Crime Scene - KookMin

By Godisjk

20.8K 3.1K 4.5K

❝ Park Jimin ve Jeon Jungkook, bir seri katili yakalaması gereken iki başarılı polisti. ❞ Başlangıç; 09.04.20... More

Bölüm 1; Ortaklık
Bölüm 2; Bir Saplantı, İki Nefret
Bölüm 3; İlk Şüpheli
Bölüm 4; Birden Fazla Kanıt
Bölüm 5; Arkadaş Değiliz
Bölüm 6; Farklı İşler
Bölüm 7; Önyargı ve Acı
Bölüm 8; İki Yaralı Kalp
Bölüm 9; Tatlı Mı? Cüretkâr Mı?
Bölüm 10; Samimiyet
Bölüm 11; Hedef
Bölüm 12; Yapılan İyilik
Bölüm 13; Gerçek ve Yalan
Bölüm 14; Duygusal İhtiyaç
Bölüm 15; Yoğun Duygular
Bölüm 16; İkilem
Bölüm 17; Yakın Arkadaşlar
Bölüm 18; Pişmanlık
Bölüm 19; Güçlü Kal
Bölüm 20; Güven
Bölüm 21; Kabulleniş
Bölüm 22; Seri Katil Kim?
Bölüm 23; Korkusuz Ol
Bölüm 24; Huzursuzluk Hissi
Bölüm 25; Tamamlanmayan Yapboz Parçaları
Bölüm 26; Yenmek Veya Yenilmek

Tanıtım - İlk Cinayet

2.5K 202 149
By Godisjk

⚠️ UYARI ⚠️

• Gizem/Gerilim olacaktır.

• Midesi hassas olanların okumaması önerilir.

• Cinayetleri detaylandıracağım yani en azından detaylandırmaya çalışacağım bu yüzden ben uyarımı yapayım, çabuk etkilenen ve psikolojinizin bozulacağını düşünüyorsanız başlamayın.

• Neyse bu kadar korku sizi doyurmuştur. Geçiş bölümü olduğu için fazla korkutmadım sizi merak etmeyin ehe ama ilerleyen bölümlerde size bunun garantisini veremeyebilirim.

+50 oy ve +75 yorumdan sonra yeni bölüm yazmaya başlayacağım.

🗡

Gökyüzü kendini laciverte boyamaya başladığını işaret edercesine kararmaya başlamaya yakınken derin bir nefes çektim içime. Havanın oldukça güzel olmasının yanı sıra bulunduğum ortam maalesef o kadar güzel değildi. Bu yüzdendi belki de içimdeki sıkıntının bitmek bilmemesi ya da asla bitmeyecek olan başka duygularımdı.

Yanıma yaklaşan kahverengi, uzun saçlı, alnı küçük, gözleri kısık, açık kahverengine sahip olan gözleri ve yüzüne iki kat büyük gelen ama büyük bir ihtimalle numarasız olan demir çerçeveli gözlüğünü düzelterek  gelip tam yanımda duran lacivert üniformalı kadın polise tek kaşımı kaldırarak soru sorarcasına bir ifadeyle baktım. Bu hareketimden sonra boğazını gergince temizleyip ince sesiyle konuşmaya başladı.

"Adı; Bae Hyun Jae. Cinsiyet; Erkek. Yaş; 22. Seul'den Ilsan'a giderken kendi aracında ölü bulunmuş. Vücudunun bazı yerlerinde bıçak izleri, morluklar ve yaralar mevcut."

Suç mahalinde elimde beyaz eldivenler, ayağımda mavi galoşlar ile yürümeye başladığımda ayağım koyu gri asfalt zeminle her buluştuğunda ortaya çıkan hışırtılı sesler çıkartarak ilerlerken yanımda benimle birlikte yürümeye başlayan kadın polis yardımcımı başımla onayladım.

