Acıyan gözlerimi yüksekliğini bilmediğim yerden aşağıya çevirdim. Çok yüksek burası. Soğuk rüzgar canım...