Limited Possession [BL] ✓

By arielsbubble

26.2K 3.5K 431

[Tamamlandı] Soğuk ve mesafeli aktör Tu Yan, babasının borçlarını ödemek için zengin ve güçlü Gu ailesinin ik... More

1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM (FİNAL)
EKSTRA 1 (1/3)
EKSTRA 1 (2/3)
EKSTRA 1 (3/3)
EKSTRA 2 (1/2)
EKSTRA 2 (2/2)
EKSTRA 3 (1/2)
EKSTRA 3 (2/2)
EKSTRA 4 (1/1)

6. BÖLÜM

671 99 3
By arielsbubble

Son zamanlarda, Tu Yan sık sık rüyalar görüyordu ve iyi uyuyamıyordu.

İlk başta çocukluğundan, okul günlerinden ve hatta sektöre ilk girdiği zamanlardan oluşan düzensiz parçalar hâlindeydiler. Çoğunlukla gölgeli figürler vardı ve tüm hikaye asla bir araya getirilemiyordu.

Ancak gecenin ikinci yarısında görüntüler netleşiyor, yoğun fon müziği aniden yavaşlıyordu. Gu Chenbai ve o, sahnede kalan iki kişiydi. Gu Chenbai ona doğru yürüdü, metal koltuk değneği yere vurarak net ama kulak delmeyen bir ses çıkarıyordu. Perspektif ilkesini derinlemesine anlayarak uzun çekim kullanıyormuş gibi çok yavaş ve sakin bir şekilde yürüdü; ışık, gölge ve derinlik tam yerindeydi.

İkinci gece, rüyasında Gu Chenbai ile ilk karşılaşmasını gördü.

Guan Nan'ın, Tu Feihong'un "sümük ve gözyaşlarıyla yalvardığını" söylediği önceki çöpçatanlık hikayesinde, Gu Chenbai gerçekten de ortaya çıkmamıştı. Tu Yan onun hakkında o kadar meraklı değildi ve gelip gelmemesi umurunda değildi.

İlk tanıştıkları gün evlilik cüzdanını almadan önceki gündü. Anlaşmayı önce Tu Feihong ve hem Hua Sheng'in yönetmeni hem de Gu Chenbai'nin ağabeyi olan Gu Chaocheng imzaladı. Para Tu Feihong'un hesabına girdiğinde Tu Feihong gülümsedi, başını salladı ve ardından Gu ailesi, Tu Yan'ı alması için birini gönderdi. Gu ailesinin arabası öndeydi, bavulları taşımak için kullanılan araç onu takip ediyordu. Araç yavaşça köşke girerken Tu Yan pencerenin yanında durdu ve soğukça düşünerek izledi, "Sekiz adam tarafından taşınan bir tahtırevan gibi görünüyor, ne şaka ama." 

O gün, Gu Chenbai o arabanın yolcu koltuğunda oturuyordu. Tu Yan içeriye oturduğunda ona baktı ama çirkin ve sakat Gu'er hakkındaki söylentileri, üstün bir görünüme sahip bu adamla bağdaşlaştıramıyordu. Gözlerini ona sabitledi ve "Gu Chenbai'nin sekreteri misiniz?" diye sordu.

Gu Chenbai başta şaşırdı, sonra gülümsedi. Tu Yan, onun gerçekten de öyle olduğunu onayladı.

Muhtemelen Gu Chenbai yakın geldiği için ya da Tu Yan o sırada çok depresif hissettiği için yolculuğun yarısında Tu Yan aniden, "Bu onun için eğlenceli mi? Para aşkı satın alabilir mi?" diye sordu.

Gu Chenbai bir süre sessiz kaldı, "Ya seni mutlu etmek için her şeyi yapacağına söz verirse?"

"Buna ihtiyacım yok," Tu Yan yanağını destekledi ve pencereden trafiğe baktı, "Sen olsaydın iğrenmez miydin?"

"Üzgünüm."

Tu Yan usulca nefes verdi ve kayıtsızca, "Neden özür diliyorsun?" dedi.

Araba Gu ailesinin evinin önünde durduğunda ve Tu Yan dışarı çıktığında, yolcu koltuğunda oturan genç adamın kapıyı ittiğini gördü. Önce arabanın yanındaki koltuk değneğini aldı, sonra kendini destekleyerek arabadan indi. Hareketleri pürüzsüz ve doğaldı, ama yine de Tu Yan'ı şaşkına çevirdi.

Gu Chenbai ona doğru yürüdü, gözleri suçluluk ve kalp ağrısıyla doluydu, "Seni korkuttum mu?"

Elini Tu Yan'a uzattı ve yumuşak bir sesle, "Yeniden başlayıp kendimizi tekrar tanıtabilir miyiz? Ben Gu Chenbai."

