The magic of the moment
Is what ı have got for you
🎬
"Alaz!" Çığırmam ile kahkaha atmam arası çok uzun sürmezken bir yandan da Alaz'ı üstümden itmeye çalışıyordum fakat ayı gibi olduğu gerçeği yüzüme tokat gibi çarpıyordu çünkü bir milim bile ilerlemeden beni gıdıklamaya devam ediyordu. "Lütfen dur!Ah,yeter,karnım çatlayacak!" İkimizin de kahkahası birbirine karışırken ellerini iki yanıma koymuş çimenlik alana uzamış olan bana bakıyordu.
Kalbimden söz etmek artık bir rutin haline gelmişti.
İki haftadır onunla o kadar yakındık ki,her seferinde kalbim nasıl heyecanla çarpıyor,midemde her seferinde nasıl bateriler çalınıyordu çözememiştim.
Alışmamıştım,alışamamıştım,alışmak da istemiyordum.
Bu hissi seviyordum ve bu hissin onda da olmamasını istiyordum.
"Kahkaha attığında garip hissediyorum." Gözleri yüzümün her bir yanında gezinirken "Biri görecek." diye yanıtladım onu.
Okulun kampüsündeki çimenlik alana atmıştık kendimizi.
Şans eseri ders molalarımız birbiri ile denk gelmişti ve iki haftadır neredeyse her gün çimenliklerde yuvarlanıp duruyor,sürekli gülüyorduk.
Rüya gibi geliyordu her şey.
"Görsünler."
Görmesinler.
"Derdini bilmiyor muyum sanıyorsun?" Konuşmam ile gözleri saniyelik de olsa dudaklarıma ulaşmış ama fazla oyalanmadan gözlerime çıkmıştı.
Okyanusları beni boğuyordu.
"Neymiş bakalım derdim?" Kaşlarımı yalandan çatıp cevapladım onu. "Güney bizi görsün diye yapıyorsun."
Güney'i fazlasıyla kıskanıyordu.
Bu iki haftada bunu çok net anlayabilmiştim.
Okulda Güney ile yan yanayken bizi gördüğü gibi yanımızda bitmesi,evdeyken Güney bana mesaj atınca kaşlarını çatarak beni izlemesi,Güney ile gece dışarı çıkınca sürekli bana mesaj atması-genelde bahane bulmak adına Melman'ın fotoğraflarını atıyordu- hepsi bir belirtiydi.
Başka bir açıklaması olamazdı.
"Bana ne ya o pezevenkten.Neden kıskanacakmışım onu?Hem sen onu sevmiyorsun ki?Sara,sara sevmiyorum de." Kıkırdamam ile rahatlamış gibi derin bir nefes verdi. "Tabi sen de haklısın.Eski flörtümdü o benim." Gözlerini devirip kendini yanımdaki çimenliğe attığında bu sefer ben kollarımın üstüne dönmüştüm.Tek fark onun üstüne çıkmamıştım.
"Kampüsün gözde çiftiymişsiniz.Bizimkiler öyle dedi." Dişlerinin arasından konuşması neden bu kadar tatlı geliyordu şuan ?
"Biz hiçbir zaman çift olmadık.Seni sinir etmek için yapıyorlardır."
"Seni neden bu kadar geç farkettim ben?Herkes,yanımdaki arkadaşlarımda dahil herkes az çok kim olduğunu bilirken ben bu kampüste geçirdiğim üç yıl boyunca seni nasıl göremedim?" Konudan apayrı bir cümle kurması ile yutkunup bakışlarımı etraftaki insanlara aldım.
Ben fark ettim de ne oldu?
Yine adım atamadım,korktum.
"Sen kendi kıskançlığını başka yerlere çekiyorsun şuan!" Yalandan kızmam ile gözlerini kapadı. "Kıskanmıyorum." Ben de Barbara Palvin'dim zaten. "Ne yani şimdi ben kalkıp Güney'lerin kampüsüne gitsem kıskanmayacak mısın?" Yapamayacağımı düşünmüş olmalı ki "Kıskanmam." demişti.
Yapamazdım evet.
Onu burada bırakmazdım lakin blöf yapabilirdim. "Tamamdır,çıkışta görüşürüz." Dirseklerimi çimenden çekip hareketlenmiştim ki kolumu tutup beni göğsüne çekmesi bir oldu.
"Kıskanırmışım."
Kıkırdayıp yanağımı kaslı göğsüne yasladım. Huzur onun yanındaydı. Huzur benim evimin içindeydi.
Evim ise onun kokusuna gizlenmişti. "Neden öyle oldu ki şimdi?" Derin bir nefes çekmesi ile göğsü şişip indi. "Bir bilsem." Kalbinin hızlanışları kulağıma dolarken yutkundum.
Gözlerim dolmak için benden izin isterken ben inatla o izni vermiyordum.
Heyecandan ağlamak istemiyordum.
Bir de bayıl istersen Sara.
