ZORBA

By Siyahist_AnGeL

100 25 18

Sigarasını içtikten sonra elindeki şişeyi duvara fırlattı ve kendi kendine konuştu Halil. "Doğru, ben ne anla... More

YENİ BİR BAŞLANGIÇ
DEMİRKAN KOLEJİ
SEN NE ANLARSIN SEVMEKTEN
NASİP OLMADI

BANA YAKLAŞMA

24 4 5
By Siyahist_AnGeL

Dün ki olaydan sonra kafam allak bullak uyanmıştım. Dilara çoktan hazırlanmış Buse ise saçları darmadağın hayatı sorgular şekilde boş boş aynaya bakıyordu.

"Buse kendine gel aq hazırlanda gidelim artık" dedim

"Kanka benim bu şeklim şemalim düzelmez siz gidin" deyip kahkaha attı. Manyak kız ya.

Hazırlandıktan sonra yola çıktık. İlk iki ders beden olduğu için siyah bir tayt giyip üzerine beyaz crop giydim ve de deri ceketimi almıştım yanıma.

Kahvaltı yapmadığımız için yolda giderken bir pastaneye uğradık. Ben patatesli ve kaşarlı börek aldım. Buse de açma aldı. Dilara da benim aldığımdan aldı ve tekrar yola koyulduk. Okula geldiğimizde spor salonuna geçtik. Emir beni görür görmez yanıma koştu.

Buse bana gülerken koluna vurdum.

"Ahh öküzlük yapma Derya" dedi.

"Sende gülme len" deyip Emir'e döndüm.

Oda mat siyah bir eşofman giymişti. Üzerine hafif kaslarını belli eden beyaz bir tişört giymiş ve saçlarını dağıtmıştı. Bu hali çekici gelse de isrifimi bozmadım.

"Üzerinde ki çok yakışmış" dedi.

O sırada Buse,Zeynep'in yanına gitmişti.

"Teşekkür ederim Emir,senin de tarzın iyiymiş" deyip gülümsedim.

O sırada beden öğretmeni geldi. Ufak bir tanışma faslından sonra bizi iki tur koşturup serbest bıraktı.

Emir tekrar yanıma gelip "Dün ki konuşmamız yarım kaldı, gel istersen konuşalım" dedi.

"Olur" deyip salonun içinde yürümeye başladık.

"Ben seni daha yakından tanımak istiyorum açıkçası. Yani diğer insanlar gibi hemen senden hoşlandım çıkalım mı demek yerine bence birbirimizi yakından tanımalıyız diye düşünüyorum" dedi.

"Yani tabi tanışabiliriz Emir. Bu saygılı yaklaşımını beğendim" dedim.

İki tane erkek geldi yanımıza bunlar üst sınıftanmış. Emir'in arkadaşları.

"Tanıştırayım sizi Derya. Bu Demir,onunla kardeşiz" dedi biraz uzun boylu siyah saçlı zayıf çocuğu göstererek. Bu da Anıl,liseye başladığımda tanıştık o günden beri hep yan yanayız"dedi.

"Memnun oldum" dedim.

Demir ve Anıl'ın dersleri boş olduğu için gelmişler

Kafama gelen topla acıyla çığlık attım. Kafamı tutarak topun geldiği yöne baktım. Halil sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Onunla hiç muhatap olmak istemiyordum. O yüzden kafamın acısıyla kaldım.

Ama Emir "ben şimdi gösteririm ona top atmayı" deyince onu tutamadım ve Demirlerle beraber onun yanıma gittiler.

Halil'in grubu ve Emir'in grubu karşı karşıyaydı. Emir onun yanına gittiği an kafayı Halil'e gömdü. Diğerleri de birbirine girdiğinde ayırmak için yanlarına koştum. Buse'ye bağırdım o da Zeynep ile koşarak geldi. Ben Emir'in kolunu tutup çekmeye çalıştım.

"Sen karışma Derya,eline koluna dikkat edecek bu piç" dedi Emir.

Halil'in o laftan sonra gözü dönmüştü. Son bir yumruk atarak Emir'i yere serdi.

"Yeter artık kendinize gelin" diye bağırdım ve Halil'e döndüm.

"Dikkat et birdaha attığın topa görmedin mi canımın yandığını?" diye bağırdım.

Kolumdan sertçe tutup

"Asıl onun yanında kalırsan daha beter olcaksın!" diye gürledi.

"Senin gibi kaba saba birinin yanında mı kalayım?" dedim.

"Kalamazsın çünkü ben buna izin vermem" dediğinde onunla burun buruna gelecek şekilde yaklaştım ona.