Tu Yan o kadar sinirliydi ki konuşmak istemedi, arkasını dönüp uzaklaştı.

Üçüncü gece, rüyasında durumu tersine çevirmek için baştan çıkarıcı numaralar kullandığı zamanı gördü.

O sabah, akşamdan kalma bir uykudan uyanmıştı ve şiddetli bir baş ağrısı vardı. Gözlerini açtı, uzun bir süre boş tavana baktı, sonra aniden boşanma anlaşmasını düşündü, kesinlikle işi batırdığını hissetti. Yataktan fırladı ve Gu Chenbai ile yüzleşmeye hazırlanır hazırlanmaz komodinin üzerinde bir kağıt parçası gördü.

Bu onun hazırladığı boşanma anlaşmasıydı.

Gu Chenbai ikinci kişi için hazırlanan alana adını yazmıştı, el yazısı doğal ve gösterişliydi, nazik karakterinden biraz farklıydı.

Daha sonra Gu Chenbai'nin şartlardan birinde değişiklik yaptığını fark etti. "Birinci taraf borçlarını beş yıl içinde öder" ifadesini "Süre yok, hemen öder" olarak değiştirmişti.

Tu Yan inanmayarak boşanma anlaşmasını kaldırdı, birkaç kez ters düz edip çevirdi, hâlâ bunun doğru olamayacağını düşünüyordu. Gu Chenbai'nin onun için bir tuzak hazırlamış olabileceğinden korktu. Sözleşmenin fotoğrafını çekip tanıdığı bir avukata göndererek, dikkatsizliğinden dolayı bir adımı tamamlayamayacağından korktuğu için tüm şartları kontrol etmesini istedi. Avukat çabucak cevap verdi: Boşanma sözleşmesinde yanlış bir şey yok, her şey sizin yararınıza.

Tu Yan şoka uğramıştı.

Uzun bir süre sonra yataktan kalktı. Giysileri önceki gecedendi ve çıkarıldığına dair bir iz yoktu. Sadece küpeleri çıkarılmış ve komodinin üzerine yerleştirilmişti. Mutluluğu çok aniydi, üstelik hâlâ biraz başı dönüyordu. Terliklerini giydikten sonra kapıdan çıktı.

Gu Chenbai mutfakta onun için kahvaltı hazırlıyordu.

Tu Yan'ın ayak seslerini duyan Gu Chenbai döndü ve ona gülümsedi, "Uyandın mı? Başın ağrıyor mu?"

Tu Yan sanki onu tanımıyormuş gibi baktı ve başını tutup sersemlemiş bir şekilde salladı.

"Sorun ne?" Gu Chenbai tostu bir tabağa koydu.

Tu Yan, boşanma anlaşmasını Gu Chenbai'nin yüzüne karşı kaldırdı, "Bu…"

"Dün gece biri kucağıma oturup beni taciz etti ve kağıdı imzalamaya zorladı, başka ne yapabilirdim?"

"Ben- ben sarhoştum!" Tu Yan kendini savundu.

Gu Chenbai elindeki şeyleri bıraktı ve Tu Yan'a doğru yürüdü.

"Aslında boşanma anlaşması olmasa bile sana bunu söylemek istiyordum. Tu Yan, ilk tanıştığımızda seni mutlu etmek için her şeyimi yapacağımı söylemiştim. Bunu kalbimden söyledim. Ama beklentilerini karşılayamazsam ya da verdiğim şey istediğin gibi değilse seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim ve özgürlüğünü sana geri vereceğim. Gelecekte benimle evlendiğin için pişman olmanı, sadece tiksinti ve nefretle dolmanı istemiyorum."

Tu Yan, kalbine akan sıcak ve ekşi bir şeyin kan damarları yoluyla vücudunda dolaştığını hissetti.

"Sen..." Tu Yan açıklanamaz bir şekilde ağlamak istiyordu, kalbinin yumuşadığını hissetti. "Sanki kurban senmişsin gibi sözler söylüyorsun ama açıkça buradaki tek kurban benim!"

Gu Chenbai konuşmak üzereydi ama Tu Yan araya girdi, "Özür dileme, bir daha o kelimeyi söylediğini duymak istemiyorum."

Gu Chenbai ağzını kapattı ve yürüdü, masanın kenarındaki küçük kare kutuyu alıp Tu Yan'a vererek rica dolu bir ses tonuyla sordu: "Öyleyse bir şey söyleyebilir miyim?"

"Ne?"

Gu Chenbai küçük kutuyu açtı; içinde iki yüzük vardı.

"Benimle evlenir misin?"