"Kalbin çok hızlı..." Kafamı kaldırıp hala gözleri kapalı olan yüzüne baktım. "Sadece senin yanında o kadar hızlanıyor."
Sözleri,benim için zümrüt değerindeydi.
Kalbinin hızlanışı ise elmas değerinde bir hediyeydi.
Şimdi yanağından öpsem ne olurdu?Gözleri de kapalı hem.
Fazla düşünmeyi bir kenara bırakıp dudaklarımı yanağına değdirdim. Sağ elim kalbinin üstünde dururken an ve an hızlanışını hissetmek hoşuma gitmişti.
Gereğinden fazla yanağında duran dudaklarımı yavaşça çekmem ile gözleri aralandı. "Sen gerçek misin?" Boşta kalan eli çenemi tutup beni kendine çekmiş,burnuma bir öpücük bırakmıştı.
"Bayılıcam sanırım."
"Aynı anda bayılıcaz desene." Burnumu,burnuna sürterken her güzel şeyin sonu olduğu gibi bunun da sonu "Alaz!" diyen tanıdık kız sesi ile bölünmüştü.
"Arkadaşınla ne kadar güzel vakit geçiriyorsun öyle." Sinirle gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
"Ben bu kızı dövmeden rahat uyuyamam."
|
[WHATSAPP]
•Ada alkol almayı bırakmazsa aç kalıcaz•
Sara yazıyor...
Ada:
OHA OHA FEEELS OHA ÇOK GÜZEL
DUDAĞIMA YAPIŞTI DE ŞİMDİ
Mahir:
Kalpten gidicem amk
Ada:
Ağlama çalış senin de olur
Mahir:
Sabır sabır sabıııır
Ada:
Amin
Sara:
Sonra
Pınar geldi
Görüldü
Ada:
Şaka
Mahir:
İlk defa bir işe yaradı bu kız|
Of mahir ne diyorsun oğlum|
Bırak kıskançlığını|
Sen de kızı dövdün
Sara:
Evet
Ada:
Necati mandolimin telini kopardı ben de onu dövdüm
Sara:
Evet
Artık eve gelir misiniz
Mahir:
Sen ciddisin
Sara:
Fazlasıyla
Ada:
Alaz ne yaptı
Sara:
Ayırdı bizi
Ada:
Ee sonra
Sara:
Pınar'a bir daha bana dokunmaması hakkında bağırdı
Ada:
Errrkek ya |
Mahir:
O kız sana dokundu mu?
Sara:
Boynuma tırnaklarını geçirdi sadece
Siz bir de onun yüzünü görün
Maaf oldu
Mahir:
Polislik olmadın di mi sara
Sara:
Olmadım
Güney gelip halletti
Ada:
Yırtık çoraptan fırlayan serçe parmak mı ya bu çocuk
Sara:
Ortak dersimiz vardı o yüzden bizim binaya geldi
Kalabalık oluştu yanımızda
Onu görünce gelip çıkardı beni oradan
Mahir:
Okul sitesine bakmaya korkuyorum
Sara:
Gossip girl çekmiyoruz
Ada:
Çekiyoruz
Ama gossip girl değil
Çile çekiyoruz
Mahir:
Alaz nerede şuan
Sara:
Ne bileyim
Mahir:
Sara
Soru işareti atmak istemiyorum ama anla yani
Ada:
Düşünceli davranışın için çok müteşekkirim
Mahir:
Yeni kelime öğrenmişsin
Ada:
Hep fransızca mı öğrenicez
Biraz da türkçe ✍️
Sara:
Okuldan güney ile çıktım
Sinirden elim ayağım titredi
Kızın dedikleri çok
Çok ağırdı
Bilmiyorum
Belki de haklıydı
Ada:
Değildi
Ne dediyse haksız olduğuna eminim
Mahir:
Ben Alaz'ı arıyorum
Ada sen de eve geç
Gelirim yarım saate
Mahir çevrimdışı
Ada:
Güzel dövdün mü bari
Sara:
Kızlardan biri foto çekmişti
Atıcam size de
Ada:
İçimin yağları eridi
Mahir çevrimiçi
Mahir:
Ada sus ve eve geç
Ada:
Ok lan
Sara:
🌬
Ada:
Üfleme
Hava soğuk zaten
Mahir:
Sabır cidden
|
•Ekim-Kasım-Aralık•
Ekim:
Ada ile
Bff olduk
Frendxomr
Yazamıyorum bile
Frendzone bile yemedim
BEST FRİENDZONE YEDİM HALİS Mİ BU
ben cidden
Bahtı sikik bir piyadeyim
Alaz:
Kesbişolsun ne oldu
Gizay:
Sen çöle düşsen payına kutup ayısı denk gelir aw
|
Düz yazı yazmam sizi sıkıyor mu?
Sıkmasın bence,sıkmamalı.
Portakal 🍊 mısınız siz🤗 şAKA ŞAKA
050522