"Lee Ha Na, tamam gidebilirsin gerisini ben hallederim." dedikten sonra Ha Na başını sallayıp uzaklaşacağı sırada kaşlarımı ilk önce çatıp elimi onun görebileceği şekilde uzatmış ve daha sonra da yeni polise tek kaşımı kaldırıp muzip bir gülümsemeyle konuşmuştum.

"Elindeki dosya bana lazım, onu bana verdikten sonra gitmelisin." dediğimde Ha Na başını sallayıp özür amaçlı eğildikten sonra dosyayı bana uzatırken ellerinin titrediğini göz ucuyla görmemle iç çektim.

Polisliğe yeni başladığı için bu kadar etkilenmesi doğaldı, suçu onda bulamazdım ilk zamanlar bu polisten daha beter bir halde olduğum aklıma gelince elimi yeni polisin omzuna destek verircesine koyup sakince konuşmuştum.

"Gelen ambulansa bin, hastaneye git, sana bir sakinleştirici yaparlar. Bende kurbana bakacağım, kendini biraz toparladığını hissedince yanıma gel, merkeze geçeriz." dediğimde Ha Na gergince gülümseyip elinden geldiğince sıcak bir ses tonuyla konuşmuştu ama kararan hava ve kasvetli bir atmosfer yüzünden bu pek de mümkün değildi.

"Teşekkürler Bay Park, hastaneye gitmeme gerek yok, çok zaman kaybı olur. Kendimi iyi hissedince hemen geleceğim, tekrar teşekkür ederim efendim."

Bana dosyayı verdikten sonra sersem adımlarla biraz ilerdeki ambulansa ilerleyişini izleyip önüme dönmüş ve kurbanın beyaz aracına ilerledikten sonra arabanın içindeki kurbana bakmıştım. Kahverengi saçları dağınıktı, gözlerinin altı kızarmıştı, ten rengi solmuş dudakları morarmaya yakın bir renge bürünmüştü. Bu da ölümünün üstünden en az 7 saat geçtiğini gösterirdi.

Başımı dikkatle arabanın içine sokup ağzımı ve burnumu kapatan beyaz maskeyi düzelttikten sonra iki parmak ucumla cesedin çene kemiğine dokunarak boynunu açıkta bırakıp dikkatle inceledim. Boynunda derin olmayacak şekilde çizilmiş bıçak izleri vardı. Bakışlarımı yüzüne çıkardım kirpikleri birbirine yapışmış ve öylece kurumuştu bu da son ana kadar yaşamayı dileyip ağladığını anlatıyordu bana.

Bakışlarımı üst bedenine indirdiğimde açık mavi tişörtünün ölümüne sebep olan yarası dikkatimi çekmişti, sol göğsünün hemen altında derin bir yara olduğu belli oluyordu ama açıp bakarsam sapık gibi görüneceğimi düşünüp başımı arabanın içinden çıkarıp kapıyı kapatacağım sırada bakışlarım bir yere odaklanmıştı.

Cesedin kot pantolonunun üstünden belli olan ereksiyonu oluşmuştu. Karın kaslarının alt kısmında, özel bölgesinin biraz üstünde açık mavi tişörtünün açıkta kalan kısmın ucundan kan sızıntısı gördüğümde gözlerim irileşirken hiçbir şeyi umursamadan elimle tişörtün eteklerinden tuttum ve kimseyi umursamadan tişörtü kaldırıp yara olduğunu düşündüğüm yere baktım.

Cesedin vücudunda tamamen en ince ayrıntısına kadar çizilmiş olan bıçak çizimi vardı. Bıçakla kocaman ve derin, ölümcül bir iz bırakmak istercesine bir bıçak çeşidi olan huntsman çizilmişti cesede. Ve o çizilen kısımların kanı çekilmişti.

Sinirle derin bir iç çekip sinirle arabanın kapısını kapattım ve sessizce mırıldandım.

"Oyun oynamak istiyorsun ama bilmediğin bir şey var şeytan... Ben oyunları sevmem."

