Dear Hyunlix (Düzenleniyor...)

By zerabenn

74.9K 6K 12.7K

⚠️DÜZENLENME AŞAMASINDA⚠️ Lee Mâlikanesi'nin biricik oğlu ve koruması Hwang Hyunjin... -Arkadaşlar normalde 2... More

beginning
Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7
Part 8
Part 9
Part 10
Part 11
Part 12
Fuck
Are you ready to be my home?
our dreams
Şimdi olmaz.
"Nedir böyle kalbini karartan?"
Nasıl kıydın oğluna?
Sevgili prensim
Lixie...
Darling
23
24
25
Duyuru

Final

2.8K 229 564
By zerabenn

Gün aymış, o gün gelip çatmıştı. Kuşlar sanki daha neşeli ötüyor rüzgar daha tatlı esiyordu.

Felix yatağından kapıdakilerin hazırlık sesiyle gözlerini açtı. Yavaşça terliklerini giyip balkona doğru ilerledi. Balkondan dışarı baktığında Minho Jeongin'e hazırlık listesini yaptırıyor diğer tüm işçiler ön bahçede yere halı seriyor ve masaları getiriyorlardı. O görüntü ona öyle bir heycan vermişti ki. O an yaşadığı duygular anlatılmaz yaşanırdı.

Tatlı tatlı pijamalarıyla ön balkondan dışarıyı izlerken kalın bir bağırma sesiyle irkildi. Arka bahçeden gelen bir erkek sesiydi. Koşarak arka bahçeye doğru bakan balkona ilerledi.

"Gusül mü aldırıyon amına koyim ettin içine kıyafetin."

"Eğmiyorsun ki kafanı aşağı."

"Lan napıyım aşşağı düşücem şimdi."

----

"Sikeyim seni Jisung, siktin saçımı bu ne orospu."

"Lan sus gayet güzel kestim."

Evet, Jisung ve Hyunjin idi bunlar. Jisung Hyunjin'i arka bahçedeki kuyuya kafasını dayamış saçlarını yıkıyor ve kesiyordu. Bunları berber deneyimi olsun diye Hyunjin'in saçında denemek için onu kuaförler kapalı diye kandırmıştı. Bir yandan kafasına kuyudan çektiği suyla yıkamış bir yandan kesmişti. Saçları yamuk yumuk olan Hyunjin aslında sinirlenmekte haklıydı.

Onların bu hâlini kıkırdayarak izleyen Felix odasının çalan kapısıyla oraya döndü.

"Girin."

Gelen kişiyle şoka girmişti. Gelen Christopher Bang idi. Chris eskiden bu malikânede çalışan Felix'in bakıcısıydı. Onu büyütmüş, eğitmiş ve bir çok şey öğretmişti. Felix büyüyünce yıllarca mutfak bölümünde çalışmıştı. Fakat babası bir gün Felix'e eşcinselliğin kötü bir şey olmadığını söylediği için onu işten atmıştı.

Ve şimdi ise babasının artık olmadığını ve bir erkekle evlendiğini duyunca döndüğü kasabadan şehire gelmişti. Felix hemen onu görünce gözleri açılmış suratını heycanlı bir gülümseme almıştı. Koşarak boynuna sarıldı.

"Chan Hyung sen, sen geri dönmüşsün."

"Seni çok özledim Felix."

"Bende, bende seni Chan Hyung."

"Bugün seni küçükken olduğu gibi ben hazırlayacağım."

Buruk ve tatlı bir gülümsemeyle korumalardan istediği kıyafetleri içeri aldı. İlk önce onu küçükken her zaman saçlarını yıkadığı yere otutturdu. Yumuşak, sapsarı, tüy gibi saçlarını elleriyle yavaş yavaş ovaladı. Onun saçları hâla aynıydı. O hâlâ bebek gibiydi. O günden bugüne çillerinden bir tane bile eksilmemişti. İkiside çok karmaşık ama güzel duygular yaşıyordu şuan.

Saçlarını küçükken kuruladıgi havluyla kuruladı. Nazikçe ve özenle kuruluyordu. O Felix'e her zaman çok değer vermişti. Şimdi ise tekrar onunlaydı, eskisi gibi..

"Chan Hyung bu nedir?"

Elinde tuttuğu eski bir dudak renklendiricisiydi.

"Ah, Yongbok hatırlar mısın bilmiyorum ama, küçükken bunlardan sürmek çok isterdin ve baban kıza benzersin diye sürdürmezdi."

"Ben hatıralara çok önem veririm Yongbok, onu sakladım ve şimdi düğününde sürüyorum..."

Diyip içini çekti. Daha sonra kapağını açıp Felix'in dudaklarına hafifçe sürdü. Felix getirdikleri kıyafetlere baktı ve

"Bunları sen mi seçtin Chris?"

"Mükemmeller..."

Bembeyaz prensi andıran, hatta gerçekten bir prens kıyafetiydi. Sapsarı saçlarıyla Felix'in üstünde mükemmel duracağı kesindi. Felix kıyafetleri incelerken tekrar arka bahçeden bağırma sesleri geldi.

"Chris Hyunjin'e de yardım eder misin? Evleneceğim adamın kel olmasını istemiyorum."