"O zaman karışmayacaksın bana. Emir'e. Yerini bilip susacaksın Halil Bey" deyip Emir'in kolundan tutup bahçeye çıktım. Arkamdan baktığına emindim ama anlamıyordum. Dün bir bugün iki derken ne hakla bana karışıyordu. Sinirden titriyordum ki Emir beni kendime getirdi.

"Sakin ol,Halil ile herkes anlaşamaz. Ama korktuğum tek birşey var. Halil bir kızla kavga etmez. Eğer ediyorsa onu yanında istiyordur. Bu da can sıkıcı. Sırf senin için sürekli onunla burun buruna gelebilirim" deyip beni güldürdü.

Ardından "ben bir telefon görüşmesi yapacağım" deyip biraz uzaklaştı.

Sinirlendiğini gördüğümde biraz yaklaşıp ne olduğunu anlamak için dinlemek istedim.

"Ben size ne talimat verdiysem onu yapın. O depoya gelirsem sizi oraya gömerim" deyip telefonu kapattı. Arkasında olduğumu görünce sıçradı. Bu haline kahkaha attığımda onun aksine buna kızdığını anladım.

"Sen beni mi dinledin?" dedi. "Hayır şimdi geldim ki" deyip gülümsedim.

Halil haklı olabilir miydi?

Bir banka oturduk ve canımın sıkıldığını anladığımda salona geçmek istedim.

Salona girmeden önce lavaboya gitmek üzere ilerledim. Lavaboya girdiğimde gördüğüm manzara karşısında kalakaldım.

Selin Halil'i yakasından tutmuş dudağından öpüyordu. Lakin Halil karşılık vermiyordu. Beni gördüklerinde hemen dışarı çıktım ve salona ilerledim. Halil arkamdan koşup kolumu tuttu ve

"yanlış anlama sakın bak o zorla soktu
beni oraya ben karşılık bile vermedim'dedi.

Önce tuttuğu koluma baktım elini çekti sonra yüzüne bakıp

" Halil sen bana neyi açıklıyorsun bu sence benim umrumda mı?"dedim.

"Bugün değilse birgün umrunda olacak" dedi.

Yanından çekip giderken Selin'i tekrar gördüm. Ben salondan çıkacakken bana omuz attı.

O an bugün ki sinirime yenik düştüm arkamı döndüğüm gibi tekme attım.

"Lan sen bana bu okulda sınav mısın kaşar" diyip hâlâ yerde dururken saçlarını tuttum. Saçlarını çekerken üzerine çıkıp bir yumruk salladım sinirimi alamıyordum.

Buse koşarak yanıma geldi Esra Selin'i kurtarmaya çalışırken Buse "siz artık fazla oldunuz" deyip Esra"yı eline aldı.

Emir, Derya diye bağırarak geldiğinde Halil önüne geçti ve beni tutup kızın üstünden kaldırdı.

"Ya bırak beni aptal bak çok sinirliyim bırak beni" dememe rağmen bırakmıyordu.
O sırada hoca geldi ve "noluyor burada" diye gürledi.

Halil "birşey yok hocam kızların arasında ufak bir sır meselesi var ama hallettiler kavga yok yani" diyerek sinirle Selin'e baktı. Kız korkmuş olacak ki birşey demedi.

Hoca gittiğinde zil çalmıştı ve Buse'yi alıp dışarı çıktım.

"Kanka bu Halil seninle ne alaka?" dedi Buse.

"Bilmiyorum, bana göre sadece egosunu tatmin ediyor".

" Ben öyle düşünmüyorum o senden etkilendi "dedi.

Ben onun dediği şeyi düşünürken bir anons sesi geldi.

" Tüm öğrenciler bahçeye toplansın". Bu müdürdü.

Herkes bahçeye toplanmış müdürün ne diyeceğini bekliyorduk.

"Bakın çocuklar, öncelikle şunu demeliyim ki bu yeni yılımızda çok güzel bir başlangıç yapamayacağız".

Ne demekti bu şimdi?

" Ben yarın bu şehirden başka bir şehire gidiyorum. Yeni müdürünüz yarın gelecek. Şimdi dağılabilirsiniz"deyince mal mal yüzüne baktım. Korkmuştum. Bu muydu yani?

Zil çaldığında tekrar salona geçtik. Ama ben bugün gerçekten okulda durmak istemiyordum.

Buse'ye "ben izin alıp gideceğim,bugün hiç ders havamda değilim'dedim. O da onayladıktan sonra müdürün odasına gittim.