Elimdeki dosyayı açıp siyah gömleğimin cebinden tükenmez kalem çıkartıp gelişigüzel incelediğim cesede ait notları dosyaya yazmaya başladım.

'Boyun kısmında 3 çizik, sol göğsünün altında derin bıçak yarası, dudaklar ve vücut morarmış ölümünün ardından en az 7 saat geçmiş. Arabada araç kara kutusu bulunmuyor, otoyolda güvenlik kamerası mevcut değil ama geçilen yollardan güvenlik kamerası kontrolü yapılacak. Ceset ereksiyon olmuş ve karın kaslarının hemen altında, özel bölgesinin üstünde derin ve ölümcül sayılacak huntsman bıçağının çizimi vardır. Cesedin üstündeki huntsman çizimi kanı çekilmiş bir halde bulunmuştur. Aradığımız katilin sosyopat veya psikopat olma olasılığı yüksektir.'

Notlarımı aldıktan sonra dosyayı kapattım ve etrafımda incelemeye devam eden ya da en azından incelemeye çalışan polislere doğru seslendim.

"Herkes toparlansın. Burayı Olay Yeri İnceleme Ekibine bırakıp merkeze geçiyoruz, araçlara binin."

🗡

3 ay sonra

"Tam 3 ay oldu Park Jimin ama sen ne katili teslim edebildin ne de herhangi bir cinayet silahı ile gelebildin bana. Kanıt yok, cinayet silahı yok, katil yok." dediğinde boğazımı temizleyip koyu gri gömleğimin kollarını yukarı doğru sıvarken sıradan bir şeyden bahsedermiş gibi normal ses tonuyla konuşmuştum.

"Artık sadece bir katil değil, seri katil efendim." dediğimde amirim elindeki dosyaları sertçe masaya atarken korkumu belli etmemeye çalışarak bacaklarımı hafifçe açıp ellerimi arkamda birleştirip rahat bir duruş elde ettikten sonra hareketsizce durdum ve gözlerimi ileriye dikerek amirimin arkasındaki beyaz renkteki tül perdeye pür dikkat bakarken amirime  bakmaktan özellikle kaçındım.

"Yüzsüz, bir de karşıma geçmiş bilgim yokmuş gibi katil hakkında bana bilgi veriyor. En başta bu katili yakalasaydın şimdi o seri katil olmayacaktı!" dediğinde siyah, uzun saçlarımın bazı tutamları gözüme girerken başımı salladım, saç tutamlarımı gözümden uzaklaştırıp amirime onay verdim.

"Haklısınız efendim." dediğimde bu dediğime daha çok sinirlenerek gözlerini sinirden açarak yerine otururken sert ses tonuyla konuşmuştu.

"Sus cevap verme bana! Ya bu davadan uzak durursun ya da sana yeni bir ortak bulmama izin verirsin. Kararını ver." dediğinde ilk defa amirimin karşısında umursamaz ifademi bozarak direkt gözlerinin içine baktım ve sinirle terslendim amirime bulunduğum konumu unutarak.

"Tek başıma halledebilirim. Yapabilirim, bir ortağa ihtiyacım yok. Sadece bana 1 ay süre verin o seri katili yakalayacağım." dediğimde arkamda birleştirdiğin ellerimi serbest bırakmış ve koyu mavi rengine sahip kot pantolonuma gerginlikten terleyen avuç içlerimi silerken amirime tedirgin bakışlarla bakmıştım.

Amirim kaşlarını kaldırdığında tam fikrime tamam diyeceğini düşünürken aniden yüksek sesle konuşmamızı bitirmek istercesine bağırdı.

"Tek başına en fazla bir yıl idare edebildin artık kendine bir ortak seçme vaktin geldi! Son kararım bu. Ya bu psikopat seri katil davasından vazgeçersin ya da sana bir ortak bulmama izin verirsin!"

