Canım Ramazan Ayı

By Tardela

8.8K 1K 1.3K

Ramazan deyince aklınıza ilk ne geliyor? Benim: Huzur... E tabi sahur ve iftarları unutmamak gerek... Mis gi... More

🌙 Canım Ramazan Ayı🌙
🌙Niyet Ettim🌙
🌙Misafir🌙
🌙Dengesiz🌙
🌙Ramazan🌙
🌙Su Dolu Şişe🌙
🌙Suistimal🌙
🌙Sıra🌙
🌙Dünyadan Uzak🌙
🌙İyilik🌙
🌙Kasımpatım🌙
🌙Kakaolu Süt🌙
🌙Hiçbiri🌙
🌙Korumak🌙
🌙Gülümse🌙
🌙Saklamak🌙
🌙Kendine İyi Bak🌙
🌙Buğra🌙
🌙Sevgili🌙
🌙Bırakma🌙
🌙Onlardan Olma🌙
🌙Sarılmak🌙
🌙Senden İstiyorum🌙
🌙Bize yardım et🌙
🌙Miniciğim🌙
🌙Kalbinin sesini dinle🌙
🌙Son iftarımız🌙
Ramazan Bayramı🌙Son

🌙Engel🌙

214 28 38
By Tardela

Ramazan🌙

Yine bir sabah okuldayım. Kollarımı sıraya yaslayıp başımı kollarımın arasına gömdüm. Yine erken gelir mi ki?

Kapı açılma sesiyle sınıfta esinti oluştu. Başımı kaldırdım alel acele. Gördüklerimle hevesim kırılırken kızlar bana bakarak kendi aralarında fısıldaşmaya başladılar. Başımı pencereye çevirdim.

Uyanamadı mı acaba?

Sahura kalkıyor.

Cebimden telefonumu çıkartıp WhatsApp'a girdim.

Son görülme 06.43...

Rehbere girdim. Arasam olur mu ki?

Kaderim aranıyor...

Birkaç çalmanın ardından açtığında dudaklarımı aralayacağım vakit kulağıma dolan sesle duraksadım.

"Hiii!"

Ne olduğunu anlamazken hızlı hızlı konuşmaya başladı.

"Ramazan ben okulun önündeyim. Geç mi kaldım? Aslında vakit erken ama geç mi kaldım ki? Sen okuldasın değil mi? E okuldaysan beni nasıl arıyorsun? Ders başlamadı o zaman. Ders başlamadıysa neden aradın beni? Yoksa sana bir şey mi oldu? Ayy dur merdivenlerden çıkmayım mı? Ramazan ses ver!"

Dışarıya ağız dolusu nefes verip dudaklarımı araladım. Sık sık nefes alıp veriyordu.

"Geç falan kalmadın. Bir şey olmadı. Sınıftayım, seni bekliyorum ve... Nasıl bu kadar hızlı konuşabiliyorsun?"

"Sen beni neden aradın?" dedi telaşla. Kendime saydıracağım küfürler aklımdan geçtiğinde yutkundum. Ağzımdan falan kaçar.

"Senin için telaşlandım. Erken gelirsin diye bekledim öyle-"

"Bekle."

Telefonu kapattığında telefonu kulağımdan uzaklaştırıp ekrana baktım. Kapattı.

Kapı açılma sesiyle başımı çevirdim. Gözlerini sınıfta gezdirip bana doğru gelmeye başladı. Saçını örgü yapmıştı. Mahcup bakışları arasında tatlı gülümsemesi ile bana bakıyordu. Gözlerimi ondan ayıramıyorum. Sol tarafımda bir şey hareket edip duruyor.

Yanıma oturdu usulca. Çantasını çıkartıp güzel gözlerini bana çevirdi. Gözlerinin içi parıldıyordu.

"Ramazan... Seni telaşlandırmak istemezdim. Aslında bir an önce okula gelmek için acele ettim ama galiba örgü uğraştırdı beni." dedi beklentiyle bana bakarken. Ne diyeceğimi bilemezken dilim dolaşmış, doğru düzgün cümle kuramamıştım bile.

"Ramazan... İyi misin?"

Başımı salladım. Ona bakarken heyecanla yerinde kıpırdanıp kocaman gülümsedi.

"Ben sana bir şey diyecektim."

Nefes alıp verdi çocuksu tatlılıkta. Gözlerimi ondan çekemiyorum. Sonra birden çantasından bir şeyler çıkarmaya başladı. Fısıltıyla konuştu.

"Uygun bir vakitte söylesem daha iyi olacak. Ben de kaptırdım kendimi." deyip mahcupca bana baktı. Huzursuz oldum.

"Merak ettim ama şimdi ben. Devam et."

"Merak iyidir Ramazan. Beyni zinde tutar." deyip göz kırptı. Güldüm.

"Merak kötü değil miydi ya?"

Kıkırdadı. Gülümsememe engel olamazken başımı iki yana sallayarak önüme döndüm.

...

"3-1!"

Ve yenildik.

Futbol oynamayı severim ve iyi oynadığımı söylerler ama bugün olmadı. Karşı sınıfın takımı çok iyi oynuyordu. Maç sonrası tebrikleştik. Bir başka karşılaşma için sözleştik. Keyif aldığımız bir maç oldu.

Öğle arası olması sebebiyle herkes kendi hâline çekilirken sınıfa gidip dinlenmek için okula doğru ilerledim. Sınıfa yaklaştığımda ister istemez heyecanlandım, bilmiyorum.

Kapının kolunu indirip araladığımda sınıfın sessiz olması keyfimi biraz daha yerine getirmişti. İçeriye geçip kapıyı kapattım.

"Ramazan..."