" Hocam rahatsız ettim ama birşey rica edeceğim. Karnım çok agrıyor biraz kızsal bir durum. Ben eve gitsem olur mu?"dedim. 

Hiç ikiletmeden izin verdi. Kızlar bilir. Bu yöntem okuldan izin almanın en masum yalanıdır.

Odadan çıktığımda kapıda bir adet Halil görmeyi planlamıyordum. Yüzüne bakmadan geçip gittim.

Okuldan çıktım ve nereye gitsem diye düşündüm. Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı ve bir büfeye girdim.

Sadece bir viski ve sigara alıp çıktım.

Kimsenin olmadığı hafif uçurum olan, tüm şehri ayakları altına alan bir yer buldum ve oraya oturdum.

Telefonumdan bir şarkı açtım. (Medyada)

Bir sigara yakıp ve bir bardak viski koyup içmeye başladım.

Şarkıyı dinlerken düşünmeye başladım. Acaba ailem ne yapıyordu? Hiç beni aramışlar mıydı? Halil neden bana böyle davranıyordu ve de Emir'i gerçekten yakından tanımalımıydım?

Ailem peşime düşmüş olsaydı çoktan bulurlardı bu soruyu geç.

Halil'in yaptıklarını dengesizliğine vurdum bunu geç.

Ama Emir'in telefon konuşması aklıma takılmıştı.

Ne talimatı vermişti? Kimdi?

Halil haklı olabilir miydi?

Bunları düşünürken üçüncü bardağı da bitirmiştim. Ve yavaş yavaş gevşiyordum. Aksam olmak üzere hava biraz alçalmıştı.

Bir araba sesi duyduğumda arkamı döndüm. Sarhoş kafayla arabanın iki farını dört far olarak görüyordum ve gözümü rahatsız etmişti.

Arabadan inen kişiyi gördüğümde şaşırmıştım. Beni mi takip etmişti?

Hızlı hızlı bana yaklaşırken ayağa kalktım.

"Bu siktiğimin yerinde tek başına" diyip durakladı ve bana yaklaşıp"üstelik sarhoş!!!"diye bağırdı.

Halil yine şaşırtmıyordu.

Sarhoşken fazla sinirlenemiyordum ve oturup bu sefer şişeyi kafama dikledim.

Şişeyi elimden aldığı gibi aşağı fırlattı.

"Ya sen ne yapıyorsun git başımdan" dedim.

Beni ayağa kaldırıp kollarımdan tutup gözlerime baktı.

"Sen beni delirtecek misin kızım ne bu halin? Aksam oldu olacak bari gece de burda uyu" diyerek bana sinirli şekilde kızıyordu.

O an sadece yüzüne odaklandım. Dağılmış saçları yüzüne eğilirken gözleri kan çanağına dönmüştü. Ve sadece bir soru sordum ona ,sarhoş kafayla.

"Beni seviyor musun Halil?"

Bu soruyu beklemiyormuş olacak ki afalladı.

Ve kendini toplayıp cevap verdi.

"Hayır" dedi. Bu kadar. Soğuk ve düz bir sesle.

Aramızda ki mesafeyi kapatıp yaklaştım.

"O ZAMAN BANA KARIŞMA. AZ ÖNCE YAPTIĞIN GİBİ BENİ TAKİP ETME. ETRAFIMDA DOLAŞMA."

Ve daha da yaklaşıp kulağına fısıldadım hırslı bir şekilde.

"O ZAMAN -BANA YAKLAŞMA-"

Cevap vermesini beklemeden arkamı döndüm. Gidecekken başım olduğundan fazla döndü ve kendimi tutamayıp yere yığılacakken onun beni tuttuğunu hissettim.

Gözlerim kapanırken son duyduğum şey Halil'in son sözleriydi.

"SEN BENİM YERİMDE OLSAYDIN. SENDEN UZAK DURABİLİR MİYDİN?".


...
Merhaba değerli okuyucular.

Nasılsınız?

Umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir.

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Kitabı beğenenler kütüphaneye eklemeyi unutmasın. Sizleri seviyorum iyi okumalar :))

Continue Reading

You'll Also Like

31.1K 3.1K 13
Madem kardeşimi istiyorsun, o zaman bana kardeşini vereceksin. Texting*
63.4K 13.4K 13
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
11.7M 573K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
226K 20.3K 27
Son sınıf öğrencisi Jungkook part time olarak girdiği kafede patronu Kim Taehyung'u çıldırtmayı seviyordu. Omega Jungkook Alfa Taehyung Hayrankurgu#1...