Omuzlarım düşerken amirime daha fazla ses çıkaramadım. Eğer sözünü dinlemez ve dediklerimi daha fazla üstelersem dediğini yapacağına şüphem yoktu. Aradan 3 ay geçmesine rağmen ilk kurbandaki diğer belirtiler sonraki 6 kurbanda da kendini göstermişti.

Kurbanlarını erkeklerden seçiyordu. 7 kurbanda ereksiyon olmuş bir şekilde bulunmuştu. Kullandığı cinayet silahının resmini cesedin bedenine çiziyordu ve ama en can alıcısı seri katil resmi çizerken kurbanları hâlâ yaşıyor olmasıydı. Otopsi sonuçlarının hepsi bu noktada birleşmişti. Seri katil tam olarak ya sosyapat ya da psikopattı. Seri katil acı çekişlerden zevk alarak kurbanın ölümünü eğlenerek izliyordu.

"Pekala, davadan çekilmek istemiyorum. Kendimce ilerleme kaydettiğimi düşünüyorum ve devam etmek istiyorum bu yüzden yanıma özel olarak seçtiğiniz bir ortak var mı yoksa kendim bulmalı mıyım?" dediğimde amirim yüzüne sevecen bir gülümseme eklerken dediğine gelmiş olduğum için mutluydu. Hatta o kadar mutluydu ki sandalyesinde dik bir konuma gelmiş ve ellerini masanın üzerinde sakince birleştirirken yüzünde bilmiş bir gülümseme konuşmasına eşlik etmişti.

"Hiç zahmet etmene gerek yok. Sen vakit kaybetme diye ben senin için ortağını seçtim." dediğinde en azından vakit kaybetmeyeceğimi düşünerek yüzüme rahatlamış olmanın verdiği gülümseme yerleştirmiştim.

Amirimin telefonuyla birisini çağırmasıyla beraber beklemeye başlamıştım ve  birkaç dakika sonra tam o kişinin nerede kaldığını soracakken aralanan dudaklarımın geri kapanmasını sağlayan sesi duymuştum. Bakışlarım sesi duyduğu anda çalan tahta siyah renkteki kapıya giderken amirim girmesini söyleyen bir kelime söylemiş ve o anda kapıyı açarak giren iri bedeni görmüştüm ilk önce.

Siyah gömleği, üstünde kurşun geçirmez polis yeleği, siyah bacaklarına yapışan siyah kot pantolonu, kemerinde asılı kalan metal siyah tabancası, burun kemiğindeki ve alnının kenarındaki yarası daha yeni görevden gelmiş olduğunu gösteriyordu. Siyah kısa saçları ve meraklı, iri bakışlarıyla amire bakıyordu.

"Polis merkezimizin diğer başarılı elemanı olan Jeon Jungkook ile bundan sonra bu davada ortaksınız."

🗡
Hevesle yazdığım kurgular tutmuyor ama olsun bu da kenarda dursun ilgi görürse yazarım artık!

Kurgu beğendiyseniz like atın ve bölüm hakkındaki yorumlarınızı buraya yazın lütfen!

Küçücük bir yıldızcık varmış~ İçinin turuncuya boyanmasını beklermiş~ İçi turuncuya boyanınca yazan buna çok sevinirmiş~

Evet minik bir şarkıyla ficimin tanıtım bölümü sona erdi diğer bölümde görüşmek dileğiyle!

Continue Reading

You'll Also Like

296K 21.8K 20
+82... -gercekten g noktan el bileklerin mi? -hassiktir texting / semetae [düzenlendi] ୨୧ #1-taekook {200823} #1-jungkook {230823} {311223} #1-jeongg...
43.6K 4.7K 10
jjk: affedersin, tavşanımı hamile bırakan senin tavşanın mı? semetae / texting+18 (ağırlıklı) / text ~ #1-taekook {020524} #1-vkook {120424} #1-hayra...
168K 5.9K 75
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
25.8K 3.6K 33
park jimin, ona her gün siparişini getiren kuryeye aşık olur.