---


Felix kıyafetlerini giyindikten sonra aynaya doğru baktığında gerçekten çok güzel hissetmişti. Mükemmel görünüyordu, ama bir şey eksik gibiydi. Evet, Hyunjin. Hyunjin sanki onun parçasıydı. Yanyana birbirini tamamlayan yapboz misali nadir insanlardı.

Arka bahçeye doğru arka taraftan Hyunjin'i aramak için çıktığında Hyunjin yoktu. İyice etrafı arayarak sessizce "Hyunjin" diyordu.

Ve tekrar ararken arkasını döndüğünde yere çökmüş elinde o gün Hyunjin'i çiçekler arasında ağlarken gördüğü o çiçek ve yüzük vardı.

"Sonsuz zerafet için verdiğimiz sözleri birbirimize bağlayacak bu halkalarla tamamlayalım sevgilim."

Felix tatlı ve utangaç bir gülümsemeyle sessiz kalınca Hyunjin ayağa kalkıp Felix'in küçük, bembeyaz, yumuşacık olan eline yavaş ve kibarca yüzükleri taktı. Diğer elinde olan beyaz çiçekleri de eline doğru uzattı.

"Zaten bir çiçek gibisin sevgilim."

"Sen papatyasın."

"Ama kimse uğruna yapraklarını koparmayacağım papatya."

Diyerek yüzünü hafifçe okşadı. Felix'in utangaç ve hâlâ sessiz hâlini görünce gülümseyip elinden yavaşça tuttu ve giriş yapacakları yere doğru ilerledi.

İkisi de ellerini sımsıkı tutuyordu hiç bırakmamak üzere.

Alkışlar, bağırtılar, ıslıklar...

Herkes nostajik kraliyet giyimiyle mükemmel duruyordu. Herkesin yüzünde kocaman gülümseme ve samimiyetle çıkardığı alkış sesleri vardı. Çocuklar koşuşturuyor ve bağırıyorlardı. Minho ve Jisung birbirlerine bakarak gülümseyip giriş yapan Felix ve Hyunjin'i gururla izliyorlardı.

O kadar ses varken ikisi için de susmuştu herşey, donmuştu zaman. Gözleri birbirini bulunca konuşuyorlardı, duyuyorlardı birbirlerinin kalbindeki o sözleri

"Başardık Hyunjin,artık özgürüz, başbaşa herkesin içindeyiz sevgilim.

"Özgürüz Felix, artık özgürüz. Artık şahidlerimiz dağ taş değil yüzlerce çift göz."

Nikah kıyılıp, o imzalar atılınca kalbinde ki o çarpıntı artmıştı Felix'in. Zaten hep Hyunjin'leydi ve Hyunjin'indi. Ama artık herkes biliyor ve şahidler artıyordu onların aşkına.

Ayağa kalkıp Felix'in yüzünü kendine döndürdüğünde gözlerinin tam içine bakmıştı. Herşeyin başladığı yerdi o derin gözleri. İki eliyle tuttuğu yüzünü yavaş ve kibarca kendine çekerek anlına yumuşacık bir öpücük bıraktı.

Tekrar gözlerine baktığında herşey, tüm yaşadıkları gözleri önüne gelmişti. Herşey o derin, parlayan gözlerine bakmasıyla başlamıştı, öyle bitecekti. Birbirlerine öyle bakınca herşey duruyor, birbirlerinin içinden geçirdiği sözleri gerçekten duyuyorlardı.

Ve bu şekilde ellerini sıkıca tutarak tamamen birbirlerine dönüp son kez gözleriyle söz verdiler

"Söz ver, bırakıp gitmeyeceğine."

"Sen ver, bıraksam da gitmeyeceğine."

_____________

Kitabın kapağı kapandı, onlar sonsuz bir mutluluğa ömrünü adadı.
___________

Aşşağıdaki klip ve FanArt'lar bu bölüme özeldir.

____________________

Gerçekten hepinize çok teşekkür ederim destekleriniz, yorumlarınız olsun herşeyinizle birlikte sizin sayenizde güzel bir fic oldu tekrardan hepinize teşekkür ediyorum, diğer Ficlerimde buluşalım çünkü onların da sizin gibi bir okuyucuya ihtiyacı varr!
____________________

Fic yorumunuz nelerdir?

Eğer yazma şeklini beğendiyseniz istediğiniz bir fic konusunu varsa buraya bırakabilirsiniz.

Dediğim gibi diğer ficlerimi daha özenli yazmaya çalışıyorum onlara da davetlisiniz bebeklerim💗!

Çok özleyeceğim...
Hoşçakalın

TT: @kpoplyricsim
İg: @kpoplyricsim

Bunun sonradan ekliyorum çünkü bazen kesfetimde ficle alakalı mükemmel editler görüyorum eğer denk gelmediklerim varsa beni etiketleyin lütfen

Continue Reading

You'll Also Like

3.1K 435 10
[TAMAMLANDI] Korkuyorum... ~Yang Jeongin Okulda tanınıp sevilen,zeki olan Kim Seungmin,ve ona karşı bir şeyler hissetmeye başlayıp ezik yerine koyula...
4.2K 468 27
,,Ben.. ben.. nasıl demeliyim bilemiyorum Chan." Kelimeleri toparlamaya çalışıyordu fakat bir türlü doğru cümleyi oluşturamiyordu. ,,Chris ben sana a...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

858K 41.9K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
TAKINTI By 🌙

Teen Fiction

1.9M 34.3K 36
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...