Duyduğum sesle ödüm koparken gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Arkamı döndüğümde sırada oturmuş, elinde tuttuğu kalemle şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

"Korkuttum mu?" dedi elindeki kalemi defterinin üzerine bırakırken. Sesli nefes verip keyifle konuşmaya başladım.

"Seni fark etmemişim ben. Minicik bir şeysin zaten. Ne yapıyorsun?"

Şaşkın gözleri beni seyrederken omuzlarını kaldırıp indirdi. "Defter geçiriyorum."

Önüne dönüp yazı yazmaya devam etti. Acaba minicik dememe mi bozuldu?

Yanına doğru adımlayıp pencere tarafındaki yerime oturdum.

"Kader-"

"Ben minicik miyim?" deyip başını kaldırdı. Ciddiyetle bana bakıyordu. Başımı salladım. Kaşları gitgide çatılırken onu kollarımın arasına alıp sımsıkı sarılmak istedim. Ona gitgide alışırken mesafe koymaya çabalamak çok zordu.

"Minicik olmanın neresi fena, Kader?"

"Ne bileyim! Bir an ufalanıp elinin tersiyle masada süpürülen silgi kırıntıları gibi hissettim kendimi."

Şaşkın şaşkın bana bakıp gözlerini kaçırdı.

"Evet, saçmalamış olabilirim." dedi içine kaçmış sesiyle. Sanırım onun hangi farklı dünyada yaşadığını düşünürken bende olan tuhaflığı fark etti. Boğazımı temizledim hafifçe.

"Hayır, öyle düşünme. Ben minicik olan şeyleri sevdiğim için öyle dedim. Hem o kadar da minicik değilsin aslında..."

Elim saçıma giderken gözlerini bir müddet bir yere sabitleyip bana çevirdi. "Nasıl yani?"

Kocaman gülümsedim. Tamamen ona dönüp dudaklarımı araladım.

"Çantama, cebime sığacak kadar minicik olsaydın seni her şeyden korumak kolaylaşırdı. Seni hiç yanımdan ayırmazdım. Her gün konuşurduk. Kasımpatıyı birlikte sulardık."

Gülümsedi. İçimden geçeni söyledim.

"Minicik olsana."

Pembeleşmiş yanaklarıyla önüne dönüp yazı yazmaya başladı. Bana hafiften sıcak basarken sesini duyduğumda dikkat kesildim sözlerine.

"Yorgun gözüküyorsun."

"Evet, maç yaptık ve yenildik."

Aklıma gelenle heyecanımı bastıramayarak dudaklarımı araladım.

"Sen sabah bana bir şey diyecektin. Hadi söyle şimdi."

Başını bana doğru çevirip gülümsedi.

"Tamam söyleyeceğim. Ondan önce... Yenilmenize üzüldüm-"

"Boşver yenilmemizi... Hadi seni dinliyorum."

Tamamen bana döndü. Bir dakika...

Gülmemek için dudaklarını bastırıyordu. Gözlerimi kıstım.

"Ne oldu?"

"Ya Ramazan..."

Ve gülmeye başladı. Afallamış hâlde ona bakarken devam etti sözlerine.

"Şey ben söyleyim."

Başımı salladım usulca. Elinin tersiyle gülmekten yaşaran gözünü silip parıldayan gözleriyle bana bakmaya başladı.

"Gece Rabbime sarılıp uyudum. İçimdeki huzur o kadar çok büyüdü ki o andan çıkmak istemedim. Ben... Teşekkür ederim."

Sözleri üzerine burukça gülümsedim.

"Ben uyuyamıyorum, Kader. Olmuyor."

Önüme döndüm. Boğazımı zorlayan yumruyla yutkunup yerimde kaydım biraz. Ben neler yapıyorum?

"Ramazan..." dedi titreyen sesiyle. Yerimde dikleşip alel acele ona döndüm. Gözleri kızarmıştı. Dudaklarını ısırıyordu. Elim ona doğru uzanmak için hareketlenirken yumruklarımı sıktım.

"Kader... Böyle yapma-"

"Ben nasıl uzak duracağım senden? Neden bu kadar zor Ramazan? B-ben sana sarılmak istiyorum ama olmaz. Ramazan..."

Yanaklarımdan süzülen yaşları sertçe silip dudaklarımı aralayacağım vakit sözleri üzerine üşüdüğümü hissettim. 

"Ramazan lütfen bizim için git şimdi. Ben kendime engel olamamaktan korkuyorum."

Yanaklarından hızla süzülen yaşlar kanattığı dudaklarını siliyordu. Başımı çevirdim usulca.

"Dudakların kanıyor, Kader. Isırmayı bırak artık, canını yakıyorsun... Canımı yakıyorsun."

Yerimden hızla kalkıp sınıftan çıktım. Koridor sessizdi. Başımı duvara yaslayıp dolan gözlerimi kapattım usulca.

Rabbim ona sarıl...

Continue Reading

You'll Also Like

694 181 38
Sabah yatağımın salanmasıyla ananı sevim ya diye mızmızlandım efe ise bana kahkaha attı "kalk uleynnn ". Bi gozumu açıp efeye baktım ve "salakmısın o...
3.8K 316 21
Karanlık ormanda içinde yükselen bebek sesine dogru koştu genç kadın ne ayaklarını kana bulayan çalılar umrunda oldu nede gecenin zifirisi umrunda ol...
318K 20.8K 27
"...Sen bana abi diyen kıza, yüreğimin çektiği hasretliği nasıl bileceksin?!" dedi Abdullah. ~ Kocaman bir apartman düşünün, birbirine can olmuş Alla...
1.3M 92.6K 51
0526******: Hocam inşAllah bu evde kalma sorunsalım biterse nikahımı kıyar mısınız? Hoca Efendi: Ne? 0526******: Nikah diyorum hocam, kıyar mısınız? ...