Tu Yan yüzünün ısındığını hissetti ve havayı bozdu, "Evlilik cüzdanını aldık, hatta boşanma anlaşmasını bile imzaladık ve bana bunu şimdi mi soruyorsun?"

Gu Chenbai yüzüklerden birini çıkardı, "Eğer istersen, asla geç değildir."

Tu Yan aniden Gu Chenbai'nin görünüşüne hiç dikkatli bakmadığını fark etti. Göz ucuyla gizlice ona baktı, gerçekten oldukça yakışıklı olduğunu gördü. Kılıç gibi eğik kaşları ve uzun bir burun köprüsü vardı. Eğer bir engeli olmasaydı, muhtemelen onu seven birçok insan olurdu.

Tu Yan kendi kendine dedi ki: Sadece yarım yıl, zaman hızla geçecek.

Elini uzattı ve beş parmağını Gu Chenbai'nin önünde açtı, "Takacağım, takacağım, ne kadar zahmetlisin."

Gu Chenbai onun için yüzüğü taktı. Tu Yan bakmak için elini kaldırdı ve üstünde içi boş olan küçük bir tavşan şekli olduğunu gördü. Öfkeyle, "Bir daha tavşana benzediğimi söylemene izin vermiyorum." dedi.

Bu sefer Gu Chenbai bir centilmen olmadı. Diğer yüzüğü de kendine taktı ve elini indirmeden önce ona baktı, sonra gülümseyerek, "Küçük tavşan, kahvaltı vakti." dedi.

Tu Yan homurdandı ve daha fazla onunla ilgilenmedi. Terliklerini yere vurarak banyoda yıkanmaya gitti.

Dördüncü gece, rüyasında Gu Chenbai'nin mutfakta yemek yaptığını gördü.

Gu Chenbai, Tu Yan için yemek pişirirken yaşadığı mutluluğun tadını çıkarıyordu; tıpkı Tu Yan'ın sorun çıkarmanın tadını çıkardığı gibi. Artık oturma odasında oturmaya dayanamayan Tu Yan mutfağa koştu ve Gu Chenbai'nin pişirmek için hazırladığı salatalıkları çalıp yedi. Üçüncü kez çalarken Gu Chenbai tarafından yakalandı ve duvara bastırıldı. 

Gu Chenbai, ona şaplak atmaya çalışıyormuş gibi bir duruş aldı ve Tu Yan aradan sıyrılmaya çalışırken alnı yanlışlıkla Gu Chenbai'nin dudaklarına sürttü. Yumuşak dokunuş ikisini de afallatı. Gu Chenbai'nin gözlerindeki bakış değişti, ama hiçbir şey yapmadı. Sadece Tu Yan'ın bileğini tutup parmaklarını avucunun içinde iki kez ovuşturdu.

"Daha fazla bunlardan yersen yemek yiyemezsin," Gu Chenbai onu bırakmadı ve ciddi bir şekilde konuşurken duvara bastırmaya devam etti.

"Oh," Tu Yan anlamış gibi davrandı ama Gu Chenbai tutuşunu gevşetir gevşetmez kolunu uzatıp bariz bir şekilde iki parça daha çaldı, onları ağzına tıktı ve kaşlarını kaldırdı, "Yiyeceğim işte!"

Sonra kendinden memnun bir şekilde uzaklaştı.

Gu Chenbai onun küçük ifadelerinden dolayı çok eğlendi ve çaresizce güldü.

Tu Yan kanepeye geri koştu. Davranışının amacını bilmese de bu onun mutlu olmasına engel değildi.

Çok geçmeden sebzelerin tavada kızartıldığını, su ile yağın çarpıştığını ve patlayan seslere neden olduğunu duydu. Ah, güzel- Tu Yan aniden rüyasından uyandı. Yüreği dalgalandı, sonra bilinçsizce, "Gu Chenbai," diye seslendi ama kimse cevap vermedi.

Ancak o zaman hatırladı; çoktan boşanmışlardı.

Bölüm Sonu.

Continue Reading

You'll Also Like

79.7K 4.9K 23
Kim demiş kısa boylu adamlardan Seme olmaz diye. D.O Kyungsoo motorsikletini inlettiği gibi pekala Kim Jongin'i de inletebilirdi.
19.6K 3.2K 134
TAMAMLANDI ✓ Boşanmış ve karamsar bir Alfa olan Xu Jiale'nin hayat görüşü şu şekildedir: "Umarım babam büyükbabamdan kalan tüm parayı harcamamıştır...
3K 324 10
(TAMAMLANDI) Xia Lin bir betaydı. Daha da önemlisi, onunla çıkan her alfanın mukadder omegasıyla karşılaşacağı mistik bir yeteneğe sahipti. Xia Lin...
4.1M 264K 45
Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan'a ilk mesajı değildi ama bu sefer onun...